196 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî (Hişam b. Abdülmelik), ona Hammad b. Seleme, ona da Enes b. Sirin,Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir ay boyunca kunut yaptı, sonra bıraktı."
Açıklama: Hz. Peygamber'in (sav), bir ay kunut yapıp sonra bırakması, ya bir kavme özel bedduada bulunduğu kunutu bırakması, ya da o kavim için beddua ettiği kunutu sabah namazı hariç diğer namazlarda bırakması anlamındadır. (Avnu'l-Ma'bûd)
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Süleyman et-Teymi, ona da Ebu Milcez, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir ay boyunca rükûdan sonra kunut yaptı. Ri'l, Zekvan ve Allah ile Rasulü'ne isyan eden Usayye kabilelerine beddua etti."
Bize Kuteybe, ona Hammad, ona da Eyyüb, İbn Sirin'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Enes b. Malik'e, Rasulullah'ın (sav) sabah namazında kunut yapıp yapmadığı soruldu. 'Evet,' cevabını verdi. 'Rükûdan önce mi yoksa sonra mı?' diye tekrar soruldu. 'Sonra' dedi.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona da Katade, Enes'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir ay boyunca kunut yaptı. -Şube: 'Kunutunda bazı adamlara lanet okudu.' demiştir. Hişam ise (rivayetinde): 'Arap kabilelerinden bazı kabilelere beddua ederdi.' cümlesini dile getirmiştir.- Rasulullah (sav) daha sonra bunu (kunutu) rükûdan sonra yapmayı terk etti." Bu söz Hişam'a aittir. Şu'be, Katade ve Enes'ten şöyle nakletmiştir: "Nebi (sav), bir ay boyunca kunut yaptı. Ri'l, Zekvân ve lihyan kabilelerine lanet etti."
Bize Ebu Nuaym, ona Şeybân, ona Yahya, ona da Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre, Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Nebi (sav) (bir gün) yatsı namazını kıldırırken, 'semiallahu limen hamideh (Allah, kendisine hamd edenleri işitir)' dedi ve peşinden secdeye gitmeden önce şöyle dua etti: "Allah'ım, Ayyaş b. Ebu Rabî'a'yı kurtar! Allah'ım, Seleme b. Hişam'ı kurtar! Allah'ım, Velid b. Velid'i kurtar! Allah'ım, mustaz'af (ezilen, hor görülen) müminleri kurtar. Allah'ım, Mudar kabilesi üzerindeki baskını şiddetlendir. Allah'ım, onların (bu) yıllarını Yusuf’un (as) yılları gibi (kıtlık) gibi yap."
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Abdullah b. Salim, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Ali, ona da Hasan b. Ali'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Vitir namazında okumam için Rasulullah (sav) bana şu duayı öğretti: "Allah'ım! Hidayet ettiğin kimselerle birlikte bana da hidayet et. Beni de afiyette kıldığın kimseler içerisine al. Beni de velisi olduğun kimselerden eyle. Verdiklerini bereketli kıl. Hüküm verdiğin şeylerin şerrinden beni koru. Sen hükmedersin, Sana hükmolunmaz. Senin velisi olduğun kimse zelil olmaz. Kutsalsın ve yüceler yücesisin Ey Rabbimiz! Peygamberin Muhammed'e salat ve selam olsun."
Bize Ebu Numan, ona da Sabit b. Yezid, Âsım’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Enes b. Malik'e kunut hakkında soru sordum. 'Rukûdan önce (yapılır).' cevabını verdi. Ben: 'Falan kimse senin (kunutun) rukûdan sonra yapıldığını söylediğini iddia ediyor (buna ne dersin?)' deyince, Enes: 'O hata ediyor' dedi ve ardından şu açıklamayı yaptı: "Rasulullah (sav) bir ay boyunca rukûdan sonra Süleym oğullarına bağlı bazı kabilelere kunut yaptı."
Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim, ona Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir kimseye dua veya beddua etmek istediğinde rükûdan kalktıktan sonra kunut duası yapar ve çoğunlukla "Semiallâhu limen hamideh, Rabbena leke'l-hamd" dedikten sonra "Allah'ım! Velid b. Velid'i kurtar, Seleme b. Hişâm'ı, Ayyaş b. Rabîa'yı kurtar! Allah'ım! Mudar kabilesini zora düşür. İçinde bulundukları bu yılları Yusuf Peygamber'in o şiddetli (kuraklık) yıllarına benzet!" buyurur ve bunu açıktan söylerdi. Yine Rasulullah (sav) bazen sabah namazının bir kısmında "Allah'ım!, Falancaya filancaya lanet et!" diye bazı Arap kabilelerine beddua ederdi. Bunun üzerine Allah "Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur." (Âli İmrân, 128) ayetini indirdi.