164 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Hasan Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona Şu‘be, ona da Hişâm b. Zeyd b. Enes b. Mâlik, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir gün bir Yahudi Resûlullah'ın (sav) yanından geçerken 'es-Sâmü aleyke' (Ölüm üzerine olsun) dedi. Rasulullah (sav) da: 'Ve aleyke' (Senin üzerine de olsun)' diye karşılık verdi. Sonra Rasûlullah (sav) yanındakilere; 'Adamın ne söylediğini anladınız mı? 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine sahâbiler; 'Ey Allah'ın Rasulü, onu öldürmeyelim mi?' diye sordular. Rasulullah (sav), "Hayır. Ehl-i Kitâb size selâm verdiği zaman onlara: 'Ve aleyküm' (Sizin üzerinize olsun) deyin" buyurdu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Müslim, ona Abdullah b. Dinar, ona da Abdullah b. Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde ancak 'es-Samü aleyküm (ölüm üzerinize olsun)' der. (Buna karşılık) Siz de ona 'Ve alekyüm (Sizin üzerinize de olsun)' deyin." [Ebû Davud şöyle demiştir: Malik bu hadisi Abdullah b. Dinar'dan bu şekilde rivayet etti. Sevrî de, Abdullah b. Dinar'dan nakletti ve rivayetinde 'Ve aleyküm' dedi.]
Bize Amr b. Merzuk, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na; Ehli kitap bize selam veriyorlar. Selamlarını nasıl alalım? diye sordular. Rasulullah (sav): 'Ve aleyküm (yani sizin üzerine de olsun)' deyiniz.' cevabını verdi. [Ebû Davud şöyle dedi: Hz. Aişe, Ebu Abdurrahman el-Cühenî ve Eba Basra el-Gıfarî'nin rivayeti de aynı şekildedir.]
Bana Malik, ona Abdullah b. Dînâr, ona da Abdullah b. Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerinden biri size selam verdiğinde ancak 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' der. (Buna karşılık) Sen de onlara 'Aleyke (Senin üzerine olsun)' de!" [Yahya şöyle demiştir: 'Mâlik'e, Yahudi ve Hıristiyanlara selam veren (bir Müslümanın) bundan dönüp selamını bozması (gerekip gerekmediği) soruldu. O da: 'Hayır' cevabını verdi.]
Bize Yahya, ona Süfyan, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudiler selam verdiklerinde ancak 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' derler. (Buna karşılık) Sen de (onlara) 'Aleyke (Senin üzerin olsun)' de!"
Bize Vekî', ona Süfyân (H) Bize Abdurrahman, ona Süfyân, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasûlüllah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudiler sizinle karşılaştığı zaman size: 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' derler. Siz de onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Bize Abdürrezzak, ona Süfyan, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudiler size selam verdiği zaman 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' derler." Peygamber (sav) devamla şöyle buyurdu: "Sen de 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' de!"
Bize Yahya, ona Şu'be, ona Katâde; (T) Bize İbn Ca'fer, o ikisine Şu'be, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Biz onların selamını nasıl alalım?' diye sordular. Rasulullah: 'Siz de 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin.' buyurdu. [Haccâc bu hadisin bir benzerini rivayet etti. Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' dedi.]
Bize Muhammed b. Bişr, ona Said b. Ebu Arûbe, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Rasulullah'a (sav) selam verdi ve 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Hz. Peygamber: 'Onu bana getirin.' buyurdu. (Adam yanına getirilince ona): 'Sen (bana) 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' mu dedin?' diye sordu. Adam, "Evet" cevabını verdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sav): "Ehl-i kitap size selam verdiği zaman (onlara): 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' deyin!" buyurdu.
Bize Yezid, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber'in (sav) ashabı Allah Elçisi'ne (sav): 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Bu durumda onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin.' buyurdu.