467 Kayıt Bulundu.
Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.
Bize Abdullah el-Müsnedî, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Ebu İdris, ona da Ubade b. Sâmit şöyle demiştir: Ben (Akabe biatında) bir heyet içinde Rasulullah'a (sav) biat ettim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamanız, hırsızlık yapmamanız, zina etmemeniz, çocuklarınızı öldürmemeniz, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla kimseye iftira etmemeniz, hiçbir maruf işte bana isyan etmemeniz üzere sizin biatinizi kabul ediyorum. İçinizden kim verdiği bu sözde durursa, onun mükâfatını Allah verecektir. Kim bu saydıklarınızdan birini yaparsa sonra da ondan dolayı dünyada cezalandırılırsa, bu ceza onun için kefaret ve günahtan temizlenme sayılır. Kim bunlardan birini yapar, Allah da onun yaptığını gizlerse, onun işi Allah'a kalır. Allah isterse ona azap eder, isterse onu bağışlar."
De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir.
Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: 'Bu şaşılacak bir şeydir.'
Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur.
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.
Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.