حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ الأَشْهَلِ وَقَالَ عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . قُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ « اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ . إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ شَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْمُسَافِرِ وَالْحَامِلِ وَالْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَاهُمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى فَهَلاَّ كُنْتُ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Açıklama: Elbani bu hadis için hasen sahih demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271836, İM001667-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ الأَشْهَلِ وَقَالَ عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . قُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ « اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ . إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ شَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْمُسَافِرِ وَالْحَامِلِ وَالْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَاهُمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى فَهَلاَّ كُنْتُ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu ŞEybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona Ebu Hilal, ona Abdullah b. Sevade, ona da Abdül-Eşhel oğullarından olan (Ali b. Muhammed'in dediğine güre Abdullah b. Ka'b oğullarından ulan) Enes b. Malik'ten: şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) süvarileri bize baskın yaparak mallarımızı alıp götürdüler. Sonra ben (Medine'ye) Rasulullah'ın (sav) yanına vardım. O, öğle yemeğini yiyordu. Bana:
"(Sofraya) Yanaş, yemek ye." buyurdu. Ben: Oruçluyum, dedim. O:
"Otur, sana oruçtan bahsedeyim. Şüphesiz Allah (ac), yolcu (nun boynun) dan dört rekâtlı farz namazın yarısını indirmiş ve yolcu, hamile ve süt emzirenin boyunlarından orucu indirmiştir." buyurdu. Allah'a yemin ederim ki Peygamber (sav) hamile ve süt emzirenin her ikisini de veya birisini buyurdu. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden niçin yemedim diye üzgün ve pişmanım.
Açıklama:
Elbani bu hadis için hasen sahih demiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 12, /268
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri (Abdullah b. Sevade b. Hanzala)
3. Ebu Hilal Muhammed b. Süleym er-Rasibî (Muhammed b. Süleym)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, seferde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13807, D002317
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ عِكْرِمَةَ حَدَّثَهُ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ أُثْبِتَتْ لِلْحُبْلَى وَالْمُرْضِعِ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Katade, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"(Bu ayet), hamile ve emziren kadın için sabit olup (neshedilmemiştir)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 3, /541
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, ORUÇ
Nesh, mensuh ayetler
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13808, D002318
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ عَزْرَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ "(وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ)" قَالَ كَانَتْ رُخْصَةً لِلشَّيْخِ الْكَبِيرِ وَالْمَرْأَةِ الْكَبِيرَةِ وَهُمَا يُطِيقَانِ الصِّيَامَ أَنْ يُفْطِرَا وَيُطْعِمَا مَكَانَ كُلِّ يَوْمٍ مِسْكِينًا وَالْحُبْلَى وَالْمُرْضِعُ إِذَا خَافَتَا - قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى عَلَى أَوْلاَدِهِمَا - أَفْطَرَتَا وَأَطْعَمَتَا.
Tercemesi:
Bize İbn Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Said, ona Katade, ona Azra, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
(Allahu Teâlâ), "oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir'' buyurmuştur. Bu (ayet), yaşlı adam ve kadın(lar) için ruhsattı. Onlar, oruca güç yetiremeyip oruç tutmazlar, her güne karşılık bir fakir doyururlardı. Hamile ve emzikli kadın(lar) ise, endişe duyduklarında Ebu Dâvud, evlatları hususunda demiştir- oruç tutmayıp (fakir) doyururlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 3, /541
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Aver Azre b. Abdurrahman el-Huzâi (Azre b. Abdurrahman b. Zürare)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Fidye, oruç tutamayanların fidye vermesi,
KTB, ORUÇ
Kur'an, Nüzul sebebleri
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, oruç tutamayanların vereceği fidye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35565, MU000685
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ سُئِلَ عَنِ الْمَرْأَةِ الْحَامِلِ إِذَا خَافَتْ عَلَى وَلَدِهَا وَاشْتَدَّ عَلَيْهَا الصِّيَامُ قَالَ تُفْطِرُ وَتُطْعِمُ مَكَانَ كُلِّ يَوْمٍ مِسْكِينًا مُدًّا مِنْ حِنْطَةٍ بِمُدِّ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ مَالِكٌ وَأَهْلُ الْعِلْمِ يَرَوْنَ عَلَيْهَا الْقَضَاءَ كَمَا قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ وَيَرَوْنَ ذَلِكَ مَرَضًا مِنَ الأَمْرَاضِ مَعَ الْخَوْفِ عَلَى وَلَدِهَا .
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes)-senedde bulunan diğer ravileri hazfederek- şöyle dedi: Abdullah b. Ömer'e "Oruçlu bir hamile kadın, oruç tutması sebebiyle karnındaki çocuğa bir zarar gelebileceğinden korkarsa ne yapar?" diye soruldu. Abdullah: 'Oruç tutmaz, tutmadığı her gün için bir fakire Peygamber'in (sav) ölçeği gibi bir müd buğday verir.' cevabını verdi.
Malik dedi ki: Alimler, Allah'ın (ac) ayeti kerimedeki: "Sizden biri hastalanır veya bir yolculuğa çıkarsa tutmadığı günleri kaza eder" (Bakara, 2/184) emrini esas alarak, (ana karnındaki) çocuk için duyulan korkunun da bir çeşit hastalık olduğunu ve bu sebeple hamile kadının tutmadığı oruçları kaza etmesi gerektiği hükmünü verirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 685, 1/108
Senetler:
()
Konular:
Hasta, Oruç, hastanın orucu
KTB, ORUÇ
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, orucun kefareti
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ الرَّاسِبِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ سَوَادَةَ الْقُشَيْرِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ إِخْوَةِ بَنِى قُشَيْرٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلٌ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَانْتَهَيْتُ - أَوْ قَالَ فَانْطَلَقْتُ - إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَأْكُلُ فَقَالَ
"اجْلِسْ فَأَصِبْ مِنْ طَعَامِنَا هَذَا." فَقُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ
"اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّلاَةِ وَعَنِ الصِّيَامِ إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى وَضَعَ شَطْرَ الصَّلاَةِ أَوْ نِصْفَ الصَّلاَةِ وَالصَّوْمَ عَنِ الْمُسَافِرِ وَعَنِ الْمُرْضِعِ أَوِ الْحُبْلَى." وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا جَمِيعًا أَوْ أَحَدَهُمَا قَالَ فَتَلَهَّفَتْ نَفْسِى أَنْ لاَ أَكُونَ أَكَلْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14670, D002408
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ الرَّاسِبِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ سَوَادَةَ الْقُشَيْرِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رَجُلٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ إِخْوَةِ بَنِى قُشَيْرٍ - قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلٌ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَانْتَهَيْتُ - أَوْ قَالَ فَانْطَلَقْتُ - إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَأْكُلُ فَقَالَ
"اجْلِسْ فَأَصِبْ مِنْ طَعَامِنَا هَذَا." فَقُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . قَالَ
"اجْلِسْ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّلاَةِ وَعَنِ الصِّيَامِ إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى وَضَعَ شَطْرَ الصَّلاَةِ أَوْ نِصْفَ الصَّلاَةِ وَالصَّوْمَ عَنِ الْمُسَافِرِ وَعَنِ الْمُرْضِعِ أَوِ الْحُبْلَى." وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا جَمِيعًا أَوْ أَحَدَهُمَا قَالَ فَتَلَهَّفَتْ نَفْسِى أَنْ لاَ أَكُونَ أَكَلْتُ مِنْ طَعَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Ebu Hilal er-Rasibî, ona İbn Sevade el-Kuşeyri, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Kuşeyr oğullarının kardeşi Abdullah b. Ka'b oğullarından bir adam Rasulullah'ın süvarisi bize baskın verdi. Ben de yemek yemekte olan Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim. -Ravilerden biri şüpheye düşüp vardım demiştir- Rasulullah (sav), "otur, yemeğimizden ye" buyurdu. Ben, oruçluyum dedim. Nebî (sav), "otur da sana namazdan ve oruçtan bahsedeyim. Allah Teâlâ, namazın bir kısmını -ravilerden biri şüpheye düşüp yarısını demiştir- ve orucu yolcu (nun sorumluluğundan), emzikli ve hamile kadından kaldırmıştır" buyurdu. Vallahi! Ya onları beraber söyledi ya da sadece birini söyledi. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemediğim için kendime yazık ettim!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 43, /559
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri (Abdullah b. Sevade b. Hanzala)
3. Ebu Hilal Muhammed b. Süleym er-Rasibî (Muhammed b. Süleym)
4. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
KTB, ORUÇ
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Oruç Olgusu
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, seferde
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَيُوسُفُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدْتُهُ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . فَقُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . فَقَالَ « ادْنُ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ الصَّوْمَ وَشَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْحَامِلِ أَوِ الْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَيْهِمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى أَنْ لاَ أَكُونَ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
[ قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى أُمَيَّةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ الْكَعْبِىِّ حَدِيثٌ حَسَنٌ وَلاَ نَعْرِفُ لأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ هَذَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ هَذَا الْحَدِيثِ الْوَاحِدِ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ الْحَامِلُ وَالْمُرْضِعُ تُفْطِرَانِ وَتَقْضِيَانِ وَتُطْعِمَانِ . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ وَمَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ تُفْطِرَانِ وَتُطْعِمَانِ وَلاَ قَضَاءَ عَلَيْهِمَا وَإِنْ شَاءَتَا قَضَتَا وَلاَ إِطْعَامَ عَلَيْهِمَا . وَبِهِ يَقُولُ إِسْحَاقُ .]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281349, T000715-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَيُوسُفُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَجُلٌ مِنْ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ قَالَ أَغَارَتْ عَلَيْنَا خَيْلُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدْتُهُ يَتَغَدَّى فَقَالَ « ادْنُ فَكُلْ » . فَقُلْتُ إِنِّى صَائِمٌ . فَقَالَ « ادْنُ أُحَدِّثْكَ عَنِ الصَّوْمِ أَوِ الصِّيَامِ إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى وَضَعَ عَنِ الْمُسَافِرِ الصَّوْمَ وَشَطْرَ الصَّلاَةِ وَعَنِ الْحَامِلِ أَوِ الْمُرْضِعِ الصَّوْمَ أَوِ الصِّيَامَ » . وَاللَّهِ لَقَدْ قَالَهُمَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كِلْتَيْهِمَا أَوْ إِحْدَاهُمَا فَيَا لَهْفَ نَفْسِى أَنْ لاَ أَكُونَ طَعِمْتُ مِنْ طَعَامِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
[ قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى أُمَيَّةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ الْكَعْبِىِّ حَدِيثٌ حَسَنٌ وَلاَ نَعْرِفُ لأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ هَذَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ هَذَا الْحَدِيثِ الْوَاحِدِ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ الْحَامِلُ وَالْمُرْضِعُ تُفْطِرَانِ وَتَقْضِيَانِ وَتُطْعِمَانِ . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ وَمَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ تُفْطِرَانِ وَتُطْعِمَانِ وَلاَ قَضَاءَ عَلَيْهِمَا وَإِنْ شَاءَتَا قَضَتَا وَلاَ إِطْعَامَ عَلَيْهِمَا . وَبِهِ يَقُولُ إِسْحَاقُ .]
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb ve Yusuf b. İsa, onlara Veki‘, ona Ebu Hilal, ona Abdullah b. Sevade, ona -Abdullah b. Ka‘b oğullarından bir adam-, Enes b. Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bize Rasulullah’ın (sav) atlıları baskın yaptı. Sonra ben, Rasulullah’ın (sav) yanına vardım. Onun kuşluk vakti, yemeğini yediğini gördüm. O:
-Gel yemek ye, buyurdu. Ben: Ben oruçluyum, dedim. O:
-O halde gel ben de sana oruçtan -savm yahut siyâm dedi- söz edeyim. Şüphesiz Allah yolcudan oruç tutma mükellefiyetiyle namazın yarısını kaldırmıştır. Hamile yahut süt emziren kadından da oruç –savm ya da siyâm dedi- mükellefiyetini kaldırmıştır, buyurdu. Vallahi Nebi ya her ikisini söyledi ya da onlardan birisini söz konusu etti. Keşke ben de Rasulullah’ın (sav) yemeğinden yemiş olsaydım.
[Tirmizi dedi ki: Bu hususta Ebu Umeyye’den gelmiş rivayet de vardır.
Ebu İsa dedi ki: Enes b. Malik el-Ka‘bî’nin hadisi hasen bir hadistir. Biz burada sözü geçen Enes b. Malik’in Nebiden (sav) rivayet ettiği bu biricik hadisten başka rivayet ettiğini bilmiyoruz. İlim ehli nezdinde de uygulama/amel buna göredir. Kimi ilim ehli de, hamile ve süt emziren kadın oruçlarını açarlar ama hem kazasını yaparlar hem de fakirlere (fidye olarak) yemek yedirirler. Süfyan, Malik, Şâfiî ve Ahmed de bu kanaattedir.
Kimileri de oruçlarını açar, yemek yedirirler fakat kazasını yapmak yükümlülükleri yoktur. Bununla birlikte dilerlerse kaza yaparlar, yemek yedirme mükellefiyetleri olmaz, derler. İshak da böyle demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 21, 3/94
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri (Abdullah b. Sevade b. Hanzala)
3. Ebu Hilal Muhammed b. Süleym er-Rasibî (Muhammed b. Süleym)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
Oruç, kaza ve keffareti
Oruç, seferde
Teşvik edilenler, Fidye vermek