66 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona (Muhammed) b. Ebu Zi'b (el-Âmirî), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Sehl b. Sa'd'ın (es-Sâidî) rivayet ettiğine göre adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evinin bir deliğinden içeri bakmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) bir tarak ile başını tarıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adama şöyle buyurdu: "Senin [bu şekilde] baktığını bilseydim kesinlikle şu demir saç çubuğunu gözüne batırırdım. Şüphesiz (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) bakmayı engellemek için konulmuştur."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Amir, ona Züheyr, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Sakın yol üstüne oturmayın”. Bunu üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları “Ey Allah’ın Resulü! Bazen konuşmak için oturmamız gerekebiliyor” dediler. Hz. Peygamber “Eğer illa oturacaksanız, yola hakkını veriniz” buyurdu. “Yol hakkı nedir?” diye sordular. Hz. Peygamber “Gözü haramdan sakınmak, yoldan geçenlere rahatsızlık vermemek, selamı almak, iyiliği emredip kötülükten alıkoymak” buyurdu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona da (İbn Şihab) ez-Zührî şöyle demiştir: Bu hadisi, işte senin burada olduğun gibi Sehl b. Sa'd'dan ezberledim. O şöyle rivayet etti: "Adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evinin deliklerinden birinden içeri bakmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) yanında bulunan bir tarak ile başını tarıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adama şöyle buyurdu: 'Senin [bu şekilde] bana baktığını bilseydim kesinlikle şu tarağı gözüne batırırdım. Şüphesiz (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) bakmayı engellemek için konulmuştur."
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Hammad b. Zeyd (el-Ezdî), ona Ubeydullah b. Ebu Bekir (el-Ensarî), ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evindeki deliklerden birinden içeri baktı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) elindeki ok temreni ile ya da temrenleri ile adama doğru kalktı. Öyle ki bu esnada temreni batırmak üzere gizlice adama yanaşırken kendisini izler gibiyim!"
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Ebi Zi'b, ona da ez-Zührî, Sehl b. Sa'd’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Bir ara Rasulullah (sav), odada elinde başını taramakta olduğu bir kaşağı (tarak) varken adamın biri (kapıdaki bir delikten) O'na baktı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Şayet bana baktığını bilseydim kalkıp şununla gözünü çıkarırdım! (İçeriye girmek için) izin isteme, bakmayı engellemek için konulmuştur!' buyurdu."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Süleyman b. Yesâr, ona da Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: Fadl (b. Abbas), Rasulullah’ın (sav) terkisine binmişti. Has’amlı bir kadın geldi, Fadl ona, kadın da Fadl’a bakmaya başladı. Nebi (sav) Fadl’ın yüzünü öbür tarafa çevirdi. Kadın: "Ey Allah’ın Rasulü, Allah’ın kullarına farz kıldığı hac, babamın binek üzerinde duramayacak kadar yaşlı olduğu bir zamana denk geldi. Ben onun yerine ben hac yapabilir miyim?" diye sordu. Allah Rasulü de "Evet" cevabını verdi. Bu konuşma Veda haccı sırasında olmuştu.