297 Kayıt Bulundu.
Bize İmrân b. Meysere, ona Hafs b. Ğıyâs, ona Eş'as, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre o (Ebu Bürde), şöyle demiştir "Abdullah b. Selâm'ın yanına oturdum." O (Abdullah b. Selâm), dedi ki "Sen gelip bizim yanımıza oturdun ama, biz de birazdan kalkıp gideceğiz." Ben de "Dilediğin zaman (gidersin)!" dedim. Bunun üzerine o (Abdullah b. Selâm) kalktı, ben de o, kapıya varana kadar onu takip ettim."
Açıklama: Bir arkadaşın yanına gidildiğinde, yanına gidilen kimsenin hemen ayrılıp gitmesi edeb ve nezakete uygun değildir. Sebepsiz yere olursa, ziyaretçiden nefret duyulduğunu ve ondan hoşlanılmadığını ihsas eden bir davranış olacağından, bundan sakınmak gerekir. önemli bir iş için veya verilen bir sözü yerine getirmek için kalkmak icab ettiği vakit, gelen misafirden izin istemek suretiyle onun gönlünü almak gerekir. Muvafakat ve anlayış havası içinde bu hareket yapılırsa, kardeşlik sevgisine halel verilmemiş olur. Diğer taraftan ayrılıp giden arkadaşı en az kapıya kadar uğurlamanın, nezaket ve terbiye açısından uygun olduğu da anlaşılmaktadır.
Bize Yahya b. Yahya, ona Abdullah b. Nümeyr (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Yahya el-Kattân (T) Bize İbnü'l-Müsennâ ona Abdülvehhab es-Sekafî, hepsine Ubeydullah (T) Bize Ebu Bekir b. Ebû Şeybe -lafız ona aittir- ona Muhammed b. Bişr ve Ebu Üsame ve İbn Nümeyr, onlara Ubeydullah, ona Nâfi', ona İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kişi başka bir adamı oturduğu yerinden kaldırıp onun yerine oturmasın. Ancak biraz açılın ve halkayı genişletin."
Bize Ebu'r-Rabi' ve Ebu Kâmil, onlara Hammâd, ona Eyyub (T) Bana Yahya b. Habîb, ona Ravh (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, her ikisine İbn Cüreyc (T) Bana Muhammed b. Râfi ona İbn Füdeyk, ona Dahhâk b. Osman, hepsine Nâfi', ona İbn Ömer Hz. Peygamber'den (sav) Leys'in rivayetinin bir benzerini nakletmişler, ancak hadiste "Açılın ve halkayı genişletin." kısmını zikretmemişlerdir. İbn Cüreyc'in rivayetinde ["Cuma gününde mi? dedim, Hem Cuma'da hem diğer günlerde." dedi.] şeklinde bir ziyade vardır.
Bize Ebu'r-Rabi' ve Ebu Kamil, onlara Hammâd, ona Eyyub (T) Bana Yahya b. Habib, ona Ravh (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, her ikisine İbn Cüreyc (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona İbn Füdeyk, ona Dahhâk b. Osman, hepsine Nâfi', ona İbn Ömer Hz. Peygamber'den (sav) Leys'in rivayetinin bir benzerini nakletmişler, ancak hadiste "Açılın ve halkayı genişletin." kısmını zikretmemişlerdir. İbn Cüreyc'in rivayetinde ["Cuma gününde mi? dedim, Hem Cuma'da hem diğer günlerde." dedi.] şeklinde bir ziyade vardır. i.
Bize Ebu'r-Rabi' ve Ebu Kamil, onlara Hammâd, ona Eyyub (T) Bana Yahya b. Habib, ona Ravh (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, her ikisine İbn Cüreyc (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona İbn Füdeyk, ona Dahhâk b. Osman, hepsine Nâfi', ona İbn Ömer Hz. Peygamber'den (sav) Leys'in rivayetinin bir benzerini nakletmişler, ancak hadiste "Açılın ve halkayı genişletin." kısmını zikretmemişlerdir. İbn Cüreyc'in rivayetinde ["Cuma gününde mi? dedim, Hem Cuma'da hem diğer günlerde." dedi.] şeklinde bir ziyade vardır.
Bize Ebu'r-Rabi' ve Ebu Kamil, onlara Hammâd, ona Eyyub (T) Bana Yahya b. Habib, ona Ravh (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, her ikisine İbn Cüreyc (T) Bana Muhammed b. Râfi', ona İbn Füdeyk, ona Dahhâk b. Osman, hepsine Nâfi', ona İbn Ömer Hz. Peygamber'den (sav) Leys'in rivayetinin bir benzerini nakletmişler, ancak hadiste "Açılın ve halkayı genişletin." kısmını zikretmemişlerdir. İbn Cüreyc'in rivayetinde ["Cuma gününde mi? dedim, Hem Cuma'da hem diğer günlerde." dedi.] şeklinde bir ziyade vardır.