486 Kayıt Bulundu.
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası ( Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Hâlid; (T) Bize Amr en-Nâkıd, ona Yakub b. İbrahim b. Sa’d, ona babası (İbrahim b. Sa’d), ona Salih, onların (Ukayl ile birlikte) onların (Salih ve Ukayl'in) her ikisine İbn Şihâb, Yunus’un Zührî isnadı ile rivayet ettiği hadisin aynısını rivayet etti.
Açıklama: Hadisin metni için M007237 numaralı hadise bakınız.
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası ( Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Hâlid; (T) Bize Amr en-Nâkıd, ona Yakub b. İbrahim b. Sa’d, ona babası (İbrahim b. Sa’d), ona Salih, onların (Ukayl ile birlikte) onların (Salih ve Ukayl'in) her ikisine İbn Şihâb, Yunus’un Zührî isnadı ile rivayet ettiği hadisin aynısını rivayet etti.
Açıklama: Hadisin metni için M007237 numaralı hadise bakınız.
Bize Harun b. Abdullah, ona Ma’n; (T) Bize Hâris b. Miskin, ona İbnü’l-Kasım; o ikisine (Ma’n ve İbnü’l-Kasım’a) Malik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa’sa’a, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın en hayırlı malının, dinini fitnelerden korumak amacıyla, dağ başlarında ve vadilerde peşinde dolaştığı koyunlarının olması yakındır."
Bize Harmele b. Yahya et-Tucîbî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik şöyle haber vermiştir: "Rasulullah (sav), Allah'ın, Huneyn günü Rasulüne Hevazinlilerin mallarından fey olarak vermiş olduğu ganimetlerden, Kureyşli birtakım adamlara yüz deve verdiğinde, Ensardan bazı kimseler “Allah, Hz. Peygamber'e (sav) mağfiret buyursun. Kureyşlilere verirken, onların kanları kılıçlarımızdan damladığı halde bizi bırakıveriyor” dedi. Enes b. Malik der ki: Onların söyledikleri bu sözler Rasulullah'a (sav) aktarılınca, O, Ensar'a birisini gönderdi ve onları deriden bir çadır içinde topladı. Onlar bir araya geldikten sonra Rasulullah da (sav) yanlarına çıkıp geldi ve “sizden bana ulaşan haberin aslı nedir?” buyurdu. Ensarın anlayışlı olanları kendisine “Ey Allah'ın Rasulü! Aramızdaki görüş sahibi kimseler bir şeyler söylüyor. Fakat bizden henüz yaşları genç bazı kimseler ise 'Allah, Rasulü'ne mağfiret buyursun. O, Kureyş'e bunca şeyleri verirken kılıçlarımızdan onların kanları damladığı halde de bizleri öylece bırakıyor' dediler” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah da (sav) “Ben henüz küfürden yeni dönmüş birtakım adamlara, (İslam’a) ısındırmak maksadıyla bir şeyler verirken, sizler ise insanlar malları alıp giderken, evlerinize Rasulullah (sav) ile dönmeye razı gelmiyor musunuz? Vallahi, sizin beraber alıp döneceğiniz şey, onların alıp döndükleri şeylerden çok daha hayırlıdır” buyurdu. Ensar “elbette öyledir ey Allah'ın Rasulü! Biz buna razı olduk” dediler. Allah Rasulü “sizler çok ileri derecede başkalarının sizlere tercih edildiğini göreceksiniz. Allah'a ve Rasulü'ne kavuşuncaya kadar sabrediniz. Ben Havuzun başında (sizi bekliyor) olacağım” buyurdu. Ensar da “sabredeceğiz” dediler."
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdürrezzak, ona es-Sevrî, ona babası, ona İbn Ebu Nu’m, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: "Hz. Ali Yemen’de iken, Nebi’ye (sav) toprağından ayrıştırılmamış az miktarda bir altın gönderdi. Allah Rasulü de bu altını, Akra’ b. Habis el-Hanzalî, Mücaşi’ oğullarından bir kişi, Uyeyne b. Bedr el-Fezarî, Alkame b. Ulâse el-Âmirî, Kilâb oğullarından bir kişi, Zeyd Hayl et-Tâ’î ve Nebhan oğullarından bir kişi arasında paylaştırdı. Bunun üzerine Kureyş ve Ensar kızdı ve “Bizi bırakıp Necid halkının ileri gelenlerine onu veriyor” dediler. Allah Rasulü “Ben sadece onların kalplerini İslam'a ısındırmaya çalışıyorum” buyurdu. Gözleri çukur, alnı yüksek, gür sakallı, elmacık kemikleri çıkık, başını tıraş etmiş bir adam geldi ve “Ey Muhammed, Allah’tan kork!” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) “Allah’a ben isyan edersem ona kim itaat edecek? Allah, yeryüzündekiler hakkında bana güvenirken, siz mi bana güvenmiyorsunuz?” buyurdu. Orada hazır bulunanlardan bir adam onu öldürmek için izin istediyse de, Nebi (sav) ona izin vermedi. Adam arkasını dönüp gidince, Nebi (sav) “Şüphesiz ki, bunun soyundan öyle bir topluluk gelecek ki, bunların okudukları Kur’ân hançerelerinden aşağı inmeyecek. Okun hedefini delip çıktığı gibi İslâm’dan çıkacaklar, putperestleri bırakıp Müslümanları öldürecekler. Eğer onlara yetişecek olursam, Âd kavminin yok edildiği gibi ben de onları öldürürüm” buyurdu."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im şöyle demiştir: "Kureşy'ten bir heyet yanında iken Muaviye'ye, Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın “ileride Kahtanlı bir hükümdar olacaktır” sözü ulaştı. Muaviye'nin sinirlenerek kalkıp Allah'a hakkıyla hamd u sena ettikten sonra şöyle dedi: Sizden bazı adamlar Allah'ın kitabında olmayan ve Hz. Peygamber'den nakledilmeyen sözler söylüyorlar. Onlar sizin cahillerinizdir. Sahibini sapıklığa götürecek görüşlerden ve kuruntulardan sakınınız. Ben Hz. Peygamber'i (sav) “Bu yöneticilik işi Kureyş'tedir. Onlar dinin kurallarını ikame ettikleri sürece kim onlara düşmanlık ederse Allah onları onları yüz üstü sürükleyecektir” buyururken işittim." [Nuaym bu hadisi İbn Mübarek'ten, o Ma’mer'den, o Zührî'den, o da Muhammed b. Cübeyr'den rivayet etmek suretiyle (Şuayb’e) mütâbaat etmiştir.]
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im şöyle demiştir: "Kureşy'ten bir heyet yanında iken Muaviye'ye, Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın “ileride Kahtanlı bir hükümdar olacaktır” sözü ulaştı. Muaviye'nin sinirlenerek kalkıp Allah'a hakkıyla hamd u sena ettikten sonra şöyle dedi: Sizden bazı adamlar Allah'ın kitabında olmayan ve Hz. Peygamber'den nakledilmeyen sözler söylüyorlar. Onlar sizin cahillerinizdir. Sahibini sapıklığa götürecek görüşlerden ve kuruntulardan sakınınız. Ben Hz. Peygamber'i (sav) “Bu yöneticilik işi Kureyş'tedir. Onlar dinin kurallarını ikame ettikleri sürece kim onlara düşmanlık ederse Allah onları onları yüz üstü sürükleyecektir” buyururken işittim." [Nuaym bu hadisi İbn Mübarek'ten, o Ma’mer'den, o Zührî'den, o da Muhammed b. Cübeyr'den rivayet etmek suretiyle (Şuayb’e) mütâbaat etmiştir.]