194 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Sa'd Ahmed b. Muhammed es-Sûfî, ona Ebû Ahmed b. Adiy el-Hafız, ona el-Kasım b. el-Leys ve Abdussamed b. Abdullah, onlara Hişâm b. Ammâr, ona el-Velid b. Müslim, ona Abdurrahman b. Nemir el-Yahsubî, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona Mervan b. el-Hakem, ona da Büsre bint Safvân el-Esediyye (ra), Rasûlullah'ın (sav), insanın cinsel organa dokunmaktan, kadının aynı şeyden dolayı abdest almasını emrettiğini işittiğini haber verdi. Ebû Ahmed b. Adiy dedi ki: "Kadının da aynı şeyden dolayı" cümlesinin ilavesiyle birlikte bu hadisi İbn Nemir'den başkası ez-Zührî'den rivayet etmemiştir. Şeyh dedi ki: Bu hadisi Harun b. Ziyâd el-Hinnâtî de el-Velîd b. Müslim'den, ayrıca Ebû Musa el-Ensarî de el-Velîd b. Müslim'den sahih bir isnad ve metinle rivayet etmiştir.
Bize Ebû'l-Hasan b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona Ubeyd b. Şerîk, ona Yahya b. Bükeyr, ona el-Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ebî Bekir b. Hazm, ona da Urve b. ez-Zübeyr haber verdi: "Medine valiliği sırasında Mervan b. el-Hakem, cinsel organına eliyle temas ettiğinde abdest alırdı. Ben bunu yadırgamış ve, "- Cinsel organına dokunmaktan dolayı yeniden abdest almaya gerek yoktur" demiştim. Bunun üzerine Mervan, "- Evete gerekir. Bana Büsre bint Safvân, bundan dolayı abdest alınması gerektiğini Rasûlullah'dan (sav) işittiğini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) şöyle demiş: "Cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almak gerekir." Urve dedi ki: Ben yine de Mervan ile tartışmaya devam ettim. Sonunda Mervan görevlilerden birini çağırdı, bu konu ile ilgili rivayet etmiş olduğu hadisi kendisine sorması için Büsre'ye gönderdi. Büsre de, aynen Mervan'ın bana rivayet ettiği gibi Rasûlullah'dan (sav) duyduğu haberini gönderdi. Bu, ez-Zührî'nin hadisinden sahih olanıdır.
Bize Ebû Saîd b. Ebî Amr, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub eş-Şeybânî, ona Hüseyin b. Muhammed, ona Ebû Musa el-Ensârî, ona el-Velîd b. Müslim, ona Abdurrahman b. Nemir şöyle demiştir: "ez-Zührî'ye, 'Kadın avret mahalline dokunmasından dolayı abdest alır mı?' diye sordum. Dedi ki: Bana Abdullah b. Ebî Bekir, ona Urve, ona Mervan b. el-Hakem, ona da Büsre bint Safvân'ın (ra) haber verdiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş: "Sizden biri eliyle avret mahalline dokunursa abdest alsın!" Kadının durumu da böyledir. Bu rivayetin zahirinden anlaşıldığına göre buradaki "Kadının durumu da böyledir" cümlesi ez-Zührî'nin sözüdür. Yine bu rivayetten anlaşıldığına göre diğer raviler bu hadisi, zikredilem cümle olmadan Zührî'den rivâyet etmişlerdir. Bu hadisin, İsmail b. Ayyâş'ın, Hişâm b. Urve'den, onun da babasından rivayeti ise mahfuz değildir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, Ebû Bekir b. Recâ el-Edîb ve Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. abdullah b. Muhammed b. Mansur en-Nevkanî, onlara Ebû'l-abbas Muhammed b. Yakub, ona Ebû Utbe Ahmed b. el-Ferec el-Hicâzî el-Humsî, ona Bakıyye b. el-Velîd, ona ez-Zübeydî, ona Amr b. Şuayb, ona babası vasıtasıyla dedesinin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Avret mahalline dokunan bir adam abdest alsın! Avret mahalline dokunan bir kadın da abdest alsın!" Bunu İshak el-Hanzalî de, Bakıyye'den, o Muhammed b. el-Velîd ez-Zübeydî'den rivâyet etmiştir. Muhammed b. el-Velîd ez-Zübeydî sikadır. Abdullah b. el-Müemmil de Amr'dan bu şekilde rivayet etmiştir. Hadis, Amr'dan başka bir vecihle de rivayet edilmiştir.
Bize Muhammed b. İbrahim el-Farisî, ona İbrahim b. Abdullah el-İsbahânî, ona Ebû Ahmed b. Fâris, ona Muhammed b. İsmail el-Buhârî, ona İbn Yahya, ona Abdussamed, ona Ömer b. Ebî Vehb, ona Cemîl b. Beşîr, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Elini avret mahalline götüren abdest alsın!" Bu ibare bu şekilde mevkûf olarak rivayet edilmiştir. Bu rivayetin Cemîl, Ebû Vehb, Ebû Hureyre tarîkıyla geldiği de söylenmiştir.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. Muhammed b. Muhammed b. İbrahim b. Humeyd el-Uşnânî, ona Ahmed b. Muhammed b. Abdûs et-Tarâifî, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona Yahya b. Bükeyr, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona Yazîd b. Abdülmelik en-Nevfelî, ona Saîd b. Ebî Saîd, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: "Kim, arada bir örtü olmadan elini cinsel organına götürürse namaz için abdest alması gerekir." Maan b. İsa ve sika ravilerden bir cemaat bu hadisi Yezîd b. Abdülmelik'ten rivayet ettiler, ancak Yezîd hakkında muhaddisler laf etmişlerdir. Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer en-Nahvî, ona Yakub b. Süfyan, ona da el-Fadl b. Ziyâd şöyle demiştir: Ebû Abdullah Ahmed b. Hanbel'e Yezîd b. Abdülmelik en-Nevfelî'yi sordum; bana Medîneli bir şeyhtir, onda beis yoktur dedi. Şeyh dedi ki: Bu hadisin Ebû Hureyre'den gelen bir aslı vardır.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Harun b. Süleyman, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Amr b. Ebî Vehb, ona Cemil el-İclî, ona Ebû Vehb el-Huzâî, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Avret mahalline dokunan abdest alsın! Cinsel organına bir örtünün üzerinden dokunanın ise abdest almasına gerek yoktur."
Bize Ebû Îd b. Ebî Amr, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şafiî, ona Abdullah b. Nâfi ve İbn Ebî Füdeyk, onlara İbn Ebî Zi'b, ona Ukbe b. Abdurrahman, ona da Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz eliyle cinsel organına dokunursa abdest alsın!" İbn Nâfi, Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân'dan, o Cabir'den ve o da Rasûlullah'dan (sav) tarîkını ilave etmiştir. eş-Şâfiî dedi ki: Bu rivayeti hadis hafızlarının pek çoğundan dinledim, onlar Cabir'i zikretmeden rivayet ediyorlardı. Ebû Saîd de hadisinde ilave etmiştir. Şafiî dedi ki: Hadiste geçen "Eliyle dokunmaktan" maksat, avucunun içi ile tutmaktır. Nitekim eliyle alış-veriş yaptı denilir. Eliyle yere secde etmek ve dizlerine rukû etmek de böyledir, avucun içi ile yapılır.
Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî el-Mihrecânî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Hammâd b. Zeyd, ona Muhammed b. Cabir, ona Kays b. Talk, ona da babası şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in yanına gitmiştim, o sırada kendisi mescidi inşa etmekle meşguldü. Dedi ki: "- Çamurla karıştır, sen onu çamurla karıştırmayı çok iyi bilirsin ey Yemameli." Ya ben kendisine sordum, ya da başka biri ona sordu: "- Bir insan abdest alır, sonra da cinsel organına dokunursa ne buyurursunuz?" "- Cinsel organ da senden bir parçadır" buyurdu. Bilahare bazı arkadaşlarımız bu sözü, cinsel organına avucunun dışı ile dokunmak manasına hamlettiler.
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona Ebû Muhammed el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Mülâzim b. Amr el-Hanefî, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali’nin rivâyet ettiği hadis ise şöyledir: “Hz. Peygamber’e (sav) gitmek üzere heyet halinde yola çıktık. Rasûlullah’ın (sav) yanına vardık, kendisine biat ettik ve O’nunla birlikte namaz kıldık. Sanki bedevî kılıklı bir adam gelip, “- Ey Allah’ın Rasûlü, abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan bir adam hakknda ne dersin?” diye sordu. Hz. Peygamber, “- Cinsel organın da senden bir parça –yahut senin bir et parçan- olmaktan başka bir şey midir ki?” buyurdu. Bu, Mülazim b. Amr’ın bu şekilde rivayet ettiği bir hadistir. Ebû Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbğî şöyle dedi: Mülazim fihi nazardır, yani hakkında düşünülmesi gereken bir ravidir. Şeyh dedi ki: Bu hadisi Muhammed b. Cabir el-Yemâmî ile Eyyub b. Utbe de Kays b. Talk’tan rivayet etmişlerdir, ancak bunların ikisi de rivayette zayıftırlar. İkrime b. Ammâr da Kays’tan, Talk Rasûlullah’a (sav) sordu diyerek rivayet etmiştir. Bu da mürseldir. İkrime b. Ammâr, Kays’tan rivayet edenlerin en uygunudur. Ancak İkrime b. Ammar’ın ta’dili konusunda muhaddisler ihtilaf etmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel ona dil uzatmış, Buharî de onu çok zayıf görmüştür. Kays b. Talk hakkında ise, ez-Za’ferânî, eş-Şafiî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kays hakkında bilgi sorduk, onu rivâyeti kabul edilen biri olarak tanıyan kimseyi bulamadık. Onu sika olmak, rivayeti Büsre’nin hadisine tercih edilmek ve sağlam olmak konusunda konuştuğumuz kişiler ondan yüz çevirdi. Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın, ona Muhammed b. el-Hasan en-Nakkaş’ın, ona Abdullah b. Yahya el-Kadî es-Serahsî’nin, ona da Recâ b. Mureccâ el-Hafız’ın haber verdiği bir kıssada zikredildiğine göre Yahya b. Maîn şöyle demiş: İnsanlar Kays b. Talk hakkında çok soruyorlar, onun rivayeti delil olarak kullanılmaz. Bize Ebû Bekir el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın haber verdiğine göre, İbn Ebî Hâtim, babasına ve Ebû Zur’a’ya, Muhammed b. Cabir’in bu hadisini sormuş, onlar da, Kays b. Talk rivayeti delil olacak ravilerden değildir, demişler. Onu gevşek olduğunu, sağlam biri olmadığını söylemişler. Sonra, eğer sahih ise, hicretin hemen akabinde Rasûlullah’ın (sav) Mescid-i Nebî’yi inşa ettiği sırada o da vardı. Ebû Hureyre’nin ve bu konuda bize rivayet eden diğerlerinin semaı ise ondan sonradır.