Giriş

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Verka, ona İbn Ebu Necih, ona Atâ, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: (Önceden kişi öldüğünde) malı, çocuğunun olurdu. Ana-baba ve yakınlara ise vasiyet yapılırdı. Sonra Allah dilediği hükmü kaldırdı ve erkeğe, kadının iki katı; ana-babadan her birine (çocuğu varsa) altıda bir, (yoksa) üçte bir; kadına (çocuğu varsa) sekizde bir, (yoksa) dörtte bir; kocaya ise (çocuğu yoksa) yarı, (varsa) dörtte bir pay verilmesine hükmetti.


    Öneri Formu
31695 B004578 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 5

Bize Salt b. Muhammed, ona Ebu Usame, ona İdris, ona Talha b. Musarrif, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhuma) "her biri için mevâlî -vârisler- belirledik" (Nisa, 4/33) ve "antlaşma yoluyla yakınlık bağı kurduğunuz kimseler" (Nisa, 4/33) ayetleri hakkında şöyle demiştir: Muhacirler Medine'ye geldiklerinde, Peygamberin (sav) aralarında yapmış olduğu kardeşlik anlaşmasına dayalı olarak, herhangi akrabalık bağı olmaksızın Ensar'a mirasçı olurlardı. "her biri için mirasçı belirledik." (Nisa, 4/33) ayeti inince, "antlaşma yoluyla yakınlık bağı kurduğunuz kimseler" (Nisa, 4/33) kısmının hükmünü kaldırdı. Sonra İbn Abbas der ki: "Antlaşma yoluyla yakınlık bağı kurduğunuz kimseler" (Nisa, 4/33) ayetinde, yardım etmek, ikramda bulunmak ve nasihat etmek hükümleri kaldı, miras bırakmak geçersiz oldu. Ancak kişi kardeşlik antlaşması yaptığı kimseye vasiyette bulunabilir. Bu hadisi Ebu Usame, İdris'ten, o da Talha'dan işitmiştir.


    Öneri Formu
31697 B004580 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 7