Öneri Formu
Hadis Id, No:
13552, D002270
Hadis:
حَدَّثَنَا خُشَيْشُ بْنُ أَصْرَمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا الثَّوْرِىُّ عَنْ صَالِحٍ الْهَمْدَانِىِّ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَبْدِ خَيْرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ
"أُتِىَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - بِثَلاَثَةٍ وَهُوَ بِالْيَمَنِ وَقَعُوا عَلَى امْرَأَةٍ فِى طُهْرٍ وَاحِدٍ فَسَأَلَ اثْنَيْنِ أَتُقِرَّانِ لِهَذَا بِالْوَلَدِ قَالاَ لاَ. حَتَّى سَأَلَهُمْ جَمِيعًا فَجَعَلَ كُلَّمَا سَأَلَ اثْنَيْنِ قَالاَ لاَ. فَأَقْرَعَ بَيْنَهُمْ فَأَلْحَقَ الْوَلَدَ بِالَّذِى صَارَتْ عَلَيْهِ الْقُرْعَةُ وَجَعَلَ عَلَيْهِ ثُلُثَىِ الدِّيَةِ."
[قَالَ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ.]
Tercemesi:
Bize Huşeyş b. Esram, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona (Süfyan) es-Sevrî, ona Salih (b. Salih), ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Abdu Hayr (b. Yezid), Zeyd b. Erkam'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Ali (ra) Yemen'de iken bir kadınla bir temizlik süresi içinde cinsi münasebette bulunan üç kişi getirildi. (Hz. Ali bunlardan) ikisine (üçüncüyü göstererek); çocuğun şuna ait olduğunu kabul ediyor musunuz? diye sordu, (Onlar da); hayır, diye cevap verdiler. (Bu şekilde) hepsine ikişer ikişer ve üçüncüyü göstererek, (çocuğun şuna ait olduğunu kabul ediyor musunuz? diye) sordu. Her iki kişiye soruşunda da (onlar) hayır diye cevap verdiler. Bunun üzerine aralarında kur'a çekti ve çocuğu kur'a isabet eden kişiye verdi. Diyet (yani cariyenin değerin)in üçte ikisini de bu adama yükledi."
[(Zeyd b. Ekram) dedi ki; bu (hadise) Hz. Peygamber'e (sav) anlatılınca ön dişleri görünecek şekilde gülümsedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 32, /528
Senetler:
1. Ebu Amr Zeyd b. Erkam el-Ensarî (Zeyd b. Erkam b. Zeyd b. Kays b. Numan)
2. Ebu Umare Abdu Hayr b. Yezid el-Hemdani (Abdu Hayr b. Yezid b. Havli b. Abdu Amr)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hay Salih b. Salih es-Sevrî (Salih b. Salih b. Müslim b. Hay)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Huşeyş b. Esram en-Nesaî (Huşeyş b. Esram b. Esved)
Konular:
Çocuk, zina ile doğan
Nesep, nesebin önemi
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13569, D002265
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ ح
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ - وَهُوَ أَشْبَعُ - عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَضَى أَنَّ كُلَّ مُسْتَلْحَقٍ اسْتُلْحِقَ بَعْدَ أَبِيهِ الَّذِى يُدْعَى لَهُ ادَّعَاهُ وَرَثَتُهُ فَقَضَى
"أَنَّ كُلَّ مَنْ كَانَ مِنْ أَمَةٍ يَمْلِكُهَا يَوْمَ أَصَابَهَا فَقَدْ لَحِقَ بِمَنِ اسْتَلْحَقَهُ وَلَيْسَ لَهُ مِمَّا قُسِمَ قَبْلَهُ مِنَ الْمِيرَاثِ شَىْءٌ وَمَا أَدْرَكَ مِنْ مِيرَاثٍ لَمْ يُقْسَمْ فَلَهُ نَصِيبُهُ وَلاَ يُلْحَقُ إِذَا كَانَ أَبُوهُ الَّذِى يُدْعَى لَهُ أَنْكَرَهُ وَإِنْ كَانَ مِنْ أَمَةٍ لَمْ يَمْلِكْهَا أَوْ مِنْ حُرَّةٍ عَاهَرَ بِهَا فَإِنَّهُ لاَ يُلْحَقُ بِهِ وَلاَ يَرِثُ وَإِنْ كَانَ الَّذِى يُدْعَى لَهُ هُوَ ادَّعَاهُ فَهُوَ وَلَدُ زِنْيَةٍ مِنْ حُرَّةٍ كَانَ أَوْ أَمَةٍ."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Muhammed b. Raşid; (T)
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Raşid,- Bu isnadla gelen metin daha tamdır.- ona Ebu Davud Süleyman b. Musa, ona Amr b. Şuayb, ona da babası (Şuayb b. Muhammed), dedesinin (Abdullah b. Amr) (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber (sav), baba olduğu iddia edilen kimsenin ölümünden sonra (o babanın) mirasçılarının (sözü geçen babanın olduğu gerekçesiyle onun nesebine) nisbet edilmesi için davacı oldukları kimse(ler) hakkında şöyle hüküm verdi;
"Bir kimsenin mülkünde olduğu bir günde kendisiyle cima ettiği cariyeden doğan ve (cima eden kimse tarafından nesebinin kendine ait olduğu) reddedilmeyen bir çocuğu (babasının ölümünden sonra) vârisleri kendilerine katmak için dava ederlerse (bu çocuk) onlara katılır. (Fakat) bu çocuğa nesebe katılmadan önce (nesebine katıldığı babasına ait) taksim edilmiş olan mirastan bir pay yoktur. (Ancak) taksim edilmeden önce erişmiş olduğu mirastan bir payı vardır. (Fakat) kendisine nispet edilmekte olduğu babası (sağlığında) bu çocuğun kendisine ait olduğunu kabul etmemişse (varislerin istemeleriyle bu çocuk o babanın nesebine) katılamaz. Eğer bu çocuk (bu adamın ilişkide bulunduğu ve) mülkünde olmayan bir cariyeden veya kendisiyle zina ettiği hür bir kadından dünyaya gelmişse bu çocuk onun nesebine katılamaz ve o kimseye varis olamaz. İsterse oğlu diye çağırılan kişiyi, (oğlumdur diye) kendisi dava etmiş olsun. Çünkü o çocuk hür bir kadından veya bir cariyeden (dünyaya gelen) bir zina çocuğudur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 30, /526
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Davud Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
5. Muhammed b. Raşid el-Huza'i (Muhammed b. Raşid)
6. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
Miras, kimlere ve ne kadar düştüğü
Nesep, nesebin önemi
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَلَمَةَ سَمِعَ الشَّعْبِىَّ عَنِ الْخَلِيلِ أَوِ ابْنِ الْخَلِيلِ قَالَ
"أُتِىَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - فِى امْرَأَةٍ وَلَدَتْ مِنْ ثَلاَثٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرِ الْيَمَنَ وَلاَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ قَوْلَهُ طِيبَا بِالْوَلَدِ."
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Seleme, ona eş-Şa'bî, ona el-Halil -yahut İbnu'l-Halil- rivayet etmiştir:
"Üç kişiden (birinden) çocuk dünyaya getiren (fakat çocuğun hangisinden olduğunu bilmeyen) bir kadın hakkında Hz. Ali'ye (ra) baş vuruldu... Sonra öncekine benzer bir rivayet zikredildi. Yalnız Yemen kelimesinden, Hz. Peygamberin gülümsemesinden ve çocuğun gönül hoşluğu ile falana veriniz sözünden bahsetmedi."
Açıklama: Hz. Ali, Rasulullah (sav) tarafından Yemen’e vali olarak gönderilmişti. Yukarıda işaret edilen olay da bu sırada cereyan etmiştir.
Sözü edilen cariye ile ilişkide bulunan üç kişi, onun kendi cariyesi olduğunu düşünerek kendisiyle birlikte olmuşlardı. Aksi halde “çocuk döşeğin sahibine aittir” ilkesi uyarınca hiç tartışmaya gerek kalmayacak ve çocuk, cariyenin efendisine verilecekti. Zikredilen üç kişi aynı temizlik süresinde cariye ile ilişkide bulunmuşlar, her biri çocuğun kendisinden olduğunu iddia ediyor ve çocuğun kendisine verilmesini istiyordu. Anlaşma sağlanamayınca, Hz. Ali kura çekerek çocuğu onlardan birine vermişti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13574, D002271
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَلَمَةَ سَمِعَ الشَّعْبِىَّ عَنِ الْخَلِيلِ أَوِ ابْنِ الْخَلِيلِ قَالَ
"أُتِىَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - فِى امْرَأَةٍ وَلَدَتْ مِنْ ثَلاَثٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرِ الْيَمَنَ وَلاَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ قَوْلَهُ طِيبَا بِالْوَلَدِ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Seleme, ona eş-Şa'bî, ona el-Halil -yahut İbnu'l-Halil- rivayet etmiştir:
"Üç kişiden (birinden) çocuk dünyaya getiren (fakat çocuğun hangisinden olduğunu bilmeyen) bir kadın hakkında Hz. Ali'ye (ra) baş vuruldu... Sonra öncekine benzer bir rivayet zikredildi. Yalnız Yemen kelimesinden, Hz. Peygamberin gülümsemesinden ve çocuğun gönül hoşluğu ile falana veriniz sözünden bahsetmedi."
Açıklama:
Hz. Ali, Rasulullah (sav) tarafından Yemen’e vali olarak gönderilmişti. Yukarıda işaret edilen olay da bu sırada cereyan etmiştir.
Sözü edilen cariye ile ilişkide bulunan üç kişi, onun kendi cariyesi olduğunu düşünerek kendisiyle birlikte olmuşlardı. Aksi halde “çocuk döşeğin sahibine aittir” ilkesi uyarınca hiç tartışmaya gerek kalmayacak ve çocuk, cariyenin efendisine verilecekti. Zikredilen üç kişi aynı temizlik süresinde cariye ile ilişkide bulunmuşlar, her biri çocuğun kendisinden olduğunu iddia ediyor ve çocuğun kendisine verilmesini istiyordu. Anlaşma sağlanamayınca, Hz. Ali kura çekerek çocuğu onlardan birine vermişti.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 32, /528
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Halil el-Hadrami (Abdullah b. Halil b. Ebu Halil)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
7. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese b. Halid, ona Yunus b. Yezid, ona Muhammed b. Müslim b. Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle haber vermiş:
"Cahiliyye döneminde dört çeşit nikâh vardı. Bunlardan biri, insanların bugün kıydıkları normal nikâh idi. Evlenecek kişi, almak istediği kızın velisine gider, kıza layık olduğu mehri öder, sonra onunla evlenirdi. Diğer bir nikâh şekli de şöyle idi: Adam karısına hayızdan temizlendiği zaman, falan adama git de seninle ilişkide bulunmasını iste derdi. Sonra kocası, karısından uzaklaşır, ilişkide bulunduğu erkekten hâmile kaldığı belli oluncaya kadar kadına elini sürmezdi. Kadının gebe kaldığı belli olunca, kocası isterse onunla cinsî münasebette bulunurdu. Bunu da asil bir çocuğa sahip olmak için yaparlardı. Buna nikâhu'l-istibdâ', yani döl alma nikâhı denirdi. Bir başka nikâh şekli de şu idi: On kadar erkek bir araya toplanır ve hepsi de bir kadının yanına girip onunla cinsî münasebette bulunurlardı. Kadın gebe kalıp çocuğunu doğurunca, bir süre geçtikten sonra onlara haber gönderir, hepsini çağırırdı. Onlardan hiçbiri gelmemezlik yapamazdı. Hepsi gelip kadının huzurunda toplanırdı. Kadın onlara, yaptığınızı biliyorsunuz. Ben bir çocuk dünyaya getirdim der ve içlerinden hoşuna giden birine ismen hitap ederek, ey falanca, bu çocuk sendendir diyerek çocuğu ona ilhak ederdi. Dördüncü nikâh şekli de şöyle idi: Pek çok kimse toplanarak bir kadının yanına girerdi. Kadın gelenlerin hiçbirini geri çevirmezdi. Bunlar fahişe kadınlardı. Kendilerine gelmek isteyen kişilere bir alâmet olması için kapılarının üzerlerine bayraklar dikerlerdi. Kadın hamile olup da çocuğunu doğurunca daha önce kendisiyle münâsebette bulunan erkeklerin hepsi onun yanında toplanırdı. Sonra çocuğun şekline bakarak babasının kim olduğunu tespit etmek üzere kâifler çağrılır, onlar da (kadın da) onlar için çocuğun şekil ve şemailine bakarak babasını tespit edebilen mütehassıslar çağırırdı. Onlar da çocuğu uygun gördükleri birine verirlerdi. O kişi de çocuğu alırdı ve artık çocuk, o kişinin oğlu olarak çağrılırdı. Çocuk da bundan imtina edemezdi. Allah Teâlâ, Muhammed (sav) peygamber olarak gönderince, cahiliye dönemine ait olan bütün nikâh çeşitlerini kaldırdı, sadece müslümanların bugün yaptıkları nikâh şeklini bıraktı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13575, D002272
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنِى يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمِ بْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرَتْهُ
"أَنَّ النِّكَاحَ كَانَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ عَلَى أَرْبَعَةِ أَنْحَاءٍ فَنِكَاحٌ مِنْهَا نِكَاحُ النَّاسِ الْيَوْمَ يَخْطُبُ الرَّجُلُ إِلَى الرَّجُلِ وَلِيَّتَهُ فَيُصْدِقُهَا ثُمَّ يَنْكِحُهَا وَنِكَاحٌ آخَرُ كَانَ الرَّجُلُ يَقُولُ لاِمْرَأَتِهِ إِذَا طَهُرَتْ مِنْ طَمْثِهَا أَرْسِلِى إِلَى فُلاَنٍ فَاسْتَبْضِعِى مِنْهُ وَيَعْتَزِلُهَا زَوْجُهَا وَلاَ يَمَسُّهَا أَبَدًا حَتَّى يَتَبَيَّنَ حَمْلُهَا مِنْ ذَلِكَ الرَّجُلِ الَّذِى تَسْتَبْضِعُ مِنْهُ فَإِذَا تَبَيَّنَ حَمْلُهَا أَصَابَهَا زَوْجُهَا إِنْ أَحَبَّ وَإِنَّمَا يَفْعَلُ ذَلِكَ رَغْبَةً فِى نَجَابَةِ الْوَلَدِ فَكَانَ هَذَا النِّكَاحُ يُسَمَّى نِكَاحَ الاِسْتِبْضَاعِ وَنِكَاحٌ آخَرُ يَجْتَمِعُ الرَّهْطُ دُونَ الْعَشَرَةِ فَيَدْخُلُونَ عَلَى الْمَرْأَةِ كُلُّهُمْ يُصِيبُهَا فَإِذَا حَمَلَتْ وَوَضَعَتْ وَمَرَّ لَيَالٍ بَعْدَ أَنْ تَضَعَ حَمْلَهَا أَرْسَلَتْ إِلَيْهِمْ فَلَمْ يَسْتَطِعْ رَجُلٌ مِنْهُمْ أَنْ يَمْتَنِعَ حَتَّى يَجْتَمِعُوا عِنْدَهَا فَتَقُولُ لَهُمْ قَدْ عَرَفْتُمُ الَّذِى كَانَ مِنْ أَمْرِكُمْ وَقَدْ وَلَدْتُ وَهُوَ ابْنُكَ يَا فُلاَنُ فَتُسَمِّى مَنْ أَحَبَّتْ مِنْهُمْ بِاسْمِهِ فَيُلْحَقُ بِهِ وَلَدُهَا وَنِكَاحٌ رَابِعٌ يَجْتَمِعُ النَّاسُ الْكَثِيرُ فَيَدْخُلُونَ عَلَى الْمَرْأَةِ لاَ تَمْتَنِعُ مِمَّنْ جَاءَهَا وَهُنَّ الْبَغَايَا كُنَّ يَنْصِبْنَ عَلَى أَبْوَابِهِنَّ رَايَاتٍ يَكُنَّ عَلَمًا لِمَنْ أَرَادَهُنَّ دَخَلَ عَلَيْهِنَّ فَإِذَا حَمَلَتْ فَوَضَعَتْ حَمْلَهَا جُمِعُوا لَهَا وَدَعَوْا لَهُمُ الْقَافَةَ ثُمَّ أَلْحَقُوا وَلَدَهَا بِالَّذِى يَرَوْنَ فَالْتَاطَهُ وَدُعِىَ ابْنَهُ لاَ يَمْتَنِعُ مِنْ ذَلِكَ فَلَمَّا بَعَثَ اللَّهُ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم هَدَمَ نِكَاحَ أَهْلِ الْجَاهِلِيَّةِ كُلَّهُ إِلاَّ نِكَاحَ أَهْلِ الإِسْلاَمِ الْيَوْمَ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese b. Halid, ona Yunus b. Yezid, ona Muhammed b. Müslim b. Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle haber vermiş:
"Cahiliyye döneminde dört çeşit nikâh vardı. Bunlardan biri, insanların bugün kıydıkları normal nikâh idi. Evlenecek kişi, almak istediği kızın velisine gider, kıza layık olduğu mehri öder, sonra onunla evlenirdi. Diğer bir nikâh şekli de şöyle idi: Adam karısına hayızdan temizlendiği zaman, falan adama git de seninle ilişkide bulunmasını iste derdi. Sonra kocası, karısından uzaklaşır, ilişkide bulunduğu erkekten hâmile kaldığı belli oluncaya kadar kadına elini sürmezdi. Kadının gebe kaldığı belli olunca, kocası isterse onunla cinsî münasebette bulunurdu. Bunu da asil bir çocuğa sahip olmak için yaparlardı. Buna nikâhu'l-istibdâ', yani döl alma nikâhı denirdi. Bir başka nikâh şekli de şu idi: On kadar erkek bir araya toplanır ve hepsi de bir kadının yanına girip onunla cinsî münasebette bulunurlardı. Kadın gebe kalıp çocuğunu doğurunca, bir süre geçtikten sonra onlara haber gönderir, hepsini çağırırdı. Onlardan hiçbiri gelmemezlik yapamazdı. Hepsi gelip kadının huzurunda toplanırdı. Kadın onlara, yaptığınızı biliyorsunuz. Ben bir çocuk dünyaya getirdim der ve içlerinden hoşuna giden birine ismen hitap ederek, ey falanca, bu çocuk sendendir diyerek çocuğu ona ilhak ederdi. Dördüncü nikâh şekli de şöyle idi: Pek çok kimse toplanarak bir kadının yanına girerdi. Kadın gelenlerin hiçbirini geri çevirmezdi. Bunlar fahişe kadınlardı. Kendilerine gelmek isteyen kişilere bir alâmet olması için kapılarının üzerlerine bayraklar dikerlerdi. Kadın hamile olup da çocuğunu doğurunca daha önce kendisiyle münâsebette bulunan erkeklerin hepsi onun yanında toplanırdı. Sonra çocuğun şekline bakarak babasının kim olduğunu tespit etmek üzere kâifler çağrılır, onlar da (kadın da) onlar için çocuğun şekil ve şemailine bakarak babasını tespit edebilen mütehassıslar çağırırdı. Onlar da çocuğu uygun gördükleri birine verirlerdi. O kişi de çocuğu alırdı ve artık çocuk, o kişinin oğlu olarak çağrılırdı. Çocuk da bundan imtina edemezdi. Allah Teâlâ, Muhammed (sav) peygamber olarak gönderince, cahiliye dönemine ait olan bütün nikâh çeşitlerini kaldırdı, sadece müslümanların bugün yaptıkları nikâh şeklini bıraktı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 33, /528
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Anbese b. Halid el-Kuraşi (Anbese b. Halid b. Yezid b. Ebu Nicad)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
cahiliye, âdetleri
KTB, NİKAH
NESEB BİLGİSİ
Nikah, çeşitleri
Nikah, İslam Öncesi
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe şöyle demiştir:
Abd b. Zem'a ile Sa'd b. Ebu Vakkâs, Zem'an'ın cariyesinin oğlu hakkındaki davalarının çözümü için Hz. Peygamber'e (sav) başvurdular. Sa'd "ey Allah'ın Rasulü, kardeşim bana, Mekke'ye vardığımda Zem'a'nın cariyesinin oğlunu bakınıp yakalamamı vasiyet etmiştir" dedi. Abd b. Zem'a da "çocuk benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğludur, babamın yatağında doğmuştur" dedi. Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini gördü ve "ey Abd b. Zem’a, bu çocuk senindir (kardeşindir). Çocuk doğduğu yatağa aittir" dedi. Sonra Sevde'ye de "ey Sevde, sen de bundan sonra bu çocuğun yanında örtün" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18773, İM002004
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ إِنَّ عَبْدَ بْنَ زَمْعَةَ وَسَعْدًا اخْتَصَمَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى ابْنِ أَمَةِ زَمْعَةَ . فَقَالَ سَعْدٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَوْصَانِى أَخِى إِذَا قَدِمْتُ مَكَّةَ أَنْ أَنْظُرَ إِلَى ابْنِ أَمَةِ زَمْعَةَ فَأَقْبِضَهُ . وَقَالَ عَبْدُ بْنُ زَمْعَةَ أَخِى وَابْنُ أَمَةِ أَبِى وُلِدَ عَلَى فِرَاشِ أَبِى . فَرَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم شَبَهَهُ بِعُتْبَةَ فَقَالَ « هُوَ لَكَ يَا عَبْدُ بْنُ زَمْعَةَ . الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ وَاحْتَجِبِى عَنْهُ يَا سَوْدَةُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe şöyle demiştir:
Abd b. Zem'a ile Sa'd b. Ebu Vakkâs, Zem'an'ın cariyesinin oğlu hakkındaki davalarının çözümü için Hz. Peygamber'e (sav) başvurdular. Sa'd "ey Allah'ın Rasulü, kardeşim bana, Mekke'ye vardığımda Zem'a'nın cariyesinin oğlunu bakınıp yakalamamı vasiyet etmiştir" dedi. Abd b. Zem'a da "çocuk benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğludur, babamın yatağında doğmuştur" dedi. Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini gördü ve "ey Abd b. Zem’a, bu çocuk senindir (kardeşindir). Çocuk doğduğu yatağa aittir" dedi. Sonra Sevde'ye de "ey Sevde, sen de bundan sonra bu çocuğun yanında örtün" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 59, /320
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13577, D002274
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ فُلاَنًا ابْنِى عَاهَرْتُ بِأُمِّهِ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ دِعْوَةَ فِى الإِسْلاَمِ ذَهَبَ أَمْرُ الْجَاهِلِيَّةِ الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ وَلِلْعَاهِرِ الْحَجَرُ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Yezid b. Harun, ona Hüseyin (b. Zekvan) el-Muallim, ona Amr b. Şuayb, ona da babası (Şuayb b. Muhammed, dedesinin (Abdullah b. Amr) şöyle dediğini rivayet etti: Adamın biri ayağa kalkarak Ey Allah'ın Rasulü (sav)! Falan kimse benim oğlumdur. (Çünkü ben) Cahiliye döneminde onun annesiyle zina etmiştim dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"İslam'da bir kimse için nikâhı altında olmayan bir kadının doğurduğu çocuğun kendisine ait olduğunu iddia etme (hakkı) yoktur. Cahiliye dönemi ile ilgili hüküm (ler yürürlekten) kalkmıştır. Çocuk döşek (sahibi) nindir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır," buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ ، وَلِلْعَاهِرِ الْحَجَرُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 34, /529
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Çocuk, zina ile doğan
Hz. Peygamber, ayrıcalığı
NESEB BİLGİSİ
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13573, D002269
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ الأَجْلَحِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْخَلِيلِ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ
"كُنْتُ جَالِسًا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الْيَمَنِ فَقَالَ إِنَّ ثَلاَثَةَ نَفَرٍ مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ أَتَوْا عَلِيًّا يَخْتَصِمُونَ إِلَيْهِ فِى وَلَدٍ وَقَدْ وَقَعُوا عَلَى امْرَأَةٍ فِى طُهْرٍ وَاحِدٍ فَقَالَ لاِثْنَيْنِ مِنْهُمَا طِيبَا بِالْوَلَدِ لِهَذَا . فَغَلَيَا ثُمَّ قَالَ لاِثْنَيْنِ طِيبَا بِالْوَلَدِ لِهَذَا. فَغَلَبَا ثُمَّ قَالَ لاِثْنَيْنِ طِيبَا بِالْوَلَدِ لِهَذَا. فَغَلَبَا فَقَالَ أَنْتُمْ شُرَكَاءُ مُتَشَاكِسُونَ إِنِّى مُقْرِعٌ بَيْنَكُمْ فَمَنْ قُرِعَ فَلَهُ الْوَلَدُ وَعَلَيْهِ لِصَاحِبَيْهِ ثُلُثَا الدِّيَةِ . فَأَقْرَعَ بَيْنَهُمْ فَجَعَلَهُ لِمَنْ قُرِعَ فَضَحِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى بَدَتْ أَضْرَاسُهُ أَوْ نَوَاجِذُهُ."
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona Eclah (b. Abdullah), ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Abdullah b. Halil, Zeyd b. Erkam'ın (ra), şöyle dediğini rivayet etti:
"Ben bir gün Peygamber'in (sav) yanında oturuyordum. Yemen'den bir adam gelip dedi ki; Yemen halkından üç kişi Ali'nin yanına gelerek bir temizlik süresi içinde kendisiyle cinsi münasebette bulundukları cariyeden doğan bir erkek çocuk hakkında davacı oldular. Onlardan ikisine (üçüncü şahsı göstererek); bunu şu kimseye gönüllü olarak veriniz dedi. Kabul etmediler. (Sonra bunlardan diğer) ikisine (diğer üçüncü kişiyi göstererek); Bu çocuğu kendi gönlünüzle şu kişiye bağışlayınız dedi. (Onlar da) kabul etmediler. Sonra (diğer) ikisine (üçüncü kişiyi göstererek); Bu çocuğu kendi arzunuzla bağışlayınız dedi. (Onlar da) kabul etmediler. Bunun üzerine; siz ihtilafa düşen ortaklarsınız. Ben aranızda kur'a çekeceğim. Kur'a kime çıkarsa çocuk onundur ve o kadının değerinin üçte birisini (diğer iki arkadaşına) ödemekle mükelleftir dedi ve onlar arasında kur'a çekti. Kur'a sonunda çocuğu kendisine kur'a çıkan kimseye verdi. Rasulullah da (sav) (Yemenliden bu haberi duyunca) azı dişleri yahut da ön dişleri görülünceye kadar gülümsedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 32, /527
Senetler:
1. Ebu Amr Zeyd b. Erkam el-Ensarî (Zeyd b. Erkam b. Zeyd b. Kays b. Numan)
2. Abdullah b. Halil el-Hadrami (Abdullah b. Halil b. Ebu Halil)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Huceyye Eclah b. Abdullah el-Kindi (Eclah b. Abdullah b. Huceyye)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Çocuk, zina ile doğan
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13578, D002275
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ أَبُو يَحْيَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ مَوْلَى الْحَسَنِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - عَنْ رَبَاحٍ قَالَ زَوَّجَنِى أَهْلِى أَمَةً لَهُمْ رُومِيَّةً فَوَقَعْتُ عَلَيْهَا فَوَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ مِثْلِى فَسَمَّيْتُهُ عَبْدَ اللَّهِ ثُمَّ وَقَعْتُ عَلَيْهَا فَوَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ مِثْلِى فَسَمَّيْتُهُ عُبَيْدَ اللَّهِ ثُمَّ طَبَنَ لَهَا غُلاَمٌ لأَهْلِى رُومِىٌّ يُقَالُ لَهُ يُوحَنَّهْ فَرَاطَنَهَا بِلِسَانِهِ فَوَلَدَتْ غُلاَمًا كَأَنَّهُ وَزَغَةٌ مِنَ الْوَزَغَاتِ فَقُلْتُ لَهَا مَا هَذَا فَقَالَتْ هَذَا لِيُوحَنَّهْ . فَرَفَعْنَا إِلَى عُثْمَانَ أَحْسِبُهُ قَالَ مَهْدِىٌّ قَالَ فَسَأَلَهُمَا فَاعْتَرَفَا فَقَالَ لَهُمَا أَتَرْضَيَانِ أَنْ أَقْضِىَ بَيْنَكُمَا بِقَضَاءِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"قَضَى أَنَّ الْوَلَدَ لِلْفِرَاشِ."
[وَأَحْسِبُهُ قَالَ فَجَلَدَهَا وَجَلَدَهُ وَكَانَا مَمْلُوكَيْنِ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Mehdi b. Meymun, ona Muhammed b. Ebu Yakub, ona da Hasan b. Sa'd, Rabah el-Kufî’nin şöyle dediğini rivayet etti:
Ailem beni, kendilerine ait, Rum diyarından bir câriye ile evlendirmişti. Ben onunla birlikte oldum. O da benim gibi siyah çocuk dünyaya getirdi. O'na ismini verdim. Sonra (bir defa daha) cinsel birlikteliğim oldu. Benim gibi siyah bir erkek çocuk (daha) dünyaya getirdi. Onun adını da Ubeydullah koydum. Sonra (yine) aileme ait olan Yuhanna isimli bir köle onun üzerine saldırıp kendi diliyle bir şeyler söyleyip ona sahip olmuş. Derken (cariye) keler gibi (boz renkli) bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Cariyeye; Bu nedir? dedim. Bu (çocuk) Yuhanna'nındır. diye cevap verdi. (Aramızda çıkan anlaşmazlığı Hazret-i) Osman'a ilettik. Ravi, Mehdi dedi ki: Muhammed b. Abdullah hadisin bundan sonraki kısmını şöyle) rivayet etti; (Hz. Osman cariye ile Yuhanna'-nın) ikisine de soru(lar) sordu. (İkisi de suçlarını) itiraf ettiler. Bunun üzerine (Hz. Osman) onlara; aranızda Rasulullah'ın (sav) hükmüyle hüküm vermemi ister misiniz? Rasulullah (sav) "çocuk döşek (sahibi) içindir" buyurdu" dedi.
[(Mehdi b. Meymûn) dedi ki, (öyle zannediyorum ki Muhhammed b. Abdullah bu hadisin sonunda şunları da) söyledi; Bunun üzerine (Osman) cariyeye (elli) sopa vurdu. Yuhanna'ya (da elli) sopa vurdu. (Çünkü) İkisi de köle idiler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 34, /529
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Rabah el-Kufî (Rabah)
3. Hasan b. Sa'd el-Haşimi (Hasan b. Sa'd b. Ma'bed)
4. Muhammed b. Ebu Yakub et-Temimi (Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub)
5. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Çocuk, zina ile doğan
KTB, NİKAH
NESEB BİLGİSİ
Nikah, kölenin
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَيْهَا مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ ، فَقَالَ « أَلَمْ تَسْمَعِى مَا قَالَ الْمُدْلِجِىُّ لِزَيْدٍ وَأُسَامَةَ - وَرَأَى أَقْدَامَهُمَا - إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ مِنْ بَعْضٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33973, B003555
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَيْهَا مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ ، فَقَالَ « أَلَمْ تَسْمَعِى مَا قَالَ الْمُدْلِجِىُّ لِزَيْدٍ وَأُسَامَةَ - وَرَأَى أَقْدَامَهُمَا - إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ مِنْ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Yahya (b. Musa), ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Urve (b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) onun yanına sevinçli ve yüz çizgileri parlar bir halde geldi ve şöyle buyurdu: "Ey Aişe! Müdlic kabilesinden olan adamın Üsame ve Zeyd hakkında ne dediğini duydun mu?" İkisinin ayaklarını gördü ve şöyle dedi: "Bu ayaklar birbirindendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 23, 1/914
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
عبد الرزاق عن الثوري عن عبد الكريم الجزري عن زياد قال : كنت مع ابن عباس فجاءه رجل أظنه من بني كرز ، فرأى ابن عباس يسب الغلام وأمه تتناوله ، فقال : إنه لابنك ، قال : فدعاه ابن عباس وحمل أمه على راحلته ، وكان ابن عباس انتفى منه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
83288, MA013835
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن عبد الكريم الجزري عن زياد قال : كنت مع ابن عباس فجاءه رجل أظنه من بني كرز ، فرأى ابن عباس يسب الغلام وأمه تتناوله ، فقال : إنه لابنك ، قال : فدعاه ابن عباس وحمل أمه على راحلته ، وكان ابن عباس انتفى منه.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13835, 7/448
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ziyad (Mechul) (Ziyad)
Konular:
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme