142 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usâme, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Ömer b. Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Rasulullah’ı (sav) Ümmü Seleme’nin evinde tek bir örtü bürünmüş, elbisenin iki ucunu da omuzları üzerine koymuş halde namaz kılarken gördüm."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Birisi Rasulullah’a (sav) bir tek elbise içinde namaz kılmaya dair soru sorunca Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin (altlı-üstlü) elbisesi var mı ki?"
Bize Ebu Âsım, ona Malik, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Sizden herhangi biri, tek parça elbise içinde namaz kılarken, elbisenin bir kısmını omuzlarının üzerinden atsın."
Bize Matar b. Fadl, ona Ravh, ona Zekeriya b. İshak, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) üzerinde izarı bulunduğu halde onlarla (Kureyşlilerle) birlikte Kâbe’ye taş taşırdı. Amcası Abbas ona: Kardeşimin oğlu, izârını çözsen de onu omuzlarının üzerine taşların altına koysan, dedi. Rasulullah (sav) izârını çözüp onu omuzlarına koyunca bayılarak yere düşüverdi, bundan sonra bir daha Nebi (sav) çıplak olarak görülmedi."
Açıklama: Hadiste geçen "Hepinizin iki elbisesi var mı ki?" ifadesi, İslam'ın ilk yıllarında giyim malzemesinin kıtlığına işaret etmektedir. Çünkü söz konusu yıllarda genellikle bir örtü veya kumaş parçasına bürünerek giyinme tarzı yaygın idi. Alt ve üst olmak üzere biraz daha gelişmiş takım elbisenin veya Sirval/şalvar veya tübban/ kısa don gibi alt giysilerin ilerleyen zaman içinde ortaya çıktıkları anlaşılmaktadır.