193 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Yahya, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Abbas b. Sehl, ona da babasının rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) Asım b. Adî'ye şöyle dedi: "Karını, doğuruncaya kadar yanında tut."
Açıklama: Bu hadis, zina ettiği için mulâane yapılan hâmile bir kadınla ilgilidir. Rivayete göre Uveymir el-Aclânî, karısının zina ettiği iddiasıyla Asım b. Adî'ye gitmiş, ondan bunu gidip Hz. Peygamber'e sormasını istemişti. Neticede Rasulullah (sav) Kur'ân-ı Kerîm'in emri gereği aralarında mulâane yapmış ve karı kocayı birbirinden ayırmıştı. O sırada kadın hâmile olduğu için Hz. Peygamber, doğum yapıncaya kadar kadının Asım b. Adiyy'in yanında kalmasını söylemişti.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona daq Sehl b. Sa'd es-Sâidî demiştir ki: "Henüz on beş yaşında iken ben, (Uveymir ile karısının) Hz. Peygamber'in huzurunda yaptıkları mulâaneye şahit olmuştum... Sonra Sehl bunu önceki hadis gibi rivayet etti. Bu rivayetinde şunu da ekledi: Sonra kadın evinden hâmile olarak çıktı ve çocuk annesine nispet edildi."
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona İyaz b. Abdullah el-Fihrî ve diğerleri, onlara İbn Şihab, ona Sehl b. Sa'd, (Uveymir ile karısının mulâanesi) konusunda şöyle dedi: "Uveymir Rasulullah'ın (sav) huzurunda karısını üç talakla boşadı. Rasulullah (sav) da bu talakları geçerli kıldı. Artık Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda yapılan iş sünnet kabul edildi." [Yine Sehl dedi ki: "Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında bu olaya şahit oldum. Ondan sonra mulâane yapan karı-kocanın bir daha ebediyen birleşmemek üzere ayrılmaları sünnet oldu.]
Açıklama: Bahsi geçen ayetler şöyledir: "Eşlerine zina esnasında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi; beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler." (Nur 24/6-9) Bu uygulama, İslam aile hukukunda “lain” terimi ile ifade edilir. Karısının zina suçu işlediğini iddia eden bir koca, eğer iddiasını ispat için dört şahit getiremezse karı ve koca hâkim huzuruna celb edilerek liâna (karşılıklı lanetleşmeye) davet edilir. Her iki taraf da doğruluklarını bu ifadelerle beyan ederlerse erkek iftira (kazf) cezasından, kadın da zina cezasından kurtulur ve bu şekilde evlilik bağı sona erer/erdirilir.