34 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Maruf, Harun b. Said el-Eylî, ve Velid b. Şuca es-Sekûnî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona İbn Abbas’ın azatlısı Kureyb, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbas'ın Kudeyd ya da Usfan’da bir oğlu vefat etmişti. İbn Abbas “ey Kureyb, bir bak bakalım namazını kılmak üzere ne kadar cemaat toplandı” dedi. (Kureyb) der ki: Dışarı çıktım, insanların onun için toplanmış olduklarını gördüm. Ona haber verince, o “ne dersin, onlar kırk kişi var mı?” dedi. Ben “evet” dedim. İbn Abbas “o zaman (namazını kılmak üzere) onu çıkartın, çünkü ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim” dedi: "Müslüman bir adam ölür de, cenazesini Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kırk adam kılarsa, mutlaka Allah onları onun hakkında şefaatçi kılar." İbn Maruf’un rivayetinde, sened “Şerik b. Ebu Nemir, ona Kureyb, ona da İbn Abbas” şeklindedir.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Abdülvehhâb es-Sakafî, ona Eyyûb; (T) Bize Ahmed b. Menî ve Ali b. Hucr, o ikisine İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona Âişe’nin süt kardeşi olan Abdullah b. Yezid, ona da Âişe, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslümanlardan bir kimse ölüp de yüz kişiden oluşan bir müslüman cemaat onun cenaze namazını kılar ve onun için şefaatçi olurlarsa (affedilmesini dilerlerse), mutlaka onun hakkındaki şefaatleri kabul edilir." [Ali b. Hucr rivayeti 'Yüz ve daha fazla kişi' şeklinde nakletmiştir. Ebu İsa (Tirmizî), Âişe hadisinin hasen-sahih olduğunu, bazılarının bu hadisi merfû değil mevkûf olarak rivayet ettiklerini belirtmiştir.]
Bize Harun b. Maruf, Harun b. Said el-Eylî, ve Velid b. Şuca es-Sekûnî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona İbn Abbas’ın azatlısı Kureyb, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbas'ın Kudeyd ya da Usfan’da bir oğlu vefat etmişti. İbn Abbas “ey Kureyb, bir bak bakalım namazını kılmak üzere ne kadar cemaat toplandı” dedi. (Kureyb) der ki: Dışarı çıktım, insanların onun için toplanmış olduklarını gördüm. Ona haber verince, o “ne dersin, onlar kırk kişi var mı?” dedi. Ben “evet” dedim. İbn Abbas “o zaman (namazını kılmak üzere) onu çıkartın, çünkü ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim” dedi: "Müslüman bir adam ölür de, cenazesini Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kırk adam kılarsa, mutlaka Allah onları onun hakkında şefaatçi kılar." İbn Maruf’un rivayetinde, sened “Şerik b. Ebu Nemir, ona Kureyb, ona da İbn Abbas” şeklindedir.
Bize Harun b. Maruf, Harun b. Said el-Eylî, ve Velid b. Şuca es-Sekûnî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona İbn Abbas’ın azatlısı Kureyb, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbas'ın Kudeyd ya da Usfan’da bir oğlu vefat etmişti. İbn Abbas “ey Kureyb, bir bak bakalım namazını kılmak üzere ne kadar cemaat toplandı” dedi. (Kureyb) der ki: Dışarı çıktım, insanların onun için toplanmış olduklarını gördüm. Ona haber verince, o “ne dersin, onlar kırk kişi var mı?” dedi. Ben “evet” dedim. İbn Abbas “o zaman (namazını kılmak üzere) onu çıkartın, çünkü ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim” dedi: "Müslüman bir adam ölür de, cenazesini Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kırk adam kılarsa, mutlaka Allah onları onun hakkında şefaatçi kılar." İbn Maruf’un rivayetinde, sened “Şerik b. Ebu Nemir, ona Kureyb, ona da İbn Abbas” şeklindedir.