489 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Atâ b. Yezid, ona da Ebu Said hadisi 'Hz. Peygamber'e, 'Yâ Rasulullah!' diye seslenildi' diyerek; (T) Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzaî, ona Zührî, ona Atâ b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Said el-Hudrî senediyle gelen rivayette ise şöyle nakletmiştir: "Bir bedevi, Nebî'nin (sav) huzuruna gelip 'Yâ Rasulullah! İnsanların hangisi daha hayırlıdır?' diye sorduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'Canı ve malı ile cihad eden kişi ile bir vadide rabbine kulluk edip insanları şerrinden uzak tutan kimsedir' buyurdu." [Bu hadisi Zührî'den Zübeydî, Süleyman b. Kesîr ve Numan da naklederek Şuayb ve Evzaî'ye mütâbaatta bulunmuşlardır. Ayrıca bu hadisi Ma'mer, Zührî'den o Atâ ya da Ubeydullah'tan, o Ebu Said el-Hudrî'den o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir. Bu hadisi ayrıca Yunus, İbn Müsâfir ve Yahya b. Said de İbn Şihâb'dan, o Atâ'dan, o da Nebî'nin bir sahabîsi vasıtasıyla Hz. Peygamber'den nakletmiştir.]
Bize Harun b. Ma'rûf, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Ebu Ali Sümâme b. Şüfey, ona da Ukbe b. Âmir, Rasulullah'ı (sav) minberi üzerinde şöyle derken işittiğini haber vermiştir: "(Düşmanlarınız için gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlayın) (Enfâl, 8/60). Dikkat edin! Ayetteki kuvvetten kasıt atıcılıktır. Dikkat edin! Ayette kastedilen kuvvet, atıcılıktır. Dikkat edin! Ayette kastedilen kuvvet, atıcılıktır."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَلاَ إِنَّ الْقُوَّةَ الرَّمْىُ
Bize Ahmed b. Ezher, ona Muhammed b. Yusuf, ona Abdülhamid b. Behrâm, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Muâz b. Cebel, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın Rasulü olduğuma şahitlik etmelerine ve namazı kılıp zekatı vermelerine dek o insanlarla (müşriklerle) savaşmakla emrolundum."
Açıklama: Elbani bu hadisin mütevatir bir hadis olduğunu ifade etmiştir
Bize Harun b. Ma'rûf, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Ebu Ali, ona da Ukbe Âmir, Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Size nice memleketlerin fethi nasip olacaktır. Allah size kafidir. O halde hiçbiriniz oklarını savaş için hazır etmekten geri kalmasın."
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Abdullah b. İsmail, ona Mücâlid, ona Ebu Veddâk, ona da Ebu Said el-Hudrî, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç şey Allah'ın (cc) hoşuna gider: Namazda (cemaatin) saf tutması, gecenin ortasında namaza duran kişi ve (ordunun arkasında da) cihad eden kimse."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyân, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan başka ilah olmadığını söyleyinceye dek insanlara (o müşriklere) karşı savaşmakla emrolundum. Onu dediklerinde, cezayı hak edecekleri durumlar hariç, kanlarını ve mallarını benden korurlar. Geride kalan hesapları ise Allah'a kalmıştır. Ardından Hz. Peygamber (sav) (Sen ancak hatırlatıcısın. Onlar üzerinde bir zorba değilsin) (Ğâşiye, 88/21-22) ayetini okudu." [Ebu İsa (et-Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.]
Bize Hennâd (b. Serî), ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Şakîk b. Seleme, Ebu Musa el-Eş'ârî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav); kendisine cesur denilmesi için savaşanın, hamiyeti (kabilesi) için savaşanın veya gösteriş için savaşan kimsenin Allah yolunda olup olmadıkları sorulduğunda, 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın adının ve dininin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır' cevabını verdi." [Ebu İsa (et-Tirmizî) 'Bu konuda Hz. Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu Musa el-Eş'arî hadisi hasen sahihtir' demiştir.]
Bize Ahmed b. Menî, ona Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman b. Musa, ona Malik b. Yuhâmir, ona da Muaz b. Cebel, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslüman olarak kim Allah yolunda, bir deve sağımı süresi kadar savaşacak olsa, cennet ona vacip olur. Kim de Allah yolunda savaşırken bir yara alır veya başına herhangi bir sıkıntı gelirse, o kimse kıyamet günü, yarasının rengi zâferân renginde, kokusu ise misk kokusu gibi huzura gelir."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyân ve Şu'be, onlara Habib b. Ebu Sâbit, ona da Ebu'l-Abbas, Abdullah b. Amr'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam cihat etmek için izin istemek üzere Peygamber'e (sav) gelmişti. Rasulullah (sav) ona 'Annen baban sağ mı?' diye sordu. Adam 'Evet' diye cevap verince, 'Öyleye sen o ikisi için (onlara hizmet ederek) cihat et' buyurdu." [Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda İbn Abbâs'tan da hadis rivayet edilmiştir. Bu hasen-sahih bir hadistir. Ebu'l-Abbâs, gözleri görmeyen Mekkeli bir şairdir. Adı da Sâib b. Ferrûh'tur.]
Bize Hennâd, ona Abser b. Kasım, ona Husayn, ona Şa'bî, ona da Urve el-Bârikî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sevap ve ganimet de dahil olmak üzere, pek çok hayır kıyamet gününe dek atların perçemine düğümlenmiştir." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer, Ebu Said, Cerîr, Ebu Hureyre, Esma bt. Yezid, Muğîre b. Şu'be ve Câbir'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa bu hadisin hasen-sahih olduğunu da belirtmiştir. Seneddeki Urve, İbn Ebu Ca'd el-Bârikî olup kendisine Urve b. Ca'd da denir. Ahmed b. Hanbel 'Bu hadisten çıkan fıkhi mananın, cihadın her bir yönetici ile kıyamet gününe dek eda edilmesi gerektiği şeklinde olduğunu söylemiştir.]