Öneri Formu
Hadis Id, No:
159474, TŞ000134
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى ،حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ ، قَالَ : رَأَيْتُ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم مُتَّكِئًا عَلَى وِسَادَةٍ ،
قَالَ أَبُو عِيسَى : لَمْ يَذْكُرْ وَكِيعٌ عَلَى يَسَارِهِ ، وَهَكَذَا رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ إِسْرَائِيلَ ، نَحْوَ رِوَايَةِ وَكِيعٍ ، وَلا نَعْلَمُ أَحَدًا رَوَى فِيهِ عَلَى يَسَارِهِ ، إِلا مَا رَوَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ ، عَنِ إِسْرَائِيلَ
Tercemesi:
Câbir b. Semüre anlatıyor :
"Ben, Hazreti Peygamber'i, bir yastığa yaslanmış vaziyette otururken bizzat gördüm".
Tirmizî der ki : Bu hadîsin râvîleri arasında bulunan (IV. râvî) Vekî' b. el-Cerrâh (0:196/811), "sol tarafına konmuş" ifâdesini zikretmemiştir. Bu metni, İsrâîl b. Yûnus (ö:161/778)' (Ill.râvî) rivayet eden pek çok râvî de, aynen Vekî' rivayeti gibi nakletmişlerdir. Biz, İshâk b. Man-sûr (0:204/819)'un İsrâîl'den yaptığı nakil dışında, hiç bir râvînin bu hadîsi naklederken, "sol tarafına konmuş bir yastık" ifâdesini de kaydettiklerini bilmiyoruz .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 134, /244
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Yusuf b. İsa ez-Zührî (Yusuf b. İsa b. Dinar)
Konular:
Adab, oturma adabı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159479, TŞ000139
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ يَزِيدَ الصُّدَائِيُّ الْبَغْدَادِيُّ ،حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِسْحَاقَ يَعْنِي الْحَضْرَمِيَّ ،حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِيِّ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الأَقْمَرِ ، عَنْ أَبِي جُحَيْفَةَ ، قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : أَمَّا أَنَا فَلا آكُلُ مُتَّكِئًا
Tercemesi:
Ebû Cühayfe (r.a) naklediyor : Peygamber Efendimiz : "Hele ben, kat'iyyen iyice yerleşip oturarak yemek yemem" buyurmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 139, /251
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ali b. Akmer el-Vedai (Ali b. Akmer b. Amr b. Haris b. Muaviye)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Yakub b. İshak el-Hadrami (Yakub b. İshak b. Zeyd b. Abdullah b. Ebu İshak)
6. Hüseyin b. Ali es-Sudai (Hüseyin b. Ali b. Yezid)
Konular:
Adab, oturma adabı
Adab, yeme - içme adabı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم : إذا قام أحدكم من مجلسه ثم رجع إليه فهو أحق به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165964, EM001138
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم : إذا قام أحدكم من مجلسه ثم رجع إليه فهو أحق به
Tercemesi:
Ebü Hüreyre (RadiyaUakuanh), Peygamber (Salfaltohû Ateyht eiten:)'den şöyle rivayet etmiştir;
«Sizden (biriniz, oturduğu yerden kalktığı, zaman sonra oraya dönerse, kendisi o yere (oturmaya) daha lâyıktır.»[1006]
Bîr mecliste otururken herhangi bir iş İçin yerinden kalkıp ayrılan kİm-se, meclise dönünce eski yerine oturma hakkına sahiptir. Böyle muvakkat ayrılışlar için, boşalan yer doldurulmamalı ve sahibinin işgaline terk edilmelidir. Arkadaş hakkını koruma ve birbirine eziyet vermemek bakımından edebe en uygun tutum budur. Cömİ ve Mescid gibi umumî yerlerde de bayie hareket etmelidir. Fakat hiç kimse, devamlı olarak bir yeri işgoi etmek hakkına sahip değildir. Ancak ders okutmak ve va'z etmek için muayyen yer sahibi tarafından daima işgal edilir. Sunun dışında camiye ilk gid^n ön saha istediği yere oturur ve o ibâdet müddeti için işgal etmiş olduğu yere hak kazanır. Başkasının buna müdahalesi olamaz. Rütbe ve mevkilere göre ayrılmış olan îoplantî yerlerinde herkes kendine ait olan yerde oturur. Baş-kosının mokam ve yerini işgal etmek, edebe aykırı düşer.[1007]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1138, /864
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
Konular:
Adab, oturma adabı
حدثنا محمد بن الطفيل قال حدثنا شريك عن سماك عن جابر بن سمرة قال : كنا إذا أتينا النبي صلى الله عليه وسلم جلس أحدنا حيث انتهى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166242, EM001141
Hadis:
حدثنا محمد بن الطفيل قال حدثنا شريك عن سماك عن جابر بن سمرة قال : كنا إذا أتينا النبي صلى الله عليه وسلم جلس أحدنا حيث انتهى
Tercemesi:
— Cabir ibni Semure'den rivayet edildiğine göre; şöyle demiştir:
«Peygamber (SaitallahüA leyhi veSeltem) 'e vardığımız zaman, her birimiz ulaştığı (boş) yere otururdu.»[1012]
Bir toplantı yerine veya bir camiye .gidildiği..zarnan, en ilerdeki boş yeri doldurmak üzere İlerlemek lâzımdır ki, arkadan gelenler de rahatça yer bulabilsinler. Böyle hareket edilmediği takdirde, ön taraflarda boş yerler kalır ve sonradan yer arayanlar bu boş yerleri doldurmak için ileri geçerlerken orada bulunanları rahatsız etmiş olurlar. Buna meydan vermemek için herkes zamamodo Öndeki yerin» almalı ve boşlukları doidurmalıdır.[1013]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1141, /866
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Muhammed b. Tufeyl en-Nehai (Muhammed b. Tufeyl b. Malik)
Konular:
Adab, oturma adabı
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا الفرات بن خالد عن أسامة بن زيد عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن عبد الله بن عمرو أن النبي قال : لا يحل لرجل أن يفرق بين اثنين إلا بإذنهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166243, EM001142
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا الفرات بن خالد عن أسامة بن زيد عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن عبد الله بن عمرو أن النبي قال : لا يحل لرجل أن يفرق بين اثنين إلا بإذنهما
Tercemesi:
— Abdullah ibni Arnr'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu; «İki kişi arasını ayırmak (aralarına oturmak) kimseye helâl olmaz;müsadeleriyle almak müstesnadır.[1014]
Yan yana oturmakta olan iki khî orasını açıp da, orolarında oturmak iyİ bir hareket değildir. Bir aroda oturan'form birbirleriyle görüşecekleri.mo-sele olabilir; gizli konuşulacak işleri, birbirlerine özel sevgileri bulunabilir. Bunları bozmamak için aralarına girmek doğru değildir. Ancok kendileri oafıp oturmaya müsaade ederlerse, bunda beis yoktur. Bu takdirde aralanna oturulabilir.[1015]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1142, /866
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
5. Furat b. Halid ed-Dabbi (Furat b. Halid)
6. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Adab, oturma adabı
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ ،حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِيُّ ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي بَكْرَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : أَلا أُحَدِّثُكُمْ بِأَكْبَرِ الْكَبَائِرِ ؟ قَالُوا : بَلَى يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ : الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ قَالَ : وَجَلَسَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَكَانَ مُتَّكِئًا ، قَالَ : وَشَهَادَةُ الزُّورِ ، أَوْ قَوْلُ الزُّورِ ، قَالَ : فَمَا زَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُهَا حَتَّى قُلْنَا : لَيْتَهُ سَكَتَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159471, TŞ000131
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ ،حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِيُّ ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي بَكْرَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : أَلا أُحَدِّثُكُمْ بِأَكْبَرِ الْكَبَائِرِ ؟ قَالُوا : بَلَى يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ : الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ قَالَ : وَجَلَسَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَكَانَ مُتَّكِئًا ، قَالَ : وَشَهَادَةُ الزُّورِ ، أَوْ قَوْلُ الزُّورِ ، قَالَ : فَمَا زَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُهَا حَتَّى قُلْنَا : لَيْتَهُ سَكَتَ
Tercemesi:
Ebû Bekre anlatıyor :
Resûlullah (s.a.s) Efendimiz bir gün :
"Sizlere, büyük günâhların en büyüklerini haber vereyim mi" buyuruyorlar. Orada bulunan ashâb :
"Lütfen yâ Resûllahlah!'. Dinliyoruz!." dediklerinde;
"Allah'a şirk koşmak, anaya-babaya isyan etmek, büyük günâhların en büyüğüdür" buyurdular.
Ebû Bekre, ilâve eder : Peygamber Efendimiz, bu sözünü söylerken bir şeye dayanmış vaziyette idiler. Hemen toplanıp oturdular ve sözlerine şöyle devam ettiler :
"Büyük günâhlardan birisi de, yalancı şahitliktir veya "yalan söz söylemektir!."
Ebû Bekre anlatmaya devam ederek; Peygamber Efendimiz, "Yalancı şahitlik de büyük günâhlardandır" cümlesini, üzerine basa basa o kadar tekrar ettiler ki, bizler, "Ne olur, artık sözlerini bitirseler de daha fazla üzülmeseler" dedik, der.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 131, /240
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
Adab, oturma adabı
Büyük Günah, büyük günahlar
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Şahitlik, yalancı şahitlik
Şirk, şirk koşmak
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ،حَدَّثَنَا شَرِيكٌ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الأَقْمَرِ ، عَنْ أَبِي جُحَيْفَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : أَمَّا أَنَا ، فَلا آكُلُ مُتَّكِئًا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159472, TŞ000132
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ،حَدَّثَنَا شَرِيكٌ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الأَقْمَرِ ، عَنْ أَبِي جُحَيْفَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : أَمَّا أَنَا ، فَلا آكُلُ مُتَّكِئًا
Tercemesi:
Ebû Cühayfe (r.a) naklediyor :
Resûllüllah Efendimiz : "Bana gelince, ben, kat'iyyen bir şeye dayanarak yemek yemem" buyurmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 132, /243
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ali b. Akmer el-Vedai (Ali b. Akmer b. Amr b. Haris b. Muaviye)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adab, oturma adabı
Adab, yeme - içme adabı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ ،حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الأَقْمَرِ ، قَالَ : سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ ، يَقُولُ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : لا آكُلُ مُتَّكِئًا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159473, TŞ000133
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ ،حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الأَقْمَرِ ، قَالَ : سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ ، يَقُولُ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : لا آكُلُ مُتَّكِئًا
Tercemesi:
Ali b. Akmer naklediyor :
Ben bizzat Ebû Cühayfe'den işittim. O, Peygamber Efendimiz'in, "Ben, bir yere dayanmış vaziyette yemek yemem" buyurduklarını söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 133, /244
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ali b. Akmer el-Vedai (Ali b. Akmer b. Amr b. Haris b. Muaviye)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, oturma adabı
Adab, yeme - içme adabı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر العقدي قال حدثنا عبد الرحمن بن أبي الموالي قال أخبرني عبد الرحمن بن أبي عمرة الأنصاري قال : أوذن أبو سعيد الخدري بجنازة قال فكأنه تخلف حتى أخذ القوم مجالسهم ثم جاء بعد فلما رآه القوم تسرعوا عنه وقام بعضهم عنه ليجلس في مجلسه فقال لا إني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول خير المجالس أوسعها ثم تنحى فجلس في مجلس واسع
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165960, EM001136
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا أبو عامر العقدي قال حدثنا عبد الرحمن بن أبي الموالي قال أخبرني عبد الرحمن بن أبي عمرة الأنصاري قال : أوذن أبو سعيد الخدري بجنازة قال فكأنه تخلف حتى أخذ القوم مجالسهم ثم جاء بعد فلما رآه القوم تسرعوا عنه وقام بعضهم عنه ليجلس في مجلسه فقال لا إني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول خير المجالس أوسعها ثم تنحى فجلس في مجلس واسع
Tercemesi:
— Abdurrahman itani Ebî Ömer haber vererek şöyle demiştir: Ebû Saîd El-Hudrî bir cenaze için. çağrıldı. Râvi der ki:
— Ebû Saîd sanki gecikir oldu da, insanlar nihayet yerlerini alıp oturdular. Sonra arkasından hemen geldi. İnsanlar onu görünce, (ona yer vermek için) koğuştular ve onlardan bir kısmı, kendi yerinde otursun diye onun için ayağa kalktı. Bunun üzerine Ebû Saîd şöyle dedi:
— Hayır, (kalkmayın)! Ben Resûlüllah (Sallaîhhü AleyhiveSelkm) İn şöyle buyurduğunu işittim:
«Oturma yerlerinin en hayırlısı, en geniş olanıdır.»
Sonra Ebû Saîd kenara çekilip geniş bir yerde oturdu.[1002]
Herhangi bir toplantıya veya meclîse sonradan gidildiği zaman, eğer makam ve isimlere göre yer ayrılmamışsâ, boş bulunan en uygun yere oturulur. Birbirine yer vermek ve böylece karışıklığa sebep olmak yoktur. Huzur ve sükûn böyle, temin edilir ve kimseye.de eziyet edilmemiş olur. işlerin e.n kolay ve rahat planını seçmek esas olduğundan, burada da aynı şeyi yapmak gerekir. Camİ âdabında bile, ön safların fazileti çok olmasına rağmen, camiye geç gelenlerin'öndeki cemaatı rahatsız edecek şekilde öne geçmeleri doğru değildir. Hele insanların yanlarına ve üzerlerine basarak geçmek asla İhtiyar edilmemelidir, ön saf faziletini almak isteyenlerin önceden camiye koşmaları gerekir. Ancak ön saflarda bulunanların da, safları boş bırakmayıp doldurmaları ve saf sıkışıklığını temin ederek vazifelerini yapmaları lâzımdır.
Ebû Saîd El-Hudrî/nfri,;hal tercemesi için 945 sayılı Hadîs-i Şerif açıklamasına bakılsın.[1003]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1163, /863
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Mevali el-Medeni (Abdurrahman b. Ebu Meval)
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Adab, oturma adabı
Hayırlı, Meclisin hayırlı olanı
حدثنا الحميدي قال حدثنا بن عيينة قال حدثنا عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا يقيمن أحدكم الرجل من مجلسه ثم يجلس فيه ولكن تفسحوا وتوسعوا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166241, EM001140
Hadis:
حدثنا الحميدي قال حدثنا بن عيينة قال حدثنا عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لا يقيمن أحدكم الرجل من مجلسه ثم يجلس فيه ولكن تفسحوا وتوسعوا
Tercemesi:
— İbni Ömer (Radiyaltahu anhümay'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki:
— Peygamber iŞdlallahü Aleyhi ve Sclîsm) şöyle buyurdu: «Sizden biriniz, (arkadaşının) yerine otursun diye, asla o adamı oturduğu yerinden kaldırmasın. Ancak sıkışınız ve yer açınız.»[1010]
İlim, sohbet, ziyafet benzeri topluca oturmalarda gözetilecek edeb üzere hareket, hiç kimseyi rahatsız etmemektir. Dışardan gelenin bir arkadaşını kaldırıp, onun yerine oturması uygun bir hareket değildir. Oturmakta olanların düzgün ve sıkışık olarak oturmak suretiyle gelenlere yer bırakması gerekir. Bu da toplulukta gözetilecek bîr vazifedir.[1011]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1140, /865
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Adab, oturma adabı
Mesken, Ev, geniş olması