Öneri Formu
Hadis Id, No:
37289, MU001463
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ سَمِعْتُ الْقَاسِمَ بْنَ مُحَمَّدٍ يَقُولُ كَانَتْ عِنْدَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ امْرَأَةٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَوَلَدَتْ لَهُ عَاصِمَ بْنَ عُمَرَ ثُمَّ إِنَّهُ فَارَقَهَا فَجَاءَ عُمَرُ قُبَاءً فَوَجَدَ ابْنَهُ عَاصِمًا يَلْعَبُ بِفِنَاءِ الْمَسْجِدِ فَأَخَذَ بِعَضُدِهِ فَوَضَعَهُ بَيْنَ يَدَيْهِ عَلَى الدَّابَّةِ فَأَدْرَكَتْهُ جَدَّةُ الْغُلاَمِ فَنَازَعَتْهُ إِيَّاهُ حَتَّى أَتَيَا أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ فَقَالَ عُمَرُ ابْنِى . وَقَالَتِ الْمَرْأَةُ ابْنِى . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ خَلِّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ . قَالَ فَمَا رَاجَعَهُ عُمَرُ الْكَلاَمَ . قَالَ وَسَمِعْتُ مَالِكًا يَقُولُ وَهَذَا الأَمْرُ الَّذِى آخُذُ بِهِ فِى ذَلِكَ .
باب الْعَيْبِ فِى السِّلْعَةِ وَضَمَانِهَا . قَالَ يَحْيَى سَمِعْتُ مَالِكًا يَقُولُ فِى الرَّجُلِ يَبْتَاعُ السِّلْعَةَ مِنَ الْحَيَوَانِ أَوِ الثِّيَابِ أَوِ الْعُرُوضِ فَيُوجَدُ ذَلِكَ الْبَيْعُ غَيْرَ جَائِزٍ فَيُرَدُّ وَيُؤْمَرُ الَّذِى قَبَضَ السِّلْعَةَ أَنْ يَرُدَّ إِلَى صَاحِبِهِ سِلْعَتَهُ . قَالَ مَالِكٌ فَلَيْسَ لِصَاحِبِ السِّلْعَةِ إِلاَّ قِيمَتُهَا يَوْمَ قُبِضَتْ مِنْهُ وَلَيْسَ يَوْمَ يَرُدُّ ذَلِكَ إِلَيْهِ وَذَلِكَ أَنَّهُ ضَمِنَهَا مِنْ يَوْمِ قَبَضَهَا فَمَا كَانَ فِيهَا مِنْ نُقْصَانٍ بَعْدَ ذَلِكَ كَانَ عَلَيْهِ فَبِذَلِكَ كَانَ نِمَاؤُهَا وَزِيَادَتُهَا لَهُ وَإِنَّ الرَّجُلَ يَقْبِضُ السِّلْعَةَ فِى زَمَانٍ هِىَ فِيهِ نَافِقَةٌ مَرْغُوبٌ فِيهَا ثُمَّ يَرُدُّهَا فِى زَمَانٍ هِىَ فِيهِ سَاقِطَةٌ لاَ يُرِيدُهَا أَحَدٌ فَيَقْبِضُ الرَّجُلُ السِّلْعَةَ مِنَ الرَّجُلِ فَيَبِيعُهَا بِعَشَرَةِ دَنَانِيرَ وَيُمْسِكُهَا وَثَمَنُهَا ذَلِكَ ثُمَّ يَرُدُّهَا وَإِنَّمَا ثَمَنُهَا دِينَارٌ فَلَيْسَ لَهُ أَنْ يَذْهَبَ مِنْ مَالِ الرَّجُلِ بِتِسْعَةِ دَنَانِيرَ أَوْ يَقْبِضُهَا مِنْهُ الرَّجُلُ فَيَبِيعُهَا بِدِينَارٍ أَوْ يُمْسِكُهَا وَإِنَّمَا ثَمَنُهَا دِينَارٌ ثُمَّ يَرُدُّهَا وَقِيمَتُهَا يَوْمَ يَرُدُّهَا عَشَرَةُ دَنَانِيرَ فَلَيْسَ عَلَى الَّذِى قَبَضَهَا أَنْ يَغْرَمَ لِصَاحِبِهَا مِنْ مَالِهِ تِسْعَةَ دَنَانِيرَ إِنَّمَا عَلَيْهِ قِيمَةُ مَا قَبَضَ يَوْمَ قَبْضِهِ . قَالَ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَنَّ السَّارِقَ إِذَا سَرَقَ السِّلْعَةَ فَإِنَّمَا يُنْظَرُ إِلَى ثَمَنِهَا يَوْمَ يَسْرِقُهَا فَإِنْ كَانَ يَجِبُ فِيهِ الْقَطْعُ كَانَ ذَلِكَ عَلَيْهِ وَإِنِ اسْتَأْخَرَ قَطْعُهُ إِمَّا فِى سِجْنٍ يُحْبَسُ فِيهِ حَتَّى يُنْظَرَ فِى شَأْنِهِ وَإِمَّا أَنْ يَهْرُبَ السَّارِقُ ثُمَّ يُؤْخَذَ بَعْدَ ذَلِكَ فَلَيْسَ اسْتِئْخَارُ قَطْعِهِ بِالَّذِى يَضَعُ عَنْهُ حَدًّا قَدْ وَجَبَ عَلَيْهِ يَوْمَ سَرَقَ وَإِنْ رَخُصَتْ تِلْكَ السِّلْعَةُ بَعْدَ ذَلِكَ وَلاَ بِالَّذِى يُوجِبُ عَلَيْهِ قَطْعًا لَمْ يَكُنْ وَجَبَ عَلَيْهِ يَوْمَ أَخَذَهَا إِنْ غَلَتْ تِلْكَ السِّلْعَةُ بَعْدَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes), ona da Yahya b. Said, Kasım b. Muhammed'in şöyle dediğini rivayet etti:
Ömer b. Hattab (ra) Ensardan bir kadınla evliydi. Bu kadından Asım adında bir
oğlu oldu. Sonra ondan boşandı. Hz. Ömer, Küba'ya geldiğinde oğlu Asım'ı mescidin avlusunda oynarken buldu. Onu (pazusundan) kolundan tuttu ve hayvanın üzerinde önüne oturttu. Bunun üzerine çocuğun ninesi yetişti ve (çocuğu alma konusunda) Hz. Ömer'le tartıştı. Ta ki birlikte Hz. Ebubekr'in yanına geldiler. Hz. Ömer:
'Bu benim oğlum' dedi. Kadın:
'Benim oğlum' dedi.
Ebubekir de Hz. Ömer'e hitaben:
"Çocukla onun arasına girme, onları serbest bırak" dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer de bir daha sözünü tekrarlamadı.
(Yahya b. Yahya) İmam Malik'in şöyle dediğini işittim: Bu konuda (Hz. Ebubekir'in) şu hükmünü (Çocuğunun bakımına annenin annesi babadan daha layıktır) alıyorum (uyguluyorum).
Ticaret malında kusurun bulunması ve tazmin edilmesi
Yahya, Malik'in şöyle dediğini işittim: Hayvan, kumaş ve diğer ticari eşyaları satın alan kimsenin yaptığı alış-veriş caiz bulunmazsa, bu kişiye almış olduğu eşyaları sahibine iade etmesi emredilir.
İmam Malik dedi ki: Mal sahibi, geri aldığı malın parasını, kendisine iade edilen güne göre değil, sattığı güne göre (aldığı parayı aynen) öder. Çünkü ödeme, malı müşterinin teslim aldığı güne göredir. Müşterinin yanında malın değeri düşmüşse zarar mal sahibine aittir; değer fazlası yine mal sahibinindir. Müşteri malı teslim aldığı zaman mal rağbette, fiat yüksek olup iade ederken mal kimsenin rağbet etmediği bir zamanda fiat düşük olabilir. (Bunlardan müşteri sorumlu değildir. Zira satış aslında batıldır. Mal müşterinin yanında emanet sayılır). Mesela müşteri malı alırken değeri on dinar olup iade ederken bir dinara düşmüşse, mal sahibi müşteriden dokuz dinar isteyemez. Yahut malı satarken değeri bir dinar olup geri alırken değeri on dinara yükselmişse, müşteri de mal sahibinden dokuz dinar fazla isteyemez. Ancak malı teslim aldığı günün değeri olan bir dinarı alır.
İmam Malik dedi ki: Bunu şu mesele açıklar: Bir hırsız herhangi bir eşyayı çalsa, çaldığı günkü değerine bakılır. El kesecek miktara ulaşmışsa eli kesilir. Hapsedilmesi ya da kaçması sebebiyle el kesme işi gecikse ve bu arada çaldığı şeyin değeri el kesmeyi gerektirmeyen miktara da düşse eli kesilir. Eğer çaldığı zamanki kıymeti el kesmeyi gerektirmeyecek kadar azsa, sonradan malın değerinin yükselmesi elini kesmeyi gerektirmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vasiyyet 1463, 1/296
Senetler:
()
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13581, D002278
Hadis:
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ نَافِعِ بْنِ عُجَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ خَرَجَ زَيْدُ بْنُ حَارِثَةَ إِلَى مَكَّةَ فَقَدِمَ بِابْنَةِ حَمْزَةَ فَقَالَ جَعْفَرٌ أَنَا آخُذُهَا أَنَا أَحَقُّ بِهَا ابْنَةُ عَمِّى وَعِنْدِى خَالَتُهَا وَإِنَّمَا الْخَالَةُ أُمٌّ. فَقَالَ عَلِىٌّ أَنَا أَحَقُّ بِهَا ابْنَةُ عَمِّى وَعِنْدِى ابْنَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ أَحَقُّ بِهَا. فَقَالَ زَيْدٌ أَنَا أَحَقُّ بِهَا أَنَا خَرَجْتُ إِلَيْهَا وَسَافَرْتُ وَقَدِمْتُ بِهَا. فَخَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ حَدِيثًا قَالَ
"وَأَمَّا الْجَارِيَةُ فَأَقْضِى بِهَا لِجَعْفَرٍ تَكُونُ مَعَ خَالَتِهَا وَإِنَّمَا الْخَالَةُ أُمٌّ."
Tercemesi:
Bize Abbas b. Abdulazim, Abdülmelik b. Amr, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Yezid b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Nafi b. Uceyr, ona da babası (Uceyr b. Abdüyezid), Ali'in (b. Ebu Talib) (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
(Umretu'l-kaza döneminde) Zeyd b. Harise (Peygamberimizin durduğu yerden) çıkıp Mekke'ye geldi. Mekke'den Hamza'nın kızını kendisiyle getirdi. Bunun üzerine Cafer (-i Tayyar): Ben onu (himayeme) alacağım. Ben onu (himayeme almaya başkalarından) daha fazla hakka sahibim. (Çünkü O) amcamın kızıdır ve teyzesi benim yanımdadır (eşimdir). Teyze ise anne gibidir, dedi. Hz. Ali de şöyle dedi: Onu bu konuda daha fazla hak sahibiyim. Çünkü amcamın kızıdır ve ben Rasulullah'ın (sav) kızı benim yanımdadır (onunla evliyim). O (Fatma) bu çocuğu yanına almaya daha layıktır. Zeyd (b. Harise) de şöyle dedi. Ben onu (yanıma almaya başkalarından) daha layığım. Çünkü ben onun için yola çıktım ve yolculuk ettim ve onu (Mekke'den alıp buraya) getirdim. Derken Hz. Peygamber (sav) (Medine'ye doğru yola) çıktı (Hadisin bundan sonraki kısmını Hz. Ali veya diğer ravilerden biri şu ifadeyle rivayet etti: Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:)
"Kızın Cafer'e bırakılmasına hüküm veriyorum. (Böylelikle) o, teyzesi ile beraber olur. Teyze ise anne demektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 35, /530
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Uceyr b. Abdüyezid (Uceyr b. Abdüyezid b. Haşim b. Muttalib)
3. Nafi b. Uceyr Kuraşi (Nafi b. Uceyr b. Abd Yezid b. Haşim b. Muttalib)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
5. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
6. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
7. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
8. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
Akraba, teyzenin konumu
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Yetim, yetim çocuğun bakımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18533, T001357
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ زِيَادِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ الثَّعْلَبِىِّ عَنْ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَيَّرَ غُلاَمًا بَيْنَ أَبِيهِ وَأُمِّهِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَجَدِّ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو مَيْمُونَةَ اسْمُهُ سُلَيْمٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ . قَالُوا يُخَيَّرُ الْغُلاَمُ بَيْنَ أَبَوَيْهِ إِذَا وَقَعَتْ بَيْنَهُمَا الْمُنَازَعَةُ فِى الْوَلَدِ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ. وَقَالاَ مَا كَانَ الْوَلَدُ صَغِيرًا فَالأُمُّ أَحَقُّ فَإِذَا بَلَغَ الْغُلاَمُ سَبْعَ سِنِينَ خُيِّرَ بَيْنَ أَبَوَيْهِ . هِلاَلُ بْنُ أَبِى مَيْمُونَةَ هُوَ هِلاَلُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ أُسَامَةَ وَهُوَ مَدَنِىٌّ . وَقَدْ رَوَى عَنْهُ يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ وَمَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَفُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Ziyad b. Sa'd, ona Hilal b. Ebu Meymûne es-Sa'lebî, ona Ebu Meymûne (Süleym), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) (boşanan) babası ve annesi arasında kalan çocuğu hangisini tercih edeceği hususunda serbest bırakmıştır.
Tirmizî dedi ki: Bu konuda Abdullah b. Amr ve dedesi Abdulhamid b. Cafer'den de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî dedi ki: Ebu Hureyre hadisi hasen sahih bir hadistir. Ebu Meymûne'nin ismi ise Süleym'dir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup bunlar şöyle derler: Çocuk hakkında anlaşmazlık olursa çocuk ana ve babayı tercihinde serbest bırakılır. Ahmed ve İshak bu görüşte olup şöyle derler: Çocuğun yaşı küçükse anneye verilmesi uygundur. Yedi yaşına girmişse ana babayı seçmekte çocuk serbest bırakılır. Hilal b. Ebû Meymûne adlı ravinin adı Hilal b. Ali b. Üsame olup Medineli'dir. Ondan Yahya b. Ebu Kesir, Malik b. Enes ve Füheyl b. Süleyman hadis rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 21, 3/638
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Meymune el-Fârisî (Süleym)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Abdurrahman Ziyad b. Sa'd el-Horasanî (Ziyad b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28673, N003526
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى زِيَادٌ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أُسَامَةَ عَنْ أَبِى مَيْمُونَةَ قَالَ بَيْنَا أَنَا عِنْدَ أَبِى هُرَيْرَةَ فَقَالَ إِنَّ امْرَأَةً جَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ فَدَاكَ أَبِى وَأُمِّى إِنَّ زَوْجِى يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِابْنِى وَقَدْ نَفَعَنِى وَسَقَانِى مِنْ بِئْرِ أَبِى عِنَبَةَ . فَجَاءَ زَوْجُهَا وَقَالَ مَنْ يُخَاصِمُنِى فِى ابْنِى فَقَالَ « يَا غُلاَمُ هَذَا أَبُوكَ وَهَذِهِ أُمُّكَ فَخُذْ بِيَدِ أَيِّهِمَا شِئْتَ » . فَأَخَذَ بِيَدِ أُمِّهِ فَانْطَلَقَتْ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Halid (b. Haris), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ziyad (b. Sa'd), ona Hilal b. Üsame, ona da Ebu Meymune (el-Fârisî), Ebu Hureyre’nin (ra) yanında iken onun şöyle dediğini rivayet etti:
Bir kadın Rasulullah'a (sav) geldi ve şöyle dedi: 'Anam babam sana feda olsun, kocam (beni boşadıktan sonra bir de) oğlumu alıp götürmek istiyor. Oysa oğlum bana Ebu İnebe kuyusundan su (getirip) içirir ve bana faydası dokunur.' Daha sonra (kadının) kocası geldi ve: 'Oğlum hakkında bana karşı kim hak iddia edebilir?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (çocuğa dönerek): 'Ey çocuk işte şu babandır ve şu da annendir, onlardan dilediğinin elini tut" buyurdu. (Çocuk da) annesinin elini tuttu. Bunun üzerine (kadın) çocuğu kendisiyle götürdü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 52, /2318
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Meymune el-Fârisî (Süleym)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Abdurrahman Ziyad b. Sa'd el-Horasanî (Ziyad b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرني عطاء الخراساني عن ابن عباس قال : طلق عمر بن الخطاب امرأته الانصارية - أم ابنه عاصم - فلقيها تحمله بمحسر ، ولقيه قد فطم ، ومشى ، فأخذه بيده لينتزعه منها ، ونازعها إياه ، حتى أوجع الغلام وبكى ، وقال : أنا أحق بابني منك ، فاختصما إلى أبي بكر ، فقضى لها به ، وقال : ريحها ، وحرها ، وفرشها خير له منك ، حتى يشب ويختار لنفسه. ومحسر : سوق بين قبا وبين الحديبية ، وزعم لي أهل المدينة : إنما لقي جدته الشموس تحمله بمحسر.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
79642, MA012601
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرني عطاء الخراساني عن ابن عباس قال : طلق عمر بن الخطاب امرأته الانصارية - أم ابنه عاصم - فلقيها تحمله بمحسر ، ولقيه قد فطم ، ومشى ، فأخذه بيده لينتزعه منها ، ونازعها إياه ، حتى أوجع الغلام وبكى ، وقال : أنا أحق بابني منك ، فاختصما إلى أبي بكر ، فقضى لها به ، وقال : ريحها ، وحرها ، وفرشها خير له منك ، حتى يشب ويختار لنفسه. ومحسر : سوق بين قبا وبين الحديبية ، وزعم لي أهل المدينة : إنما لقي جدته الشموس تحمله بمحسر.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 12601, 7/154
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى رَافِعِ بْنِ سِنَانٍ أَنَّهُ أَسْلَمَ وَأَبَتِ امْرَأَتُهُ أَنْ تُسْلِمَ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتِ ابْنَتِى وَهِىَ فَطِيمٌ أَوْ شِبْهُهُ وَقَالَ رَافِعٌ ابْنَتِى . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اقْعُدْ نَاحِيَةً." وَقَالَ لَهَا
"اقْعُدِى نَاحِيَةً." قَالَ وَأَقْعَدَ الصَّبِيَّةَ بَيْنَهُمَا ثُمَّ قَالَ
"ادْعُوَاهَا." فَمَالَتِ الصَّبِيَّةُ إِلَى أُمِّهَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ اهْدِهَا." فَمَالَتِ الصَّبِيَّةُ إِلَى أَبِيهَا فَأَخَذَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13547, D002244
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى رَافِعِ بْنِ سِنَانٍ أَنَّهُ أَسْلَمَ وَأَبَتِ امْرَأَتُهُ أَنْ تُسْلِمَ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتِ ابْنَتِى وَهِىَ فَطِيمٌ أَوْ شِبْهُهُ وَقَالَ رَافِعٌ ابْنَتِى . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اقْعُدْ نَاحِيَةً." وَقَالَ لَهَا
"اقْعُدِى نَاحِيَةً." قَالَ وَأَقْعَدَ الصَّبِيَّةَ بَيْنَهُمَا ثُمَّ قَالَ
"ادْعُوَاهَا." فَمَالَتِ الصَّبِيَّةُ إِلَى أُمِّهَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ اهْدِهَا." فَمَالَتِ الصَّبِيَّةُ إِلَى أَبِيهَا فَأَخَذَهَا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa (b. Yunus), ona Abdülhamid b. Cafer, ona da babası (Cafer b. Abdullah), dedesinin (Rafi' b. Sinan) (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Kendisi müslüman olup, karısı ise müslüman olmayı kabul etmediğinde hanımı Hz. Peygamber'e (sav) gelip; (bu) benim kızım (yanımda kalmaya daha layık)dır. (Çünkü o) sütten kesilmiş ya da öyle sayılabilecek (yaşta küçük bir kız)dır, dedi. Rafi' de: (Bu) benim kızımdır, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) Rafi'ye;
"Sen bir köşeye otur", hanımına da "sen de diğer köşeye otur" buyurdu. Kızı da ikisinin aralarına oturttu. Sonra "onu çağırın!" buyurdu. (Her ikisi de çocuğu yanlarına çağırmaya başladılar). Kız önce annesine yönelir gibi oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Allah'ım onu (doğruya) ilet" diye dua etti ve çocuk, babasına doğru yöneldi. (Babası da) onu aldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 26, /520
Senetler:
1. Ebu Hakem Rafi' b. Sinan el-Ensarî (Rafi' b. Sinan)
2. Ebu Abdülhamid Cafer b. Abdullah el-Ensari (Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Boşanma, sebepleri
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Çocuk, hakları, biri kafir diğeri mü'min olan boşanmış ebeveynden birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13579, D002276
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ السُّلَمِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنْ أَبِى عَمْرٍو - يَعْنِى الأَوْزَاعِىَّ - حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّ امْرَأَةً قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ ابْنِى هَذَا كَانَ بَطْنِى لَهُ وِعَاءً وَثَدْيِى لَهُ سِقَاءً وَحِجْرِى لَهُ حِوَاءً وَإِنَّ أَبَاهُ طَلَّقَنِى وَأَرَادَ أَنْ يَنْتَزِعَهُ مِنِّى فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَنْتِ أَحَقُّ بِهِ مَا لَمْ تَنْكِحِى."
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid es-Sülemî, ona Velid (b. Müslim), ona Ebu Amr (Abdurrahman b. Amr) -el-Evzaî-, ona Amr b. Şuayb, ona da babası (Şuayb b. Muhammed), dedesinin (Abdullah b. Amr) (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav): Ey Allah'ın Rasulü! Benim bu oğlum var ya, (hamileyken) karnım onun için bir kundak oldu, (doğduktan sonra) göğsüm onun için içecek oldu. Kucağım onun için bir yuva oldu. Buna rağmen, onun babası beni boşadı. Şimdi de onu benden almak istiyor dedi. Rasulullah (sav) ona: "evlenmediğin sürece çocuğu yanında bulundurma hakkına en çok sen sahipsin," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 35, /530
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28671, N003525
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عُثْمَانَ الْبَتِّىِّ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ سَلَمَةَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّهُ أَسْلَمَ وَأَبَتِ امْرَأَتُهُ أَنْ تُسْلِمَ فَجَاءَ ابْنٌ لَهُمَا صَغِيرٌ لَمْ يَبْلُغِ الْحُلُمَ فَأَجْلَسَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الأَبَ هَا هُنَا وَالأُمَّ هَا هُنَا ثُمَّ خَيَّرَهُ فَقَالَ « اللَّهُمَّ اهْدِهِ » . فَذَهَبَ إِلَى أَبِيهِ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Osman (b. Müslim), ona Abdulhamid b. Seleme el-Ensârî, ona da babası (Seleme el-Ensarî), dedesi (Rafi' b. Sinan)’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Kendisi Müslüman olmuş fakat hanımı İslâm’ı kabul etmekten kaçınmıştı. ikisinin henüz ergenlik çağına ulaşmamış küçük bir erkek çocukları (Peygamber'in huzuruna) geldi. Peygamber (sav) anneyi bir tarafa babayı da başka bir tarafa oturttu sonra çocuğu dilediğini seçme hususunda serbest bıraktı ve şöyle dua etti: 'Allah’ım ona (çocuğa) doğruyu ilet.' Çocukta babasına gitti ( ve onu seçti).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 52, /2318
Senetler:
1. Ebu Hakem Rafi' b. Sinan el-Ensarî (Rafi' b. Sinan)
2. Seleme el-Ensarî (Seleme)
3. Abdulhamid b. Seleme el-Ensarî (Abdulhamid b. Seleme)
4. Ebu Amr Osman b. Müslim el-Betti (Osman b. Müslim)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Ğaylan el-Hazzaz (Muhammed b. Abdullah b. Ğaylan)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43704, DM002339
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أُسَامَةَ عَنْ أَبِى مَيْمُونَةَ : سُلَيْمَانَ مَوْلًى لأَهْلِ الْمَدِينَةِ قَالَ : كُنْتُ عِنْدَ أَبِى هُرَيْرَةَ فَجَاءَتْهُ امْرَأَةٌ فَقَالَتْ : إِنَّ زَوْجِى يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِوَلَدِى. فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ : كُنْتُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَتْهُ امْرَأَةٌ فَقَالَتْ : إِنَّ زَوْجِى يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِوَلَدِى أَوْ بِابْنِى وَقَدْ نَفَعَنِى وَسَقَانِى مِنْ بِئْرِ أَبِى عِنَبَةَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اسْتَهِمَا - أَوْ قَالَ - تَسَاهَمَا ». أَبُو عَاصِمٍ الشَّاكُّ . فَجَاءَ زَوْجُهَا فَقَالَ : مَنْ يُخَاصِمُنِى فِى وَلَدِى أَوْ فِى ابْنِى؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا غُلاَمُ هَذَا أَبُوكَ وَهَذِهِ أُمُّكَ ، فَخُذْ بِيَدِ أَيِّهِمَا شِئْتَ ». وَقَدْ قَالَ أَبُو عَاصِمٍ :« فَاتْبَعْ أَيَّهُمَا شِئْتَ ». فَأَخَذَ بِيَدِ أُمِّهِ فَانْطَلَقَتْ بِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ziyad b. Sa'd, ona İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune, Medinelilerin bir mevlâsı olan Ebu Meymune Süleyman'nın şöyle dediğini rivayet etti:
Ben Ebu Hüreyre'nin (ra) yanındayken ona bir kadın gelip; "Kocam çocuğumu (benden alıp) götürmek istiyor!" dedi. Bunun üzerine Ebu Hüreyre şöyle dedi:
Ben Rasulullah'ın (sav) yanında (otururken) bir kadının Allah Rasulü'e (sav) gelip de;
[Ey Allah'ın Rasulü (sav)] kocam (beni boşadıktan sonra bir de) çocuğumu/oğlumu alıp götürmek istiyor. Oysa oğlum bana Ebu İnebe kuyusundan su (getirip) içirir ve bana faydası dokunur, dedi. Rasulullah da (sav) (onlara);
'Onun hakkında kur'a çekiniz' buyurdu. -Ebu Asım ikisi de kura çekmek anlamında olan 'İsteheme ve Tesâheme'fiilerini kullanma konusunda şüphe etti- Bunun üzerine (kadının) kocası;
'Çocuğum/oğlum hakkında bana karşı kim hak iddia edebilir?' dedi. Hz. Peygamber de (sav) (çocuğa dönerek);
"Ey Çocuk! Şu babandır. Şu da annendir, onlardan dilediğinin elini tut" buyurdu. (Çocuk da) annesinin elini tuttu. Ebu Asım:'Onlardan hangisini dilersen peşinden git,' dedi. Bunun üzerine (kadın) çocuğu kendisiyle götürdü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Talak 16, 3/1473
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Meymune el-Fârisî (Süleym)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Abdurrahman Ziyad b. Sa'd el-Horasanî (Ziyad b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Aile, anneyle çocuğu ayırmanın yasaklanması
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
عبد الرزاق عن الثوري عن عاصم عن عكرمة قال : خاصمت امرأة عمر إلى أبي بكر رضي الله عنهما ، وكان طلقها ، فقال : هي أعطف ، وألطف ، وأرحم ، وأحنا ، وأرأف ، وهي أحق بولدها ما لم تزوج .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
79629, MA012600
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن عاصم عن عكرمة قال : خاصمت امرأة عمر إلى أبي بكر رضي الله عنهما ، وكان طلقها ، فقال : هي أعطف ، وألطف ، وأرحم ، وأحنا ، وأرأف ، وهي أحق بولدها ما لم تزوج .
Tercemesi:
Abdurrezzak > es-Sevrî’den > o da ‘Âsım’dan > o da İkrime’den rivayet etti. İkrime şöyle dedi: Daha önce boşadığı bir kadını, (çocukların kimin yanında kalacağı konusunda) Ömer’i Ebû Bekr’e şikâyet etti de Ebû Bekr şöyle dedi: (Kadın fıtrat olarak çocuklarına karşı) Daha şefkatli, daha nazik, daha merhametli, daha çok acıyan ve daha yumuşak davranan bir yapıda olduğu için anne evlenmediği sürece çocuklarına daha layıktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 12600, 7/154
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
İnsan, insanın yaratılış gayesi, yapısı ve saygınlığı
Kadın, değeri ve konumu
Kadın, hak ve sorumlulukları
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, Kadının kaburga kemiğinden yaratılması