164 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Zekeriyya b. Ebu İshak ve Ebu Bekir b. Hasan el-Kâdî, o ikisine Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Bahr b. Nasr, ona İbn Vehb, ona Âsım b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Amr es-Şeybânî, ona da babası Zür'a eş-Şeybânî, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî (ra) şöyle anlatmıştır: Görüntüsü Müslümana benzeyen bir adam Ukbe'nin yanından geçerken ona selam verdi. Ukbe de: 'Ve aleyke ve rahmetullahi ve berakâtühû (Selam da, Allah'ın rahmeti ve bereketi de senin üzerine olsun)' diyerek selamını aldı. (Bu duruma şahit olan) Genç bir çocuk kendisine: '(Selamını aldığın) o kişiyi biliyor musun?' diye sorunca, Ukbe, 'Müslüman bir kişi değil mi?' diye (soruyla) karşılık verdi. O genç (ve arkadaşları): 'Hayır, o Hıristiyandır' deyince, Ukbe (r.a.) yerinden kalktı, o adamın peşinden giderek ona yetişti ve kendisine: 'Şüphesiz Allah'ın rahmeti ve bereketi Müminlerin üzerinedir. Fakat Allah senin ömrünü uzun kılsın ve malını çoğaltsın' dedi. [Bu hadisin manası (muhteva olarak benzeri) 'selama başlama' konusunda İbn Ömer'den rivayet edilmiştir.]
Bize Said b. Telîd, ona İbn Vehb, ona Âsım b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da babası (Zür'a eş-Şeybânî, Ukbe b. Âmir el-Cühenî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Görüntüsü Müslümana benzeyen bir adam Ukbe'nin yanından geçerken ona selam verdi. Ukbe de: "Ve aleyke ve rahmetullahi ve berakâtühû (Selam da, Allah'ın rahmeti ve bereketi de senin üzerine olsun)' diyerek selamını aldı. (Bu duruma şahit olan) Genç bir çocuk onun (selamını aldığı kişinin) Hristiyan olduğunu söyleyince Ukbe (r.a.) yerinden kalktı, o adamın peşinden giderek ona yetişti ve ona: 'Şüphesiz Allah'ın rahmeti ve bereketi Müminlerin üzerinedir. Fakat Allah senin ömrünü uzun kılsın, malını ve çocuklarını çoğaltsın' dedi.
Bize Vekî', ona Süfyân; (T) Bize Abdurrahman, ona Süfyân, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yahudiler sizinle karşılaştığı zaman (size): 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' derler. Siz de onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Bize Ebu Zekeriyya, ona Ebu İshak ve Ebu Bekir b. Hasan el-Kâdî, o ikisine Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Bahr b. Nasr, ona İbn Vehb, ona Âsım b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Amr es-Seybânî, ona babası (Zür'a eş-Şeybânî), ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî (ra) şöyle anlatmıştır: Görüntüsü Müslümana benzeyen bir adam Ukbe'nin yanından geçerken ona selam verdi. Ukbe de: 'Ve aleyke ve rahmetullahi ve berakâtühû (Selam da, Allah'ın rahmeti ve bereketi de senin üzerine olsun)' diyerek selamını aldı. (Bu duruma şahit olan) Genç bir çocuk kendisine: 'Selamını aldığın kimseyi biliyor musun?' diye sorunca, Ukbe, 'Müslüman bir kişi değil mi?' diye (soruyla) karşılık verdi. O genç (ve arkadaşları): 'Hayır, o Hıristiyandır' deyince, Ukbe (r.a.) yerinden kalktı, o adamın peşinden giderek ona yetişti ve kendisine: 'Şüphesiz Allah'ın rahmeti ve bereketi Müminlerin üzerinedir. Fakat Allah senin ömrünü uzun kılsın ve malını çoğaltsın' dedi. [Bu hadisin manası (muhteva olarak benzeri) 'selama başlama' konusunda İbn Ömer'den rivayet edilmiştir.]
Bize Yahya, ona Şu'be, ona da Katâde; (T) Bize İbn Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na (sav): 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah da (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin' buyurdu. [Haccâc da (bu rivayetin) aynısını nakletmiştir. Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' demiştir.]
Bize Yezid, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah da (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin' buyurdu.
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be; (T) Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik; (T) (Bana babam Ahmed b. Hanbel), Bize Yahya b. Saîd, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in lafızları aynı manaya gelecek birbirine yakın lafızlarla şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah da (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin" buyurdu. [Haccâc'ın bildirdiğine göre Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' demiştir.]
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be; (T) Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik; (T) (Bana babam Ahmed b. Hanbel), Bize Yahya b. Saîd, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in lafızları aynı manaya gelecek birbirine yakın lafızlarla şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah da (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin" buyurdu. [Haccâc'ın bildirdiğine göre Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' demiştir.]
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muâz b. Muâz el-Anberî); (T) Bana Yahya b. Habîb, ona Hâlid b. Hâris, o ikisine (Muaz ile Halid'e) Şu'be; (T) Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -hadis bu ikisinin lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Biz onların selamını nasıl alalım?' diye sordular. Rasulullah: 'Siz de 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin.' buyurdu.
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muâz b. Muâz el-Anberî) (T) Bana Yahya b. Habîb, ona Hâlid b. Hâris, onlara (Muaz ile Halid'e) Şu'be (T) Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -hadis bu ikisinin lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Biz onların selamını nasıl alalım?' diye sordular. Rasulullah: 'Siz de 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin.' buyurdu.