85 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, -hadis Yahya’nın lafızlarıyla aktarılmıştır- onlara Ebu Muaviye, (Ebu Bekir, Ebu Muaviye’den rivayet ederken ‘haddesena’; Yahya ise ‘ahberena’ lafzını kullanmıştır) ona Âsım el-Ahvel, ona Müverrik el-İclî ona da Abdullah b. Cafer şöyle rivayet etmiştir. Hz. Peygamber (sav) seferden döndüğünde ailesinin çocukları tarafından karşılanırdı. Bir defasında seferden döndüğünde O'nun (sav) yanına ilk önce beni götürdüler. O da (sav) beni önüne bindirdi. Sonra Fatıma’nın iki oğlundan biri getirildi. Onu da arkasına aldı. Böylece Medine’ye bir hayvan üzerinde üç kişi olarak götürüldük.
Bize Abbas el-Anberî, ona Nadr b. Muhammed (el-Cüreşî el-Yemâmî), ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme, babasının (Seleme b. Akva) şöyle dediğini rivayet etti: Ben yanında Hasan ve Hüseyin de varken Hz. Peygamberi, boz katırının üzerinde hücresine kadar götürdüm. (Torunlarının) biri önünde diğeri arkasında oturmuştu. Bu konuda İbn Abbâs ve Abdullah b. Cafer’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: “Rivayet bu vecihle, hasen-sahih- garîb bir hadistir”.
Bize Amr b. Osman, ona Bakiyye, ona Becîr, ona da Hâlid’in rivayet ettiğine göre: Mikdâm b. Ma’dîkerib, Muâviye’nin yanına elçi olarak geldiğinde ona “Allah aşkına söyle! Allah Resulü (sav) yırtıcı hayvanların derilerinden yapılan elbiseleri giymeyi ve onların derilerinden yapılan (yaygılar) üzerine oturmayı yasaklamadı mı?” diye sordu. Muâviye de “Evet” diye cevap verdi.
Bize Kuteybe, ona Ebu’l-Ahvas, ona Ebu İshak, ona da Ali b. Rebî’a’ şunu anlatmıştır: Bir gün Ali’ye binmesi için bir binek getirildiğini gördüm. Ayağını üzengiye koydu ve üç kez “Bismillah” dedi. Bineğin sırtına yerleşince “Elhamdülillah” dedi ve “Bize (bu nimeti veren) Allah’ı tenzih ve tesbih ederiz. Yoksa biz bunlara güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz Rabbimize döneceğiz.” (Zuhruf, 43/13-14) ayetini okudu. Sonra üç defa “Elhamdülillah”, üç defa “Allahuekber” dedi. Ve “Ey Rabbim. Sen’i tenzih ederim. Ben kendime zulmettim. Beni bağışla. Günahları senden başka bağışlayacak yoktur” (Kasas, 28/16) ayetini okudu. Ardından güldü. Ben ‘Ey müminlerin emiri, neye güldünüz?’ diye sordum. Şöyle dedi: Allah Resulü’nü (sav) şimdi yaptığım gibi yaparken görmüştüm. Ardından gülmüştü. Ben ‘Neye güldünüz Ey Allah’ın Resulü’ diye sormuştum. Şöyle buyurmuştu: "Rabbin, kulunun ‘Ey Rabbim günahlarımı bağışla, günahları senden başka bağışlayan yoktur’ demesinden hoşlanır." Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer’den (r.ahuma) de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir.
Bize Said b. Süleyman, ona İshak b. Yahya b. Talha, ona Müseyyeb b. Râfi ve Ma’bed b. Hâlid, onlara da –o zaman Kufe valisi olan- Abdullah b. Yezîd el-Hatmî’ şu olayı anlatmıştır. Kays b. Sa’d b. Ubâde’nin evine gittiğimizde ezan okundu. Kays’a “Kalk da bize namaz kıldır” dedik. “Ben kendilerine emir olmadığım bir topluluğa namaz kıldırmam” dedi. (Fazilet bakımından) ondan aşağı kalmayan Abdullah b. Hanzala adında bir adam şöyle dedi: “Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: "Kişi bineğinin ön tarafına binmeye, yaygısının baş tarafına oturmaya ve evinde imamlık yapmaya başkalarından daha layıktır". Bunun üzerine Kays b. Sa’d bir azatlısına “Ey falan, kalk da şunlara namaz kıldır” dedi.
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Üsâme b. Zeyd, ona Muhammed b. Hamza b. Amr el-Eslemî, ona da Hz. Peygamber'in ashabından olan babası (Hamza b. Amr) Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her devenin tepesinde bir şeytan varır. Ona bindiğiniz zaman Allah’ın adını anın (besmele çekin) ve ihtiyaçlarınızı gidermekten geri durmayın".
Bize Osman b. Muhammed, ona Şabâbe b. Sevvâr, ona Leys b. Sa’d, ona Yezîd b. Ebî Habîb, ona Sehl b. Muâz b. Enes, ona da sahabi olan babası (Muâz b. Enes) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Bu hayvanlara zahmet vermeden binin, onları koltuk gibi kullanmayın".
Bize Abdullah b. Sâlih, Leys’ten [o, Yezîd b. Ebî Habîb’den, o Sehl b. Muâz b. Enes’ten, o da Hz Peygamber'in ashabından olan babasından] yukarıdaki hadisi nakletti.[“Bu hayvanlara zahmet vermeden binin, onları koltuk gibi kullanmayın”] Ancak [bu hadisin ravilerinden Abdullah b. Leys, bir önceki rivayetin ravisi] Şebâbe’ye bazı noktalarda muhalefet etmiştir.
Bize Abdullah b. er-Rûmî el-Yemâmî ve Abbas b. Abdülazim el-Anberî, onlara Nadr b. Muhammed, ona İkrime b. Ammar, ona da İyâs, babasının (Seleme b. Akva) şöyle dediğini rivayet etti: Ben yanında Hasan ve Hüseyin de varken Hz. Peygamberi, boz katırının üzerinde hücresine kadar götürdüm. (Torunlarından) biri önünde diğeri arkasında idi.
Bize Said b. Süleyman, ona İshak b. Yahya b. Talha, ona Müseyyeb b. Râfi ve Ma’bed b. Hâlid, onlara da –o zaman Kufe valisi olan- Abdullah b. Yezîd el-Hatmî’ şu olayı anlatmıştır. Kays b. Sa’d b. Ubâde’nin evine gittiğimizde ezan okundu. Kays’a “Kalk da bize namaz kıldır” dedik. “Ben kendilerine emir olmadığım bir topluluğa namaz kıldırmam” dedi. (Fazilet bakımından) ondan aşağı kalmayan Abdullah b. Hanzala adında bir adam şöyle dedi: “Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: "Kişi bineğinin ön tarafına binmeye, yaygısının baş tarafına oturmaya ve evinde imamlık yapmaya başkalarından daha layıktır". Bunun üzerine Kays b. Sa’d bir azatlısına “Ey falan, kalk da şunlara namaz kıldır” dedi.