Giriş

Bize Kuteybe, ona Ebu'l-Ahvas, ona Ebu İshak, ona Yezid, ona Ebu'l-Havra, ona da Hasan'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bana vitir namazında Kunut duası olarak okumam için şu duayı öğretti: "Allah'ım! Hidayet ettiğin kimselerle birlikte bana da hidayet et. Beni de afiyette kıldığın kimseler içerisine al. Beni de velisi olduğun kimselerden eyle. Verdiklerini bereketli kıl. Hüküm verdiğin şeylerin bazısının şerrinden beni koru. Sen hükmedersin, Sana hükmolunmaz. Senin velisi olduğun kimse zelil olmaz. Kutsalsın ve yüceler yücesisin Ey Rabbimiz."


    Öneri Formu
28910 N001746 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 51

Bize Kuteybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu İshak, ona Büreyd b. Ebu Meryem, ona Ebu Havrâ es-Sa'dî, ona da Hasan b. Ali (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bana vitir namazında okuyacağım şu kelimeleri (duayı) öğretmişti: Allahım! Hidayet ettiklerin arasına beni de kat. Afiyet verdiklerin arasına beni de kat. Dost edindiğin kimseler arasına beni de dahil et. Bana verdiğin şeyleri hakkımda bereketli kıl. Hükmettiğin şeylerin şerrinden beni koru. Zira hükmeden ancak sensin, senin hükmün çiğnenemez. Senin dost edindiklerin rezil rüsvâ da olmaz. Rabbimiz! Yüce ve ulu olan sensin!" [Bu konuda Hz. Ali'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadis olup onu sadece Ebu Havrâ'nın rivayet ettiği tarik vasıtasıyla bilmekteyiz. Ebu Havra es-Sa'dî'nin ismi, Rabî'a b. Şeybân'dır. Vitir namazında okunacak kunût duası hususunda, Nebî'den (sav) bu rivayetten daha güzel bir haberin nakledildiğini bilmiyoruz. İlim ehli vitir namazında okunan kunût meselesinde ihtilaf etmiştir. Abdullah b. Mesud, senenin tamamında vitir namazında kunût yapılmasını benimseyip, bunun rükûdan önce eda edilmesi görüşünü tercih etmiştir. Bu, bazı ilim ehlinin de yaklaşımıdır ki Süfyân es-Sevrî, İbn Mübârek, İshak ve Kûfeli alimler bu görüştedir. Ali b. Ebu Tâlib'den rivayet edildiğine göre o, sadece Ramazan'ın son yarısında (vitir namazında) kunût yapar, onu da rükûdan sonra yapardı. Bir kısım ilim ehli de bu görüşü benimsemiştir ki, Şâfiî ve Ahmed bunlar arasındadır.]


    Öneri Formu
12336 T000464 Tirmizi, Vitr, 10

Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Abdullah b. Salim, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Ali, ona da Hasan b. Ali'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Vitir namazında okumam için Rasulullah (sav) bana şu duayı öğretti: "Allah'ım! Hidayet ettiğin kimselerle birlikte bana da hidayet et. Beni de afiyette kıldığın kimseler içerisine al. Beni de velisi olduğun kimselerden eyle. Verdiklerini bereketli kıl. Hüküm verdiğin şeylerin şerrinden beni koru. Sen hükmedersin, Sana hükmolunmaz. Senin velisi olduğun kimse zelil olmaz. Kutsalsın ve yüceler yücesisin Ey Rabbimiz! Peygamberin Muhammed'e salat ve selam olsun."


    Öneri Formu
28911 N001747 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 51

Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Mübarek, ona Süleyman b. Harb ve Hişam b. Abdülmelik, o ikisine Hammad b. Seleme, ona Hişam b. Amr el-Fezarî, ona Abdurrahman b. el-Haris b. Hişam, ona da Ali b. Ebu Talib'den (ra) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav), vitir namazının sonunda şu duayı okurdu: "Allah'ım! Gazabından rızana, azabından affına sığınırım, Senden, Sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın."


    Öneri Formu
28912 N001748 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 51


Açıklama: Müsedded (bi-yesîrin) ifadesinde, sabah namazından sonra yapılan kunutu Hz. Peygamber'in bir müddet (bir ay) yaptığını sonra terk ettiğini kastetmiştir. (Avnu'l-Ma'bûd)

    Öneri Formu
9913 D001444 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 10


Açıklama: Müsedded (bi-yesîrin) ifadesinde, sabah namazından sonra yapılan kunutu Hz. Peygamber'in bir müddet (bir ay) yaptığını sonra terk ettiğini kasdetmiştir. (Avnu'l-Ma'bûd)

    Öneri Formu
275940 D001444-2 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 10


    Öneri Formu
275934 D001425-2 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 5


    Öneri Formu
95131 MA004957 Musannef-i Abdurrezzak, III, 108


    Öneri Formu