Giriş

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Cerîr, ona A'meş, ona da Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Ebu Mesud el-Ensarî şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam boynuna ip asılmış bir dişi deveyi getirip 'Bu deve, Allah yolunda sadakadır' deyince, Rasulullah (sav) 'Kıyamet gününde bu getirdiğin deve sebebiyle sana hepsi yularlı yedi yüz deve veri­lecektir' buyurdu."


    Öneri Formu
3079 M004897 Müslim, İmare, 132

Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bana Bişr b. Halid, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Süfyan, onların hepsine A'meş hadisi bu isnadla, Ebu Amr eş-Şeybânî'den, o da Ebu Mesud el-Ensârî'den şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelerek 'Benim hiçbir imkanım yoktur, bana savaşta kullanacağım bir binit verir misin?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Benim yanımda da yok' buyurdu. Bunun üzerine bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben onu binecek verecek birine yönlendirebilirim' deyince, Rasülullah (sav) 'Bir hayra kılavuzluk eden kimse, o hayrı işleyenin sevabının aynısını alır' buyurdu."


    Öneri Formu
3084 M004900 Müslim, İmare, 133

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Zekeriyya, ona Ebu İshak, ona da Berâ, Nebît oğullarından bir adamın Hz. Peygamber'e (sav) geldiğini şöyle rivayet etmiştir; (T) Bize Ahmed b. Cenâb el-Mıssîsî, ona İsa b. Yunus,, ona Zekeriyya, ona Ebu İshak, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir: "Ensar'ın bir kabilesi olan Nebît oğullarından bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelerek 'Allah'tan başka ilah olmadığına, senin de Allah'ın kulu ve Rasulü oldu­ğuna şehadet ederim' diyerek müslüman oldu. Sonra da ileri atılarak öldürülünceye kadar harp etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Az amel işledi ama çok ecir kazandı' buyurdu."


    Öneri Formu
3107 M004914 Müslim, İmare, 144

Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Mansur (b. Mu'temir), ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav), Allah (ac) yolunda savaşan kimselerin durumunu sormak amacıyla şöyle dedi: 'Adamın biri öfkesinden dolayı, bir diğeri de hamiyeti (kabile tarafgirliği) için savaşıyor?' Bunun üzerine Rasulullah (sav) başını adama doğru kaldırdı -başını kaldırma sebebi o adamın ayakta olmasıydı- ve 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın kelimesi olan tevhidin ve dinin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır' buyurdu."


    Öneri Formu
3128 M004922 Müslim, İmare, 151

Bize Muhammed b. Hâtim, ona Behz, ona Süleyman b. Muğîre, ona da Sâbit, Enes'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "İsmini kendisinden aldığım amcam, Rasulullah'la (sav) birlikte Bedir savaşına katılamamıştı. Bu ona ağır gelmişti ve şöyle demişti: 'Rasulullah'ın (sav) bulunduğunu ilk harpte bu­lunamadım. Bana bundan sonra Rasulullah'la (sav) birlikte bir harbe katılmayı nasip edecek olursa, ne yapacağımı Allah (cc) o zaman görecektir' dedi ancak başka bir şey söylemekten de çekindi. Sonra Rasulullah'la (sav) birlikte Uhud savaşında bulundu. Karşısına Sa'd b. Muâz çıktı. Enes amcasına 'Ey Ebu Amr! Nereye?' deyince, 'Cennetin kokusuna hayran kaldım. Onu şuradaki Uhud Dağı'nın daha yakınından alıyorum' dedi. Ardından öldürülünceye dek küffarla harp etti. Amcamın cesedinde kimi kılıç, kimi mızrak kimi de ok olmak üzere seksen küsur yara vardı. Kız kardeşi olan halam Rubeyyi bt. Nadr 'Kardeşimi ancak parmak uçlarından tanıyabildim' dedi. Kısa süre sonra şu ayet-i kerime nâzil oldu (Müminlerden Allah'a verdikleri sözde sadık kalan öyle adamlar vardır ki, onlardan bazısı vefat etmiş bazısı da beklemektedir. Ama hiçbiri de verdiği sözü değiştirmemiştir.) Ashâb, bu ayetin amcamla Uhud'da şehid düşen arkadaşları hakkında indiğini düşünürlerdi."


    Öneri Formu
3117 M004918 Müslim, İmare, 148

Bize Muhammed b. Müsennâ ve (Muhammed) b. Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu'be (b. Haccâc), ona Amr b. Mürre, ona Ebu Vâil (Şakik b. Seleme), ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: "Bir bedevi Rasulullah'a (sav) gelip şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir yerde ganimet için savaşan bir kimse, bir yerde iyi savaştı desinler diye savaşan bir kimse, bir tarafta da konumu görünsün diye gösteriş için savaşan bir kimse var. Bunlardan hangisi Allah yolundadır?' Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın kelimesi olan tevhidin ve dinin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır'."


    Öneri Formu
3120 M004919 Müslim, İmare, 149

Bize Muhammed b. Sehl et-Temîmî, ona İbn Ebu Meryem, ona Nâfi b. Yezid, ona Ebu Hâni, ona Ebu Abdurrahman el-Hubullî, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Gazveya ya da seriyyeye katılıp ganimetle salimen yurduna dönen savaşçılar, ecirlerinin üçte ikisini peşinen Rablerinden kazanmış olurlar. Gazveye veya seriyyeye katılıp da yenilen veya yara alan savaşçılar ise ecirlerinin tamamını elde ederler."


    Öneri Formu
3137 M004926 Müslim, İmare, 154

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: "Bir gazvede Hz. Peygamber'le (sav) birlikteyken şöyle buyurdu: 'Medine'de (gazveye katılamayıp geride kalan) öyle adamlar var ki yürüdüğünüz her bir yolda, geçtiğiniz her bir vadide onlar da sizinle beraber sayılırlar. Zira onları savaşa katılmaktan hastalıkları alıkoymuştur'."


    Öneri Formu
3168 M004932 Müslim, İmare, 159

Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Muaviye; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, onlara Vekî; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, onlara da A'meş hadisi bu isnadla Ebu Süfyan'dan, o da Câbir'den şöyle rivayet etmiştir: "Bir gazvede Hz. Peygamber'le (sav) birlikteyken şöyle buyurdu: 'Medine'de (gazveye katılamayıp geride kalan) öyle adamlar var ki yürüdüğünüz her bir yolda, geçtiğiniz her bir vadide onlar da sizinle beraber sayılırlar. Zira onları savaşa katılmaktan hastalıkları alıkoymuştur'." [Ancak Vekî'in rivayetinde 'Onlar size sevapta mutlaka ortaktırlar' ifadesi de yer almaktadır.]


    Öneri Formu
3169 M004933 Müslim, İmare, 159

Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman et-Teymî), ona da Ebu İshâk, Berâ b. Âzib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Bana kürek kemiği ya da bir tahta getirin' deyip (Müminlerden oturup savaşmayanlarla mücahidler bir olmaz) ayetini yazdırdı. O esnada Amr b. Ümmü Mektûm, Hz. Peygamber'in (sav) arkasındaydı ve hemen 'Peki bana bir ruhsat var mı?' dedi. Bunun üzerine ayetin (... Özür sahipleri hariç) kısmı nâzil oldu." [Ebu İsa (et-Tirmizî), bu konuda İbn Abbas, Câbir ve Zeyd b. Sâbit'ten de hadis rivayet edildiğini ve yukarıdaki hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca Süleyman et-Teymî'nin Ebu İshâk'tan naklettiği bu hadisin garîb olduğunu, bu rivayeti Ebu İshâk'tan Şu'be ve Sevrî'nin de naklettiğini belirtmiştir.]


    Öneri Formu
21045 T001670 Tirmizi, Cihad, 1