Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53749, KK2/215
Hadis:
يَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلْ مَا أَنفَقْتُم مِّنْ خَيْرٍ فَلِلْوَالِدَيْنِ وَالأَقْرَبِينَ وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
Tercemesi:
Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Bakara 2/215, /
Senetler:
()
Konular:
Akraba, akrabalık bağları
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
İbadet, Zekat
Sadaka, verilecek yerler
Yetim,
Yolculuk, Sefer , hayat ,
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, Sadaka, Fitre
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23246, T001917
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَعْقُوبَ الطَّالْقَانِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ: سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ قَبَضَ يَتِيمًا بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ إِلَى طَعَامِهِ وَشَرَابِهِ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ الْبَتَّةَ إِلاَّ أَنْ يَعْمَلَ ذَنْبًا لاَ يُغْفَرُ لَهُ » . قال وَفِى الْبَابِ عَنْ مُرَّةَ الْفِهْرِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ وَسَهْلِ بْنِ سَعْدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَحَنَشٌ هُوَ حُسَيْنُ بْنُ قَيْسٍ وَهُوَ أَبُو عَلِىٍّ الرَّحَبِىُّ وَسُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ يَقُولُ حَنَشٌ وَهُوَ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Müslümanlar arasında bir yetimi tutar götürür yiyecek ve içeceğine onu ortak ederse Allah onu mutlaka Cennete koyacaktır. Ancak affedilmeyecek bir günah işlenmiş ise o başka.” Tirmizî: Bu konuda Mürre el Fıhrî, Ebû Hüreyre, Ebû Ümâme ve Sehl b. Sa’d’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Haneş, Hüseyin b. Kays olup Ebû Ali er Rabbî’dir. Süleyman et Teymî, Haneş hadisçiler yanında zayıf sayılır demektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 14, 4/320
Senetler:
()
Konular:
Yetim,
Yetim, yetimlik / yetimler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46871, HM008868
Hadis:
حَدَّثَنِي إِسْحَاقُ أَنْبَأَنَا مَالِكٌ عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ الدِّيلِيِّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا الْغَيْثِ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أَوْ لِغَيْرِهِ أَنَا وَهُوَ كَهَاتَيْنِ فِي الْجَنَّةِ إِذَا اتَّقَى اللَّهَ
وَأَشَارَ مَالِكٌ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8868, 3/386
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ğays Salim el-Adevi (Salim)
3. Sevr b. Zeyd ed-Dîlî (Sevr b. Zeyd)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. İshak b. İsa el-Bağdadi (İshak b. İsa b. Necih)
Konular:
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26828, N004140
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا مَحْبُوبٌ - يَعْنِى ابْنَ مُوسَى - قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ - وَهُوَ الْفَزَارِىُّ - عَنِ الأَوْزَاعِىِّ قَالَ كَتَبَ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْوَلِيدِ كِتَابًا فِيهِ وَقَسْمُ أَبِيكَ لَكَ الْخُمُسُ كُلُّهُ وَإِنَّمَا سَهْمُ أَبِيكَ كَسَهْمِ رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ وَفِيهِ حَقُّ اللَّهِ وَحَقُّ الرَّسُولِ وَذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ فَمَا أَكْثَرَ خُصَمَاءَ أَبِيكَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَكَيْفَ يَنْجُو مَنْ كَثُرَتْ خُصَمَاؤُهُ وَإِظْهَارُكَ الْمَعَازِفَ وَالْمِزْمَارَ بِدْعَةٌ فِى الإِسْلاَمِ وَلَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَبْعَثَ إِلَيْكَ مَنْ يَجُزُّ جُمَّتَكَ جُمَّةَ السُّوءِ .
Tercemesi:
Evzâî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Abdülaziz Ömer b. Velid’e şu mektubu yazmıştı, mektupta şunlar vardı: “Baban Velid, ganimetin beşte birinden oluşan hissesinin tamamını sana bırakmış. Esasen babanın hissesi Müslümanlardan herhangi birinin hissesi kadardır. Halbuki o ganimetin beşte birinde; Allah’ın, Rasûlü’nün, yakın akrabanın, yetimlerin, miskinlerin, yolda kalanların, hakkı vardır. Bu kadar kimsenin hakkına tecavüz eden babanın kıyamet günü bir sürü düşmanı olacaktır. Bu kadar düşmanı olan baban, Allah’ın azabından nasıl kurtulacak. Hem de senin açıktan açığa çalgı aletleriyle eğlenmen bidattır. İslâm’da çalgı aletlerinin yeri yoktur, sana saçlarını kesip gururunu kıracak birini göndermeyi düşünüyorum.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasemü'l-fey' 38, /2358
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
4. Mahbub b. Musa el-Antâkî (Mahbub b. Musa)
5. Amr b. Yahya ez-Zencârî (Amr b. Yahya b. Hâris)
Konular:
Bid'at, sonradan dini bir uygulama olarak uydurulan şeyler
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
Hz. Peygamber, vefatından sonra yakınlarına verilen mallar (Fey)
Yetim,
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163581, EM000137
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«— Müslümanlar hakkında evlerin en hayırlısı, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir; ve müslümanlar hakkında evlerin en kötüsü, içinde kendisine fenalık edilen bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetimin bakıcısı, Cennette şu iki gibiyiz.» Peygamber iki parmağını gösteriyordu.[273]
Anlaşılıyor ki, yetime yapıian İhsan ve iyiliğin sevabı ne kadar çoksa, aksine olarak ona yapılacak fenalığın ve kötü muamelenin günâhı da çok ağırdır. Bunun İçin gerçek mümin o!cn, yetimin hakkına tecavüz etmez, ona iyilikten başka bir şey düşünmez ve yapmaz. Bu herkes için bir düstur olmalıdır.[274]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 137, /152
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Zeyd b. Ebu İtab (Zeyd b. Ebu İtab)
3. Ebu Salih Yahya b. Ebu Süleyman el-Medînî (Yahya b. Ebu Süleyman)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163584, EM000138
Hadis:
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Tercemesi:
— (37-s) Abdurrahman İbni Ebzâ'dan işitildiğine göre, Davud 'm şöyle dediğini anlatmıştır:
«— Yetim, için, şefkatli baba gibi ol; ve bil ki, ektiğin gibi, öylece biçersin. Zenginlikten sonra fakirlik ne çirkin! Bundan daha fenası veya daha çirkini de hidâyetten sonra sapıklıktır.
Arkadaşına va'd ettiğin zaman, ona va'd ettiğini yerine getir. Eğer bunu yapmazsan, seninle arkadaşın arasına düşmanlık girer. Bir de, kendisi için hatırladığın bir işte sana yardım etmiyen ve (kendin için'lüzum-lu bir işi) unuttuğun zaman onu sana hatırlatmıyan bir arkadaştan Allah'a sığın.»[275]
Hazret! Davud Aleyhi s selâm 'dan rivayet edilen bu haberde şu mühim hususlar göze çarpmaktadır :
1— Koruyucusu ve yardımcısı olmadan mahrum bir yetime şefkâtiı bir baba gibi bakılmalıdır. Eğer böyfe iyi hareke? edilirse, kendi çocuğuna da başkası tarafından öylece güze! mücmele edilir. Fena muamele edilirse, yine buna. karşılık bir fenalıkla karşılaşılır. Ekilen tohum cinsinden mahsûl alınmış olur. Daima iyi tohum ekip, karşılığında iyi örün beklemelidir. Yoksa kötülük eken, kötülük biçecektir.
2— Hakikaten zengin durumda olan kimsenin fakir ve muhtaç duruma düşmesi ağırdır ve çok izdıraplı bîr İştir. Fakat asıl yoklu'; ve ziyan, hak yolu kaybetmek ve dafâlete, küfre düşmektir. Bundan daha büyük bir ziyan olamaz. Çünkü ebediyyen mahrumiyyeti gerektirir. Tevbe ile hal dü-zeltümezse, artık kurtuluş çaresi kalmaz.
3— Bir hadîs-i şerifte, verilen sözü yerine getirmemek nifak clânet-lerinden sayılmıştır. Onun İçin verilen sözü, va'd edilen b:r hayırlı isi yerine getirmek vazifedir. Va'd edilen şey yerine getirilmediği takdirde, arada soğukluk baş gösterir ve İşi düşmanlığa !
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 138, /152
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Amr b. Abbas el-Bâhilî (Amr b. Abbas)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبى مطيع عن أسماء بن عبيد قال : قلت لابن سيرين عندي يتيم قال اصنع به ما تصنع بولدك اضربه ما تضرب ولدك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163952, EM000140
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبى مطيع عن أسماء بن عبيد قال : قلت لابن سيرين عندي يتيم قال اصنع به ما تصنع بولدك اضربه ما تضرب ولدك
Tercemesi:
— (39-s) Esma îbni Ubeyd'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
«— tbni Sîrîn'e dedim ki, yanımda bir yetim var.»
(Îbni Şîrîn, cevaben bana) :
«— Çocuğuna yaptığını ona yap. Çocuğunu dövdüğün gibi onu döv.» dedi.[279]
Bu haberden de anlaşılıyor ki, bir insanın eli altında buiunan bir yetime evlâd muamelesi yapmak gerekir. Evlâda ne yedirîlip giydiriliyorsa, yetime de onu yapmak İcab eder. Terbiye için evlâd dövüldüğü gibi, yetim de terbiye için dövülebilir.
I b n i Şîrîn kimdir? :
Asıl ismi Muhammed olup, tabiîn âlimlerİndendir. Künyesi E b u Bekir 'dir. Enes ibni Malik'in azadlısıdır. Hazreti O s m a n 'in hilâfeti zamanında doğdu. Zamanının âlimi ve imamı idi. Güvenilir yüksek bir mevkii vardı. 77 yaşında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[280]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 140, /154
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Esma b. Ubeyd ed-Dübe'î (Esma b. Ubeyd b. Meharik)
3. Ebu Said Sellam b. Ebu Mutı' el-Huzai (Sellam b. Sa'd)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, şiddetten kaçınmak
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163954, EM000142
Hadis:
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Tercemesi:
— (40-s) Şümeysetü'l-Antekiyye'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Âİşe (Radiyaüakü anha) 'hin yanında yetimin terbiyesinden konuşuldu. Bunun üzerine Hazret! Âişe buyurdu ki:
«Ben, yetimi, uslanıncaya kadar döverim.»[283]
Hazreti  i ş e 'nin bu ifadesinden anlaşılıyor ki, insan kendi evlâdını dövdüğü gibi, yaramazlık eden yetim bir çocuğu da aynen kendi evlâdı gibi, acıtarak dövebilir. Umumiyetle Hazreti  i ş e 'nin yanında kardeşi çocukları yetim durumunda himaye edilmişlerdir. Bunlara karşı, Hazreti A i ş e 'nin merhamet ve sevgi beslediği muhakkaktır. Bununla beraber, yetimleri dövmesi, kötü alışkanlıklarını bırakmaları içindir. Onları dövmemek sureti ile terbiyelerini ihmâl etmek, kendilerine fenalık olur. Ancak keyfî olarak ve lüzumsuz yere veya kendi çocuklarından ayırt edecek şekilde yetimlere muamelede bulunmak, onlara zulüm olur, günâh olur. Hazreti A i ş e 'nin beyanı, muhakkak surette yetim çocukların dövülmesi manâsına gelmez ve böyle bir manâ çıkarmamalıdır. Ancak gerektiği zaman, evlâd dövüldüğü gibi, bunların da dövülebileceğini bize anlatmaktadır.
Yetimin malını korumayı ve onu gözetip terbiye etme işini üzerine alan kimse, israf yapmamak şartı İle, örfe göre yetimin malından yiyebilir. Ye-tİm malını, kendi malına karıştırmamak şarttır.[284]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 142, /155
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Şümeyse bt. Aziz el-Atekiyye (Şümeyse bt. Aziz b. Âkir)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, şiddetten kaçınmak
Yetim,