باب الإِشَارَةِ فِى الطَّلاَقِ وَالأُمُورِ . وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يُعَذِّبُ اللَّهُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا » . فَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ . وَقَالَ كَعْبُ بْنُ مَالِكٍ أَشَارَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَىَّ أَىْ خُذِ النِّصْفَ . وَقَالَتْ أَسْمَاءُ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى الْكُسُوفِ ، فَقُلْتُ لِعَائِشَةَ مَا شَأْنُ النَّاسِ وَهْىَ تُصَلِّى ، فَأَوْمَأَتْ بِرَأْسِهَا إِلَى الشَّمْسِ ، فَقُلْتُ آيَةٌ فَأَوْمَأَتْ بِرَأْسِهَا أَنْ نَعَمْ . وَقَالَ أَنَسٌ أَوْمَأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ إِلَى أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَتَقَدَّمَ . وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَوْمَأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ لاَ حَرَجَ . وَقَالَ أَبُو قَتَادَةَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ « آحَدٌ مِنْكُمْ أَمَرَهُ أَنْ يَحْمِلَ عَلَيْهَا أَوْ أَشَارَ إِلَيْهَا » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَكُلُوا »
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15463, Buhari, Talak, 24(bab başlığı)
Hadis:
باب الإِشَارَةِ فِى الطَّلاَقِ وَالأُمُورِ . وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ يُعَذِّبُ اللَّهُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا » . فَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ . وَقَالَ كَعْبُ بْنُ مَالِكٍ أَشَارَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَىَّ أَىْ خُذِ النِّصْفَ . وَقَالَتْ أَسْمَاءُ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى الْكُسُوفِ ، فَقُلْتُ لِعَائِشَةَ مَا شَأْنُ النَّاسِ وَهْىَ تُصَلِّى ، فَأَوْمَأَتْ بِرَأْسِهَا إِلَى الشَّمْسِ ، فَقُلْتُ آيَةٌ فَأَوْمَأَتْ بِرَأْسِهَا أَنْ نَعَمْ . وَقَالَ أَنَسٌ أَوْمَأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ إِلَى أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَتَقَدَّمَ . وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَوْمَأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ لاَ حَرَجَ . وَقَالَ أَبُو قَتَادَةَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى الصَّيْدِ لِلْمُحْرِمِ « آحَدٌ مِنْكُمْ أَمَرَهُ أَنْ يَحْمِلَ عَلَيْهَا أَوْ أَشَارَ إِلَيْهَا » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَكُلُوا »
Tercemesi:
Ve İbn Ömer şöyle demiştir:
Peygamber (S): "Allah gözyaşı ile (iç üzüntüsü ile) insanı azâb etmez -Ve eliyle dilini işaret etti de:- İşte bunun yüzünden azâb eder" buyurdu.
Ka'b ibn Mâlik de: Peygamber (S) bana: "Abdullah ibn Ebî Hadred el-Eslemî üzerindeki alacağının yarısını al!"
der gibi, eliyle işaret etti, demiştir.
Esma bintu Ebî Bekr de şöyle demiştir:
Peygamber (S) Güneş tutulması zamanında kusûf namazı kıldı.
Ben, Aişe namaz kılarken yanına gittim de: Bu insanlara ne oluyor? dedim. (Güneş tutulması meydana geldiğini anlatmak için) başı ile Güneş'i işaret etti. Ben: Bu bir âyet mi? diye sordum. Aişe cevaben başı ile "Evet" diye işaret etti.
Enes ibn Mâlik de:
Peygamber (S) eliyle Ebû Bekr'in namazda öne geçmesini işaret etti, demiştir. İbn Abbâs da: Haccda taşları atmadan, kurbân kesmeden sorulunca Peygamber (S) eliyle (Öne geçirme, sonraya bırakma hususunda) günâh yoktur diye işaret etti, demiştir.
Ebû Katâde de şöyle demiştir:
Peygamber (S) ihrâmlıya hitaben avlanmış av hakkında:
"Sizden (Ebû Katâde'ye bu yaban eşeğini avlamasını) emredip onun üzerine sevkeden yâhud bu hayvanı işaret edip gösteren bir kimse var mıdır?" diye sordu.
İhrâmlılar: — Hayır yoktur! diye cevâb verdiler.
Peygamber: — "Öyleyse bu av etinden kalanını yiyiniz!buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, lafızları
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا الفزاري عن الفضل بن مبشر الأنصاري عن جابر بن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ان الله لا يحب الفاحش المتفحش ولا الصياح في الأسواق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164314, EM000310
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا الفزاري عن الفضل بن مبشر الأنصاري عن جابر بن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ان الله لا يحب الفاحش المتفحش ولا الصياح في الأسواق
Tercemesi:
(Cabir ibni Abdullah'dan rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallal'ahU A leyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu anlatmıştır :
«— Kötü söz ve harekette bulunanla kendini kötü söz ve hareketlere zorlayanı ve çarşılarda bağırıp çağıranı Allah sevmez.»[612]
insanın şeref ve vakarını bozan kötü ve çirkin söz ve hareketlerle sokak ve çarşılarda çağırıp bağırmalar ahlâk düşüklüğünü ifade ettiklerinden Allah Tealâ bu gibi hareketlerde bulunanları sevmez. Allah'ın sevmediği işleri yapmamak da kullara düşen vazifedir.[613]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 310, /272
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Ahlak, birey ahlakı
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Panayır, cahiliye ve İslami dönemde panayır ve fuarlar
Takva, eline ve diline sahip olmak
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14387, T002501
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَمْرٍو الْمُعَافِرِىِّ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « مَنْ صَمَتَ نَجَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ لَهِيعَةَ . وَأَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِىُّ هُوَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ .
Tercemesi:
Abdullah b. Amr’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim gereksiz ve günah kazandıran sözlerden dillini korursa her türlü sıkıntıdan ve günahtan kurtulur.”Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece İbn Lehîa’nın Ebû Abdurrahman’dan rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Abdurrahman el Hublî; Abdullah b. Yezîd’tir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 50, 4/660
Senetler:
()
Konular:
Takva, eline ve diline sahip olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46339, DM002753
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُجَمِّعٍ - قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُعَاذٍ عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مُرْنِى بِأَمْرٍ أَعْتَصِمُ بِهِ. قَالَ :« قُلْ رَبِّىَ اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقِمْ ». قَالَ قُلْتُ : يَا نَبِىَّ اللَّهِ مَا أَكْثَرُ مَا تَخَوَّفُ عَلَىَّ؟ قَالَ : فَأَخَذَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِلِسَانِهِ ثُمَّ قَالَ :« هَذَا ».
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize İbrahim -yani İbn İsmail b. Mucemmi'- rivayet edip dedi ki, bana Ibn Şihâb, Abdurrahman b. Maiz'den, (O da) Süfyan b. Ab-dillah'tan (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Ben; "yâ Rasulullah, bana, kendisine sarılacağım bir iş emredin" dedim. "Rabb'im Allah'tır de, sonra dosdoğru hareket et!" buyurdu. (Süfyan) sözüne şöyle devam etti: Ben; "yâ Nebiyyullah, hakkımda en çok endişe ettiğin şey nedir?" dedim. (Süfyan) dedi ki, o zaman Hz. Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dilini tuttu, sonra da "Budur!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 4, 3/1780
Senetler:
1. Ebu Amr Süfyan b. Abdullah es-Sekafi (Süfyan b. Abdullah b. Rabî'a b. Haris)
2. Mâiz b. Abdurrahman el-Amirî (Abdurrahman b. Mâiz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbrahim b. İsmail el-Ensari (İbrahim b. İsmail b. Mücemmi' b. Yezid)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Dürüstlük, doğruluk
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak
Tevhid, İslam inancı
حدثنا محمد بن سلام عن بن إدريس قال سمعت أبى يحدث عن جدي عن أبى هريرة : سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أكثر ما يدخل الجنة قال تقوى الله وحسن الخلق قال وما أكثر ما يدخل النار قال الأجوفان الفم والفرج
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164107, EM000294
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام عن بن إدريس قال سمعت أبى يحدث عن جدي عن أبى هريرة : سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أكثر ما يدخل الجنة قال تقوى الله وحسن الخلق قال وما أكثر ما يدخل النار قال الأجوفان الفم والفرج
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre (Radiyaîlahu anh)'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (SallallaJıü Aleyhi ve Setlem)'den soruldu ki, Cennet'e koyan şeyin en çoğu hangisidir? Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem):
«— Allah korkusu (takva) ve güzel ahlâkvır,» buyurdu.
Yine soruldu :
— Cehennem'e koyan şeyin çoğu nedir? Peygamber:
«— İki boşluktur: Ağız ve fere.» buyurdu.[584]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 294, /260
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, uzaklaştıran bazı davranışlar
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak
Takva, ulaşmanın yolları
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
حدثنا محمد قال حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن خالد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن أبيه : أن رجلا ذكر عند النبي صلى الله عليه وسلم فأثنى عليه رجل خيرا فقال النبي صلى الله عليه وسلم ويحك قطعت عنق صاحبك يقوله مرارا إن كان أحدكم مادحا لا محالة فليقل أحسب كذا وكذا إن كان يرى أنه كذلك وحسيبه الله ولا يزكى على الله أحدا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164336, EM000333
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن خالد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن أبيه : أن رجلا ذكر عند النبي صلى الله عليه وسلم فأثنى عليه رجل خيرا فقال النبي صلى الله عليه وسلم ويحك قطعت عنق صاحبك يقوله مرارا إن كان أحدكم مادحا لا محالة فليقل أحسب كذا وكذا إن كان يرى أنه كذلك وحسيبه الله ولا يزكى على الله أحدا
Tercemesi:
— Ebû Bekre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve Sehem) 'in yanında bir adam anıldı. Bir kişi de tuttu o adamı hayırlarla çok övdü. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) şöyle buyurdu:
«— Yazık sana, arkadaşının boynunu kestin, (onun helakine sebep oldun).»
Bu sözü birkaç defa tekrar ediyordu. Yine devamla:
«__Eğer sizden biriniz muhakkak arkadaşım övecekse desin ki, ben
onu şöyle ve böyle zannediyorum; eğer onu, dediği gibi biliyorsa... Allah o kimseye kâfidir, hesabını görücüdür. (Sizden biriniz) kesinlikle Allah katında hiç kimseyi temize çıkarmasın.» buyurdu.[657]
Bir kımse arkasında hoşlanılmayacak sözler söylemenin veya yüzüne karşı çirkin lâf etmenin günah olduğuna dair hadîs-i şerifler daha önceki mevzularda geçmiş bulunmaktadır. Islâmda her şey ölçülü olduğundan övmenin de bir şekli bulunmaktadır. Hangi mevki ve derecede olursa olsun, insanların manevî olgunluğunu ve gerçek değerini ancak Allah Tealâ bilir. İnsanlar görünüşe bakarak çok aldanabîlirler. Onun içîn bir arkadaşın övülmesi icab ettiği zaman, ben onu şu veya bu işinden ve halinden dolayı iyi biliyorum, zannımca iyi kimsedir, şeklinde övmek gerektir. Kemal iman sahibidir, muhakkak Cennetliktir, gerçek müttakî'dİr, şeklinde kesinlikle övmek uygun değildir. Bu gibi övmeler riyakârlığa sebep olduğu gibi, övülenİn de kibirlenmesine ve kendini beğenmesine vesile teşkil eder. Ya-nilmayan ve her şeyi olduğu gibi kemaliyle bilen Allah Tealâ olduğundan, hiç kimseyi yalan veya yanlış bir şekilde mübalâğa ile Allah'a karşı tezkiye etmek, kula yaraşmayan aşırı bir hareket olur. Bu duruma düşmemek için çok ihtiyatlı hareket etmek, uygun bir iş olur.[658]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 333, /283
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, söylenilmemesi gereken söz
Övgü, insanlar arasında övgü
Sosyalleşme, temel prensipler
Takva, eline ve diline sahip olmak