79 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Süfyan, ona Süleyman b. Sühaym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed b. Abbas, ona babası, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Peygamber (sav) (vefatına yakın günlerden bir gün), insanlar Ebu Bekir’in (ra) arkasında saflar halinde dizilmiş iken, (hanesi ile mescidi arasındaki) perdeyi açtı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar, peygamberliğin müjdeleyici haberlerinden (alametlerinden) geriye yalnızca, Müslümanın gördüğü veya onun için gösterilen sâlih rüya kalmıştır. Şunu da bilin ki, bana rükû ya da secde halinde iken Kur'an okumam yasaklandı. Rükû halinde iken Rabbinizi tazim ediniz. Secde halinde iken de elinizden geldiği kadar dua ediniz. Çünkü secdede yapılan duaların kabul olunması daha çok umulur."
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Üsame ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Salih rüya, peygamberliğin yetmiş parçasından biridir."
Bize Ali b. Hucr el-Mervezî, ona İsmail b. Cafer, ona Süleyman b. Sühaym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed b. Abbas, ona babası, ona da Abdullah b. Abbas'tan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasulullah (sav), ölüm hastalığında (odasıyla mescit arasındaki) perdeyi açtı, mübarek başı hastalığından dolayı sarılı bir vaziyette üç defa "Allah’ım tebliğ ettim" dedikten sonra "Peygamberlik müjdelerinden sadece mümin kulun gördüğü veya onun için gösterilen salih rüya kaldı. Dikkat ediniz, rükû ve secdelerde Kur'an okumak bana yasaklandı. Rükû yaptığınızda Rabbinizi tâzim edin, (Sübhane rabbiye'l-azîm, deyin). Secde ettiğinizde ise çokça dua edin. Çünkü secdede yapılan dua kabule en çok yakın olandır" buyurdu.
Bize İshak b. İsmail el-Eylî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süleyman b. Süheym, ona İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed b. Abbas, ona babası, ona da İbn Abbâs şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) vefat hastalığında insanlar Ebu Bekir’in arkasında saflar halinde dizilmiş iken, Rasulullah (sav), (hanesi ile mescidi arasındaki) perdeyi açtı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar, peygamberliğin müjdeleyici haberlerinden (alametlerinden) geriye yalnızca, Müslümanın gördüğü veya onu için gösterilen sâlih rüya kalmıştır."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Züfer b. Sa'saa, ona babası (Sa'saa b. Malik), ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kılıp cemaate dönünce "içinizde bu gece rüya gören var mı?" diye sorar ve "benden sonra Nübüvvet kalmayacak, ancak sadık (doğru) rüyalar kalacak" buyururdu.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona, Abdülaziz el-Mâcişûn, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben kendimi cennete girmiş olarak gördüm ve bir de baktım ki Ebu Talha'nın karısı Rumeysâ orada. Bir yürüme hışırtısı duydum, 'kim bu gelen?' diye sordum. Cibril 'Bilâl' diye cevap verdi. Avlusunda cariye olan bir köşk gördüm ve 'bu köşk kimin?' dedim. Cibril 'Ömer'in' dedi. İçine girmek ve bakmak istedim ama senin kıskançlığını hatırladım'" Bunun üzerine Ömer “anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü, seni mi kıskanacağım?” dedi.
Bana Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Züfer b. Sa'saa, ona babası (Sa'saa b. Malik), ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kılıp cemaate dönünce "İçinizde bu gece rüya gören var mı?" diye sorar ve "benden sonra Nübüvvet kalmayacak, ancak sadık (doğru) rüyalar kalacak" buyururdu.
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Usame ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Salih rüya, peygamberliğin yetmiş parçasından biridir."