Açıklama: Hz. Ali’nin her Ramazan öncesi hatırlattığı oruçla ilgili iki husus vardır: Öncelikle oruç tutmanın amacı, aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp insanın Ramazan mektebinde lahûti bir hayatı da yaşayarak ahlakî erdemlerle donanmasıdır. Varsa kötü ahlakını terk etmesi, yoksa ahlakî güzelliklerini artırarak hayatına devam etmesi müminden beklenen hususiyetlerdendir.
İkincisi kamerî sisteme göre Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin hilalin görülmesine göre tespit edip yetkili kurum ve kuruluşların bunları insanlara duyurması veya haber vermesidir. Esasen her iki husus da Hz. Peygamber tarafından hayatında dile getirilen ve uygulanan hükümlerdir. Bire bir bu hadisleri Hz. Peygamber’den duyan damadı ve daha onun çocukluğundan itibaren yanında yetişmiş olan Hz. Ali de bunu insanlara duyurmuştu.
Günümüzde Ramazanın başlangıç ve bitiminde farklı mezhep ve anlayışlar mevcut olup birlikte yaşamamız gereken bu sevinç ve ibadetlerde bile ülkeler arasında ihtilaflar yaşanmaktadır. Farz ve vacip ibadetlerin zamanını ilgilendiren böylesi bir problemi ele alan T. C. Diyanet işleri Başkanlığı 21-23 Şaban 1437/28-30 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da “Hicrî Takvim Birliği Kongresi” düzenlemiş ve bu kongreye İslam ülkelerinin ilgili bakanlıkları, fetva kurulları, çeşitli fıkhî kurulların temsilcileri, âlimler, fakihler ve astronomlar katılmış ve rü’yet-i hilal meselesi tartışılmış ve katılımcıların büyük çoğunluğunca kabul edilen bazı kararlar alınmıştır. Öncelikle Kuveyt’te, İstanbul’da yapılan aynı konulu kongrelerde alınan karalar ve Avrupa Fetva Araştırma Meclisi’nin (2009) ve Rabıta Fıkıh Akademisi’nin (2012) kabul ettiği temel ilke ve ölçütler tespit edilmiştir. Bu ilkelerin içinde en önemlileri şunlardır: Kamerî ayın başlangıcını tespitte temel ilke ister çıplak gözle olsun, ister modern astronomik aletlere bağlı gözlemle olsun, hilalin görülmesidir. İhtilafü’l-metâlia (hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. Bir yerde görülmüş ise bütün diğer yerlerde görülmüş kabul edilir.
İkinci ilke kongre, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimi kabul etmiştir, yani tek bir hicrî takvim bulunacaktır. Bu takvim, dünyanın herhangi bir yerinde gözle veya astronomik rasat aletleri ile görülebilme imkânını ve hem klasik alimlerin çoğunluğunca hem de günümüz fıkıh akademilerinin çoğunluğunca kabul edilen İhtilaf-ı Metâlia itibar edilmemesi görüşü esas alınmıştır. Bunların yanında bu takvim, dinî metinler/naslar ile kesin astronomik kurallar arasında bir çelişki ve çatışma olmadığından, astronomik ölçütler ve fıkhî kurallar beraberce göz önüne alınmıştır.
Ayrıca Kongre dinî gün, bayram ve ibadetlerinin bütün dünyada özellikle Amerika ve Avrupa gibi Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde dinî duygu ve düşünce birliğini sağlayacağı, aynı anda yaşanan coşkunun ve heyecanın tesirini artıracağı dikkate alınarak bazı tekliflerde de bulunmuştur. (Uluslararası Hicrî Takvim Birliği Kongresi İstanbul’da Yapıldı, Diyanet Aylık Dergi, Haber Bülteni, s. 3-7, sayı, 307, Ankara, Temmuz 2016, özetle)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144788, BS008032
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْفَتْحِ : هِلاَلُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ الْحَفَّارُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَيَّاشٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُجَشِّرٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَلِىٍّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّهُ كَانَ يَخْطُبُ إِذَا حَضَرَ رَمَضَانُ ، ثُمَّ يَقُولُ : هَذَا الشَّهْرُ الْمُبَارَكُ الَّذِى فَرَضَ اللَّهُ صِيَامَهُ وَلَمْ يَفْرِضْ قِيَامَهُ ، لِيَحْذَرْ رَجُلٌ أَنْ يَقُولَ أَصُومُ إِذَا صَامَ فُلاَنٌ وَأُفْطِرُ إِذَا أَفْطَرَ فُلاَنٌ. أَلاَ إِنَّ الصِّيَامَ لَيْسَ مِنَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ ، وَلَكِنْ مِنَ الْكَذِبِ وَالْبَاطِلِ وَاللَّغْوِ أَلاَ لاَ تَقَدَّمُوا الشَّهْرَ إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ فَصُومُوا ، وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَتِمُّوا الْعِدَّةَ قَالَ كَانَ يَقُولُ ذَلِكَ بَعْدَ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَصَلاَةِ الْعَصْرِ.
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Feth Hilâl b. Muhammed b. Ca’fer el-Haffâr, Bağdat’ta; onlara el-Huseyn b. Yahyâ b. Ayyâş el-Kattân, onlara İbrahim b. Müceşşir onlara da Hüşeym; ona Mücâlid, ona da eş-Şa’bî’nin rivayet ettiğine göre,
Hz. Ali (r.) Ramazan ayı gelince bir hutbe okur ve sonra şöyle derdi:
- “Bu ay, Allah’ın oruç tutmayı farz kıldığı, fakat geceleri ihyasını (teravih namazını) farz kılmadığı mübarek aydır. Bir kişi kalkıp ‘Falan adam oruç tutarsa ben de tutarım, iftar ederse ben de ederim’ demekten sakınsın. Şuna iyi dikkat edin! Gerçek oruç sadece yemekten içmekten uzak kalmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda yalandan, batıldan ve boş şeylerden de uzak kalmaktır. Yine şu hususa da bilhassa dikkat ediniz! Bu aya birkaç gün kala (Ramazan başlamıştır düşüncesi ile) oruç tutmayınız! Binâenaleyh, hilali gördüğünüzde hemen oruç tutunuz, (Şevval) hilalini gördüğünüz de oruç tutmayıp bayram ediniz. Eğer hava bulutlu olursa o ayı otuz gün olarak tamamlayın!”
Ravi dedi ki: Hz. Ali bu hatırlatmayı sabah namazından sonra ve ikindi namazından sonra da yapardı.
Açıklama:
Hz. Ali’nin her Ramazan öncesi hatırlattığı oruçla ilgili iki husus vardır: Öncelikle oruç tutmanın amacı, aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp insanın Ramazan mektebinde lahûti bir hayatı da yaşayarak ahlakî erdemlerle donanmasıdır. Varsa kötü ahlakını terk etmesi, yoksa ahlakî güzelliklerini artırarak hayatına devam etmesi müminden beklenen hususiyetlerdendir.
İkincisi kamerî sisteme göre Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin hilalin görülmesine göre tespit edip yetkili kurum ve kuruluşların bunları insanlara duyurması veya haber vermesidir. Esasen her iki husus da Hz. Peygamber tarafından hayatında dile getirilen ve uygulanan hükümlerdir. Bire bir bu hadisleri Hz. Peygamber’den duyan damadı ve daha onun çocukluğundan itibaren yanında yetişmiş olan Hz. Ali de bunu insanlara duyurmuştu.
Günümüzde Ramazanın başlangıç ve bitiminde farklı mezhep ve anlayışlar mevcut olup birlikte yaşamamız gereken bu sevinç ve ibadetlerde bile ülkeler arasında ihtilaflar yaşanmaktadır. Farz ve vacip ibadetlerin zamanını ilgilendiren böylesi bir problemi ele alan T. C. Diyanet işleri Başkanlığı 21-23 Şaban 1437/28-30 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da “Hicrî Takvim Birliği Kongresi” düzenlemiş ve bu kongreye İslam ülkelerinin ilgili bakanlıkları, fetva kurulları, çeşitli fıkhî kurulların temsilcileri, âlimler, fakihler ve astronomlar katılmış ve rü’yet-i hilal meselesi tartışılmış ve katılımcıların büyük çoğunluğunca kabul edilen bazı kararlar alınmıştır. Öncelikle Kuveyt’te, İstanbul’da yapılan aynı konulu kongrelerde alınan karalar ve Avrupa Fetva Araştırma Meclisi’nin (2009) ve Rabıta Fıkıh Akademisi’nin (2012) kabul ettiği temel ilke ve ölçütler tespit edilmiştir. Bu ilkelerin içinde en önemlileri şunlardır: Kamerî ayın başlangıcını tespitte temel ilke ister çıplak gözle olsun, ister modern astronomik aletlere bağlı gözlemle olsun, hilalin görülmesidir. İhtilafü’l-metâlia (hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. Bir yerde görülmüş ise bütün diğer yerlerde görülmüş kabul edilir.
İkinci ilke kongre, bütün dünyada uygulanması için tekli takvimi kabul etmiştir, yani tek bir hicrî takvim bulunacaktır. Bu takvim, dünyanın herhangi bir yerinde gözle veya astronomik rasat aletleri ile görülebilme imkânını ve hem klasik alimlerin çoğunluğunca hem de günümüz fıkıh akademilerinin çoğunluğunca kabul edilen İhtilaf-ı Metâlia itibar edilmemesi görüşü esas alınmıştır. Bunların yanında bu takvim, dinî metinler/naslar ile kesin astronomik kurallar arasında bir çelişki ve çatışma olmadığından, astronomik ölçütler ve fıkhî kurallar beraberce göz önüne alınmıştır.
Ayrıca Kongre dinî gün, bayram ve ibadetlerinin bütün dünyada özellikle Amerika ve Avrupa gibi Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde dinî duygu ve düşünce birliğini sağlayacağı, aynı anda yaşanan coşkunun ve heyecanın tesirini artıracağı dikkate alınarak bazı tekliflerde de bulunmuştur. (Uluslararası Hicrî Takvim Birliği Kongresi İstanbul’da Yapıldı, Diyanet Aylık Dergi, Haber Bülteni, s. 3-7, sayı, 307, Ankara, Temmuz 2016, özetle)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8032, 8/431
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Müceşşir el-Katib (İbrahim b. Müceşşir b. Madan)
6. Ebu Abdullah Hüseyin b. Yahya el-A'ver (Hüseyin b. Yahya b. Ayyaş b. İsa)
7. Ebu Feth Hilal b. Muhammed el-Haffar (Hilal b. Muhammed b. Cafer b. Sa'dan)
Konular:
İbadet, Gece İbadeti, Teheccüt, Ramazanda gece ibadeti
Oruç, bayram için hilal görülemeyecek şekilde hava bulutlu ise
Oruç, farziyeti
Oruç, fazileti ve eda keyfiyeti
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, oruçlunun davranış biçimi
Oruç, Oruçlunun kavgadan, çirkin sözden uzak durması
Oruç, oruçlunun yapıp yapamayacağı şeyler
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Oruç, Ramazan ayı, yirmidokuz gün
حدثنا محمد بن عمرو بن البختري ثنا أحمد بن الخليل ثنا الواقدي ثنا داود بن خالد بن دينار ومحمد بن مسلم عن المقبري عن أبي هريرة قال : نهى رسول الله صلى الله عليه و سلم عن صوم ستة اليوم الذي يشك فيه من رمضان ويوم الفطر ويوم الأضحى وأيام التشريق الواقدي غيره أثبت منه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185391, DK002151
Hadis:
حدثنا محمد بن عمرو بن البختري ثنا أحمد بن الخليل ثنا الواقدي ثنا داود بن خالد بن دينار ومحمد بن مسلم عن المقبري عن أبي هريرة قال : نهى رسول الله صلى الله عليه و سلم عن صوم ستة اليوم الذي يشك فيه من رمضان ويوم الفطر ويوم الأضحى وأيام التشريق الواقدي غيره أثبت منه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2151, 3/100
Senetler:
()
Konular:
Oruç, bayram için hilal görülemeyecek şekilde hava bulutlu ise
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
قرئ على أبي محمد بن صاعد وأنا أسمع حدثكم محمد بن زنبور المكي ثنا إسماعيل بن جعفر أخبرنا محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : لا تقدموا هلال رمضان بيوم ولا بيومين إلا أن يوافق ذلك صوما كان يصومه أحدكم صوموا لرؤيته وأفطروا لرؤيته فإن غم عليكم فعدوا ثلاثين ثم أفطروا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185400, DK002160
Hadis:
قرئ على أبي محمد بن صاعد وأنا أسمع حدثكم محمد بن زنبور المكي ثنا إسماعيل بن جعفر أخبرنا محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال : لا تقدموا هلال رمضان بيوم ولا بيومين إلا أن يوافق ذلك صوما كان يصومه أحدكم صوموا لرؤيته وأفطروا لرؤيته فإن غم عليكم فعدوا ثلاثين ثم أفطروا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2160, 3/104
Senetler:
()
Konular:
Oruç, bayram için hilal görülemeyecek şekilde hava bulutlu ise
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
حدثنا محمد بن مخلد ثنا علي بن داود ثنا آدم ثنا شعبة ثنا محمد بن زياد قال سمعت أبا هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم أو قال أبو القاسم صلى الله عليه و سلم : صوموا لرؤيته وأفطروا لرؤيته فإن غبي عليكم الشهر فعدوا ثلاثين يعني عدوا شعبان ثلاثين صحيح عن شعبة كذا رواه آدم عن شعبة وأخرجه البخاري عن آدم عن شعبة وقال فيه فعدوا شعبان ثلاثين ولم يقل يعني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185412, DK002173
Hadis:
حدثنا محمد بن مخلد ثنا علي بن داود ثنا آدم ثنا شعبة ثنا محمد بن زياد قال سمعت أبا هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم أو قال أبو القاسم صلى الله عليه و سلم : صوموا لرؤيته وأفطروا لرؤيته فإن غبي عليكم الشهر فعدوا ثلاثين يعني عدوا شعبان ثلاثين صحيح عن شعبة كذا رواه آدم عن شعبة وأخرجه البخاري عن آدم عن شعبة وقال فيه فعدوا شعبان ثلاثين ولم يقل يعني
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2173, 3/109
Senetler:
()
Konular:
Oruç, bayram için hilal görülemeyecek şekilde hava bulutlu ise
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme