Giriş

Bize Muhammed b. Abdurrahîm el-Bezzâz, ona Said b. Süleyman, ona Mansur b. Ebu'l-Esved, ona el-Muhtar b. Fülfül, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle dedi: "Ben Rasulullah (sav) zamanında akşamın farzından önce iki rekât namaz kılardım. (Ravi Muhtar) dedi ki: Ben Enes'e; Rasulullah (sav) sizi gördü mü? diye sordum. O: Evet bizi gördü, fakat bize ne onu kılmayı emretti ne de ondan men etti! dedi."


Açıklama: Akşamın farzından önce iki rekât sünnet kılındığına dair rivayetler olduğu gibi, hiçbir şey kılınmadığına dair rivayetler de vardır. Bu konudaki farklı rivayetler, ictihadların da farklılığına yol açmıştır. Bu hususta iki görüş vardır: 1- Güneş battıktan sonra hemen akşamın farzı kılınır, nafile kılınmaz. Ashabdan ve ekseri fukahadan nakledilen ve meşhur olan görüş, budur. Hatta İbrahim en-Nehaî, nâfile kılmanın bid’at olduğunu söyler. 2- Bir görüşe göre de farzdan önce iki rekât nâfile kılmak, müstahabdır. Delilleri de bu konudaki rivayetlerdir. Bu konudaki rivayetleri uyuşturmak açısından üçüncü bir görüş olarak, başlangıçta farzdan önce sünnet kılınırken, bilâhare bunun nesh edildiği de söylenmiştir

    Öneri Formu
9415 D001282 Ebu Davud, Tatavvu', 11

Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona İbn Uleyye, ona el-Cüreyrî, ona Abdullah b. Bureyde, ona da Abdullah b. Muğaffel (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Kılmak isteyen için) her iki ezan arasında bir namaz vardır, her iki ezan arasında bir namaz vardır."


Açıklama: “İki ezandan maksat, ezan ve kamettir. Ezan, namaz vaktini haber vermek, kamet de namaza başlandığını haber vermek anlamına geldiği için ikisine birden “ezâneyn” yani “iki ezân” denir. Hadiste, ezan okunduktan sonra farz namaz için kamet getirilene kadar arada kılınan sünnetten bahsedilmektedir. Parantez içinde kaydettiğimiz "kılmak isteyen için" ifadesi, bu hadisin bir rivayetinde de yer almaktadır.

    Öneri Formu
9416 D001283 Ebu Davud, Tatavvu', 11

Bize Abdurrahman b. Bişr b. el-Hakem en-Nisâbûrî, ona Musa b. Abdülaziz, ona el-Hakem b. Eban, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (ra) haber verdiğine göre Rasulullah (sav) Abbas b. Abdülmuttalib'e şöyle buyurmuştur: "Ya Abbas! Amcacığım! Sana bir iyilik yapayım mı? Sana bir bağışta bulunayım mı? Sana bir hediye vereyim mi? Sana, söylediğimi yaptığın takdirde Cenâb-ı Hakk'ın senin evvel-âhir, eski-yeni, hatâen-kasten, küçük-büyük, gizli-açık günahlarını bağışlayacağı on hasleti haber vereyim mi? Dört rekât namaz kılar ve her rekâtta Fâtiha ile bir sure okursun; ilk rekâtta kıraati bitirince, ayakta iken on beş defa Sübhânellâh ve’l-hamdu lillâh ve lâ ilâhe illallâhu vellâhu ekber dersin. Sonra rükûa gidersin ve rükûda da aynı şeyi on defa tekrar edersin. Sonra rükûdan başını kaldırır ve aynı sözleri yine on defa tekrar edersin. Sonra secdeye gidersin ve secdede de aynı sözleri on defa söylersin. Sonra secdeden başını kaldırır ve yine on defa aynı cümleyi tekrar edersin. Sonra tekrar secdeye gider ve yine on defa aynı cümleyi söylersin. Sonra başını kaldırır ve yine on defa aynı sözleri tekrar edersin. Böylece bu sözler, bir rekâtta toplam yetmiş beş defa söylenmiş olur. Bunların aynısını dört rekâtta da yaparsın. Eğer gücün yeterse, günde bir defa bu namazı kıl! Yapamazsan haftada bir, onu da yapamazsan ayda bir, onu da yapamazsan yılda bir, onu da yapamazsan ömründe bir defa olsun kıl!"


Açıklama: Burada zikredilen namaz, tesbih namazı diye bilinen namazdır. Tesbih namazı bazı fukaha tarafından müstahap görülmüştür. Hadiste sözü edilen "on haslet"ten maksadın, rivayette belirtildiği üzere on günahtır; yani evvel ve âhir, eski ve yeni, hatâen ve kasten, büyük ve küçük, gizli ve açık işlenen günahlar olduğu söylenmiştir. Ancak bu hususun eleştiriye açık bir değerlendirme olduğu inkâr edilemez. Bu yüzden bazı ulemaya göre bununla, ilk olarak onbeş defa tekrar edileni hariç olmak üzere "tesbih" cümlesinin onar defa tekrarlanması kastedilmiştir.

    Öneri Formu
9430 D001297 Ebu Davud, Tatavvu', 14

Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Abdulvâris b. Saîd, ona el-Hasan el-Muallim, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Abdullah el-Müzenî'nin (ra) haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Akşam namazından önce iki rekât namaz kılınız." Daha sonra halkın bu namazı sünnet telâkki etmesinden korkarak; "dileyen, akşam namazının farzından önce iki rekât sünnet kılabilir" buyurdu.


    Öneri Formu
9414 D001281 Ebu Davud, Tatavvu', 11

Bize İbn Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ebû Şuayb, ona da Tâvus şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer'e, akşam namazının farzından önce kılınan iki rekât nafile namazın hükmü soruldu. O da ben Rasulullah (sav) döneminde bu iki rekâtı kılan birini görmedim. Ama Hz. Peygamber ikindiden sonra iki rekât namaz kılmaya izin verdi dedi." [Ebû Davud dedi ki: Ben Yahya b. Maîn'in; Onun ismi Şuayb'dır, (Ebu Şuayb değil), Şube onun isminde hata etmiştir dediğini işittim.]


    Öneri Formu
9417 D001284 Ebu Davud, Tatavvu', 11

Bize Hüseyin b. Abdurrahman el-Cürcani, ona Talk b. Ğannam, ona Yakub b. Abdullah, ona Cafer b. Ebu'l-Muğira, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) akşam namazından sonra iki rekâtlı sünnette kıraati cemaat mescidden dağılıncaya kadar uzatırdı." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Nasr el-Mücedder de Yakub el-Kummî'den rivayet etti ve onun (Talk b. Ğannâm'ın yaptığı) gibi İbn Abbâs'a isnâd etti.] [Yine Ebû Davud dedi ki: Bu hadisin aynısını bize Muhammed b. İsa b. et-Tabbâ' da Nasr el-Mücedder vasıtasıyla Yakub'dan rivayet etti.]


    Öneri Formu
9437 D001301 Ebu Davud, Tatavvu', 15

Bize Muhammed b. Süfyan el-Ubullî, ona Habban b. Hilal Ebu Habib, ona Mehdi b. Meymun, ona Amr b. Malik, ona Ebu Cevzâ şöyle demiştir: Bana sahabeden biri -onun Abdullah b. Amr olduğu rivayet edilir- tahdis etti ve dedi ki: Hz. Peygamber (sav); "Yarın gel de sana ikramda, ihsanda ve bağışta bulunayım," buyurdu. Ben, gerçekten bana bir bağışta bulunacak sandım. (Ertesi gün gidince); "Güneş zevâl vaktini geçince, kalk ve dört rekât namaz kıl..." dedi, diyerek önceki hadiste geçen sözleri rivayet etti. Sonra Hz. Peygamber şunları söyledi: "...Sonra başını ikinci secdeden kaldırıp oturursun ve on defa tesbîh, on defa tehlîl, on defa tahmîd, on defa da tekbîr getirmeden ayağa kalkmazsın. Sonra bunları dört rekâtta da tekrar edersin. Sen, dünyanın en büyük günahını işlesen dahi, bu sayede affedilirsin." O saatte bunu kılamazsam ne olur? diye sordum. "Gece veya gündüzün bir vaktinde kıl!" buyurdu. [Ebû Davud dedi ki: Habban b. Hilal, Hilal er-Râî'nin dayısıdır.] [Yine Ebû Davud şöyle dedi: Bunu el-Müstemir b. er-Reyyân, Ebu'l-Cevzâ'dan, o da Abdullah b. Amr'dan mevkûf olarak rivayet etti. Onu, Ravh b. el-Müseyyeb ile Cafer b. Süleyman da Amr b. Mâlik en-Nükrî'den, o Ebu'l-Cevzâ'dan, o da İbn Abbas'tan kendi sözü olarak rivâyet ettiler. Ravh'ın rivâyetinde de İbn Abbas, ben bunu Hz. Peygamber'den (sav) naklediyorum, dedi.]


    Öneri Formu
9431 D001298 Ebu Davud, Tatavvu', 14

Bize Muhammed b. Râfi', ona Zeyd b. el-Hubab, ona Malik b. Miğvel, ona Mukatil b. Beşir el-İclî, ona Şureyh b. Hânî şöyle rivayet etti: "Hz. Âişe'ye (ra) Rasulullah'ın (sav) namazını sordum. Şöyle cevap verdi: Rasulullah (sav) yatsı namazını kıldıktan sonra yanıma geldiğinde mutlaka dört veya altı rekât daha namaz kılardı. Bir gece yağmura yakalandık. Kendisi için bir post serdik; posttaki bir delikten suyun akışını hala görür gibiyim. Rasulullah'ın (sav), elbisesini yerden sakındığını asla görmedim."


    Öneri Formu


    Öneri Formu
9409 D001276 Ebu Davud, Tatavvu', 10


    Öneri Formu
9410 D001277 Ebu Davud, Tatavvu', 10