40 Kayıt Bulundu.
Bize Musa, ona Vüheyb, ona İbn Tavus, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde demirden zırh bulunan iki adamın durumu gibidir." Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde göğsünden köprücük kemiğine kadar demirden bir zırh bulunan iki kişinin durumu gibidir. Cömert kişi infak etmeye başladığında, demir zırh ayak parmakları kapatacak ve ayak izlerini de silecek kadar uzar. Cimri kimseye gelince; o bir şey infak etmek istemediğinde zırhın her bir halkası olduğu yere yapışır. Cimri kimse zırhı genişletmeye çalışsa da zırh genişlemez." Hasan b. Müslim, Tavus'tan iki zırh hadisini nakletmede onun oğluna mütâbaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Ebu Büreyd, ona da Ebu Musa'nın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İyi arkadaş ile kötü arkadaş, misk taşıyan kimse ile ateş saçan demirci körüğü gibidir. Misk taşıyan kimse ya sana biraz koku verir veya sen ondan biraz satın alırsın ya da onda güzel bir koku bulur koklarsın. Demirci körüğüne gelince, onun üflemesi ya senin elbiseni yakar ya da sen ondan kötü bir koku koklamak durumunda kalırsın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Büreyd b. Abdullah, ona dedesi, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'den nakletmiştir; (T) Bize Muhammed b. Alâ el-Hemdanî, -lafız ona aittir.-, ona Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körüğe üfleyen kişi gibidir. Misk taşıyan ya sana (kokudan) verir ya satın alırsın, ya da o miskten güzel bir koku alırsın. Körüğe üfleyen ise ya senin elbiseni yakar ya da o körükten kötü bir koku alırsın."
Bize Musa, ona Vüheyb, ona İbn Tavus, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde demirden zırh bulunan iki adamın durumu gibidir." Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde göğsünden köprücük kemiğine kadar demirden bir zırh bulunan iki kişinin durumu gibidir. Cömert kişi infak etmeye başladığında, demir zırh ayak parmakları kapatacak ve ayak izlerini de silecek kadar uzar. Cimri kimseye gelince; o bir şey infak etmek istemediğinde zırhın her bir halkası olduğu yere yapışır. Cimri kimse zırhı genişletmeye çalışsa da zırh genişlemez." Hasan b. Müslim, Tavus'tan iki zırh hadisini nakletmede onun oğluna mütâbaat etmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Büreyd b. Abdullah, ona dedesi, ona Ebu Musa Hz. Peygamber'den nakletmiştir, (T); Bize Muhammed b. Alâ el-Hemdanî, -lafız ona aittir.-, ona Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona Ebu Musa, Hz. Peygamber'den şöyle rivayet etmiştir: "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali misk taşıyanla körüğe üfleyen kişi gibidir. Misk taşıyan ya sana (kokudan) verir ya da satın alırsın, ya da o miskten güzel bir koku alırsın. Körüğe üfleyen ise ya senin elbiseni yakar ya da o körükten kötü bir koku alırsın."
Açıklama: Burada cübbenin ayak izlerini silmesinden kasıt, sadakanın da sahibinin hatalarını silmesidir.
Bize Musa, ona Vüheyb, ona İbn Tavus, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde demirden zırh bulunan iki adamın durumu gibidir." Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde göğsünden köprücük kemiğine kadar demirden bir zırh bulunan iki kişinin durumu gibidir. Cömert kişi infak etmeye başladığında, demir zırh ayak parmakları kapatacak ve ayak izlerini de silecek kadar uzar. Cimri kimseye gelince; o bir şey infak etmek istemediğinde zırhın her bir halkası olduğu yere yapışır. Cimri kimse zırhı genişletmeye çalışsa da zırh genişlemez." Hasan b. Müslim, Tavus'tan iki zırh hadisini nakletmede onun oğluna mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hasan b. Müslim arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ebu Zinad arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Cafer b. Hayyan ile Buhari arasında inkıta' vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona İbrahim b. Nâfi', ona Hasan, ona Tavus, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) cimri ile cömert kimsenin durumunu, üzerinde demirden cübbe olan iki adamın durumuna benzetmiştir. Bu cübbe onların ellerini göğüslerine ve köprücük kemiklerine doğru sıkıştırmaktadır. Cömert kimse her sadaka verdiğinde cübbe genişler ve (ayak) izlerini silecek şekilde büyür. Cimri kimse her sadaka vermeye yeltendiğinde cübbesi daralır ve cübbenin her halkası olduğu yere iyice yapışır." Ebu Hüreyre dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) yakasını işaret ederken gördüm, o şöyle diyordu: "Eğer sen onun cübbesini genişletmeye çalıştığını ve genişletemediğini görseydin (bu duruma şaşırırdın)." İbn Tavus babasından, o da Ebu Zinad'dan o da A'rec'den yapmış olduğu rivayette 'iki cübbe' sözüyle ona mütabaat etmiştir. Hanzala Tavus'tan o da Ebu Hüreyre'den 'iki cübbe' sözünü işitmiştir. Cafer b. Rabîa da A'rec'den 'iki cübbe' sözünü nakletmiştir.