Öneri Formu
Hadis Id, No:
16393, B002309
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ وَغَيْرِهِ ، يَزِيدُ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ ، وَلَمْ يُبَلِّغْهُ كُلُّهُمْ رَجُلٌ وَاحِدٌ مِنْهُمْ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ ، فَكُنْتُ عَلَى جَمَلٍ ثَفَالٍ ، إِنَّمَا هُوَ فِى آخِرِ الْقَوْمِ ، فَمَرَّ بِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « مَنْ هَذَا » . قُلْتُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ « مَا لَكَ » . قُلْتُ إِنِّى عَلَى جَمَلٍ ثَفَالٍ . قَالَ « أَمَعَكَ قَضِيبٌ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « أَعْطِنِيهِ » . فَأَعْطَيْتُهُ فَضَرَبَهُ فَزَجَرَهُ ، فَكَانَ مِنْ ذَلِكَ الْمَكَانِ مِنْ أَوَّلِ الْقَوْمِ قَالَ « بِعْنِيهِ » . فَقُلْتُ بَلْ هُوَ لَكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « بِعْنِيهِ قَدْ أَخَذْتُهُ بِأَرْبَعَةِ دَنَانِيرَ ، وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنَ الْمَدِينَةِ أَخَذْتُ أَرْتَحِلُ . قَالَ « أَيْنَ تُرِيدُ » . قُلْتُ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً قَدْ خَلاَ مِنْهَا . قَالَ « فَهَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ » . قُلْتُ إِنَّ أَبِى تُوُفِّىَ وَتَرَكَ بَنَاتٍ ، فَأَرَدْتُ أَنْ أَنْكِحَ امْرَأَةً قَدْ جَرَّبَتْ خَلاَ مِنْهَا . قَالَ « فَذَلِكَ » . فَلَمَّا قَدِمْنَا الْمَدِينَةَ قَالَ « يَا بِلاَلُ اقْضِهِ وَزِدْهُ » . فَأَعْطَاهُ أَرْبَعَةَ دَنَانِيرَ ، وَزَادَهُ قِيرَاطًا . قَالَ جَابِرٌ لاَ تُفَارِقُنِى زِيَادَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَلَمْ يَكُنِ الْقِيرَاطُ يُفَارِقُ جِرَابَ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ .
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim (el-Hanzalî), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ata b. Ebu Rabâh (el-Kuraşî) ve birbirine nispetle rivayetlerine ilavelerde bulunarak diğer birtakım raviler, onlara bir adam, ona da Cabir b. Abdullah (r. anhümâ) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir yolculuk esnasında Hz. Peygamber'le (sav) birlikte, ağır seyreden bir devenin üzerindeydim. Bu deve, kafilenin en sonunda yer alıyordu. Derken Hz. Peygamber (sav) yanımdan geçiyordu ve 'Kim bu?' diye sordu. 'Cabir b. Abdullah!' diye cevap verdim. 'Neyin var?' diye sordu. 'Ağır seyreden bir devenin üzerindeyim!' diye cevap verdim. 'Yanında bir değnek var mı?' diye sordu. 'Evet.' dedim. 'Onu bana ver.' buyurdu. Ben de değneği kendisine verdim. Hz. Peygamber (sav) değnekle hayvana dürtmeye ve yürümesi için onu tahrik etmeye başladı. O noktadan itibaren deve, kafilenin en önde gidenlerinden oldu. Hz. Peygamber (sav); 'Onu bana satar mısın?' buyurdu. 'Aksine! O, sizindir ya Rasulallah!' diye cevap verdim. 'Onu bana sat! Onu dört dinara satın aldım. Medine'ye kadar binme hakkı da senindir.' buyurdu. Medine'ye yaklaşınca kervandan ayrılıp gidecek oldum. 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. 'Dul bir kadınla evlendim.' dedim. 'Birbirinizle eyleşebileceğiniz genç bir kızla evlenseydin ya?' buyurdu. 'Babam vefat etmiş, geride kız çocukları bırakmıştı. Ondan dolayı tecrübeli dul bir bayanla evlenmek istedim.' diye cevap verdim. 'O halde evliliğin hayırlı olsun.' buyurdu. Nihayet Medine'ye geldiğimizde; 'Ey Bilal! onun bedelini öde ve bir miktar da fazla ödeme yap!' buyurdu." Ravi diyor ki; "Bilal, ona dört dinar verdi ve bir karat da fazladan ödeme yaptı." Cabir (b. Abdullah) şöyle dedi: "Rasulullah'ın (sav) bu ilave ikramı, her daim yanımda kalacaktır." Nitekim o karat, Cabir b. Abdullah'ın kılıç mahfazasından çıkmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vekâlet 8, 1/648
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Evlilik, bakireyle
Evlilik, dul ile
KTB, NİKAH
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَضَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَزَادَنِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26730, N004595
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَضَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَزَادَنِى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur T Muhammed b. Abdullah b. Yezid, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilalî), ona Mis'ar (b. Kidam el-Âmirî), ona da Muharib b. Disâr'ın rivayet ettiğine göre Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav), bana olan borcunu ödedi ve bir miktar da fazladan ödeme yaptı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 53, /2385
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Muhammed b. Abdullah el-Mukri (Muhammed b. Abdullah b. Yezid)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا صَفْوَانَ قَالَ بِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرَاوِيلَ قَبْلَ الْهِجْرَةِ فَأَرْجَحَ لِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26737, N004597
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا صَفْوَانَ قَالَ بِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرَاوِيلَ قَبْلَ الْهِجْرَةِ فَأَرْجَحَ لِى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ T Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şu'be (b. Haccâc el-Atekî), ona Simâk b. Harb, Ebu Safvân'ın şöyle dediğini duyduğunu rivayet etmiştir:
"Rasulullah'a (sav) hicretten önce bir şalvar satmıştım. Rasulullah (sav), ödeme yaparken benim lehime fazladan ödeme yaptı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 54, /2385
Senetler:
1. Ebu Merheb Süveyd b. Kays ez-Zühlî (Süveyd b. Kays)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26880, N004621
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى رَافِعٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَسْلَفَ مِنْ رَجُلٍ بَكْرًا فَأَتَاهُ يَتَقَاضَاهُ بَكْرَهُ فَقَالَ لِرَجُلٍ « انْطَلِقْ فَابْتَعْ لَهُ بَكْرًا » . فَأَتَاهُ فَقَالَ مَا أَصَبْتُ إِلاَّ بَكْرًا رَبَاعِيًّا خِيَارًا . فَقَالَ « أَعْطِهِ فَإِنَّ خَيْرَ الْمُسْلِمِينَ أَحْسَنُهُمْ قَضَاءً » .
Tercemesi:
Bize Amr b. ALi (el-Fellâs), ona Abdurrahman (b. Mehdî el-Anberî), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona Zeyd b. Eslem, ona Ata (b. Yesâr el-Hilalî), ona da Ebu Râfi' rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bir adamdan genç bir deve ödünç almıştı. Adam, deveyi almak için geldi. Rasulullah (sav), sahabeden birine; "Hemen git, onun için genç bir deve satın al." buyurdu. O kişi Rasulullah'a (sav) geri geldi ve "Daha iyisi olmak üzere yedi yaşında bir genç deveden başkasını bulamadım." dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "[O deveyi] ona ver. Muhakkak ki müslümanların en hayırlısı, ödemesi en güzel olanlarıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 64, /2386
Senetler:
1. Ebu Râfi' el-Kıbtî (Eslem)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44983, DM002626
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَارِبٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِراً : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَزَنَ لَهُمْ دَرَاهِمَ فَأَرْجَحَهَا.
Tercemesi:
Bize Said b. Rabî', ona Şu'be (b. Haccâc el-Atekî), ona Muharib (b. Disâr es-Sedûsî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Cabir'den (b. Abdullah) duydum. Rasulullah, borcu olan dirhemleri onlar için tartmış ve [lehlerine olmak üzere] onların kefesini ağır tutmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Buyû' 46, 3/1683
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Zeyd Saîd b. Rabî' el-Haraşî (Saîd b. Rabî')
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Borç, öderken fazlasıyla ödemek
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَضَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَزَادَنِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277674, N004595-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَضَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَزَادَنِى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur T Muhammed b. Abdullah b. Yezid, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilalî), ona Mis'ar (b. Kidam el-Âmirî), ona da Muharib b. Disâr'ın rivayet ettiğine göre Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav), bana olan borcunu ödedi ve bir miktar da fazladan ödeme yaptı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 53, /2385
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Mansur el-Huzai (Muhammed b. Mansur b. Sabit b. Halid)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا صَفْوَانَ قَالَ بِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرَاوِيلَ قَبْلَ الْهِجْرَةِ فَأَرْجَحَ لِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277675, N004597-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا صَفْوَانَ قَالَ بِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَرَاوِيلَ قَبْلَ الْهِجْرَةِ فَأَرْجَحَ لِى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ T Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şu'be (b. Haccâc el-Atekî), ona Simâk b. Harb, Ebu Safvân'ın şöyle dediğini duyduğunu rivayet etmiştir:
"Rasulullah'a (sav) hicretten önce bir şalvar satmıştım. Rasulullah (sav), ödeme yaparken benim lehime fazladan ödeme yaptı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 54, /2385
Senetler:
1. Ebu Merheb Süveyd b. Kays ez-Zühlî (Süveyd b. Kays)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
وَغَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ، فَأَزْحَفَ الْجَمَلُ فَتَخَلَّفَ عَلَىَّ فَوَكَزَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ خَلْفِهِ ، قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « فَمَا تَزَوَّجْتَ بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا ، أُصِيبَ عَبْدُ اللَّهِ وَتَرَكَ جَوَارِىَ صِغَارًا ، فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ ، ثُمَّ قَالَ « ائْتِ أَهْلَكَ » . فَقَدِمْتُ فَأَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِ الْجَمَلِ فَلاَمَنِى ، فَأَخْبَرْتُهُ بِإِعْيَاءِ الْجَمَلِ ، وَبِالَّذِى كَانَ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَوَكْزِهِ إِيَّاهُ ، فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ إِلَيْهِ بِالْجَمَلِ ، فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمِى مَعَ الْقَوْمِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18079, B002406
Hadis:
وَغَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ، فَأَزْحَفَ الْجَمَلُ فَتَخَلَّفَ عَلَىَّ فَوَكَزَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ خَلْفِهِ ، قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ إِلَى الْمَدِينَةِ » . فَلَمَّا دَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ صلى الله عليه وسلم « فَمَا تَزَوَّجْتَ بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا ، أُصِيبَ عَبْدُ اللَّهِ وَتَرَكَ جَوَارِىَ صِغَارًا ، فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ ، ثُمَّ قَالَ « ائْتِ أَهْلَكَ » . فَقَدِمْتُ فَأَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِ الْجَمَلِ فَلاَمَنِى ، فَأَخْبَرْتُهُ بِإِعْيَاءِ الْجَمَلِ ، وَبِالَّذِى كَانَ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَوَكْزِهِ إِيَّاهُ ، فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ إِلَيْهِ بِالْجَمَلِ ، فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمِى مَعَ الْقَوْمِ .
Tercemesi:
"Hz. Peygamber'le (sav) bize ait su işlerinde kullandığımız bir devenin üzerinde savaşa katıldım. Deve yoruldu ve ben de üzerindeyken geri kaldı. Hz. Peygamber (sav), deveyi [hızlanması için] arkasından dürttü. 'Onu bana sat. Medine'ye kadar da yararlanma hakkı senindir.' buyurdu. Bizler Medine'ye yaklaşınca; 'Ya Rasulallah! Ben yeni evliyim.' diyerek kendisinden izin istedim. 'Nasıl bir eşle evlendin? Bâkire mi yoksa dul mu?' diye sordu. 'Dul. (Babam) Abdullah (Uhud'da) şehit oldu ve geriye küçük kız çocukları bıraktı. O nedenle onları eğitecek ve terbiye edecek dul bir kadınla evlendim.' diye cevap verdim. Bunun ardından Hz. Peygamber (sav); 'Ailene gidebilirsin.' buyurdu. Eve geldim. Dayıma devenin satıldığını haber verdim. Beni azarladı. Kendisine devenin nasıl yorulduğunu, Hz. Peygamber'in (sav), [hızlanması için] arkasından deveyi nasıl dürttüğünü anlattım. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Medine'ye gelince deveyle birlikte yanına gittim. Bana hem devenin bedelini, hem deveyi ve hem de mücahitlerle birlikteki [ganimetten] payımı verdi!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kitâb fî'l-İstikrâz ve Edâi'd-Duyûn ve'l-Hacr ve't 18, 1/668
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Evlilik, evleneceklere destek olunması
Haklar, Hayvan Hakları
KTB, NİKAH
حَدَّثَنَا ابْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ أَخَذَ سِنًّا فَجَاءَ صَاحِبُهُ يَتَقَاضَاهُ فَقَالَ « إِنَّ لِصَاحِبِ الْحَقِّ مَقَالاً » . ثُمَّ قَضَاهُ أَفْضَلَ مِنْ سِنِّهِ وَقَالَ « أَفْضَلُكُمْ أَحْسَنُكُمْ قَضَاءً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20799, B002609
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ أَخَذَ سِنًّا فَجَاءَ صَاحِبُهُ يَتَقَاضَاهُ فَقَالَ « إِنَّ لِصَاحِبِ الْحَقِّ مَقَالاً » . ثُمَّ قَضَاهُ أَفْضَلَ مِنْ سِنِّهِ وَقَالَ « أَفْضَلُكُمْ أَحْسَنُكُمْ قَضَاءً » .
Tercemesi:
Bize (Muhammed) b. Mukatil (el-Mervezî), ona Abdullah (b. Mübarek el-Hanzalî), ona Şu'be (b. Haccâc el-Atekî), ona Seleme (b. Küheyl el-Hadramî), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman ez-Zuhrî), ona da EBu Hureyre (ra) rivayet etmiştir:
Hz Peygamber (sav), birinden [ödünç olarak] bir deve almıştı. Sahibi, deveyi talep etmek için Hz. Peygamber'e (sav) geldi. Hz. Peygamber (sav); "Şüphesiz hak sahibinin, söz söyleme hakkı vardır." buyurdu. Ardından ödemesi gereken yaştaki deveden daha iyisini adama ödedi ve "Sizin en faziletliniz, ödemesi en güzel olanınızdır." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hibe ve Fazlihe ve't-Tahrîzi aleyhe 25, 1/708
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Muhammed b. Mukatil el-Mervezî (Muhammed b. Mukatil)
Konular:
Borç, alacaklıyı anlayışla karşılamak gerekir
Borç, borcu öderken gönülden fazla vermenin meşru olması
Borç, öderken fazlasıyla ödemek
KTB, BORÇ, BORÇLANMA