99 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya ve Şeyban b. Ferruh, onlara Abdulvâris b. Saîd, ona Ebu Teyyah ed-Dubaî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine’ye geldiğinde Medine’nin yukarı (Avalî) taraflarında Amr b. Avf oğulları mahallesi denilen bir yerde konakladı. Aralarında on dört gün kaldıktan sonra Neccâr oğullarının ileri gelenlerine haber gönderdi. Onlar da kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. -Enes der ki:- Rasulullah'ın (sav) devesi üzerinde Ebu Bekir'i arkasına bindirmiş ve Neccar oğullarının ileri gelen adamları da etrafında olduğu hali hala gözümün önünde. Nihayet Ebu Eyyüb'ün avlusuna indi. -Enes der ki:- Rasulullah (sav) namaz vakti nerede girerse orada namaz kılardı. O (bazen) koyun ağıllarında dahi namaz kılardı. Sonra bir mescit yapılmasını emir buyurdu. -Enes der ki:- Tekrar Neccar oğullarının ileri gelenlerine haber gönderdi. Onlar da geldiler. Hz. Peygamber (sav); "ey Neccar oğulları, bu bahçenizin fiyatını bana söyleyin" buyurdu. Onlar da hayır vallahi, onun bedelini Allah'tan başkasından istemeyiz dediler. Enes der ki: Orada bazı hurma ağaçlıkları, müşriklerin kabirleri ve bazı yıkık harabeler bulunduğunu söyleyebilirim. Rasulullah (sav) emretti, hurma ağaçları kesildi, müşriklerin kabirleri eşildi, harabe yerler de düzeltildi. -Enes der ki:- Hurma ağaçlarını (mescidin) kıble tarafına dizdiler. Kapının iki tarafını taştan yaptılar. Ashab (mescid'i inşa ederken) Allahumme innehu lâ hayra illâ hayru’l-âhirah. Fansuri’l-ensara ve’l muhacirah (Allah'ım, hayır olsa olsa ancak ahiret hayrıdır. Sen de Ensar’a da, muhacirlere de yardım et) diye ezgi söylüyor, Rasulullah da (sav) onlara katılıyordu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub b. Abdurrahman b. Muhammed b. Abdullah b. Abdülkârî el-Kureşî, ona da Ebû Hazim b. Dinar şöyle rivayet etmiştir: (Bazı) adamlar, Sehl b. Sa'd es-Sâ'idî'nin yanında minberin hangi ağaçtan yapıldığını müzakere ettiler. Sonra Sehl'e sordular da o şöyle dedi: Vallahi! Ben onun neden yapıldığını biliyorum. Onun ilk konulduğu ve Rasulullah'ın (sav) ona ilk oturduğu günü muhakkak biliyorum. Hz. Peygamber (sav) Sehl diye isimlendirdiği bir kadına (birini) gönderip 'marangoz oğluna benim için, insanlara hitap ettiğimde üzerine oturacağım bir minber yapmasını emret' dedi. Kadın, oğluna emretti. Oğlu da Medine'nin yüksek yerlerindeki ağaçlardan mamul bir minber yapıp, getirdi. Kadın da onu Nebi'ye (sav) gönderdi. O da minberin işte şuraya konmasını emretti. Rasulullah'ı (sav) onun üzerinde namaz kılıp tekbir aldığını, ardından (yine) onun üzerinde iken rükûa vardığını gördüm. Akabinde kıble tarafını muhafaza ederek yere inip minberin dibinde secdeye gitti. Daha sonra (minbere) döndü. Namazı bitince insanlara yönelip "ey insanlar! Bunu sadece bana uyun ve namazımı öğrenin diye yaptım," buyurdu.
Bize Ebu Velid, ona Şu‘be, ona Abdülmelik, ona Ziyâd’ın azatlısı Kazaa, ona da Ebu Said el-Hudri (ra), Hz. Peygamber’in (sav), beni hayrete düşüren ve çok sevindiren şu dört şeyi buyurduğunu nakletmiştir: "Kadınlar, beraberinde kocası ya da mahremi bulunmadan iki günlük mesafede yolculuğa çıkamaz. Ramazan bayramı ve kurban bayramı günlerinde oruç tutulmaz. Sabah namazını kılındıktan sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar namaz kılınmaz. Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve benim Mescidim'den (Mescid-i Nebî) ibaret şu üçü dışındaki herhangi bir mescit için yolculuğa çıkılmaz."
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde, Mescid-i Nebî'nin inşa edilmesini emretti ve şöyle dedi: 'Ey Neccar oğulları! Bana arsalarınızın bedelini söyleyin.' Onlar 'Biz onlardan bir bedel istemeyiz. Karşılığını sadece Allah'tan talep ederiz' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) arsadaki müşrik kabirlerindeki kalıntıların çıkarılmasını (ve başka bir yere defnedilmesini), sonra arsadaki çukur ve tümseklerin düzeltilmesini, mevcut hurma ağaçlarının da kesilmesini istedi ve istediklerinin tamamı yerine getirildi. Ardından sahabe kesilen o hurma ağaçlarını mescidin kıble tarafına dizdiler."
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Ammar ed-Dühnî, ona da Ümmü Seleme'den (r.anha) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim şu minberimin ayakları Cennette sabittir."
Bize Yahya b. Yahya ve Şeyban b. Ferruh, onlara Abdulvaris b. Saîd, ona Ebu Teyyâh ed-Dubaî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine’ye geldiğinde Medine’nin yukarı (Avalî) taraflarında Amr b. Avf oğulları mahallesi denilen bir yerde konakladı. Aralarında on dört gün kaldıktan sonra Neccâr oğullarının ileri gelenlerine haber gönderdi. Onlar da kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. -Enes der ki:- Ben Rasulullah’ın (sav) devesi üzerinde Ebu Bekir’i arkasına bindirmiş ve Neccar oğullarının ileri gelen adamları da etrafında olduğu hali hala gözümün önünde. Nihayet Ebu Eyyub’un avlusuna indi. -Enes der ki:- Rasulullah (sav) namaz vakti nerede girerse orada namaz kılardı. O (bazen) koyun ağıllarında dahi namaz kılardı. Sonra bir mescit yapılmasını emir buyurdu. -Enes der ki:- Tekrar Neccar oğullarının ileri gelenlerine haber gönderdi. Onlar da geldiler. Hz. Peygamber (sav) "ey Neccar oğulları, bu bahçenizin fiyatını bana söyleyin" buyurdu. Onlar da “hayır vallahi, onun bedelini Allah’tan başkasından istemeyiz” dediler. Enes der ki: Orada bazı hurma ağaçlıkları, müşriklerin kabirleri ve bazı yıkık harabeler bulunduğunu söyleyebilirim. Rasulullah (sav) emretti, hurma ağaçları kesildi, müşriklerin kabirleri eşildi, harabe yerler de düzeltildi. -Enes der ki:- Hurma ağaçlarını (mescidin) kıble tarafına dizdiler. Kapının iki tarafını taştan yaptılar. Ashab (mescid'i inşa ederken) “Allahumme innehu lâ hayra illâ hayru’l-âhirah. Fansuri’l-ensara ve’l muhacirah” (Allah’ım, hayır olsa olsa ancak ahiret hayrıdır. Sen de Ensar’a da, muhacirlere de yardım et) diye ezgi söylüyor, Rasulullah (sav) da onlara katılıyordu.