Hadis - Hadis Veritabani

24

121 --> 130 / 562

وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا

Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!"

Öneri Formu

58852 KK71/26 Nûh, 71, 26

Kur'an Kur'an-ı Kerim Nûh 71/26, /

Senedi ve Konuları

إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوا إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا

"Çünkü sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlâksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler)."

Öneri Formu

58854 KK71/27 Nûh, 71, 27

Kur'an Kur'an-ı Kerim Nûh 71/27, /

Senedi ve Konuları

إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ سَلَاسِلَا وَأَغْلَالًا وَسَعِيرًا

Doğrusu biz, kâfirler için zincirler; demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.

Öneri Formu

59382 KK76/4 İnsan, 76, 4

Kur'an Kur'an-ı Kerim İnsân 76/4, /

Senedi ve Konuları

إِلَّا مَن تَوَلَّى وَكَفَرَ

Ancak yüz çevirir inkâr ederse,

Öneri Formu

59445 KK88/23 Ğâşiye, 88, 23

Kur'an Kur'an-ı Kerim Ğaşiye 88/23, /

Senedi ve Konuları

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ

O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!

Öneri Formu

59583 KK77/15 Mürselât, 77, 15

Kur'an Kur'an-ı Kerim Mürselât 77/15, /

Senedi ve Konuları

وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَـكِن ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ فَمَا أَغْنَتْ عَنْهُمْ آلِهَتُهُمُ الَّتِي يَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ مِن شَيْءٍ لِّمَّا جَاء أَمْرُ رَبِّكَ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ

Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

Öneri Formu

54522 KK11/101 Hûd, 11, 101

Kur'an Kur'an-ı Kerim Hûd 11/10, /

Senedi ve Konuları

أَفَمَن يَمْشِي مُكِبًّا عَلَى وَجْهِهِ أَهْدَى أَمَّن يَمْشِي سَوِيًّا عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Şimdi (düşünün bakalım), yüz üstü kapanarak yürüyen mi (varılacak) yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?

Öneri Formu

58710 KK67/22 Mülk, 67, 22

Kur'an Kur'an-ı Kerim Mülk 67/22, /

Senedi ve Konuları

قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَن مَّعِيَ أَوْ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ

De ki: Allah beni ve beraberimdekileri (sizin istediğiniz üzere) yok etse veya (öyle olmayıp da) bizi esirgese, (söyleyin bakalım) inkârcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?

Öneri Formu