Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nâkıd – hadisin lafzı Amr’a aittir- onlara Süfyan, ona ez-Zühri, ona da Urve, Aişe’nin (r.anha) şöyle anlattığını nakletti: Rifâa'nın karısı Nebi’ye (sav) gelerek 'Ben Rifâa'nın nikâhında idim. Beni boşadı ve (üç talâkla boşanmamı) kesinleştirdi. Ben de Abdurrahman b. Zebîr'le evlendim. Ama ondaki (erkeklik organı) elbisenin saçağı gibi (gevşek)' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) gülümseyerek "Rifâa'ya dönmek mi istiyorsun? Hayır, sen onun balcağızını, o da senin balcağızını tatmadıkça (onunla zifafa girmedikçe) dönemezsin" buyurdu. Aişe (şunları da) anlattı: Ebu Bekir (ra) Rasulullah’ın (sav) yanında idi. Halid ise kapıda kendisine izin verilmesini bekliyordu. Derken (bu Halid kadının bu sözleri üzerine) “Ey Ebu Bekir! Bu kadının Rasulullah’ın (sav) huzurunda alenen ne konuştuğunu duymuyor musun?” diye seslendi.


    Öneri Formu
277070 M003526-2 Müslim, Nikah, 111

Bize Hişam b. Ammar, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da babası, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: (Ebu Huzeyfe’nin karısı) Sehle bt. Süheyl Nebi'ye (sav) gelerek: 'Ey Allah'ın Rasulü (sav)!(evlatlığımız) Salim’in yanıma girmesinden dolayı (kocam) Ebu Huzeyfe’nin (b. Utbe) yüzünde bir hoşnutsuzluk görüyorum', dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) Sehle’ye "Sen Salim’e süt emzir" buyurdu. Sehle: O, yetişkin bir adam olduğu halde ben nasıl onu emzireyim? dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) gülümsedi ve: "Ben onun yetişkin bir adam olduğunu şüphesiz biliyorum." buyurdu. Sehle (r.anha) da (gidip bu işi) yaptıktan sonra Peygamber'e (sav) gelerek; 'Ben (Salim’e süt emzirdikten sonra kocam) Ebu Huzeyfe’nin yüzünde bir hoşnutsuzluk görmedim,' dedi. Salim Bedir savaşına katılmış idi.


Açıklama: Ebu Huzeyfe, eşi ile azatlısı ve evlatlığı olan Salim arasında nesep akrabalığı olmadığı için birbirlerini görmelerinden hoşnutsuzluk duyuyordu. Ancak Rasulullah'ın önerdiği yol ile süt akrabalığı tesis edildiğinden hoşnutsuzluğu geçmiştir. Sehle muhtemelen sütünü bir kaba doldurmuş, Salim de o kaptan içmiştir.

    Öneri Formu
18636 İM001943 İbn Mâce, Nikah, 36

Bize Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da babası, Aişe’nin (r. anha) şöyle anlattığını nakletti: (Ebu Huzeyfe’nin eşi) Sehle bt. Süheyl Nebi’ye (sav) gelerek “Ey Allah’ın Rasulü! Ben Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Salim'in yanıma girmesinden dolayı (eşim) Ebu Huzeyfe'nin yüzünde hoşnutsuzluk görüyorum” dedi. Rasulullah (sav) "Onu emzir" buyurdu. Sehle “Koskoca adam olduğu halde onu nasıl emziririm?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) gülümsedi ve "Onun koskoca adam olduğunu biliyorum" cevabını verdi. Amr kendi hadisinde “Salim Bedir gazasında bulunmuştu” cümlesini ekledi. İbn Ebu Ömer'in rivayetinde ise “Bunun üzerine Rasulullah (sav) güldü” ibaresi vardır.


Açıklama: Ebu Huzeyfe, eşi ile azatlısı ve evlatlığı Salim arasında nesep akrabalığı olmadığı için birbirlerini görmelerinden hoşnutsuzluk duyuyordu. Ancak Rasulullah'ın önerdiği yol ile süt akrabalığı tesis edildiğinden hoşnutsuzluğu geçmiştir. Sehle muhtemelen sütünü bir kaba doldurmuş, Salim de o kaptan içmiştir.

    Öneri Formu
277069 M003600-2 Müslim, Radâ', 26

Bana Harmele b. Yahya b. Abdullah - Yani İbn Harmele b. İmran Tücibî-, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme, Amr b. Avf’ın — Amr, Amir b. Lüeyy kabilesinin müttefiki idi ve Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir'de bulunmuştu— şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı Bahreyn cizye vergisini getirmesi için göndermişti. Rasulullah (sav) Bahreyn halkıyla bizzat sulh antlaşması yapmış, Alâ b. Hadramî'yi de başlarına vali tayin etmişti. Ebu Ubeyde Bahreyn’den (topladığı) mal ile birlikte geldi. Ensar, Ebu Ubeyde’nin geldiğini duyunca sabah namazını Rasulullah (sav) ile birlikte kılmak için (mescide) geldiler ve Rasulullah (sav) namazı bitirip dönünce karşısına geçtiler. Rasulullah (sav) onları görünce gülümsedi sonra "Zannediyorum Ebu Ubeyde’nin Bahreyn’den bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Ensar, “Evet Ey Allah’ın Rasulü!” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi ümit edin. Allah’a yemin olsun ki sizin için endişe ettiğim şey fakirlik değildir. Fakat sizin adınıza şundan endişe ediyorum: (Benden sonra) Dünya sizden öncekilerin önüne serildiği gibi önünüze serilir de onların yaptığı gibi birbirinizle yarışa (ve rekabete) girersiniz ve dünya onları helak ettiği gibi sizleri de helak eder."


    Öneri Formu
7529 M007425 Müslim, Zühd ve Rekâik, 6

Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası [İbrahim b. Sa'd], ona da Sâlih; (T) Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Ebu Yemân, ona Şuayb, onlara da ez-Zührî, Yunus'un isnadıyla ve hadisinin benzeri ile nakilde bulunmuştur. Ancak Sâlih'in rivayetinde "Onları alıkoyduğu gibi sizi alıkoyar" ifadesi yer almaktadır.


    Öneri Formu
7530 M007426 Müslim, Zühd ve Rekâik, 6

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer ve Yunus, onlara ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Misver b. Mahreme, ona da Beni Âmir b. Lüey’in müttefiki ve Bedir savaşına Rasulullah (sav) ile katılan sahabi Amr b. Avf şöyle demiştir: Rasûlullah (sav.), Bahreyn’in cizyesini getirmek üzere Ebû Ubeyde b. el-Cerrah’ı oraya göndermişti. Hz. Peygamber (sav.), daha önce Bahreynlilerle bir cizye antlaşması yapmış ve Alâ’ b. el-Hadramî’yi onlara vali tayin etmişti. Ebû Ubeyde, Bahreyn’den mallarla döndüğünde, Ensâr onun döndüğünü duymuş ve Hz. Peygamber’le (sav.) birlikte sabah namazına iştirak etmişlerdi. Hz. Peygamber (sav.) namazı tamamlayıp ayrılınca, onun önüne çıktılar. Rasûlullah (as.) onların bu halini görünce gülümsedi. Sonra "Zannediyorum, Ebû Ubeyde’nin (Bahreyn’den) geldiğini ve bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet, ey Allah’ın Rasûlü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav.) şöyle söyledi: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin için fakirlikten korkmuyorum; ama ben dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve (dünyanın) onları helak ettiği gibi, sizi de helak etmesinden korkuyorum." Ebu İsa (Tirmizi) bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
14314 T002462 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 28

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Urve, Aişe’nin (r.anha) şöyle anlattığını nakletti: Rifâa el-Kurazî’nin karısı Rasulullah’a (sav) gelerek “(Ey Allah’ın Rasulü!) Ben Rifâa’nın nikâhında idim. Beni boşadı ve (üç talâkla) boşanmamı kesinleştirdi. Sonra ben Abdurrahman b. Zebir ile evlendim. Ama ondaki (erkeklik organı) elbisenin saçağı gibi (gevşek, yani o iktidarsız)” dedi. Bunun üzerine Nebi (sav) gülümseyerek: "Rifâa'ya dönmek mi istiyorsun? Hayır! Sen onun balcağızını, o da senin balcağızını tatmadıkça (zifafa girmedikçe) dönemezsin." buyurdu.


    Öneri Formu
18617 İM001932 İbn Mâce, Nikah, 32

Bize Yunus b. Abdula’lâ el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn. Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme, Amir b. Lüey oğullarının müttefiki ve Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir savaşına katılmış olan Amr b. Avf’ın şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı (toplanan) cizyeleri getirmesi için Bahreyn’e gönderdi. Rasulullah (sav) (daha önce) Bahreyn halkı ile barış anlaşması yapmış ve başlarına Alâ b. Hadramî’yi emir tayin etmişti. Ebu Ubeyde Bahreyn’den (topladığı) mallarla birlikte geldi. Ensar, Ebu Ubeyde’nin geldiğini duydu ve Nebi (sav) ile birlikte sabah namazına geldiler. Rasulullah (sav) namazını bitirip ayrılınca karşısına dikildiler. Rasulullah (sav) onları bu halde görünce gülümsedi ve "Öyle sanıyorum ki, siz Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet ey Allah’ın Rasulü!” diye tasdik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin adınıza fakirlikten endişe etmiyorum; ama dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve bu rekabetin onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum."


    Öneri Formu
30946 İM003997 İbn Mâce, Fiten, 18

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer ve Yunus, onlara ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Misver b. Mahreme, ona da Beni Âmir b. Lüey’in müttefiki ve Bedir savaşına Rasulullah (sav) ile katılan sahabi Amr b. Avf şöyle demiştir: Rasûlullah (sav.), Bahreyn’in cizyesini getirmek üzere Ebû Ubeyde b. el-Cerrah’ı oraya göndermişti. Hz. Peygamber (sav.), daha önce Bahreynlilerle bir cizye antlaşması yapmış ve Alâ’ b. el-Hadramî’yi onlara vali tayin etmişti. Ebû Ubeyde, Bahreyn’den mallarla döndüğünde, Ensâr onun döndüğünü duymuş ve Hz. Peygamber’le (sav.) birlikte sabah namazına iştirak etmişlerdi. Hz. Peygamber (sav.) namazı tamamlayıp ayrılınca, onun önüne çıktılar. Rasûlullah (as.) onların bu halini görünce gülümsedi. Sonra "Zannediyorum, Ebû Ubeyde’nin (Bahreyn’den) geldiğini ve bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet, ey Allah’ın Rasûlü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav.) şöyle söyledi: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin için fakirlikten korkmuyorum; ama ben dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve (dünyanın) onları helak ettiği gibi, sizi de helak etmesinden korkuyorum." Ebu İsa (Tirmizi) bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
277067 T002462-2 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 28

Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası [İbrahim b. Sa'd], ona da Sâlih; (T) Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Ebu Yemân, ona Şuayb, onlara da ez-Zührî, Yunus'un isnadıyla ve hadisinin benzeri ile nakilde bulunmuştur. Ancak Sâlih'in rivayetinde "Onları alıkoyduğu gibi sizi alıkoyar" ifadesi yer almaktadır.


    Öneri Formu
277049 M007426-2 Müslim, Zühd ve Rekâik, 6