134 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona Âsım, ona Hafsa, ona da Ümm Atiyye, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, ölmüş bir kimse için üç günden fazla yas tutması helâl değildir, koca müstesnâ (onun için beklemek durumunda olduğu üç ay on günlük süre içerisinde) sürme çekemez, kına yakamaz, boyalı bir elbise giyemez."
Bana, ona Mâlik, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: Ebu Ubeyd’in kızı Safiyye, kocası Abdullah b. Ömer’in vefatı dolayısıyla matem tutmakta iken gözlerinden rahatsızlandı fakat hemen hemen gözleri çapaklanacak hale gelinceye kadar da sürme çekmedi. Mâlik der ki: Kocası vefat etmiş bir kadın zeytinyağı, şahtere ve buna benzer şeyleri – içerisine hoş koku karıştırılmamış olması şartıyla- sürebilir. Mâlik der ki: Kocası vefat ettiği için matem tutmakta olan bir kadın, yüzük, halhal ve bunun dışında herhangi bir süs eşyası takınamaz. (Yemen işi çizgili bir elbise türü olan) asb namına bir şey giyinemez, oldukça kalın bir asb olması müstesna. Siyah dışında herhangi bir renge boyanmış boyalı bir elbise giyinemez, sidir ve ona benzer, başında kalıp da hoş koku çıkarmayan şeyler dışında (hoş koku kullanarak) taranamaz.
Bu hadisi bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de, ona Abdullah b. Numeyr rivayet etti; (T) Ayrıca Bize Amr en-Nâkıd, ona Yezid b. Hârun rivayet etti, (Abdullah ile birlikte) ikisine Hişam bu isnad ile hadis rivayet etmiş, her ikisi de rivayetinde "adetten temizlenme vakti yaklaştığında bir miktar Kust ve Ezfâr hariç" demişlerdir.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Zâide, ona Hişam b. Hassan, ona Sîrîn kızı Hafsa, ona da Ümm Atiyye’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Bir kadın koca müstesnâ herhangi bir kimse için üç günden fazla yas tutmaz. Kocası için dört ay on gün yas tutar. Bu sırada asb türü elbise dışında boyalı bir elbise giyemez, sürme çekemez, ay halinden temizlenmesine yakın gusledeceği vakit bir nebze Ezfâr ve Kust dışında herhangi bir kokuya el süremez."
Bize Harun b. Abdullah ve Malik b. Abdulvahid el-Misma'î, onlara Yezid b. Harun, ona Hişam, ona Hafsa, ona da Ümmü Atiyye, Nebi'den (sav) bu hadisi rivayet etmiş, ancak her ikisinin (Harun ile Mâlik’in) hadisi rivayetleri birbirine tamamen uygun değildir. El-Mismaî rivayetinde Yezid'in “Ben, onun (Hişam'ın) bu rivayetinde, "kına yakmaz" dediğini biliyorum” dediğini ifade etmiş, Harun ise rivayetinde "Asb (denilen Yemen işi boyalı) kumaşı dışında boyalı bir elbise de giymez" ibaresini eklemiştir.
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona Yahya b. Ebu Bukeyr, ona İbrahim b. Tahman, ona Hişam b. Hassan; (T) Bize Abdullah b. el-Cerrâh el-Kuhistânî de ona Abdullah –yani b. Bekir- es-Sehmî- ona Hişam rivayet etmiştir –bu İbnü’l-Cerrah’ın lafzıdır-: Ona Hafsa, ona Ümm Atiyye'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Kadın, koca dışında üç günden fazla yas tutamaz. Kocası için dört ay on gün yas tutar. (Bu zaman zarfında) asb türü (Yemen işi renkli) bir elbise dışında boyalı bir elbise giymez, sürme çekmez. Ay halinden temizlenmesine yakın, temizleneceği vakit bir nebze kust ya da ezfâr denilen kokudan sürünebilir." Yakub, "asb" lafzı yerine "yıkanmış olması müstesna" demiş ve yine Yakub, "Kına da yakmaz" ibaresini de eklemiştir.