Öneri Formu
Hadis Id, No:
19253, T001471
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ :سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ :« مَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ فَكُلْ وَمَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَهُوَ وَقِيذٌ » . حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ زَكَرِيَّا عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .{:« مَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ فَكُلْ وَمَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَهُوَ وَقِيذٌ »} قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Adiyy b. Hatîm (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e zıpkın ve okla avlanan hayvanın durumunu sordum şöyle buyurdu: “Zıpkın ve okun sivri ucuyla avladığını ye ok veya zıpkının yan tarafı ile öldürdüğü hayvana gelince o “Vakîzdır” yani darbe ile öldürülmüş demektir, ondan yeme!” İbn ebî Ömer, Sûfyân vasıtasıyla Zekeriyya’dan, Şa’bî’den, Adiyy b. Hatîm’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiştir.
Tirmizî: Bu hadis sahih olup ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 7, 4/69
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19248, T001470
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ : سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَيْدِ الْكَلْبِ الْمُعَلَّمِ قَالَ: « إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ الْمُعَلَّمَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَكُلْ مَا أَمْسَكَ عَلَيْكَ فَإِنْ أَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ » . قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ خَالَطَتْ كِلاَبَنَا كِلاَبٌ أُخَرُ؟ قَالَ « إِنَّمَا ذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تَذْكُرْ عَلَى غَيْرِهِ » . قَالَ سُفْيَانُ: أَكْرَهُ لَهُ أَكْلَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى الصَّيْدِ وَالذَّبِيحَةِ إِذَا وَقَعَا فِى الْمَاءِ أَنْ لاَ يَأْكُلَ . فقَالَ بَعْضُهُمْ فِى الذَّبِيحَةِ إِ:ذَا قُطِعَ الْحُلْقُومُ فَوَقَعَ فِى الْمَاءِ فَمَاتَ فِيهِ فَإِنَّهُ يُؤْكَلُ وَهُوَ قَوْلُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْكَلْبِ إِذَا أَكَلَ مِنَ الصَّيْدِ فَقَالَ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ : إِذَا أَكَلَ الْكَلْبُ مِنْهُ فَلاَ تَأْكُلْ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى الأَكْلِ مِنْهُ وَإِنْ أَكَلَ الْكَلْبُ مِنْهُ .
Tercemesi:
Adıy b. Hatım (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e alıştırılmış köpeğin avladığı hayvanın durumunu sordum şöyle buyurdu: “Eğitilmiş köpeğini saldığın zaman besmelede çekmiş isen senin için yakalanan avı ye eğer eğitilmiş köpek yakaladığı hayvandan yerse ondan yeme çünkü o kendisi için yakalamıştır.” “Ya Rasûlullah! Köpeklerimize başka köpeklerde karışırsa ne olur” dedim. Buyurdular ki: “Sen sadece kendi köpeğine besmele çektin başkasının üzerine besmele çekmedin.” Sûfyân diyor ki: O avı yemeyi ona hoş görmedi.” Tirmizî: Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Yani avlandıktan veya boğazlandıktan sonra suya düşen hayvanın yenmeyeceği görüşündedirler. Bazı ilim adamları boğazlanmış hayvan hakkında şöyle derler: Boğazı kesildikten sonra suya düşen hayvan suda ölürse onun etinden yenir. Abdullah b. Mübarek bu görüştedir. Çoğu ilim adamları köpek yakaladığı hayvandan yerse o hayvan yenmez diyorlar Sûfyân, Abdullah b. Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedirler.
Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamları ise köpek yakaladığı hayvandan yese bile onun etinden yenebileceğine izin vermişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 6, 4/68
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19257, T001472
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى الْقُطَعِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَجُلاً مِنْ قَوْمِهِ صَادَ أَرْنَبًا أَوِ اثْنَيْنِ فَذَبَحَهُمَا بِمَرْوَةٍ فَتَعَلَّقَهُمَا حَتَّى لَقِىَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ فَأَمَرَهُ بِأَكْلِهِمَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ وَرَافِعٍ وَعَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنْ يُذَكِّىَ بِمَرْوَةٍ وَلَمْ يَرَوْا بِأَكْلِ الأَرْنَبِ بَأْسًا وَهُوَ قَوْلُ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَقَدْ كَرِهَ بَعْضُهُمْ أَكْلَ الأَرْنَبِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَصْحَابُ الشَّعْبِىِّ فِى رِوَايَةِ هَذَا الْحَدِيثِ فَرَوَى دَاوُدُ بْنُ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ . وَرَوَى عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحَمَّدٍ أَوْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ . وَمُحَمَّدُ بْنُ صَفْوَانَ أَصَحُّ . وَرَوَى جَابِرٌ الْجُعْفِىُّ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ نَحْوَ حَدِيثِ قَتَادَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَيُحْتَمَلُ أَنَّ رِوَايَةَ الشَّعْبِىِّ عَنْهُمَا . قَالَ مُحَمَّدٌ: حَدِيثُ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَابِرٍ غَيْرُ مَحْفُوظٍ .
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Câbir’in kavminden bir adam bir veya iki tavşan avladı, tavşanları keskin ve sivri taşlarla boğazlayıp dağarcığına taktı. Rasûlullah (s.a.v.)’e gelip durumu sorunca Rasûlullah (s.a.v.) onları yemesini emretti. Tirmizî: Bu konuda Muhammed b. Safvân, Rafi’ ve Adiyy b. Hatîm’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bazı ilim adamları keskin taşlarla hayvan kesilebileceğine izin veriyorlar ve tavşanın etinin de yenmesinde bir sakınca görmüyorlar ilim adamlarının çoğunluğunun görüşü budur. Bazı ilim adamları ise tavşan eti yemeyi hoş karşılamazlar. Şa’bî’nin adamları bu hadisin rivâyetinde değişik görüşler ortaya koydular. Dâvûd b. ebî Hind, Şa’bî’den, Muhammed b. Safvân’dan diyerek rivâyet ederlerken; Âsım b. Ahvel, Şa’bî’den, Safvân b. Muhammed’den veya Muhammed b. .Safvân’dan diyerek rivâyet ederler ki Muhammed b. Safvân rivâyeti daha sahihtir. Câbir el Cufî aynı hadisi Şabî’den, Câbir b. Abdullah’tan, Katâde’nin, Şa’bî’den rivâyeti gibi rivâyet etmiştir. Şa’bî’nin her ikisinden de rivâyet ettiği muhtemeldir. Muhammed diyor ki: Şa’bî’nin, Cabir’den rivâyet ettiği hadis pek makbul değildir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 8, 4/70
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19332, T001492
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ: كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَنَدَّ بَعِيرٌ مِنْ إِبِلِ الْقَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ مَعَهُمْ خَيْلٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا فَعَلَ مِنْهَا هَذَا فَافْعَلُوا بِهِ هَكَذَا » . حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَبَايَةُ عَنْ أَبِيهِ وَهَذَا أَصَحُّ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَهَكَذَا رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ نَحْوَ رِوَايَةِ سُفْيَانَ .
Tercemesi:
Rafî b. Hadîç’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v.) ile beraberdik develerden biri kaçtı yanlarında at da yoktu ki arkasından varıp yakalasınlar bu arada bir adam deveye bir ok fırlattı hedefini bulan bu ok sebebiyle Allah deveyi orada durdurdu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Bu hayvanların da yaban hayvanlar gibi vahşîlikleri vardır. Böyle yapan hayvanlara sizde böyle yaparak yakalayın.” Mahmûd b. Gaylân, Vekî’ vasıtasıyla Sûfyân’dan, babasından, Abâye b. Rifâa’dan dedesi Rafî’ b. Hadîç’den geçen hadisin bir benzerini rivâyet etmiş olup bu rivayetinde “Abâye ve babasından” dememiştir. Bu rivâyet daha sahihtir. bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir.
Aynı şekilde Şu’be bu hadisi Saîd b. Mesrûk’tan, Sûfyân’ın rivâyeti gibi rivâyet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 19, 4/82
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hayvanlar, develer, Bahira/Saibe
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28831, N004269
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ زَكَرِيَّا عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ « مَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ فَكُلْ وَمَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَهُوَ وَقِيذٌ » . وَسَأَلْتُهُ عَنِ الْكَلْبِ فَقَالَ « إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ فَأَخَذَ وَلَمْ يَأْكُلْ فَكُلْ فَإِنَّ أَخْذَهُ ذَكَاتُهُ وَإِنْ كَانَ مَعَ كَلْبِكَ كَلْبٌ آخَرُ فَخَشِيتَ أَنْ يَكُونَ أَخَذَ مَعَهُ فَقَتَلَ فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنَّكَ إِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى غَيْرِهِ » .
Tercemesi:
Adiy b. Hatim (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’e ok ile avlanan hayvanın durumunu sordum, şöyle buyurdular: “Okun sivri tarafıyla onu öldürmüş isen onu ye okun yan tarafıyla yani darbeyle öldürmüşsen kan çıkmadan öldüğü için o leş hükmündedir.” Köpekle avlanmadan sordum, şöyle buyurdular: “Gönderdiğin köpek onu senin için yakalar ve o avdan yemezse onu ye. Onun yakalaması onun kesilmesi demektir. Eğer senin avladığını yakalamakta başka köpeklerde karışmışsa ve hangisinin öldürdüğünüde bilemiyorsan ondan yeme çünkü sen sadece kendi köpeğine besmele çektin diğerlerine besmele çekmedin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sayd ve'z-zebâih 2, /2366
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Köpek, avlanma, eğitilmiş köpekle avlanma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28830, N004268
Hadis:
أَخْبَرَنَا الإِمَامُ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ النَّسَائِىُّ بِمِصْرَ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ نَصْرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ أَنَّهُ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الصَّيْدِ فَقَالَ « إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهِ فَإِنْ أَدْرَكْتَهُ لَمْ يَقْتُلْ فَاذْبَحْ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنْ أَدْرَكْتَهُ قَدْ قَتَلَ وَلَمْ يَأْكُلْ فَكُلْ فَقَدْ أَمْسَكَهُ عَلَيْكَ فَإِنْ وَجَدْتَهُ قَدْ أَكَلَ مِنْهُ فَلاَ تَطْعَمْ مِنْهُ شَيْئًا فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ وَإِنْ خَالَطَ كَلْبُكَ كِلاَبًا فَقَتَلْنَ فَلَمْ يَأْكُلْنَ فَلاَ تَأْكُلْ مِنْهُ شَيْئًا فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى أَيُّهَا قَتَلَ » .
Tercemesi:
Adiy b. Hatim (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)’e avlanma konusu sorulmuştu. Rasûlullah (s.a.v)’de şöyle buyurmuştu: “Köpeğini ava gönderirken besmele çek, ölmeden ona ulaşırsan besmele çekerek onu kes eğer köpek onu öldürmüş fakat ondan hiçbir şey yememişse onu ye çünkü o köpek onu senin için tutmuştur. Eğer köpek avdan yemiş ise sen onu yeme çünkü köpek onu kendisi için tutmuştur. Eğer senin köpekle başka köpekler o avı yakalamakta birlikte olmuşlarsa ve av da ölmüş ise ondan yeme çünkü hangi köpeğin onu öldürdüğünü bilmiyorsun.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sayd ve'z-zebâih 1, /2366
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Köpek, avlanma, eğitilmiş köpekle avlanma