13 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A’meş, ona İbrahim et-Teymi, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Humma hastalığının hararetinden çok ızdırap çektiği bir sırada Hz. Peygamber'in huzuruna vardım ve şöyle dedim “(Yâ Rasulallah!) Hummanın hararetinden çok ızdırap çekiyorsunuz. Bu durumda size de iki kat mükafat vardır” dedim. Bana "Evet! Bir Müslümana her hangi bir hastalık gelirse tıpkı yaprakların ağacın dalından kopup (havada) uçuşması gibi Allah da o Müslümandan günahlarını düşürür" buyurdu.
Bize İshak, ona Habbân, ona Davud b. Ebu Furât, ona Abdullah b. Bureyde, ona da Yahya b. Ya'mer Hz. Peygamber'in eşi Âişe'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Âişe, Rasûlullah'a veba salgınını sormuş, Hz. Peygamber (sav) de şu cevabı vermiştir: "Şüphesiz veba Allah'ın, dilediği topluluk üzerine gönderdiği bir azaptır. Allah vebayı müminler için bir rahmet vesilesi kılmıştır. Bir yerde veba salgını çıkar da orada bulunan kul sabırla ve kendisine Allah'ın yazgısı dışında hiç bir musibetin dokunmayacağını bilerek yerinde beklerse Allah onu şehit olmuş gibi mükafatlandırır."
Bize Musa b. İsmail, ona Davud b. Ebu Furât, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer, ona da Hz. peygamber'in eşi Âişe (r.anha) demiştir: Ben Rasulullah'a taun hastalığını sordum, bana şöyle cevap verdi: "Şüphesiz taun bir azaptır. Allah onu dilediği kimseler üzerine gönderir. Ve yine muhakkak ki, Allah taunu müminler için bir rahmet kılmıştır. Taun hastalığının çıktığı bir yerde bulunan kimse, sabrederek ve sabrının sevabını ümit ederek, bu taunun yalnız Allah'ın takdir ettiği kimselere isabet edeceği bilinciyle bulunduğu yerden ayrılmaz (karantinada kalır) ise şehit olmuş gibi sevap kazanır."