Öneri Formu
Hadis Id, No:
10466, B001462
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ أَخْبَرَنِى زَيْدٌ عَنْ عِيَاضِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ - رضى الله عنه - خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى أَضْحًى أَوْ فِطْرٍ إِلَى الْمُصَلَّى ثُمَّ انْصَرَفَ فَوَعَظَ النَّاسَ وَأَمَرَهُمْ بِالصَّدَقَةِ فَقَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ تَصَدَّقُوا » . فَمَرَّ عَلَى النِّسَاءِ فَقَالَ « يَا مَعْشَرَ النِّسَاءِ تَصَدَّقْنَ ، فَإِنِّى رَأَيْتُكُنَّ أَكْثَرَ أَهْلِ النَّارِ » . فَقُلْنَ وَبِمَ ذَلِكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « تُكْثِرْنَ اللَّعْنَ وَتَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ، مَا رَأَيْتُ مِنْ نَاقِصَاتِ عَقْلٍ وَدِينٍ أَذْهَبَ لِلُبِّ الرَّجُلِ الْحَازِمِ مِنْ إِحْدَاكُنَّ يَا مَعْشَرَ النِّسَاءِ » . ثُمَّ انْصَرَفَ فَلَمَّا صَارَ إِلَى مَنْزِلِهِ جَاءَتْ زَيْنَبُ امْرَأَةُ ابْنِ مَسْعُودٍ تَسْتَأْذِنُ عَلَيْهِ فَقِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذِهِ زَيْنَبُ فَقَالَ « أَىُّ الزَّيَانِبِ » . فَقِيلَ امْرَأَةُ ابْنِ مَسْعُودٍ . قَالَ « نَعَمِ ائْذَنُوا لَهَا » . فَأُذِنَ لَهَا قَالَتْ يَا نَبِىَّ اللَّهِ إِنَّكَ أَمَرْتَ الْيَوْمَ بِالصَّدَقَةِ ، وَكَانَ عِنْدِى حُلِىٌّ لِى ، فَأَرَدْتُ أَنْ أَتَصَدَّقَ بِهِ ، فَزَعَمَ ابْنُ مَسْعُودٍ أَنَّهُ وَوَلَدَهُ أَحَقُّ مَنْ تَصَدَّقْتُ بِهِ عَلَيْهِمْ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ ابْنُ مَسْعُودٍ ، زَوْجُكِ وَوَلَدُكِ أَحَقُّ مَنْ تَصَدَّقْتِ بِهِ عَلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Zeyd b. Eslem, ona İyaz b. Abdullah, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) bir Kurban ya da Ramazan Bayramı'nda namazgaha çıktı. Namazı bitirdikten sonra döndü, insanlara öğüt verip sadaka vermelerini emretti ve şöyle buyurdu: 'Ey insanlar! Sadaka verin.' Ardından kadınların yanına geldi ve onlara; 'Ey kadınlar topluluğu! Sadaka verin. Şüphesiz ben; siz kadınların, cehennem ahalisinin çoğunluğunu teşkil ettiğinizi gördüm.' Kadınlar; 'Bunun sebebi nedir? Ya Rasulallah!' diye sordular. Rasulullah (sav); 'Çünkü [siz kadınlar, genel olarak] çokça la'net eder ve kocalarınıza nankörlük yaparsınız. Aklı ve dini eksik olan kişilerden olup da kararlı bir erkeğin aklını, sizden çok daha etkili bir şekilde çelebilecek hiç kimseyi görmedim!' buyurdu. Sonra da oradan ayrıldı. Evine gelince (Abdullah) b. Mesud'un (ra) karısı Zeynep (r. anhâ) geldi ve huzuruna girmek için izin istedi. Kendisine; 'Ya Rasulallah! Bu, Zeynep'tir (huzuruna girmek için izin istiyor).' denildi. 'Hangi Zeynep?' diye sorunca '(Abdullah) b. Mesud'un karısı.' diye cevap verildi. Bunun üzerine; 'Evet, kendisine izin verin.' buyurdu ve ona izin verildi. Zeynep (r. anhâ) dedi ki;
- Ey Allah'ın Peygamberi! Bu gün sadaka verilmesini emrettin. Benim de yanımda bir takım vardı. İstedim ki onu sadaka olarak vereyim. Fakat (Abdullah) b. Mesut, bunu sadaka olarak verebileceğim kişiler içerisinde en fazla hak sahibi olan kişilerin kendisi ve oğlu olduğunu iddia etti.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav):
- (Abdullah) b. Mesud doğru söylemiş. Kocan ve oğlun, bunu sadaka olarak verebileceğin kişiler içerisinde en fazla hak sahibi olan kişilerdir.
Buyurdular"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 44, 1/479
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İyaz b. Abdullah el-Kuraşî (iyaz b. Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Abdullah)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Muhammed b. Cafer el-Ensari (Muhammed b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Kadın, akıl ve dini eksik mi?
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
KTB, SADAKA
Nankörlük, kadının kocasına karşı nankörlüğü
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42628, HM002086
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ نَجِيحٍ سَمِعَهُ مِنْ أَبِي رَجَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اطَّلَعْتُ فِي الْجَنَّةِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا الْفُقَرَاءَ وَاطَّلَعْتُ فِي النَّارِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2086, 1/623
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Abdullah Hammad b. Necîh el-İskâf (Hammad b. Necîh)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
Tevazu, müslüman mütevazidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14945, T002603
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا عَوْفٌ هُوَ ابْنُ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ الْعُطَارِدِىِّ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اطَّلَعْتُ فِى النَّارِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ وَاطَّلَعْتُ فِى الْجَنَّةِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا الْفُقَرَاءَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا يَقُولُ عَوْفٌ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَيَقُولُ أَيُّوبُ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَكِلاَ الإِسْنَادَيْنِ لَيْسَ فِيهِمَا مَقَالٌ وَيُحْتَمَلُ أَنْ يَكُونَ أَبُو رَجَاءٍ سَمِعَ مِنْهُمَا جَمِيعًا . وَقَدْ رَوَى غَيْرُ عَوْفٍ أَيْضًا هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu A'diy, Muhammed b. Cafer ve Abdullah es-Sekafî, onlara Avf b. Ebu Cemile, oan Ebu Recâ el-Utâridî, ona da İmran b. Husayn (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cehenneme baktım içerisindekilerin çoğunluğunu kadınlar olarak gördüm. Cennete baktım Cennetin çoğunluğunu fakirler olarak gördüm."
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Avf burada olduğu Ebû Reca’dan, o da İmrân b. Husayn’dan rivayet ediyor. Eyyûb ise Ebu Reca’dan, o da İbn Abbâs’tan rivayet etmektedir. Her iki senedde bir sıkıntı yoktur. Ebu Recâ’nın her ikisinden de (yani İbn Abbas ve İmrân b. Husayn) dan da hadis işittiği muhtemeldir. Avf’tan başkası da bu hadisi Ebu Recâ vasıtasıyla İmran b. Husayn’dan rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 11, 4/716
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Cennet, Cehennem, cennet ehlinin çoğu fakirler; cehennem ehlinin çoğu kadınlar
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35307, MU000449
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ مَعَهُ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً نَحْوًا مِنْ سُورَةِ الْبَقَرَةِ قَالَ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ سَجَدَ ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُو دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ سَجَدَ ثُمَّ انْصَرَفَ وَقَدْ تَجَلَّتِ الشَّمْسُ فَقَالَ إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ لاَ يَخْسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ فَإِذَا رَأَيْتُمْ ذَلِكَ فَاذْكُرُوا اللَّهَ. قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْنَاكَ تَنَاوَلْتَ شَيْئًا فِى مَقَامِكَ هَذَا ثُمَّ رَأَيْنَاكَ تَكَعْكَعْتَ . فَقَالَ إِنِّى رَأَيْتُ الْجَنَّةَ فَتَنَاوَلْتُ مِنْهَا عُنْقُودًا وَلَوْ أَخَذْتُهُ لأَكَلْتُمْ مِنْهُ مَا بَقِيَتِ الدُّنْيَا وَرَأَيْتُ النَّارَ فَلَمْ أَرَ كَالْيَوْمِ مَنْظَرًا قَطُّ أَفْظَعَ وَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ. قَالُوا لِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ لِكُفْرِهِنَّ. قِيلَ أَيَكْفُرْنَ بِاللَّهِ . قَالَ وَيَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ وَيَكْفُرْنَ الإِحْسَانَ لَوْ أَحْسَنْتَ إِلَى إِحْدَاهُنَّ الدَّهْرَ كُلَّهُ ثُمَّ رَأَتْ مِنْكَ شَيْئًا قَالَتْ مَا رَأَيْتُ مِنْكَ خَيْرًا قَطُّ.
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, o da Abdullah b. Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresinin okunabileceği süreye yakın bir süre, uzunca kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra başını kaldırdı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra şöyle buyurdu: “Şüphesiz güneş ve ay Allah’ın âyetlerinden iki âyettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz.” Ashab: Ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da gerisin geri çekildiğini gördük, dediler. O şöyle buyurdu: “Gerçekten ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm, ben asla bugün kadar korkunç bir şey görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm. Ashab: Neden, ey Allah’ın Rasulü, dediler. O: “Kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle” buyurdu. Allah’ı mı inkâr ederek kâfir oluyorlar, denilince, o: “Onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, bu sefer: Senden hayır namına bir şey görmedim ki, der” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salâtu'l-kusûf 449, 1/62
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
KTB, NAMAZ,
Namaz, Kusûf namazı
Namaz, Küsuf Namazı Rekatları, Kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41496, DM001651
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : شَهِدْتُ الصَّلاَةَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ، ثُمَّ قَامَ مُتَوَكِّئاً عَلَى بِلاَلٍ حَتَّى أَتَى النِّسَاءَ ، فَوَعَظَهُنَّ وَذَكَّرَهُنَّ وَأَمَرَهُنَّ بِتَقْوَى اللَّهِ قَالَ :« تَصَدَّقْنَ ». فَذَكَرَ شَيْئاً مِنْ أَمْرِ جَهَنَّمَ ، فَقَامَتِ امْرَأَةٌ مِنْ سَفِلَةِ النِّسَاءِ سَفْعَاءُ الْخَدَّيْنِ فَقَالَتْ : لِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ فَقَالَ :« لأَنَّكُنَّ تُفْشِينَ الشَّكَاءَ وَاللَّعْنَ ، وَتَكْفُرْنَ الْعَشِيرَ ». فَجَعَلْنَ يَأْخُذْنَ مِنْ حُلِيِّهِنَّ وَأَقْرِطَتِهِنَّ وَخَوَاتِيمِهِنَّ يَطْرَحْنَهُ فِى ثَوْبِ بِلاَلٍ يَتَصَدَّقْنَ بِهِ.
Tercemesi:
Bize Ya‘lâ b. Ubeyd, ona Abdülmelik, ona Ata, ona da Cabir’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte bir bayram gününde hazır bulundum. Hutbeden önce namazı kılmakla başladı. Sonra Bilal’e dayanmış olarak kalktı, hanımların bulunduğu yere kadar gitti. Onlara vaaz etti, öğüt verdi, Allah’a karşı takvalı olmalarını emrederek: “Sadaka verin” buyurdu. Ve cehennemin durumuna dair bir şeylerden söz etti. Yanakları esmerce, sıradan sayılan bir kadın ayağa kalkarak: Neden? Ey Allah’ın Rasulü deyince, o şöyle buyurdu: “Çünkü sizler çokça şikâyet eder, çokça lanet okur ve kocaya karşı da nankörlük ediyorsunuz.” Bunun üzerine kadınlar, süs eşyalarının, küpelerinin yüzüklerinin bir kısmını alarak, sadaka olmak üzere Bilal’in eteğine atmaya koyuldular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 224, 2/1002
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
Konular:
Bayram, bayram namazı
Kadın, bayram namazına katılması
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
KTB, NAMAZ,
KTB, SADAKA
Nankörlük, kadının kocasına karşı nankörlüğü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282040, T002603-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا عَوْفٌ هُوَ ابْنُ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ الْعُطَارِدِىِّ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اطَّلَعْتُ فِى النَّارِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ وَاطَّلَعْتُ فِى الْجَنَّةِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا الْفُقَرَاءَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا يَقُولُ عَوْفٌ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَيَقُولُ أَيُّوبُ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَكِلاَ الإِسْنَادَيْنِ لَيْسَ فِيهِمَا مَقَالٌ وَيُحْتَمَلُ أَنْ يَكُونَ أَبُو رَجَاءٍ سَمِعَ مِنْهُمَا جَمِيعًا . وَقَدْ رَوَى غَيْرُ عَوْفٍ أَيْضًا هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, Muhammed b. Cafer ve Abdullah es-Sekafî, onlara Avf b. Ebu Cemile, oan Ebu Recâ el-Utâridî, ona da İmran b. Husayn (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cehenneme baktım içerisindekilerin çoğunluğunu kadınlar olarak gördüm. Cennete baktım Cennetin çoğunluğunu fakirler olarak gördüm."
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Avf burada olduğu Ebû Reca’dan, o da İmrân b. Husayn’dan rivayet ediyor. Eyyûb ise Ebu Reca’dan, o da İbn Abbâs’tan rivayet etmektedir. Her iki senedde bir sıkıntı yoktur. Ebu Recâ’nın her ikisinden de (yani İbn Abbas ve İmrân b. Husayn) dan da hadis işittiği muhtemeldir. Avf’tan başkası da bu hadisi Ebu Recâ vasıtasıyla İmran b. Husayn’dan rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 11, 4/716
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Cennet, Cehennem, cennet ehlinin çoğu fakirler; cehennem ehlinin çoğu kadınlar
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282041, T002603-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا عَوْفٌ هُوَ ابْنُ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ الْعُطَارِدِىِّ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اطَّلَعْتُ فِى النَّارِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ وَاطَّلَعْتُ فِى الْجَنَّةِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا الْفُقَرَاءَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا يَقُولُ عَوْفٌ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَيَقُولُ أَيُّوبُ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَكِلاَ الإِسْنَادَيْنِ لَيْسَ فِيهِمَا مَقَالٌ وَيُحْتَمَلُ أَنْ يَكُونَ أَبُو رَجَاءٍ سَمِعَ مِنْهُمَا جَمِيعًا . وَقَدْ رَوَى غَيْرُ عَوْفٍ أَيْضًا هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى رَجَاءٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, Muhammed b. Cafer ve Abdullah es-Sekafî, onlara Avf b. Ebu Cemile, oan Ebu Recâ el-Utâridî, ona da İmran b. Husayn (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cehenneme baktım içerisindekilerin çoğunluğunu kadınlar olarak gördüm. Cennete baktım Cennetin çoğunluğunu fakirler olarak gördüm."
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Avf burada olduğu Ebû Reca’dan, o da İmrân b. Husayn’dan rivayet ediyor. Eyyûb ise Ebu Reca’dan, o da İbn Abbâs’tan rivayet etmektedir. Her iki senedde bir sıkıntı yoktur. Ebu Recâ’nın her ikisinden de (yani İbn Abbas ve İmrân b. Husayn) dan da hadis işittiği muhtemeldir. Avf’tan başkası da bu hadisi Ebu Recâ vasıtasıyla İmran b. Husayn’dan rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 11, 4/716
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Cennet, Cehennem, cennet ehlinin çoğu fakirler; cehennem ehlinin çoğu kadınlar
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması