Öneri Formu
Hadis Id, No:
14841, T000846
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى عَمْرٍو عَنِ الْمُطَّلِبِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « صَيْدُ الْبَرِّ لَكُمْ حَلاَلٌ وَأَنْتُمْ حُرُمٌ مَا لَمْ تَصِيدُوهُ أَوْ يُصَدْ لَكُمْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ وَطَلْحَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ مُفَسَّرٌ . وَالْمُطَّلِبُ لاَ نَعْرِفُ لَهُ سَمَاعًا مِنْ جَابِرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ يَرَوْنَ بِأَكْلِ الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ بَأْسًا إِذَا لَمْ يَصْطَدْهُ أَوْ لَمْ يُصْطَدْ مِنْ أَجْلِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا أَحْسَنُ حَدِيثٍ رُوِىَ فِى هَذَا الْبَابِ وَأَفْسَرُ وَالَعَمَلُ عَلَى هَذَا وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Amr b. Ebu Amr, ona el-Muttalib, ona da Câbir b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Sizler ihramlı olduğunuz halde kara avı, -bizzat kendiniz avlamadığınız yahut sizin için avlanmadığı sürece- helâldir.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Ebu Katâde ve Talha’dan gelmiş rivayetler de vardır. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Câbir’in hadisi müfesser bir hadistir. Biz el-Muttalib’in, Câbir’den hadis rivayet etiğini bilmiyoruz. Uygulama kimi ilim adaMinâ göre bu doğrultudadır. Bunlar av hayvanını, ihramlının kendisi avlamadığı yahut kendisi için avlanmadığı sürece yemekte bir sakınca görmezler.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, bu hususta rivayet edilmiş ve en açık (müfesser), en güzel bir hadistir. Uygulama da buna göre olup, Ahmed ve İshak’ın da kanaati budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 25, 3/203
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanması yasak olanlar
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hac, İhram, ihramlıyken yeyip içmek
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَنْ نَافِعٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كَانَ بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ تَخَلَّفَ مَعَ أَصْحَابٍ لَهُ مُحْرِمِينَ وَهُوَ غَيْرُ مُحْرِمٍ فَرَأَى حِمَارًا وَحْشِيًّا فَاسْتَوَى عَلَى فَرَسِهِ فَسَأَلَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُنَاوِلُوهُ سَوْطَهُ فَأَبَوْا فَسَأَلَهُمْ رُمْحَهُ فَأَبَوْا عَلَيْهِ فَأَخَذَهُ ثُمَّ شَدَّ عَلَى الْحِمَارِ فَقَتَلَهُ فَأَكَلَ مِنْهُ بَعْضُ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَبَى بَعْضُهُمْ فَأَدْرَكُوا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلُوهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّمَا هِىَ طُعْمَةٌ أَطْعَمَكُمُوهَا اللَّهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14843, T000847
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَنْ نَافِعٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كَانَ بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ تَخَلَّفَ مَعَ أَصْحَابٍ لَهُ مُحْرِمِينَ وَهُوَ غَيْرُ مُحْرِمٍ فَرَأَى حِمَارًا وَحْشِيًّا فَاسْتَوَى عَلَى فَرَسِهِ فَسَأَلَ أَصْحَابَهُ أَنْ يُنَاوِلُوهُ سَوْطَهُ فَأَبَوْا فَسَأَلَهُمْ رُمْحَهُ فَأَبَوْا عَلَيْهِ فَأَخَذَهُ ثُمَّ شَدَّ عَلَى الْحِمَارِ فَقَتَلَهُ فَأَكَلَ مِنْهُ بَعْضُ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَبَى بَعْضُهُمْ فَأَدْرَكُوا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلُوهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّمَا هِىَ طُعْمَةٌ أَطْعَمَكُمُوهَا اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik b. Enes, ona Ebu’n-Nadr, ona Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi’in rivayet ettiğine göre Ebu Katâde, Nebi (sav) ile birlikte idi. Mekke yolunun bir yerinde ihramlı arkadaşları ile birlikte geri kaldı, kendisi ise ihramlı değildi. Yabani bir eşek görünce hemen atına bindi. Arkadaşlarından kendisine kamçısını vermelerini istedi. Onlar bunu yapmadı. Onlardan mızrağını (vermelerini) istedi. Bunu da yapmadılar. Bu sefer onu kendisi aldıktan sonra eşeğe bir hamle yaparak onu öldürdü. Nebi’nin (sav) ashabından bazı kimseler ondan yedikleri halde, bazıları yemeyi kabul etmedi. Daha sonra Nebi’ye (sav) yetiştiklerinde ona, buna dair soru sordular. O da: “Şüphesiz ki o, Allah’ın size yiyesiniz diye gönderdiği bir ikramıdır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 25, 3/204
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hac, ihramlı iken avlanma,
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14844, T000848
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ فِى حِمَارِ الْوَحْشِ مِثْلَ حَدِيثِ أَبِى النَّضْرِ غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « هَلْ مَعَكُمْ مِنْ لَحْمِهِ شَىْءٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona Ebu Katâde, yaban eşeği hususunda Ebu’n-Nadr’ın hadisinin aynısını rivayet etmiş olmakla birlikte Zeyd b. Eslem’in rivayet ettiği hadiste belirtildiğine göre Rasûlullah (sav): “Beraberinizde onun etinden bir şey kaldı mı?” diye sormuştu.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 25, 3/205
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hac, ihramlı iken avlanma,
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19242, T001468
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى بِشْرٍ قَالَ : سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ يُحَدِّثُ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ : قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرْمِى الصَّيْدَ فَأَجِدُ فِيهِ مِنَ الْغَدِ سَهْمِى ؟قَالَ « إِذَا عَلِمْتَ أَنَّ سَهْمَكَ قَتَلَهُ وَلَمْ تَرَ فِيهِ أَثَرَ سَبُعٍ فَكُلْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَرَوَى شُعْبَةُ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى بِشْرٍ وَعَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ وَكِلاَ الْحَدِيثَيْنِ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىِّ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud (Süleyman b. Davud), ona Şu'be (b. Haccac), ona Ebu Bişr (Cafer b. İyâs), ona Said b. Cübeyr, ona da Adiy b. Hâtim şöyle demiştir: Kensisi, Ey Allah'ın Rasulü! Avımı vuruyor ertesi gün okumu onun vücuduna saplanmış halde buluyorum ne yapmalıyım? Dedim. Rasulullah (sav): "O hayvanı senin okunun öldürdüğünü anlar da başka bir ize (yırtıcı hayvan izi) rastlamazsan onu yiyebilirsin."
Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulamaları bu hadise göredir. Şu'be bu hadisi Ebu Bişr ve Abdülmelik b. Meysere yoluyla, Saîd b. Cübeyr'den, o Adiyy b. Hâtim'den bir benzerini nakletmiştir. Her iki hadiste sahihtir. Bu konuda Ebu Sa'lebe el-Huşenî'den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 4, 4/67
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14846, T000850
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى الْمُهَزِّمِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ فَاسْتَقْبَلَنَا رِجْلٌ مِنْ جَرَادٍ فَجَعَلْنَا نَضْرِبُهُ بِسِيَاطِنَا وَعِصِيِّنَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « كُلُوهُ فَإِنَّهُ مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى الْمُهَزِّمِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَأَبُو الْمُهَزِّمِ اسْمُهُ يَزِيدُ بْنُ سُفْيَانَ وَقَدْ تَكَلَّمَ فِيهِ شُعْبَةُ . وَقَدْ رَخَّصَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ لِلْمُحْرِمِ أَنْ يَصِيدَ الْجَرَادَ وَيَأْكُلَهُ وَرَأَى بَعْضُهُمْ عَلَيْهِ صَدَقَةً إِذَا اصْطَادَهُ وَأَكَلَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Vekî’, ona Hammâd b. Seleme, ona Ebu’l-Mühezzim, Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir hac ya da bir umre yapmak üzere Rasulullah (sav) ile birlikte yola çıkmıştık. Karşımıza bir çekirge sürüsü çıktı, kamçılarımızla, sopalarımızla onları vurmaya başladık. Nebi (sav): “Onu yiyebilirisiniz, çünkü o, deniz avındandır” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu garip bir hadistir.
Biz bunu ancak Ebu’l-Mühezzim’in Ebu Hureyre’den rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz. Ebu’l-Mühezzim’in ismi, Yezid b. Süfyan’dır. Şu‘be, onun hakkında bazı tenkitlerde bulunmuştur. İlim ehlinden bazı kimseler, ihramlı bir kimsenin çekirge avlayıp yemesine ruhsat vermekle birlikte, bazılarına göre çekirgeyi kendisi avlayıp yiyecek olursa sadaka vermesi gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 27, 3/207
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hac, ihramlı iken avlanma,
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19244, T001469
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنِى عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الصَّيْدِ فَقَالَ : « إِذَا رَمَيْتَ بِسَهْمِكَ فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ فَإِنْ وَجَدْتَهُ قَدْ قَتَلَ فَكُلْ إِلاَّ أَنْ تَجِدَهُ قَدْ وَقَعَ فِى مَاءٍ فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى الْمَاءُ قَتَلَهُ أَوْ سَهْمُكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni', ona Abdullah b. Mübarek, ona Asım (b. Süleyman) el-Ahvel, ona Şa'bî (), ona da Adiy b. Hâtim şöyle demiştir: Kendisi, Rasulullah'a (sav) av hakkında sordu. Rasulullah da (sav) şöyle buyurdu: "Okunu atarken besmele çek, hayvanı ölmüş durumda bulsan bile ondan ye. Ancak hayvanı suyun içinde bulursan ondan yeme. Çünkü hayvanı suyun mu yoksa okun mu öldürdüğünü bilemezsin."
Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sayd 5, 4/67
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31367, İM003177
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ مُرِّىِّ بْنِ قَطَرِىٍّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا نَصِيدُ الصَّيْدَ فَلاَ نَجِدُ سِكِّينًا إِلاَّ الظِّرَارَ وَشِقَّةَ الْعَصَا . قَالَ « أَمْرِرِ الدَّمَ بِمَا شِئْتَ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan (b. Said), ona Simak b. Harb, ona Mürrî b. Katarî, ona da Adî b. Hatim şöyle demiştir: Bir keresinde ben, Ey Allah'ın Rasulü! (sav) Biz avlanırız (bazen) bıçak bulamayız. Fakat zırâr (sert keskin taş) veya asanın şıkkını (ikiye bölünmüş asanın sivri tarafları) buluruz (bu durumda ne yapmalıyız?), dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Kanı dilediğin şeyle iyice akıt ve keserken Allah'ın ismini an" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zebâih 5, /518
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Mürrî b. Katarî el-Kûfî (Mürrî b. Katarî)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Kurban, boğazlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31604, İM003244
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ أَنَّهُ مَرَّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأَرْنَبَيْنِ مُعَلِّقَهُمَا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصَبْتُ هَذَيْنِ الأَرْنَبَيْنِ فَلَمْ أَجِدْ حَدِيدَةً أُذَكِّيهِمَا بِهَا فَذَكَّيْتُهُمَا بِمَرْوَةٍ أَفَآكُلُ قَالَ « كُلْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona (Amir b. Şerahil) eş-Şa'bî ona da Muhammed b. Safvan'nın rivayet ettiğine göre o (avlayıp) asarak taşıdığı iki tavşan ile Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda bulundu ve dedi ki:
" Ey Allah’ın Rasulü (sav), ben bu iki tavşanı avladım ancak onları boğazlamak için demir (bıçak) bulamadım. Ben de onları (keskin) çakmaktaşı ile boğazladım. Yiyebilirmiyim?" Bunun üzerine O (sav) 'Yiyebilirsin' diye buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 17, /528
Senetler:
1. Muhammed b. Safvan el-Ensari (Muhammed b. Safvan)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Kurban, boğazlamak
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14845, T000849
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ الصَّعْبَ بْنَ جَثَّامَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِهِ بِالأَبْوَاءِ أَوْ بِوَدَّانَ فَأَهْدَى لَهُ حِمَارًا وَحْشِيًّا فَرَدَّهُ عَلَيْهِ فَلَمَّا رَأَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا فِى وَجْهِهِ مِنَ الْكَرَاهِيَةِ قَالَ « إِنَّهُ لَيْسَ بِنَا رَدٌّ عَلَيْكَ وَلَكِنَّا حُرُمٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ ذَهَبَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ وَكَرِهُوا أَكْلَ الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا وَجْهُ هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَنَا إِنَّمَا رَدَّهُ عَلَيْهِ لَمَّا ظَنَّ أَنَّهُ صِيدَ مِنْ أَجْلِهِ وَتَرَكَهُ عَلَى التَّنَزُّهِ . وَقَدْ رَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَقَالَ أَهْدَى لَهُ لَحْمَ حِمَارِ وَحْشٍ . وَهُوَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَزَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre İbn Abbas kendisine şunu haber vermiştir: es-Sa‘b b. Cessâme’nin kendisine haber verdiğine göre Rasulullah (sav) Ebvâ’da ya da Veddân’da iken yanından geçmiş, kendisine yabani bir eşek eti hediye ettiği halde hediyesini geri çevirmişti. Rasulullah (sav), yüzünden onun hoşlanmadığının ifadelerini görünce: “Biz seni(n hediyeni) reddetmiş değiliz, ama biz ihramlıyız” buyurmuştu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Nebi’nin (sav) ashabı arasından ve diğerleri arasından ilim ehli bir topluluk, bu hadis doğrultusunda kanaat sahibi olmuş olup, ihramlı kimsenin av hayvanı etini yemesini mekruh görmüşlerdir. Şâfiî ise şöyle açıklamıştır: Bize göre bu hadisin açıklaması şudur: Ona bu hediyeyi geri vermesi, o yaban eşeğinin kendisi için avlanmış olduğunu zannetmesi dolayısıyla olmuş ve bunu tenezzühen (böyle bir ihtimalden sakınmak amacıyla) terk etmiş (yememiş) idi.
Ez-Zührî’nin arkadaşlarından birisi ise ez-Zührî yoluyla bu hadisi rivayet etmiş ve: Ona bir yaban eşeği eti hediye edilmişti, demiştir; ama bu mahfuz bir rivayet değildir.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Ali ve Zeyd b. Erkam tarafından da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 26, 3/206
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Hac, ihramlı iken avlanma,
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti