Giriş

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Süfyan, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) "etrafı saçaklı oda döşemeler edindiniz mi?" buyurdu. Ben de “ey Allah’ın Rasulü, bizim böyle döşemelerimiz nereden olsun ki?” dedim. O "yakında olacaktır" buyurdu.


    Öneri Formu
14978 B005161 Buhari, Nikah, 62

Size vâdedilen, kesinlikle doğrudur.


    Öneri Formu
58113 KK51/5 Zâriyât, 51, 5

Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona babası (Abdülvâris b. Saîd), ona Said b. Cumhan, ona Müslim b. Ebu Bekre, ona da babası (Ebu Bkre)'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden bazı kimseler, üzerinde bir köprü bulunan ve Dicle denilen bir nehrin yakınında Basra adını verecekleri, nispeten alçak bir yere yerleşeceklerdir. O şehrin ahalisi çoğalacak ve orası muhacir şehirlerinden birisi olacaktır." İbn Yahya der ki: Ebu Mamer şöyle demiştir: Orası Müslümanların şehirlerinden birisi olacak ve ahir zamanda, yüzleri geniş, gözleri küçük olan Kantûrâ oğulları gelip nehrin kıyısında konaklayacak. Şehrin ahalisi üç guruba bölünecek. Bir gurup sığırların kuyruklarına takılıp ziraata sarılacak ve helâk olacak. Bir diğer kesim canlarının kaygısına düşüp kafir olacak. Üçüncü kesim ise çocuklarını arkalarına alıp düşmanlarıyla savaşacak. İşte onlar şehitlerdir.


    Öneri Formu
33001 D004306 Ebu Davud, Melahim, 10

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle dedi: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken işittim: “Aranızdan öyle bir topluluk çıkacak ki onların namazlarına kıyasla kendi namazlarınızı, oruçlarına kıyasla kendi oruçlarınızı, diğer amellerine göre kendi amellerinizi oldukça küçümseyeceksiniz. Bununla birlikte bunlar Kur’ân okuyacaklar ama hançerelerini aşmayacak. Okun hedefini delip çıktığı gibi dinden öylece çıkarlar. Okun sahibi (hedefi delip geçen) okunun demirine bakar, bir şey görmez, okun tahta kısmına bakar, yine bir şey görmez, okun tüylerine bakar, yine bir şey görmez, hatta okun sahibi (acaba ava isabet etti mi) şüphesi ile el-Fûk denilen yere (okun ucuna) da bakar (orada da kan izi göremez).”


    Öneri Formu
13777 B005058 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 36

Bize Hişam b. Ammâr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Ebu Bekr el-Huzelî, ona Şehr b. Havşeb, ona da Temim ed-Dârî’nin dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ahir zamanda, develerin hörgüçlerini ve koyunların kuyruklarını kesecek kimseler olacaktır. Dikkat edin, diriden kesilen her şey ölü ve murdardır."


    Öneri Formu
31451 İM003217 İbn Mâce, Sayd, 8

Bize İsmail, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe verip "Sancağı Zeyd aldı ve şehit düştü. Sonra onu Cafer aldı ve şehit düştü. Daha sonra Abdullah b. Revâha aldı ve şehit düştü. Ardından emredilmediği halde onu Hâlid b. Velid aldı ve fetih, onunla müyesser oldu. (Şehit düşen kardeşlerimizin) bizim yanımızda olması beni" ya da "onları mutlu etmez" buyurdu. Ravi der ki: Hz. Peygamber bunları söylerken gözlerinden yaş süzülüyordu.


    Öneri Formu
52640 HM012196 İbn Hanbel, III, 118

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Muhammed, ona Hayseme, ona Süveyd b. Ğafele, ona da Ali şöyle demiştir: Sizlere Rasulullah'tan (sav) diye bir hadis rivayet ettiğim zaman, yalan söylemektense semadan (yere) düşmeyi daha çok severim. Benimle sizler arasında konuştuğum zaman ise (durum farklıdır), çünkü savaş ancak bir hiledir. Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken dinledim: "Ahir zamanda yaşları genç, akılları ermez bir takım kimseler gelecek, yaratılmışların en hayırlılarının konuştukları gibi konuşacak ama okun hedefini delip geçmesi gibi İslâm'dan öylece çıkacaklar. İmanları gırtlaklarından aşağı geçmeyecektir. Onlarla nerede karşılaşırsanız onları hemen öldürün çünkü onları öldürmek, kıyamet gününde öldürenler için bir ecirdir."


    Öneri Formu
33757 D004767 Ebu Davud, Sünne, 27, 28

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.


    Öneri Formu
58599 KK66/3 Tahrîm, 66, 3


    Öneri Formu
29471 B002925 Buhari, Cihad, 94


    Öneri Formu
29473 B002926 Buhari, Cihad, 94