Giriş


    Öneri Formu
13552 D002270 Ebu Davud, Talak, 31, 32


    Öneri Formu
13569 D002265 Ebu Davud, Talak, 29, 30

Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Seleme, ona eş-Şa'bî, ona el-Halil -yahut İbnu'l-Halil- rivayet etmiştir: "Üç kişiden (birinden) çocuk dünyaya getiren (fakat çocuğun hangisinden olduğunu bilmeyen) bir kadın hakkında Hz. Ali'ye (ra) baş vuruldu... Sonra öncekine benzer bir rivayet zikredildi. Yalnız Yemen kelimesinden, Hz. Peygamberin gülümsemesinden ve çocuğun gönül hoşluğu ile falana veriniz sözünden bahsetmedi."


Açıklama: Hz. Ali, Rasulullah (sav) tarafından Yemen’e vali olarak gönderilmişti. Yukarıda işaret edilen olay da bu sırada cereyan etmiştir. Sözü edilen cariye ile ilişkide bulunan üç kişi, onun kendi cariyesi olduğunu düşünerek kendisiyle birlikte olmuşlardı. Aksi halde “çocuk döşeğin sahibine aittir” ilkesi uyarınca hiç tartışmaya gerek kalmayacak ve çocuk, cariyenin efendisine verilecekti. Zikredilen üç kişi aynı temizlik süresinde cariye ile ilişkide bulunmuşlar, her biri çocuğun kendisinden olduğunu iddia ediyor ve çocuğun kendisine verilmesini istiyordu. Anlaşma sağlanamayınca, Hz. Ali kura çekerek çocuğu onlardan birine vermişti.

    Öneri Formu
13574 D002271 Ebu Davud, Talak, 31, 32

Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese b. Halid, ona Yunus b. Yezid, ona Muhammed b. Müslim b. Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle haber vermiş: "Cahiliyye döneminde dört çeşit nikâh vardı. Bunlardan biri, insanların bugün kıydıkları normal nikâh idi. Evlenecek kişi, almak istediği kızın velisine gider, kıza layık olduğu mehri öder, sonra onunla evlenirdi. Diğer bir nikâh şekli de şöyle idi: Adam karısına hayızdan temizlendiği zaman, falan adama git de seninle ilişkide bulunmasını iste derdi. Sonra kocası, karısından uzaklaşır, ilişkide bulunduğu erkekten hâmile kaldığı belli oluncaya kadar kadına elini sürmezdi. Kadının gebe kaldığı belli olunca, kocası isterse onunla cinsî münasebette bulunurdu. Bunu da asil bir çocuğa sahip olmak için yaparlardı. Buna nikâhu'l-istibdâ', yani döl alma nikâhı denirdi. Bir başka nikâh şekli de şu idi: On kadar erkek bir araya toplanır ve hepsi de bir kadının yanına girip onunla cinsî münasebette bulunurlardı. Kadın gebe kalıp çocuğunu doğurunca, bir süre geçtikten sonra onlara haber gönderir, hepsini çağırırdı. Onlardan hiçbiri gelmemezlik yapamazdı. Hepsi gelip kadının huzurunda toplanırdı. Kadın onlara, yaptığınızı biliyorsunuz. Ben bir çocuk dünyaya getirdim der ve içlerinden hoşuna giden birine ismen hitap ederek, ey falanca, bu çocuk sendendir diyerek çocuğu ona ilhak ederdi. Dördüncü nikâh şekli de şöyle idi: Pek çok kimse toplanarak bir kadının yanına girerdi. Kadın gelenlerin hiçbirini geri çevirmezdi. Bunlar fahişe kadınlardı. Kendilerine gelmek isteyen kişilere bir alâmet olması için kapılarının üzerlerine bayraklar dikerlerdi. Kadın hamile olup da çocuğunu doğurunca daha önce kendisiyle münâsebette bulunan erkeklerin hepsi onun yanında toplanırdı. Sonra çocuğun şekline bakarak babasının kim olduğunu tespit etmek üzere kâifler çağrılır, onlar da (kadın da) onlar için çocuğun şekil ve şemailine bakarak babasını tespit edebilen mütehassıslar çağırırdı. Onlar da çocuğu uygun gördükleri birine verirlerdi. O kişi de çocuğu alırdı ve artık çocuk, o kişinin oğlu olarak çağrılırdı. Çocuk da bundan imtina edemezdi. Allah Teâlâ, Muhammed (sav) peygamber olarak gönderince, cahiliye dönemine ait olan bütün nikâh çeşitlerini kaldırdı, sadece müslümanların bugün yaptıkları nikâh şeklini bıraktı."


    Öneri Formu
13575 D002272 Ebu Davud, Talak, 32, 33

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe şöyle demiştir: Abd b. Zem'a ile Sa'd b. Ebu Vakkâs, Zem'an'ın cariyesinin oğlu hakkındaki davalarının çözümü için Hz. Peygamber'e (sav) başvurdular. Sa'd "ey Allah'ın Rasulü, kardeşim bana, Mekke'ye vardığımda Zem'a'nın cariyesinin oğlunu bakınıp yakalamamı vasiyet etmiştir" dedi. Abd b. Zem'a da "çocuk benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğludur, babamın yatağında doğmuştur" dedi. Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini gördü ve "ey Abd b. Zem’a, bu çocuk senindir (kardeşindir). Çocuk doğduğu yatağa aittir" dedi. Sonra Sevde'ye de "ey Sevde, sen de bundan sonra bu çocuğun yanında örtün" buyurdu.


    Öneri Formu
18773 İM002004 İbn Mâce, Nikah, 59


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ ، وَلِلْعَاهِرِ الْحَجَرُ

    Öneri Formu
13577 D002274 Ebu Davud, Talak, 33, 34


    Öneri Formu
13573 D002269 Ebu Davud, Talak, 31, 32


    Öneri Formu
13578 D002275 Ebu Davud, Talak, 33, 34


    Öneri Formu
33973 B003555 Buhari, Menakıb, 23


    Öneri Formu
83288 MA013835 Musannef-i Abdurrezzak, VII, 448