303 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdurrahim b. el-Berkî, ona İbn Ebu Meryem, ona Nafi' b. Yezîd, ona Haris b. Saîd el-Atekî, ona Abdukilâl kabilesinden Abdullah b. Müneyn, ona da Amr b. el-Âs'ın (ra) rivayet ettiğine göre: "RasululIah (sav) ona Kur'an'da on beş secde ayeti okutmuştur. Bunlardan üçü Mufassal surelerdedir. Hac suresinde de iki secde vardır." [Ebû Davud dedi ki: Ebu'd-Derdâ vasıtasıyla Rasulullah'dan (sav) on bir secde rivayet edilmiştir. Ancak bu rivayetin isnadı zayıftır.]
Bize Muhammed b. Râfi', ona Ezher b. el-Kasım -Muhammed, onu Mekke'de gördüm, dedi-, ona Ebu Kudame, ona Matar el-Varrak, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (ra) rivayet ettiğine göre; "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinden beri Mufassal surelerin hiçbirinde tilâvet secdesi yapmamıştır."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona İbn Ebu Hilal, ona İyaz b. Abdullah b. Sa'd b. Ebu Serh, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) minber üzerinde iken Sâd suresini okudu. Secde ayetine gelince inip secde etti. Cemaat da O'nunla birlikte secde etti. Başka bir gün yine aynı sureyi okudu. Secde ayetine gelince cemaat secde yapmaya hazırlandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bu secde sadece bir nebinin tövbesidir. Ama ben sizin secdeye hazırlandığınızı görüyorum," dedi ve minberden inip secde yaptı, cemaat da secde yaptı.
Bize Muhammed b. Osman ed-Dımaşkî Ebu'l-Mücâhir, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Musab b. Sabit b. Abdullah b. ez-Zübeyr, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre; "Hz. Peygamber (sav) Fetih yılında içinde secde ayeti (olan bir sure) okudu. Bunun üzerine bütün ashab secdeye kapandı. Onlardan bir kısmı binitli, bir kısmı da yerde idi; binitli olanlar elinin üzerine secde ediyordu."
Bize Ahmed b. el-Kurâb Ebû Mesud er-Râzî, ona Abdurrezzak, ona Abdullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize Kur'an okur, secde ayetine geldiği zaman tekbir alır ve secde ederdi, O'nunla birlikte biz de secde ederdik." [Abdurrezzâk; Bu Hadis Sevrî'nin hoşuna giderdi demiştir.] [Ebû Davud da hoşlanırdı, çünkü onda tekbir aldı demiştir.]