489 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Ğaylân, ona Rişdîn, ona Amr b. Hâris, ona Ebu Semh, ona Ebu Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Müminler dünyada; Allah'a ve Rasulü'üne iman edip, sonra hiçbir şüpheye düşmeyip, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihat edenler; İnsanların malları ve canları konusunda kendisine güven duyduğu kişiler; Herhangi bir konuda eline fırsat geçip de Allah (ac) için ondan geri duranlar olmak üzere üç kısımdırlar."
Açıklama: Rişdîn'in za'fından dolayı bu isnad zayıftır.
Bize Ahmed b. Abdullah, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Ebu Süleyman, ona Ali el-Ezdî, ona Ubeyd b. Umeyr el-Leysî, ona da Abdullah b. Hubşî şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Amellerin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'İçerisinde hiçbir şüphe bulunmayan iman, ganimet malına hainlik içermeyen cihat ve makbul olan hacdır' buyurdu. 'Namazların hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Kıyamı uzun olandır' dedi. 'Sadakaların hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Malı az olan kişinin, elinden geldiğince vermeye çabaladığı sadakadır' diye cevap verdi. 'Hicretin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulduğunda, 'Allah'ın sana haram kıldığı şeyleri terk etmendir' dedi. 'Cihadın hangisi daha faziletlidir? diye sorulduğunda, 'Müşriklerle malı ve canıyla çarpışan kişinin cihadıdır' dedi. 'Şehadetin hangisi daha faziletlidir?' diye sorulunca da 'Atı telef olan ve kendi kanı da akıtılan kişinin şehadetidir' şeklinde cevap verdi."
Bize Abdullah b. Salih, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona da (Said) b. el-Müseyyeb, Ebu Hureyre’nin şöyle anlattığını nakletmiştir: "Rasulullah'a (sav) 'Amellerin en faziletlisi hangisidir?' diye sorulduğunda, 'Allah'a ve Rasulüne iman etmektir' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' denildiğinde, 'Sonra Allah yolunda cihad etmektir' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' diye sorulduğunda ise 'Sonra makbul olan (günah karışmamış) hacdır' cevabını verdi."
Bize Zekeriya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Cebele b. Sühaym, ona Ebu Müsennâ el-Abdî, ona da İbnü'l-Hasâsıyye es-Sedûsî şöyle rivayet etmiştir: "Biat etmek üzere Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğimde bana (biat için) şunları şart koştu: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam'ın farz kıldığı haccı eda etmemi, ramazan ayında oruç tutmamı ve Allah yolunda cihad etmemi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! Bunlardan ikisi var ki vallahi benim onlara gücüm yetmez; onlar da cihad ve sadakadır. Çünkü insanlar, savaştan kaçana Allah'ın gazap ettiğini söylüyorlar. Savaşa katılacak olsam, belki de nefsimi korku kaplar ve ölmeyi arzu etmez. Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Bunlar da ailemin geçim kaynağı ve bineğidir' dedim. Rasulullah (sav) elimi tuttu, sonra salladı, sonra da şöyle buyurdu: 'Sadaka olmadan, cihad olmadan cennete nasıl gireceksin?' Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana biat ediyorum' dedim ve koştuğu şartların hepsi için biat ettim."
Bize Abdullah b. Münîr, ona Ebu Nadr, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâ'idî (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda bir gün nöbet tutmak, dünyadan ve üstündekilerden daha hayırlıdır. Sizden birinin cennetteki kamçısı miktarınca (az) bir yeri, dünyadan ve üstündekilerden daha hayırlıdır. Kulun Allah yolunda akşamleyin veya sabahleyin yola çıkması, dünyadan ve üstündekilerden daha hayırlıdır."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: رِبَاطُ يَوْمٍ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا
Bize Said b. Amr el-Eş'asî ve Süveyd b. Said, onlara Süfyan, ona da Amr, Câbir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben öldürülürsem nereye giderim?' diye sorduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'Cennete' buyurdu. Bunun üzerine adam elindeki hurmaları kenara atıp öldürülünceye kadar çarpıştı." [Süveyd'in hadisinde ifade 'Bir adam Peygamber'e (sav) Uhud harbi günü gelip...' şeklinde geçmektedir.]
Bize Abdullah b. Abdurrahman b. Behrâm ed-Dârimî, ona Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Leys b. Sa'd, ona Eyyûb b. Musa, ona Mekhûl, ona Şurahbîl b. Simt, ona da Selman, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir gün ve bir gece sınırda düşmana karşı bekçilik yapmak, bir ay (nafile) oruç tutmaktan ve namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Kişi ölecek olursa, dünyada iken yaptığı ameli devam ediyormuş gibi sevap alır, rızkı tastamam kendisine verilir. Ayrıca en büyük fitneden de güvende olur."
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muâviye, ona A'meş, ona Müslim el-Batîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Herhangi bir günde yapılan bir salih amel, zilhiccenin son on gününü kastederek, şu günlerdeki kadar Allah'a sevimli gelmez. Ashab 'Yâ Rasulullah! Allah yolunda cihad da buna dahil mi? diye sorduklarında, 'Allah yolunda cihad da dahil. Ancak canı ve malı ile cihada çıkıp da bunlardan hiç bir şeyle dönmeyen kimsenin (şehidin) cihadı hariç' buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Urve el-Bârikî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sevap ve ganimet olmak üzere hayır namına her şey, kıyamet gününe dek atların perçemlerine bağlanmıştır."
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, el-Evzâ'î, ona Süleyman b. Habîb, ona da Ebu Ümâme şöyle rivayet etmiştir: "Kılıçlarının süsleri ne altın ne de gümüş olan bir topluluk, pek çok fetih gerçekleştirmiştir. Onların süsü tabaklanmamış deriden mamul ip, kurşun ve demirdi."