Giriş

Bize Yakūb, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn İshak, ona Hişâm b. Urve, babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), bir bedevîden, zahire, yani acve hurmasından bir vesk (ölçü) hurma karşılığında bir veya birkaç deve satın aldı. Rasulullah (sav) deveyi alıp evine döndü, anlaşmaya konu olan hurmayı aradı fakat bulamadı. Bunun üzerine dışarı çıktı ve bedevîye 'Ey Abdullah! Biz senden bir veya birkaç deve satın aldık. Karşılık olarak sana zahire hurmasından bir vesk hurma vermeyi vaat ettik, biz aradık fakat onu bulamadık' buyurdu.” Bedevî 'ah ahde vefasızlık ah' dedi. Bunun üzerine halk ona kızdı ve 'Allah seni kahretsin! Rasulullah (sav) hiç hıyanet mi eder!' dediler. Hz. Âişe (r.anhâ) der ki: Rasulullah (sav) 'Onu bırakın! Şüphesiz hak sahibinin söz hakkı vardır' buyurdu ve tekrar bedevîye dönerek 'Ey Abdullah! Biz senden bir veya birkaç deve satın aldık. Karşılık olarak sana zahire hurmasından bir vesk hurma vermeyi vaat ettik, biz aradık fakat onu bulamadık' dedi. Bedevî yine 'ah ahde vefasızlık ah' dedi. Halk yine onu azarladı ve 'Allah seni kahretsin! Rasulullah (sav) hiç hıyanet mi eder!' dediler. Rasulullah (sav) 'Onu bırakın! Şüphesiz hak sahibinin söz hakkı vardır' buyurdu ve bu şekilde iki veya üç kere tekrarladı. Sonra onun bedevînin söz anlamadığını görünce, sahâbilerinden birine 'Huveyla bt. Hakîm b. Umeyye’ye git ve ona 'Rasulullah (sav) sana selam ediyor ve Eğer yanında zahire hurmasından bir vesk hurma varsa, onu bize borç (ödünç) olarak ver, İnşallah biz de sana öderiz' dediğimi söyle' buyurdu. Adam, Huveyla’ya gitti. Sonra geri dönerek Hüveyla'nın 'Evet, yanımda var. Ey Allah’ın Resûlü, gönder de alsınlar' dediğini söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adama 'Git, onu al, (bedevîye) hakkını tastamam öde' buyurdu. Adam gidip aldı ve bedevîye tam olarak hakkını ödedi. Hz. Âişe der ki: Rasulullah (sav) ashâbıyla beraber otururken bedevî yanlarından geçti ve 'Allah seni hayırla mükâfatlandırsın! Çünkü sen borcunu tastamam ödedin ve gönlümü hoş ettin' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İşte onlar; borçlarını tastamam ödeyen ve gönülleri hoş eden kimseler, Allah katında, kıyamet günü, Allah’ın en hayırlı kullarıdır' buyurdu."


    Öneri Formu
75613 HM026843 İbn Hanbel, VI, 269

Bize Ebu Tâhir Fakîh, ona Ebu Bekir Muhammed b. Hüseyin el-Kattân, ona Ebu Ezher Ahmed b. Ezher, ona Hâlid b. Mahlad; (T) Yine bize Ebu Abdullah Hâfız ve Ebu Saîd b. Ebu Amr, onlara Ebu Abbâs Muhammed b. Yakûb, ona Abbâs ed-Dûrî, ona Hâlid b. Mahlad el-Katavânî, ona Yahyâ b. Umeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası(Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir bedevîden bir deve satın aldı, bedeli olarak da bir vesk (ölçek) Acve hurması vermeyi kararlaştırdı. Sonra Rasulullah (sav) ev halkından hurmayı istedi, fakat bulunamadı. Bunun üzerine bedevîye durumu söyledi. Bedevî 'Vâ gâdrâh! (vah bana aldatıldım!)' dedi. Bunun üzerine sahabe 'Hayır, aksine asıl sen aldatıcı sensin ey Allah’ın düşmanı!' dediler. Rasulullah (sav) 'Onu rahat bırakın! Çünkü hak sahibinin söz söyleme hakkı vardır' buyurdu. Sonra Rasulullah (sav), bedeviyi bir elçi ile birlikte Havle bt. Hakîm’e haber gönderdi ve elçiye 'De ki: Ben bu bedevîden, bu deveyi, bir vesk ölçeğinde Acve hurması karşılığında satın aldım. Fakat ailemin yanında (o hurmayı) bulamadım. Şimdi sen bana bu bedevî için bir vesk Acve hurması borç ver' diye emir buyurdu. Bedevî hakkını alınca Rasulullah’ın (sav) yanına geldi. Peygamber (sav) ona 'Hakkını aldın mı?' diye sordu. Bedevî 'Evet, aldım. Hem de eksiksiz ve güzel şekilde ödedin' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İnsanların en hayırlısı, borcunu eksiksiz ve güzelce ödeyenlerdir' buyurdu." [Ebu Ezher'in rivayeti de şu isnad iledir: Bana Esed oğullarının azatlısı Yahya b. Umeyr, ona Hişâm b. Urve (T) ve yine muhtasar olarak Hammâd b. Seleme, ona ona da Hişam b. Urve rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
148009 BS011205 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 33


    Öneri Formu
992 M004119 Müslim, Müsakat, 128