190 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) aşûrâ günü hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "O, cahiliye ahalisinin oruç tuttuğu bir gündü. Şimdi ise o günde oruç tutmak isteyen tutsun, istemeyen de tutmasın." [(Nafî şöyle demiştir) 'Abdullah (b. Ömer) aşûrâ günü, sadece adet edindiği orucuna denk gelirse oruç tutardı.]
Açıklama: Abdullah b. Ömer, aşure gününün faziletli bir gün olduğunu söylese de aşure orucunu müstehap görmezdi. Bundan dolayı da sadece aşure günü için oruç tutmaz, zaten tutmakta olduğu nafile oruçlara denk geldiği zaman aşure gününü de oruçlu geçirmiş olurdu (Vellevî, el-Bahru'l-muhîtü's-seccâc, XXI, 187).
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Kureyş halkı, cahiliye döneminde aşûrâ orucunu tutardı. Rasulullah da (sav) o günü oruçlu geçirirdi. Hz. Peygamber (sav) Medine'ye hicret edince, o günde oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emretti. Ramazan orucu farz kılındığında ise 'Dileyen aşûrâ orucunu tutsun, dileyen tutmasın' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine İbn Nümeyr, ona da Hişam, hadisi bu isnadla rivayet etmiş ancak, hadisin başındaki "Rasulullah (sav) (aşûrâ gününü) oruçlu geçirirdi" ifadesini zikretmemiştir. Hadisin sonunda da "Aşûrâ orucunu bıraktı. Dileyen o gün oruç tuttu, dileyen de tutmadı" bilgisini kaydetmiş, ne var ki Cerîr rivayetindeki gibi o ifadeyi Nebî'nin (sav) sözü olarak nakletmemiştir.
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyân, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Aşûrâ günü cahiliye döneminde oruçlu geçirilirdi. İslam geldiğinde, dileyen o gün oruç tuttu, dileyen tutmadı."
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ramazan orucu farz kılınmadan önce aşûrâ orucunun tutulmasını emrederdi. Ramazan orucu farz kılındığında ise dileyen aşûrâ günü oruç tutar, dileyen de tutmazdı."
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh, o ikisine Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Irâk, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Kureyş cahiliye döneminde aşûrâ gününde oruç tutardı. Ardından Rasulullah (sav) da o günün oruçlu geçirilmesini emretti. Nihayet ramazan orucu farz kılınınca, Hz. Peygamber (sav) 'Dileyen aşûrâ orucunu tutsun, dileyen de tutmasın' buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr; (T) Bize İbn Nümeyr -hadisin lafzı ona aittir- ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Ubeydullah, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Cahiliye dönemi ahalisi aşûrâ günü oruç tutarlardı. Rasulullah (sav) ile müslümanlar da ramazan orucu farz kılınmadan önce o günü oruçlu geçirirlerdi. Ramazan orucu farz kılındığında, Rasulullah (sav) 'Aşûrâ, Allah'ın günlerinden bir gündür. Öyleyse dileyen o gün oruç tutsun, dileyen de tutmasın' buyurdu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize İbn Rumh, ona Leys, ona Nafi, ona da İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) huzurunda aşûrâ gününden bahsedildi de Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu 'O, cahiliye halkının oruç tuttuğu bir gündü. Artık içinizden o gün oruç tutmak isteyen tutsun, istemeyen de tutmasın.'"
Bize Ahmed b. Osman en-Nevfelî, ona Ebu Âsım, ona Ömer b. Muhammed b. Zeyd el-Askalânî, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) huzurunda aşûrâ gününden bahsedildi de Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu "Aşûrâ, cahiliye ahalisinin oruçlu geçirdiği bir gündü. Artık dileyen o günde oruç tutar, dileyen de oruç tutmaz.'"
Bize Ebu Âsım, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekvâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), Eslem kabilesinden bir adamı aşûrâ günü (insanların yanına) şu haberi vermesi için gönderdi: 'Bugün aşûrâ günüdür. (Gün içinde) yemek yiyip içen kimse, gününün kalanını oruçlu olarak tamamlasın. Yemek yiyip içmeyenler ise günü oruçlu geçirsin.'"