Öneri Formu
Hadis Id, No:
6376, M005816
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الْكُهَّانَ كَانُوا يُحَدِّثُونَنَا بِالشَّىْءِ فَنَجِدُهُ حَقًّا قَالَ « تِلْكَ الْكَلِمَةُ الْحَقُّ يَخْطَفُهَا الْجِنِّىُّ فَيَقْذِفُهَا فِى أُذُنِ وَلِيِّهِ وَيَزِيدُ فِيهَا مِائَةَ كَذْبَةٍ » .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Yahya b. Urve b. ez-Zübeyr, ona babası, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ey Allah’ın Rasulü, kâhinler bizlere bir şeyler söylüyor sonra onun bir gerçek olduğunu görüyorduk, dedim. O: “O (gerçekleştiğini gördüğünüz) cinninin kaptığı, sonra velisinin (dostunun) kulağına bıraktığı, üzerine de yüz tane yalan kattığı hak sözdür” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5816, /944
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Cin, Cinler
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Kahin, Kehanet, kahine gitmek veya inanmak
KTB, CİNLER
حَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ - وَهْوَ ابْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ - عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى يَحْيَى بْنُ عُرْوَةَ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ يَقُولُ قَالَتْ عَائِشَةُ سَأَلَ أُنَاسٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْكُهَّانِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسُوا بِشَىْءٍ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنَّهُمْ يُحَدِّثُونَ أَحْيَانًا الشَّىْءَ يَكُونُ حَقًّا . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تِلْكَ الْكَلِمَةُ مِنَ الْجِنِّ يَخْطَفُهَا الْجِنِّىُّ فَيَقُرُّهَا فِى أُذُنِ وَلِيِّهِ قَرَّ الدَّجَاجَةِ فَيَخْلِطُونَ فِيهَا أَكْثَرَ مِنْ مِائَةِ كَذْبَةٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6377, M005817
Hadis:
حَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ - وَهْوَ ابْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ - عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى يَحْيَى بْنُ عُرْوَةَ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ يَقُولُ قَالَتْ عَائِشَةُ سَأَلَ أُنَاسٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْكُهَّانِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسُوا بِشَىْءٍ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنَّهُمْ يُحَدِّثُونَ أَحْيَانًا الشَّىْءَ يَكُونُ حَقًّا . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تِلْكَ الْكَلِمَةُ مِنَ الْجِنِّ يَخْطَفُهَا الْجِنِّىُّ فَيَقُرُّهَا فِى أُذُنِ وَلِيِّهِ قَرَّ الدَّجَاجَةِ فَيَخْلِطُونَ فِيهَا أَكْثَرَ مِنْ مِائَةِ كَذْبَةٍ » .
Tercemesi:
Bana Seleme b. Şebib, ona el-Hasan b. A’yen, ona Ma’kil –ki o İbn Ubeydullah’tır-, ona ez-Zührî, ona Yahya b. Urve’nin haber verdiğine göre o, Urve’yi şöyle derken dinlemiştir: Âişe dedi ki: Bazı kimseler Rasulullah’a (sav) kâhinler hakkında soru sordu. Rasulullah (sav) onlara: “Bir şey değildirler” buyurdu. Soranlar: Ey Allah’ın Rasulü, onlar bazen bir şey söylüyor ve gerçek olarak ortaya çıkıyor, dediler. Rasulullah da (sav): “İşte o, cinler tarafından (hırsızlık yoluyla öğrenilen ve) cinlerden olanın kapıp da (insanlardan) kendi velisinin (dostunun) kulağına, tavuğun gıdaklaması gibi fısıldayıp ona yüzden fazla yalan kattıkları bir sözdür” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5817, /944
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Cin, Cinler
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Kahin, Kehanet, kahine gitmek veya inanmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6380, M005820
Hadis:
وَحَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَوْزَاعِىُّ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ ح وَحَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ - يَعْنِى ابْنَ عُبَيْدِ اللَّهِ - كُلُّهُمْ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ [حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ قَالَ أَخْبَرَنِى رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنَ الأَنْصَارِ] أَنَّهُمْ بَيْنَمَا هُمْ جُلُوسٌ لَيْلَةً مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رُمِىَ بِنَجْمٍ فَاسْتَنَارَ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَاذَا كُنْتُمْ تَقُولُونَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ إِذَا رُمِىَ بِمِثْلِ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ كُنَّا نَقُولُ وُلِدَ اللَّيْلَةَ رَجُلٌ عَظِيمٌ وَمَاتَ رَجُلٌ عَظِيمٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَإِنَّهَا لاَ يُرْمَى بِهَا لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ وَلَكِنْ رَبُّنَا تَبَارَكَ وَتَعَالَى اسْمُهُ إِذَا قَضَى أَمْرًا سَبَّحَ حَمَلَةُ الْعَرْشِ ثُمَّ سَبَّحَ أَهْلُ السَّمَاءِ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ حَتَّى يَبْلُغَ التَّسْبِيحُ أَهْلَ هَذِهِ السَّمَاءِ الدُّنْيَا ثُمَّ قَالَ الَّذِينَ يَلُونَ حَمَلَةَ الْعَرْشِ لِحَمَلَةِ الْعَرْشِ مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ فَيُخْبِرُونَهُمْ مَاذَا قَالَ - قَالَ - فَيَسْتَخْبِرُ بَعْضُ أَهْلِ السَّمَوَاتِ بَعْضًا حَتَّى يَبْلُغَ الْخَبَرُ هَذِهِ السَّمَاءَ الدُّنْيَا فَتَخْطَفُ الْجِنُّ السَّمْعَ فَيَقْذِفُونَ إِلَى أَوْلِيَائِهِمْ وَيُرْمَوْنَ بِهِ فَمَا جَاءُوا بِهِ عَلَى وَجْهِهِ فَهُوَ حَقٌّ وَلَكِنَّهُمْ يَقْرِفُونَ فِيهِ وَيَزِيدُونَ » ] غَيْرَ أَنَّ يُونُسَ قَالَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَخْبَرَنِى رِجَالٌ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ مِنَ الأَنْصَارِ وَفِى حَدِيثِ الأَوْزَاعِىِّ « وَلَكِنْ يَقْرِفُونَ فِيهِ وَيَزِيدُونَ » . وَفِى حَدِيثِ يُونُسَ « وَلَكِنَّهُمْ يَرْقَوْنَ فِيهِ وَيَزِيدُونَ » . وَزَادَ فِى حَدِيثِ يُونُسَ وَقَالَ اللَّهُ « حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ » . وَفِى حَدِيثِ مَعْقِلٍ كَمَا قَالَ الأَوْزَاعِىُّ « وَلَكِنَّهُمْ يَقْرِفُونَ فِيهِ وَيَزِيدُونَ » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona el-Velid b. Müslim, ona Ebu Amr el-Evzâî rivayet etti; (T) Yine Bize Ebu’t-Tahir ve Harmele, her ikisine İbn Vehb, ona Yunus rivayet etti; (T) Bana Seleme b. Şebib, ona el-Hasan b. A’yen, ona Ma’kil –yani İbn Ubeydullah- rivayet etti, hepsine ez-Zührî bu isnad ile hadisi rivayet etti: [Bana Ali b. Hüseyin’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Abbas dedi ki: Nebi’nin (sav) ashabı arasından Ensar’dan bir adamın bana haber verdiğine göre] bir gece Rasulullah (sav) ile birlikte oturuyorlarken bir yıldız kaydı ve etraf aydınlandı. Rasulullah (sav) onlara: “Cahiliye döneminde böyle bir yıldız kayması olduğu zaman ne diyordunuz” buyurdu. Onlar: Allah ve Rasulü daha iyi bilir ya, biz bu gece büyük bir adam dünyaya geldi ve büyük bir adam öldü, derdik. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hayır, bu yıldızlar bir kişinin ölümü ya da hayatı sebebiyle kaymazlar. Fakat adı mübarek ve yüce Rabbimiz, bir emri hükmettiği zaman Arşın taşıyıcıları tesbih getirirler, sonra onlardan sonraki sema ehli tesbih getirirler. Nihayet bu tesbih bu dünya semasında bulunanlara ulaşıncaya kadar bu böyle devam eder. Bundan sora Arşın taşıyıcılarından hemen sonra gelenler, Arşı taşıyanlara: Rabbiniz ne buyurdu? diye sorar. Arşın taşıyıcıları da onlara ne buyurduğunu haber verirler, böylelikle semadakilerin bir kısmı diğerine bu haberin ne olduğunu sorarlar. Nihayet, o haber bu dünya semasındakilere ulaşır, cinler de gizlice işitip kaparlar. Onlar bu kapıp öğrendiklerini kendi velilerine (dostlarına) ulaştırıp, onu onlara fırlatırlar. Olduğu gibi bildirdikleri hakkın kendisidir, fakat onlar ona başka şeyler katar ve ilave ederler.”] Şu kadar var ki Yunus dedi ki: Abdullah b. Abbas’tan rivayetinde: Bana Rasulullah’ın ashabından Ensar’dan bazı adamlar haber verdi, demektedir. el-Evzâî’nin rivayetinde ise: “Fakat onlar o söze yalan karıştırırlar ve ilaveler yaparlar”; hadisin Yunus’tan gelen rivayetinde: “Fakat onlar ona yalan katar ve arttırırlar” denilmektedir. Yine hadisin Yunus’un rivayetinde şu fazlalık da vardır: Allah da şöyle buyurmaktadır: “Nihayet kalplerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu, derler. Onlar: Hak! diye cevap verirler” (Sebe, 34/23).
Hadisin Ma’kil yoluyla gelen rivayetinde el-Evzâî’nin de dediği gibi: “Fakat onlar, o söze yalan katarlar ve arttırırlar” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5820, /944
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Cin, Cinler
Kahin, Kehanet, kahine gitmek veya inanmak
KTB, CİNLER
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ أَرَادَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطِعَ مِنَ الْبَحْرَيْنِ ، فَقَالَتِ الأَنْصَارُ حَتَّى تُقْطِعَ لإِخْوَانِنَا مِنَ الْمُهَاجِرِينَ مِثْلَ الَّذِى تُقْطِعُ لَنَا قَالَ « سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17067, B002376
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ أَرَادَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطِعَ مِنَ الْبَحْرَيْنِ ، فَقَالَتِ الأَنْصَارُ حَتَّى تُقْطِعَ لإِخْوَانِنَا مِنَ الْمُهَاجِرِينَ مِثْلَ الَّذِى تُقْطِعُ لَنَا قَالَ « سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’i (ra) dinledim, şöyle dedi: Nebi (sav) Bahreyn’den bir iktâ’ vermek istedi. Ensar: Bize iktâ’ olarak verdiğinin bir benzerini muhacir kardeşlerimize de vermediğin sürece (kabul etmeyiz), dediler. Rasulullah (sav): “Sizler benden sonra kişinin kendisini tercih edip kayıran bir bencillik göreceksiniz. Sizler bana kavuşuncaya kadar sabredin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 14, 1/663
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Dünya, dünyevileşme
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17451, M007361
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme ve Muhammed b. Bişr, onlara Ubeydullah, ona Nâfi’, ona İbn Ebu Ömer rivayet etti; (T) Ayrıca Bize İbn Numeyr –lafız ona ait olmak üzere-, ona Muhammed b. Bişr, ona Ubeydullah, ona Nâfi’, ona İbn Ebu Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), insanlar arasında Deccâl’i söz konusu ederek şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah tek gözlü değildir, şuna dikkat edin ki Mesih Deccâl’in sağ gözü kördür. Gözü adeta fırlamış bir üzüm tanesi gibidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7361, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ »] .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17453, M007362
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ »] .
Tercemesi:
Bana Ebu’r-Rabî ve Ebu Kâmil, onlara Hammâd –ki o İbn Zeyd’dir-, ona Eyyûb rivayet etti; (T) Yine Bize Muhammed b. Abbâd, ona Hâtim –yani İbn İsmail-, ona Musa b. Ukbe rivayet etti, (Eyyûb ile birlikte) ikisine Nâfi’, ona da İbn Ömer, o da Nebi’den (sav) aynısını rivayet etti. [Rasulullah (sav) insanlar arasında Deccâl’i söz konusu ederek şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah tek gözlü değildir ama dikkat edin Mesih ed-Deccâl’in sol gözü kördür, onun gözü adeta fırlamış bir üzüm tanesi gibidir.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7362, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17456, M007363
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ نَبِىٍّ إِلاَّ وَقَدْ أَنْذَرَ أُمَّتَهُ الأَعْوَرَ الْكَذَّابَ أَلاَ إِنَّهُ أَعْوَرُ وَإِنَّ رَبَّكُمْ لَيْسَ بِأَعْوَرَ وَمَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ ك ف ر » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Katâde’nin şöyle dediğini rivayet etti: Enes b. Mâlik’i şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Ümmetini yalancı ve tek gözlü o kişiden (Deccâl’den) haberdar edip uyarmamış hiçbir nebi yoktur. Şunu bilin ki onun bir gözü kördür ve şüphesiz, Rabbinizin bir gözü kör değildir, Deccâl’in iki gözü arasında kef-fe-re (kâfir) yazılı olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7363, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17457, M007364
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الدَّجَّالُ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ ك ف ر أَىْ كَافِرٌ » .
Tercemesi:
Bize İbnü’l-Müsennâ ve İbn Beşşâr –lafız İbnü’l-Müsennâ’ya aittir-, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik’in rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl’in gözleri arasında: kef-f-r yani kâfir yazılıdır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7364, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17459, M007365
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ شُعَيْبِ بْنِ الْحَبْحَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ مَمْسُوحُ الْعَيْنِ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ كَافِرٌ » . ثُمَّ تَهَجَّاهَا ك ف ر « يَقْرَؤُهُ كُلُّ مُسْلِمٍ » .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Affân, ona Abdülvâris, ona Şuayb b. el-Habhab, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl, gözü silik birisidir, gözleri arasında “kâfir” yazılıdır.” Sonra bu kelimenin harflerini heceleyerek: “Kef-fe-re” diye harfleri ayrı ayrı söyledi. “Bunu her müslüman okuyacaktır” (diye ekledi).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7365, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17460, M007366
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُسْرَى جُفَالُ الشَّعَرِ مَعَهُ جَنَّةٌ وَنَارٌ فَنَارُهُ جَنَّةٌ وَجَنَّتُهُ نَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, Muhammed b. el-A’lâ ve İshak b. İbrahim rivayet etti, İshak: “Ahberanâ: Bize haber verdi” dedi, diğer ikisi: “Haddesenâ: Bize rivayet etti” dedi, onlara Ebu Muâviye, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl, sol gözü kör, saçı pek çok birisidir, onunla birlikte bir cennet ve bir de cehennem vardır. Onun cehennemi cennet, cenneti de cehennemdir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7366, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal