حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ دَرَّاجٍ عَنِ ابْنِ حُجَيْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا سَجَدَ أَحَدُكُمْ فَلاَ يَفْتَرِشْ يَدَيْهِ افْتِرَاشَ الْكَلْبِ وَلْيَضُمَّ فَخِذَيْهِ."
Bize Abdulmelik b. Şuayb b. Leys, ona İbn Vehb, ona Leys, ona Derrâc, ona İbn Huceyra, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden biri secdeye vardığında kollarını köpeğin yayması gibi yaymasın ve uyluklarını birleştirsin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7573, D000901
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ دَرَّاجٍ عَنِ ابْنِ حُجَيْرَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا سَجَدَ أَحَدُكُمْ فَلاَ يَفْتَرِشْ يَدَيْهِ افْتِرَاشَ الْكَلْبِ وَلْيَضُمَّ فَخِذَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Abdulmelik b. Şuayb b. Leys, ona İbn Vehb, ona Leys, ona Derrâc, ona İbn Huceyra, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden biri secdeye vardığında kollarını köpeğin yayması gibi yaymasın ve uyluklarını birleştirsin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 159, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ekber Ebu Abdullah Abdurrahman b. Hüceyra el-Havlânî (Abdurrahman b. Hüceyre)
3. Abdullah b. Semh es-Sehmî (Abdullah b. Semh b. Üsame)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Abdulmelik b. Şuayb el-Fehmî (Abdulmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd)
Konular:
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Secde, secdede kolları yere yaymamak
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ ضَمْضَمِ بْنِ جَوْسٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْتُلُوا الأَسْوَدَيْنِ فِى الصَّلاَةِ الْحَيَّةَ وَالْعَقْرَبَ."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Ali b. Müdrik, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Damdam b. Cevs, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yılan ve akrep (olmak üzere) namazda iki siyahı öldürün."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7613, D000921
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ ضَمْضَمِ بْنِ جَوْسٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْتُلُوا الأَسْوَدَيْنِ فِى الصَّلاَةِ الْحَيَّةَ وَالْعَقْرَبَ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Ali b. Müdrik, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Damdam b. Cevs, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yılan ve akrep (olmak üzere) namazda iki siyahı öldürün."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 170, /215
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Damdam b. Cevs el-Hiffâni (Damdam b. Haris b. Cevs)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ali b. Mübarek el-Hünâî (Ali b. Mübarek)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Hayvanlar, Yılanları öldürmek
Namaz, namazda zararlı hayvan öldürülmesi
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah, ona Ali b. Yahya b. Hallâd, ona babası (Yahya b. Hallâd), ona amcası Rifâa b. Râfi - ki Rifâa ve kardeşi Malik Bedir ashabındandır- şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Rasulullah’ın (sav) etrafında oturmakta iken yahut da Rasulullah (sav) oturmuş biz de etrafında bulunuyorken [–ifadede şüpheye düşen ravi Hemmam’dır-] bir adam içeri giriverdi, kıbleye dönerek namaz kıldı. Namazını bitirdikten sonra gelip Rasulullah’a (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Rasulullah (sav) 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Adam geri döndü ve namaz kıldı. Bizler de onun namazını gözlemeye başladık. Namazının neresini kusurlu gördüğünü bilmiyorduk. Adam namazını bitirince yine geldi, Rasulullah (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Nebi (sav) ona tekrar 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Hemmâm der ki: Bunu ona iki defa mı, yoksa üç defa mı yapmasını emretti, bilemiyorum. Adam 'Elimden geleni yaptım. Namazımın neresini kusurlu bulduğunu bilemiyorum' dedi. Rasulullah (sav) 'Herhangi birinizin, namazı Aziz ve Celil Allah’ın kendisine emrettiği gibi iyice abdest almadığı sürece tamam olmaz. Bunun için yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkar, başını mesh eder, topuklarına kadar da ayaklarını (yıkar), sonra Allahu Ekber der ve Fatiha'yı, ardından Kur’ân’ı Kerim’den, Aziz ve Celil Allah’ın izin verdiği kadarıyla (bir zamm-ı süre) okur, sonra Allahu Ekber deyip rükûa varır. Bu arada avuçlarını dizlerinin üzerine koyar. Ta ki eklemleri yerli yerine oturup gevşeyinceye kadar böyle yapar ve 'Semiallahu limen hamideh' diyerek belini iyice doğrultup her bir kemik yerli yerine oturuncaya kadar doğrulur sonra Allahu Ekber diyerek secdeye varır, secdede yüzünü yere iyice koyar. [Hemmam der ki: Hz. Peygamber (sav) Belki de] Eklemleri yerli yerince oturuncaya ve gevşeyinceye kadar alnını yere koyar [ da demiştir.] Sonra tekbir alır ve belini de dümdüz tutarak, makatı üzerinde oturur' diyerek namazı bu şekilde dört rekâtı ile sonuna kadar anlattı, sonra da 'İşte bunları böylece yapmadıkça hiçbirinizin namazı tamam olmaz' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40056, DM001368
Hadis:
- أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمِّهِ : رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ - وَكَانَ رِفَاعَةُ وَمَالِكُ ابْنَىْ رَافِعٍ أَخَوَيْنِ مِنْ أَهْلِ بَدْرٍ - قَالَ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ حَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَوْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- جَالِسٌ وَنَحْنُ حَوْلَهُ - شَكَّ هَمَّامٌ - إِذْ دَخَلَ رَجُلٌ فَاسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ فَصَلَّى ، فَلَمَّا قَضَى الصَّلاَةَ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَعَلَى الْقَوْمِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« وَعَلَيْكَ ، ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ ». فَرَجَعَ الرَّجُلُ فَصَلَّى ، وَجَعَلْنَا نَرْمُقُ صَلاَتَهُ لاَ نَدْرِى مَا يَعِيبُ مِنْهَا ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَعَلَى الْقَوْمِ ، فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« وَعَلَيْكَ ، ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ ». قَالَ هَمَّامٌ : فَلاَ أَدْرِى أَمَرَهُ بِذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثاً. قَالَ الرَّجُلُ : مَا أَلَوْتُ ، فَلاَ أَدْرِى مَا عِبْتَ عَلَىَّ مِنْ صَلاَتِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّهَا لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يُسْبِغَ الْوُضُوءَ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ، فَيَغْسِلُ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ ، وَيَمْسَحُ بِرَأْسِهِ وَرِجْلَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ ، ثُمَّ يَقْرَأُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا أَذِنَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَهُ فِيهِ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَرْكَعُ فَيَضَعُ كَفَّيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ وَيَقُولُ : سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَيَسْتَوِى قَائِماً حَتَّى يُقِيمَ صُلْبَهُ فَيَأْخُذَ كُلُّ عَظْمٍ مَأْخَذَهُ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْجُدُ فَيُمَكِّنُ وَجْهَهُ ». قَالَ هَمَّامٌ وَرُبَّمَا قَالَ :« جَبْهَتَهُ مِنَ الأَرْضِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْتَوِى قَاعِداً عَلَى مَقْعَدِهِ وَيُقِيمُ صُلْبَهُ ». فَوَصَفَ الصَّلاَةَ هَكَذَا أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ حَتَّى فَرَغَ :« لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يَفْعَلَ ذَلِكَ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah, ona Ali b. Yahya b. Hallâd, ona babası (Yahya b. Hallâd), ona amcası Rifâa b. Râfi - ki Rifâa ve kardeşi Malik Bedir ashabındandır- şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Rasulullah’ın (sav) etrafında oturmakta iken yahut da Rasulullah (sav) oturmuş biz de etrafında bulunuyorken [–ifadede şüpheye düşen ravi Hemmam’dır-] bir adam içeri giriverdi, kıbleye dönerek namaz kıldı. Namazını bitirdikten sonra gelip Rasulullah’a (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Rasulullah (sav) 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Adam geri döndü ve namaz kıldı. Bizler de onun namazını gözlemeye başladık. Namazının neresini kusurlu gördüğünü bilmiyorduk. Adam namazını bitirince yine geldi, Rasulullah (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Nebi (sav) ona tekrar 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Hemmâm der ki: Bunu ona iki defa mı, yoksa üç defa mı yapmasını emretti, bilemiyorum. Adam 'Elimden geleni yaptım. Namazımın neresini kusurlu bulduğunu bilemiyorum' dedi. Rasulullah (sav) 'Herhangi birinizin, namazı Aziz ve Celil Allah’ın kendisine emrettiği gibi iyice abdest almadığı sürece tamam olmaz. Bunun için yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkar, başını mesh eder, topuklarına kadar da ayaklarını (yıkar), sonra Allahu Ekber der ve Fatiha'yı, ardından Kur’ân’ı Kerim’den, Aziz ve Celil Allah’ın izin verdiği kadarıyla (bir zamm-ı süre) okur, sonra Allahu Ekber deyip rükûa varır. Bu arada avuçlarını dizlerinin üzerine koyar. Ta ki eklemleri yerli yerine oturup gevşeyinceye kadar böyle yapar ve 'Semiallahu limen hamideh' diyerek belini iyice doğrultup her bir kemik yerli yerine oturuncaya kadar doğrulur sonra Allahu Ekber diyerek secdeye varır, secdede yüzünü yere iyice koyar. [Hemmam der ki: Hz. Peygamber (sav) Belki de] Eklemleri yerli yerince oturuncaya ve gevşeyinceye kadar alnını yere koyar [ da demiştir.] Sonra tekbir alır ve belini de dümdüz tutarak, makatı üzerinde oturur' diyerek namazı bu şekilde dört rekâtı ile sonuna kadar anlattı, sonra da 'İşte bunları böylece yapmadıkça hiçbirinizin namazı tamam olmaz' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 78, 2/839
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Ebu Yahya Ali b. Yahya el-Ensari (Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Bize İshak b. Mansûr, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti:
“Rasûlullah (sav) mescidin bir köşesinde otururken bir adam mescide girdi, namaz kıldı. Sonra geldi ve Rasûlullah'a (sav) selam verdi. Rasûlullah (sav) ona, “Ve aleyke's-selâm. Sen git, tekrar namazı kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Bunun üzerine adam döndü, tekrar namaz kıldı. Sonra dönüp geldi, yine selâm verdi. Rasûlullah (sav) yine, “Ve aleyke's-selâm. Fakat dön, tekrar namaz kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Adam, ikinci seferde yahut ondan bir sonrakinde; “Yâ Rasûlullah! Bana (namazı doğru kılmayı) öğretir misin?” dedi. Bunun üzerine (Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu;
“Namaz kılmak istediğinde önce güzelce abdest al. Sonra kıbleye dön ve iftitah tekbirini al. Sonra, sana kolay gelen yerlerden biraz Kur'ân oku. Sonra, rükû halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar rükû yap. Sonra, ayakta iken tüm bedenin dümdüz olacak şekilde kıyam et. Sonra, secde halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar secde yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, tüm vücudun sükûn buluncaya kadar (ikinci) secdeyi yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, bunu tüm namazında yap.”
Ebû Üsame bu hadisin sonunda; “Ayakta iken tüm bedenin dümdüz olana kadar” diye de ekledi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22167, B006251
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسٌ فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ فَصَلَّى ، ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ السَّلاَمُ ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ، ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ . فَقَالَ « وَعَلَيْكَ السَّلاَمُ فَارْجِعْ فَصَلِّ ، فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَقَالَ فِى الثَّانِيَةِ أَوْ فِى الَّتِى بَعْدَهَا عَلِّمْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ « إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَأَسْبِغِ الْوُضُوءَ ، ثُمَّ اسْتَقْبِلِ الْقِبْلَةَ فَكَبِّرْ ، ثُمَّ اقْرَأْ بِمَا تَيَسَّرَ مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ ، ثُمَّ ارْكَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ رَاكِعًا ، ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَسْتَوِىَ قَائِمًا ، ثُمَّ اسْجُدْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ سَاجِدًا ، ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ جَالِسًا ، ثُمَّ اسْجُدْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ سَاجِدًا ، ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ جَالِسًا ، ثُمَّ افْعَلْ ذَلِكَ فِى صَلاَتِكَ كُلِّهَا » . وَقَالَ أَبُو أُسَامَةَ فِى الأَخِيرِ « حَتَّى تَسْتَوِىَ قَائِمًا » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansûr, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti:
“Rasûlullah (sav) mescidin bir köşesinde otururken bir adam mescide girdi, namaz kıldı. Sonra geldi ve Rasûlullah'a (sav) selam verdi. Rasûlullah (sav) ona, “Ve aleyke's-selâm. Sen git, tekrar namazı kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Bunun üzerine adam döndü, tekrar namaz kıldı. Sonra dönüp geldi, yine selâm verdi. Rasûlullah (sav) yine, “Ve aleyke's-selâm. Fakat dön, tekrar namaz kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Adam, ikinci seferde yahut ondan bir sonrakinde; “Yâ Rasûlullah! Bana (namazı doğru kılmayı) öğretir misin?” dedi. Bunun üzerine (Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu;
“Namaz kılmak istediğinde önce güzelce abdest al. Sonra kıbleye dön ve iftitah tekbirini al. Sonra, sana kolay gelen yerlerden biraz Kur'ân oku. Sonra, rükû halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar rükû yap. Sonra, ayakta iken tüm bedenin dümdüz olacak şekilde kıyam et. Sonra, secde halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar secde yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, tüm vücudun sükûn buluncaya kadar (ikinci) secdeyi yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, bunu tüm namazında yap.”
Ebû Üsame bu hadisin sonunda; “Ayakta iken tüm bedenin dümdüz olana kadar” diye de ekledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İsti'zân 18, 2/535
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, eda şekli
Namaz, namaza giriş tekbiri (iftitah tekbiri)
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Selam, aynı şekilde veya daha güzeliyle karşılık vermek
عبد الرزاق عن الثوري عن أبي إسحاق الهجري عن أبي الاحوص عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال :
"من أحسن الصلاة حيث يراه الناس ، ثم أساءها حين يخلو ، فتلك استهانة استهان بها ربه ."
Bize Abdürrezzak, ona Sevri, ona Ebu İshah el-Hucri, ona Ebu'l-Ahves, ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"İnsanların gördüğü yerde namazını güzelce kılan, ancak yalnız kılarken dikkat etmediği için onu zedeleyen kimse Rabbini hafife almaktadır. Zira namaz kılan kişi, namazda Rabbiyle buluşmayı ciddiye almamaktadır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
92255, MA003738
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن أبي إسحاق الهجري عن أبي الاحوص عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال :
"من أحسن الصلاة حيث يراه الناس ، ثم أساءها حين يخلو ، فتلك استهانة استهان بها ربه ."
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona Sevri, ona Ebu İshah el-Hucri, ona Ebu'l-Ahves, ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"İnsanların gördüğü yerde namazını güzelce kılan, ancak yalnız kılarken dikkat etmediği için onu zedeleyen kimse Rabbini hafife almaktadır. Zira namaz kılan kişi, namazda Rabbiyle buluşmayı ciddiye almamaktadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 3738, 2/369
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ahves Avf b. Malik el-Cüşemi (Avf b. Malik b. Nadle)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
Konular:
Kulluk, Rabbini hafife almak
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Terğib, kulluk
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اشْتَكَى أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَشَقَّةَ السُّجُودِ عَلَيْهِمْ إِذَا انْفَرَجُوا فَقَالَ
"اسْتَعِينُوا بِالرُّكَبِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7576, D000902
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اشْتَكَى أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَشَقَّةَ السُّجُودِ عَلَيْهِمْ إِذَا انْفَرَجُوا فَقَالَ
"اسْتَعِينُوا بِالرُّكَبِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Aclân, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) ashabı, (kollarını epeyce açtıklarında) secdelerin kendilerine meşakkatli (geldiği hususunda) Rasulullah'a (sav) şikâyette bulundular. O ise, "dizlerden yardım alın," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 160, /211
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Secde
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا حَبَّانُ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"أَتِمُّوا الرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ ، فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَرَاكُمْ مِنْ بَعْدِ ظَهْرِى إِذَا مَا رَكَعْتُمْ وَإِذَا مَا سَجَدْتُمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24438, B006644
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا حَبَّانُ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"أَتِمُّوا الرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ ، فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَرَاكُمْ مِنْ بَعْدِ ظَهْرِى إِذَا مَا رَكَعْتُمْ وَإِذَا مَا سَجَدْتُمْ."
Tercemesi:
Bize İshak, ona Habban, ona Hemmam, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah(sav) şöyle buyurdu:
"Rükû ve secdeleri tam yapın. Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, siz rükû ettiğinizde ve secde ettiğinizde, ben sizi arkamdan da muhakkak görüyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 3, 2/602
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet