حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ يَقُولُ: دَخَلْتُ عَلَى مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ فَتَذَاكَرْنَا مَا يَكُونُ مِنْهُ الْوُضُوءُ فَقَالَ مَرْوَانُ: وَمِنْ مَسِّ الذَّكَرِ الْوُضُوءُ . فَقَالَ عُرْوَةُ: مَا عَلِمْتُ هَذَا . فَقَالَ مَرْوَانُ بْنُ الْحَكَمِ: أَخْبَرَتْنِى بُسْرَةُ بِنْتُ صَفْوَانَ أَنَّهَا سَمِعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: "إِذَا مَسَّ أَحَدُكُمْ ذَكَرَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ".

Bize Yahya, ona Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona da Urve b. ez-Zübeyr şöyle rivayet etmiştir: Mervan b. Hakem'in yanına girdim. Onunla hangi şeylerden dolayı abdest gerekir diye (abdesti bozan şeyler hakkında) konuştuk. Mervan "Cinsel (erkeklik) organına dokunanın abdesti bozulur" deyince "Bunu bilmiyorum" dedim. Mervan b. Hakem, "Bunu bana Büsre bt. Safvan söyledi. O da, Rasulullah'ı (sav) 'Biriniz cinsel organına dokunursa abdest alsın,' buyururken duymuş," dedi.

• İmam Mâlik Muvatta' Tahâret 90, 1/14

وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ أَنَّهُ قَالَ: كُنْتُ أُمْسِكُ الْمُصْحَفَ عَلَى سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ فَاحْتَكَكْتُ فَقَالَ سَعْدٌ لَعَلَّكَ مَسِسْتَ ذَكَرَكَ قَالَ فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ: قُمْ فَتَوَضَّأْ فَقُمْتُ فَتَوَضَّأْتُ ثُمَّ رَجَعْتُ .

Bize Malik, ona İsmail b. Muhammed b. Sa'd b. Ebu Vakkas, ona da Mus'ab b. Sa'd b. Ebu Vakkas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Babam Sa'd b. Ebu Vakkas'ın yanında mushafı tutuyordum. (O sırada) kaşındım. Bunu gören Sa'd, 'Yoksa cinsel uzvuna mı dokundun?' dedi. Ben de 'Evet' dedim. Bunun üzerine Sa'd 'Kalk abdest al' dedi. Ben de kalktım abdest aldıktan sonra geri geldim.

• İmam Mâlik Muvatta' Tahâret 91, 1/14

وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ: إِذَا مَسَّ أَحَدُكُمْ ذَكَرَهُ فَقَدْ وَجَبَ عَلَيْهِ الْوُضُوءُ .

Bize Malik, ona da Nafi', Abdullah b. Ömer'in (ra), "Sizden biri cinsel uzvuna dokunduğunda abdest alması vacip olur." dediğini rivayet etti.

• İmam Mâlik Muvatta' Tahâret 92, 1/15

وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ: رَأَيْتُ أَبِى عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَغْتَسِلُ ثُمَّ يَتَوَضَّأُ فَقُلْتُ لَهُ: يَا أَبَتِ أَمَا يَجْزِيكَ الْغُسْلُ مِنَ الْوُضُوءِ؟ قَالَ؟ بَلَى وَلَكِنِّى أَحْيَانًا أَمَسُّ ذَكَرِى فَأَتَوَضَّأُ .

Bize Malik, ona İbn Şihab, ona da Salim b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Babam Abdullah b. Ömer'i (ra) gusül abdesti aldıktan sonra (ayrıca) abdest aldığını görünce ona 'Gusül, abdest yerine geçmez mi?' dedim. 'Evet, geçer, ama bazen cinsel organıma dokunmuş oluyorum ondan dolayı abdest alıyorum.' dedi.

• İmam Mâlik Muvatta' Tahâret 94, 1/15

وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ: كُنْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فِى سَفَرٍ فَرَأَيْتُهُ بَعْدَ أَنْ طَلَعَتِ الشَّمْسُ تَوَضَّأَ ثُمَّ صَلَّى قَالَ: فَقُلْتُ لَهُ: إِنَّ هَذِهِ لَصَلاَةٌ مَا كُنْتَ تُصَلِّيهَا؟ قَالَ؟ إِنِّى بَعْدَ أَنْ تَوَضَّأْتُ لِصَلاَةِ الصُّبْحِ مَسِسْتُ فَرْجِى ثُمَّ نَسِيتُ أَنْ أَتَوَضَّأَ فَتَوَضَّأْتُ وَعُدْتُ لِصَلاَتِى.

Bize Malik, ona Nafi' (Mevla İbn Ömer), ona da Salim b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Bir yolculukta babam Abdullah b. Ömer'le (ra) birlikteydim. Bir gün güneş doğduktan sonra abdest alıp namaz kıldığını görünce ona 'bu senin normal zamanda kıldığın namaz değil (ne namazı kılıyorsun)?' dedim. O da 'Sabah namazı için abdest aldıktan sonra avret mahallime dokunmuştum. Daha sonra yeniden abdest almayı unutmuşum. İşte şimdi abdest aldım, namazımı tekrar kıldım.' dedi.

• İmam Mâlik Muvatta' Tahâret 95, 1/15

وَأَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ عَلِىٍّ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْمُقْرِئِ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرِ بْنُ سَلاَمَةَ هُوَ الطَّحَاوِىُّ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ شُعَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ كَانَ ابْنُ عُمَرَ وَابْنُ عَبَّاسٍ يَقُولاَنِ فِى الرَّجُلِ يَمَسُّ ذَكَرَهُ : يَتَوَضَّأُ. قَالَ شُعْبَةُ فَقُلْتُ لِقَتَادَةَ : عَمَّنْ هَذَا؟ فَقَالَ : عَنْ عَطَاءٍ.

Bize Ebû Bekir Ahed b. ali el-Hafız, ona Ebû Bekir Muhammed b. İbrahim el-Mukriî, ona Ebû Cafer b. Selâme et-Tahâvî, ona Süleyman b. Şuayb, ona Abdurrahman b. Ziyâd, ona Şu'be, ona da Katâde şunu haber vermiş: "İbn Ömer ve İbn Abbas, cinsel organına dokunan insanın abdest alması gerektiğini söylüyorlardı." Şu'be dedi ki: Katâde'ye, "- Bunu kimden duydun?" diye sordum. "- Ata'dan duydum" diye cevap verdi.

• Beyhakî Sünen-i Kebir Tahâret 639, 1/388

أَخْبَرَنَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو طَاهِرٍ الإِمَامُ وَأَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الْحَكَمِ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ مَرْوَانَ عَنْ بُسْرَةَ بِنْتِ صَفْوَانَ وَكَانَتْ صَحِبَتِ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : " إِذَا مَسَّ أَحَدُكُمْ ذَكَرَهُ فَلاَ يُصَلِّيَنَّ حَتَّى يَتَوَضَّأَ " [ وَرَوَاهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ بُسْرَةَ وَذَكَرَ سَمَاعَ هِشَامٍ مِنْ أَبِيهِ.وَأَمَّا سَمَاعُ أَبِيهِ مِنْ بُسْرَةَ وَمُشَافَهَتُهَا إِيَّاهُ بِالْحَدِيثِ بَعْدَ سَمَاعِهِ مِنْ مَرْوَانَ فَفِيمَا.]

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Tahir el-İmam, Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdulhakem, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona Mervan, ona da Rasûlullah'ın (sav) hanım sahabîlerinden Büsre bnt Safvân'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz cinsel rganına dokunduğu zaman, abdest almadan namaz kılmasın!" [Yahya b. Saîd el-Kattân da bu rivâyeti Hişâm'dan, o babasından ve o da Büsre'den rivayet etmiş ve hişâm'ın babasından dinlediğini de zikretmiştir. Babasının Büsre'den semaı ve Büsre'nin bu hadisi ona bizzat söylemesi ise, onun Mervan'dan dinlemesinden sonra olmuştur.]

• Beyhakî Sünen-i Kebir Tahâret 624, 1/382

أَخْبَرَنَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى وَهْبٍ عَنْ جَمِيلٍ الْعِجْلِىِّ عَنْ أَبِى وَهْبٍ الْخُزَاعِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : " مَنْ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ ، وَمَنْ مَسَّهُ يَعْنِى مِنْ وَرَاءِ الثَّوْبِ فَلَيْسَ عَلَيْهِ وُضُوءٌ."

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Harun b. Süleyman, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Amr b. Ebî Vehb, ona Cemil el-İclî, ona Ebû Vehb el-Huzâî, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Avret mahalline dokunan abdest alsın! Cinsel organına bir örtünün üzerinden dokunanın ise abdest almasına gerek yoktur."

• Beyhakî Sünen-i Kebir Tahâret 650, 1/394

وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو وَأَبُو بَكْرِ بْنُ رَجَاءٍ الأَدِيبُ وَأَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ مَنْصُورٍ النَّوْقَانِىُّ بِهَا قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَبُو عُتْبَةَ : أَحْمَدُ بْنُ الْفَرَجِ الْحِجَازِىُّ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنِى الزُّبَيْدِىُّ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : " أَيُّمَا رَجُلٍ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ ، وَأَيُّمَا امْرَأَةٍ مَسَّتْ فَرْجَهَا فَلْتَتَوَضَّأْ " [ وَرَوَاهُ إِسْحَاقُ الْحَنْظَلِىُّ عَنْ بَقِيَّةَ عَنِ الزُّبَيْدِىِّ مُحَمَّدِ بْنِ الْوَلِيدِ.] [وَمُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ ثِقَةٌ. وَهَكَذَا رَوَاهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُؤَمَّلِ عَنْ عَمْرٍو ، وَرُوِىَ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ عَمْرٍو.]

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, Ebû Bekir b. Recâ el-Edîb ve Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. abdullah b. Muhammed b. Mansur en-Nevkanî, onlara Ebû'l-abbas Muhammed b. Yakub, ona Ebû Utbe Ahmed b. el-Ferec el-Hicâzî el-Humsî, ona Bakıyye b. el-Velîd, ona ez-Zübeydî, ona Amr b. Şuayb, ona babası vasıtasıyla dedesinin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Avret mahalline dokunan bir adam abdest alsın! Avret mahalline dokunan bir kadın da abdest alsın!" [Bunu İshak el-Hanzalî de, Bakıyye'den, o Muhammed b. el-Velîd ez-Zübeydî'den rivâyet etmiştir. Muhammed b. el-Velîd ez-Zübeydî sikadır.] [Abdullah b. el-Müemmil de Amr'dan bu şekilde rivayet etmiştir. Hadis, Amr'dan başka bir vecihle de rivayet edilmiştir.]

• Beyhakî Sünen-i Kebir Tahâret 643, 1/390

حَدَّثَنَا أَبُو زُرْعَةَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بن عَمْرٍو الدِّمَشْقِيُّ، ثنا عَمْرُو بن عُثْمَانَ الْكِلابِيُّ، ثنا عُبَيْدُ اللَّهِ بن عَمْرٍو، عَنْ إِسْحَاقَ بن رَاشِدٍ، عَنْ أَبِي بَكْرٍ بن مُحَمَّدِ بن عَمْرِو بن حَزْمٍ، أَنَّ عُرْوَةَ حَدَّثَهُ أَنَّ مَرْوَانَ ذَكَرَ، أَنَّ بُسْرَةَ بنتَ صَفْوَانَ، قَالَتْ: إِنَّهَا سَمِعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: "مَنْ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ."

Bize Ebû Zur'a Abdurrahman b. Amr ed-Dımaşkî, ona Amr b. Osman el-Kilâbî, ona Ubeydullah b. Amr, ona İshak b. Râşid, ona Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Urve, ona da Mervân'ın haber verdiğine göre, Büsre bint Safvân (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işitmiş: "Tenasül organlarına dokunan abdest alsın!"