486 Kayıt Bulundu.
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Açıklama: hadisin tam metni için M007258 numaralı rivayete bakınız.
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Açıklama: hadisin tam metni için [M007258] numaralı rivayete bakınız.
Bana Muhammed b. Hâtim b. Meymun, ona Velid b. Salih, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Uneyse, ona Abdülmelik el-Âmirî, ona Yusuf b. Mâhek, ona Abdullah b. Safvan, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu Beyt’e –yani Kâbe’ye- kendilerini koruyacak güçleri, yeterli, sayıları, araç ve gereçleri olmayan bir topluluk sığınacak, sonra bunların üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir." Yusuf der ki: Şam ahalisi o gün Mekke’ye gidiyorlardı. Abdullah b. Safvan “Allah’a yemin ederim ki bahsedilen ordu, bu ordu değildir” dedi. [Zeyd der ki: Ayrıca bana Abdülmelik el-Âmirî, ona Abdurrahman b. Sabit, ona Haris b. Ebu Rabia, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme), bu hadisi, Yusuf b. Mâhek’in rivayet ettiği gibi rivayet etmiş, ancak rivayetinde Abdullah b. Safvan’ın sözünü ettiği orduyu zikretmemiştir.]
Bize Ebu Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, –hadis metni Kuteybe’ye aittir- onlara Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim."
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Bize Kuteybe b. Saîd, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, –lafız Kuteybe’ye aittir.- onlara Cerir, ona Abdülaziz b. Rufey, ona Ubeydullah b. el-Kıbtiyye şöyle rivayet etmiştir: Bu İbn Zübeyir’in hilafeti zamanında, Hâris b. Ebu Rabia ve Abdullah b. Safvan ile birlikte müminlerin annesi Ümm Seleme’nin huzuruna girdik, Ona, yerin dibine geçirilecek orduya dair soru sordular, Ümm Seleme şöyle dedi: "Rasulullah (sav) 'Birisi Beyt’e sığınacak, onun üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir' buyurdu. Bunun üzerine ben 'ey Allah’ın Rasulü, peki istemediği halde onlarla beraber bulunanın durumu nasıl olacak' diye sordum, Hz. Peygamber (sav) 'O da onlarla birlikte yerin dibine geçirilecek, fakat Kıyamet gününde niyetine göre diriltilecektir' buyurdu." [Ebu Cafer der ki: Bu (بَيْدَاءُ) geniş düzlük alan, Medine’nin geniş düzlüğü (çölü)dür.]
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Bize Kuteybe b. Saîd, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, –lafız Kuteybe’ye aittir.- onlara Cerir, ona Abdülaziz b. Rufey, ona Ubeydullah b. el-Kıbtiyye şöyle rivayet etmiştir: Bu İbn Zübeyir’in hilafeti zamanında, Hâris b. Ebu Rabia ve Abdullah b. Safvan ile birlikte müminlerin annesi Ümm Seleme’nin huzuruna girdik, Ona, yerin dibine geçirilecek orduya dair soru sordular, Ümm Seleme şöyle dedi: "Rasulullah (sav) 'Birisi Beyt’e sığınacak, onun üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir' buyurdu. Bunun üzerine ben 'ey Allah’ın Rasulü, peki istemediği halde onlarla beraber bulunanın durumu nasıl olacak' diye sordum, Hz. Peygamber (sav) 'O da onlarla birlikte yerin dibine geçirilecek, fakat Kıyamet gününde niyetine göre diriltilecektir' buyurdu." [Ebu Cafer der ki: Bu (بَيْدَاءُ) geniş düzlük alan, Medine’nin geniş düzlüğü (çölü)dür.]
Bana Muhammed b. Hâtim b. Meymun, ona Velid b. Salih, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Uneyse, ona Abdülmelik el-Âmirî, ona Yusuf b. Mâhek, ona Abdullah b. Safvan, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu Beyt’e –yani Kâbe’ye- kendilerini koruyacak güçleri, yeterli, sayıları, araç ve gereçleri olmayan bir topluluk sığınacak, sonra bunların üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir." Yusuf der ki: Şam ahalisi o gün Mekke’ye gidiyorlardı. Abdullah b. Safvan “Allah’a yemin ederim ki bahsedilen ordu, bu ordu değildir” dedi. [Zeyd der ki: Ayrıca bana Abdülmelik el-Âmirî, ona Abdurrahman b. Sabit, ona Haris b. Ebu Rabia, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme), bu hadisi, Yusuf b. Mâhek’in rivayet ettiği gibi rivayet etmiş, ancak rivayetinde Abdullah b. Safvan’ın sözünü ettiği orduyu zikretmemiştir.]
Bize Ebu Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, –hadis metni Kuteybe’ye aittir- onlara Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim."