581 Kayıt Bulundu.
Bize Ka'neb, ona Mâlik b. Ala b. Abdurrahman, ona Ebu Sâib mevlâ Hişam b. Zühre, ona da Ebu Hüreyre'den (ra) Rasulullah'ın (sav), "Her kim namaz kılar da onda Fatiha okumazsa, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, tamam değildir'" buyurduğunu rivayet etmiştir. (Ravi Ebu Sâib) dedi ki: Ben de, Ey Ebu Hüreyre'ye 'bazen imamın arkasında bulunuyorum (o zaman da okuyacak mıyım)?' dedim. Ebu Hureyre, kolumu dürttü ve dedi ki: 'Ey Fârisî (o zaman) onu içinden oku. Çünkü ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Allah Teala buyurdu ki; ben namazı (yani Fâtiha'yı) kendimle kulum arasında ikiye böldüm. Yarısı benim yarısı da kulumundur. Kuluma istediği verilecektir." Rasulullah (sav) devamla dedi ki: "(Fâtiha'yı) okuyunuz. (Çünkü) kul 'hamd alemlerin rabbine mahsustur' dediği zaman, Allah (cc), 'kulum bana hamd etti' der. Kul, 'Rahman ve rahim' dediğinde, Allah (cc); 'kulum beni övdü' der. 'Din gününün sahibi' dediğinde 'kulum beni yüceltti' der. Kulum 'ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz' dediğinde Allah (cc), 'bu kulumla benim aramdadır'; kulumun dilediği şey ona verilecektir' buyurur. Kul 'bizi sırat-ı müstakime, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayan ve sapıtanların yoluna değil' dediği zaman da 'işte bunlar da kulumundur. Kulumun dilediği onundur' buyurur."
Açıklama: Hidac kelimesi develerin düşük doğumu için kullanılmakta, eksikliğiad ifade etmektedir. Burada eksikliğe yapılan vurgunun gücünü göstermek için kullanılmıştır.
Bize Müsedded, ona Yezid, ona Said, ona Katade, ona da Hasan şöyle rivayet etmiştir: Semüra b. Cündüb ve İmrân b. Husayn, (aralarında) müzakere ettiler. Sümera b. Cündüb de Rasulullah'tan (sav), (imam) tekbir aldığında ve "ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn" kıraat(ini) bitirdiğine (olmak üzere namazda) susulacak iki yer (sekteteyn) öğrendiğini rivayet etti. Sümüra bunu ezberledi (ancak) İmrân b. Husayn, bunu garipsedi. (Bunun üzerine) ikisi, Übey b. Ka'b'a (mektup) yazdılar. Onun (cevabi) mektubunda -ravi, şüpheye düşüp cevabında dedi- Semüra'nın ezbeledi(ğinin doğru olduğu yazılıydı).
Bize İbn Müsenna, ona Abdüla'lâ, ona Said, ona Katade, ona Hasan, ona da Semüra şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'tan (sav) (namazda) sükût edilecek iki yer (sektetân) ezberledim." [Abdüla'lâ, Said'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Katade'ye, bu iki yer neresidir dedik. O, namazına girdiğinde ve kıraat bittiğinde demiştir. Daha sonra da (imam), 'ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn' dediğinde demiştir.]
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam, ona Katade, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman kıraate el-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn (diyerek) başlarlardı."
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Ömer b. Abdülvahid ve Bişr b. Bekir, onlara el-Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Ebu Katade), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ben, uzun tutmak niyetiyle namaza dururum da (bir) çocuğun ağlamasını işittiğimde, annesine meşakkat veririm endişesiyle namazı kısa tutarım."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Kays b. Sa'd ve Umare b. Meymun ve Habib, onlara Ata b. Ebu Rabah, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Her namazda (Kur'an) okunur. Rasulullah'ın (sav) bize işittirdiğini biz de sizlere işittiriyoruz. Bize gizli (olarak okuduğunu) biz de size gizli (olarak okuyoruz)."
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona Hemmâm ve Eban b. Yezid el-Attar, onlara Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Ebu Katade), "bu hadisin bir kısmını rivayet edip son iki rekatında Fatiha suresini (okurdu) ilavesinde bulunmuştur." [(Ravi Hasan), Hemmâm'dan naklen Hz. Peygamber (sav), ikinci rekâtta uzun tutmadığı kadar ilk rekâtta namazı uzun tutardı. Aynı şekilde ikindi ve sabah namazlarında da (böyle yapardı) ilavesinde bulunmuştur.]
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Ebu Katade) şöyle rivayet etmiştir: "Bizler, Hz. Peygamber'in (sav) bunu, insanların ilk rekâta yetişmesini sağlamak için yaptığını anladık."
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona Ziyad, ona el-A'meş, ona Umare b. Umeyr, ona da Ebu Mamer şöyle rivayet etmiştir: "Habbab (b. Eret'e), 'Rasulullah (sav), öğle ve ikindi namazlarında okur muydu?' dedik. O, 'evet (okurdu)' dedi. Biz, 'bunu nasıl biliyordunuz?' dedik. Habbab, sakallarının hareketinden bilirdik' dedi."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Serh, o ikisine de Süfyan b. Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Fatiha ve (ona) ek olarak (bir miktar Kuran) okumayan kimsenin namazı makbul olmaz." [(Ravi) Süfyan (b. Uyeyne) dedi ki: (Fatiha'ya ek olarak bir miktar da Kur'an okumak) yalnız başına namaz kılan içindir.]