Giriş

Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona Sâlim b. Ebu Ca‘d, ona da Sevbân'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim şu üç şeyden uzak bir halde ölürse, cennete girer: Kibir, ganimete ihanet ve borç. " [Bu konuda Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî’den de hadis rivayet edilmiştir.]


    Öneri Formu
20171 T001572 Tirmizi, Siyer, 21

Bize Muhammed b. Abullah er-Rüzzi ve İbrahim b. Halid Ebu Sevr el-Kelbî -mana ile-, onlara Abdulvehhab (Muhammed, Abdulvehhab b. Ata dedi), ona Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) zamanında fayda ve zararını kavrayamayacak kadar akli dengesi zayıf bir adam alışveriş yapıyordu. Ailesi Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, Ey Allah'ın Peygamberi! Bu kişinin alışveriş yapmasını kısıtla. Çünkü o akli dengesi zayıf olarak alışveriş yapmaktadır dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onu çağırıp alışveriş yapmasını yasakladı. O kişi ise Ey Allah'ın Peygamberi! Alışveriş yapmadan duramam dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "eğer alışverişi terk edemiyorsan alış-veriş sırasında aldatma yok de" buyurdu. [Ebu Sevr Said'den an rivayet lafzıyla nakletmiştir.]


    Öneri Formu
22634 D003501 Ebu Davud, Büyu' (icare), 66

Bize Ebu Şeybe'nin iki oğlu Ebu Bekir ve Osman, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Ma'bed b. Halid, ona da Harise b. Vehb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kibir ile yürüyen kaba kimse ve kendini beğenmiş katı kalpli insan cennete giremez." [Buradaki cevvâz kelimesi katı sözlü, kaba anlamına gelir.]


    Öneri Formu
33794 D004801 Ebu Davud, Edeb, 7

Bize Fadl b. Hubab, ona Osman b. Heysem b. Cehm, ona babası, ona Asım, ona Zir, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bizi aldatan bizden değildir. Aldatmak (için planlar yapan) ve aldatmak (için hile yapan) ateştedir."


    Öneri Formu

Bize Fadl b. Hubab, ona Osman b. Heysem b. Cehm, ona babası, ona Asım, ona Zir, ona da Abdullah (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bizi aldatan bizden değildir. Aldatmak için plan ve hile yapan ateştedir."


    Öneri Formu


    Öneri Formu
271494 D004801-2 Ebu Davud, Edeb, 7

Bize Kuteybe, ona Ebu Şücâ Said b. Yezid, ona Halid b. Ebu İmrân, ona Haneş es-San'ânî, ona da Fedâle b. Ubeyd şöyle demiştir: Ben; Hayber günü on iki dinara altın ve mücevher işlemeli bir kolye satın aldım. Altınını ve mücevheratını ayırıp tarttığım zaman on iki dinardan fazla altın olduğunu tespit ettim. Durumu Rasulullah'a (sav) söyledim. Şöyle buyurdu: "Altınla mücevher ayrılmadıkça satılmaz." [Bize Kuteybe, ona İbn Mübarek, ona da Ebu Şücâ Said b. Yezid bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamlarının uygulamaları bu hadise göredir. Buna göre gümüşle süslenmiş kılıcın, gümüşle süslenmiş bir kemerin veya benzeri şeylerin ayrıştırılmadan satılmaması görüşünü benimsemişlerdir. İbn Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshak bunlardandır. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamları ise böyle malzemelerin alım satımına izin vermişlerdir.]


    Öneri Formu
17966 T001255 Tirmizi, Buyu, 32

Bize Muhammed b. Abullah er-Rüzzi ve İbrahim b. Halid Ebu Sevr el-Kelbî -mana ile-, onlara Abdulvehhab (Muhammed, Abdulvehhab b. Ata dedi), ona Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) zamanında fayda ve zararını kavrayamayacak kadar akli dengesi zayıf bir adam alışveriş yapıyordu. Ailesi Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, Ey Allah'ın Peygamberi! Bu kişinin alışveriş yapmasını kısıtla. Çünkü o akli dengesi zayıf olarak alışveriş yapmaktadır dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onu çağırıp alışveriş yapmasını yasakladı. O kişi ise Ey Allah'ın Peygamberi! Alışveriş yapmadan duramam dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "eğer alışverişi terk edemiyorsan alış-veriş sırasında aldatma yok de" buyurdu. [Ebu Sevr Said'den an rivayet lafzıyla nakletmiştir.]


    Öneri Formu
270842 D003501-2 Ebu Davud, Büyu' (icare), 66

Bize Kuteybe, ona Ebu Şücâ Said b. Yezid, ona Halid b. Ebu İmrân, ona Haneş es-San'ânî, ona da Fedâle b. Ubeyd şöyle demiştir: Ben; Hayber günü on iki dinara altın ve mücevher işlemeli bir kolye satın aldım. Altınını ve mücevheratını ayırıp tarttığım zaman on iki dinardan fazla altın olduğunu tespit ettim. Durumu Rasulullah'a (sav) söyledim. Şöyle buyurdu: "Altınla mücevher ayrılmadıkça satılmaz." [Bize Kuteybe, ona İbn Mübarek, ona da Ebu Şücâ Said b. Yezid bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamlarının uygulamaları bu hadise göredir. Buna göre gümüşle süslenmiş kılıcın, gümüşle süslenmiş bir kemerin veya benzeri şeylerin ayrıştırılmadan satılmaması görüşünü benimsemişlerdir. İbn Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshak bunlardandır. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamları ise böyle malzemelerin alım satımına izin vermişlerdir.]


    Öneri Formu
282714 T001255-2 Tirmizi, Buyu, 32


    Öneri Formu
30767 İM003983 İbn Mâce, Fiten, 13