Öneri Formu
Hadis Id, No:
11640, İM000977
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ يُحِبُّ أَنْ يَلِيَهُ الْمُهَاجِرُونَ وَالأَنْصَارُ لِيَأْخُذُوا عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdülvehhab, ona Humeyd, o da Enes’ten şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) kendisinden (namazı) öğrenmeleri için hemen arkasında muhacirlerle Ensar’ın olmalarını arzu ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 45, /161
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
4. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22457, N000630
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ مُعَاذٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى مَحْذُورَةَ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَبْدُ الْعَزِيزِ وَجَدِّى عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَقْعَدَهُ فَأَلْقَى عَلَيْهِ الأَذَانَ حَرْفًا حَرْفًا قَالَ إِبْرَاهِيمُ هُوَ مِثْلُ أَذَانِنَا هَذَا . قُلْتُ لَهُ أَعِدْ عَلَىَّ . قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ مَرَّتَيْنِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ قَالَ - بِصَوْتٍ دُونَ ذَلِكَ الصَّوْتِ يُسْمِعُ مَنْ حَوْلَهُ - أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ مَرَّتَيْنِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ مَرَّتَيْنِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ مَرَّتَيْنِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ مَرَّتَيْنِ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ .
Tercemesi:
Bize Bişr b. Muaz, ona İbrahim b. Abdülaziz b. Abdülmelik b. Ebu Mahzure, ona babası Adülaziz ve dedesi Abdülmelik b. Ebu Mahzûre şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) beni yanına oturtup ezanı harfi harfine öğretti. Ravi İbrahim dedi ki: Bu bizim okuduğumuz ezandır. Ben de ona "bir de bana bana tekrar et" dedim. O da şöyle dedi:
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür.
Şehadet ederim ki Allah'dan başka ilah yoktur (iki defa).
Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür (iki defa).
Sonra da biraz önceki sesinden farklı olarak çevrenin daha iyi duyabileceği (gür bir sesle) şöyle devam etti:
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur (iki defa).
Şehadet ederim ki Muhammed, Allah'ın rasulüdür (iki defa).
Haydi namaza (iki defa).
Hadi kurtuluşa (iki defa).
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 3, /2127
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Abdulmelik b. Ebu Mahzûre el-Cumahi (Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer b. Levzân)
3. Abdulaziz b. Abdulmelik el-Kuraşi (Abdulaziz b. Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
4. Ebu İsmail İbrahim b. Abdulaziz el-Kuraşi (İbrahim b. Abdulaziz b. Abdulmelik b. Semure)
5. Bişr b. Muaz el-Akdi (Bişr b. Muaz)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, EZAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22459, N000632
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عَامِرٍ الأَحْوَلِ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَيْرِيزٍ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ قَالَ عَلَّمَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الأَذَانَ فَقَالَ « اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ثُمَّ يَعُودُ فَيَقُولُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Senber), ona ona Amir (b. Abdülvahid) el-Ahvel, ona Mekhul (b. Ebu Müslim), ona Abdullah b. Muhayriz, ona da Ebu Mahzure (Semure b. Mi'yer) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bana ezanı şöyle öğretti: "Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, şehadet ederim ki Allah'dan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'dan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür, haydi namaza, haydi namaza, hadi kurtuluşa, haydi kurtuluşa, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'dan başka ilah yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 5, /2127
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
4. Amir el-Ahvel (Amir b. Abdulvahid)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, EZAN
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ سَائِلاً سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ وَقْتِ الصُّبْحِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَذَّنَ حِينَ طَلَعَ الْفَجْرُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْغَدِ أَخَّرَ الْفَجْرَ حَتَّى أَسْفَرَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ فَصَلَّى ثُمَّ قَالَ « هَذَا وَقْتُ الصَّلاَةِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22470, N000643
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ سَائِلاً سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ وَقْتِ الصُّبْحِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَذَّنَ حِينَ طَلَعَ الْفَجْرُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْغَدِ أَخَّرَ الْفَجْرَ حَتَّى أَسْفَرَ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ فَصَلَّى ثُمَّ قَالَ « هَذَا وَقْتُ الصَّلاَةِ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim (İshak b. Rahuye el-Mervezî), ona Yezid (b. Harun b. Zazi b. Sabit), ona Humeyd (b. Tarhan), ona da Enes (b. Malik)'in rivayet ettiğine göre birisi Rasulullah'a (sav) sabah namazının vaktiyle ilgili bir soru sormuştu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Bilal'e ezan okumasını emretti. Bilal tan yeri ağarınca ezan okudu. Bir sonraki gün Rasulullah (sav) ortalık aydınlanıncaya kadar sabah namazını geciktirdi. Bilal'e kamet getirmesini emretti. O kamet getirince Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırdı ve "İşte bu (iki vakit arasındaki zaman dilimi) sabah namazının vaktidir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 12, /2128
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Hz. Peygamber, eğitim metodu
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, EZAN
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ فَأَقَمْنَا عِنْدَهُ عِشْرِينَ لَيْلَةً وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَحِيمًا رَفِيقًا فَظَنَّ أَنَّا قَدِ اشْتَقْنَا إِلَى أَهْلِنَا فَسَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَاهُ مِنْ أَهْلِنَا فَأَخْبَرْنَاهُ فَقَالَ « ارْجِعُوا إِلَى أَهْليِكُمْ فَأَقِيمُوا عِنْدَهُمْ وَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22463, N000636
Hadis:
أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ فَأَقَمْنَا عِنْدَهُ عِشْرِينَ لَيْلَةً وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَحِيمًا رَفِيقًا فَظَنَّ أَنَّا قَدِ اشْتَقْنَا إِلَى أَهْلِنَا فَسَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَاهُ مِنْ أَهْلِنَا فَأَخْبَرْنَاهُ فَقَالَ « ارْجِعُوا إِلَى أَهْليِكُمْ فَأَقِيمُوا عِنْدَهُمْ وَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bana Ziyad b. Eyyüb (b. Ziyad), ona İsmail (b. İbrahim b. Miksem), ona Eyyüb (es-Sahtiyanî), ona Ebu Kılabe (Abdullah b. Zeyd el-Cermî), ona da Malik b. Huveyris (b. Haşiş b. Afv b. Cünde') şöyle rivayet etmiştir: Bir keresinde Rasulullah'a (sav) gitmiştik. O zamanlar yaşları birbirine yakın delikanlılardık. Rasulullah'ın (sav) yanında yirmi gece kalmıştık. O çok merhametli, pek şefkatli bir insandı. Bir ara ailelerimizi özlediğimizi düşünerek geride kimleri bırakıp geldiğimizi sordu. Sorusunu cevaplandırmamızın ardından şöyle buyurdu: "Ailelerinize dönün ve onların yanında kalın. Benden öğrendiklerinizi onlara öğretin ve namaz vakti geldiğinde namazlarını kılmalarını emredin. Biriniz ezan okusun. Yaşça büyük olanınız da imamlık yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 8, /2128
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Eğitim, camide
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Hz. Peygamber, eğitim metodu
Hz. Peygamber, gençlerle ilişkisi
Hz. Peygamber, ibadetlerde kolaylığı tercihi
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
KTB, EZAN
Namaz, cemaatle
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, vakti
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22464, N000637
Hadis:
أَخْبَرَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلِمَةَ فَقَالَ لِى أَبُو قِلاَبَةَ هُوَ حَىٌّ أَفَلاَ تَلْقَاهُ . قَالَ أَيُّوبُ فَلَقِيتُهُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ لَمَّا كَانَ وَقْعَةُ الْفَتْحِ بَادَرَ كُلُّ قَوْمٍ بِإِسْلاَمِهِمْ فَذَهَبَ أَبِى بِإِسْلاَمِ أَهْلِ حِوَائِنَا فَلَمَّا قَدِمَ اسْتَقْبَلْنَاهُ فَقَالَ جِئْتُكُمْ وَاللَّهِ مِنْ عِنْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَقًّا فَقَالَ « صَلُّوا صَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا وَصَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْثَرُكُمْ قُرْآنًا » .
Tercemesi:
Bana İbrahim (b. Yakub b. İshak), ona Süleyman b. Harb (b. Büceyl), ona Hammad b. Zeyd (b. Dirhem), ona Eyyüb (b. Keysan), ona Ebu Kılabe (Abdullah b. Zeyd el-Cermî), ona da Amr b. Seleme'nin rivayet ettiğine göre Eyyüb (es-Sahtiyanî) şöyle demiştir: Ebu Kılabe bana "Amr b. Seleme halen hayattadır. Onunla görüşmek istemez misin?" diye sordu. Eyyüb (es-Sahtiyanî), Amr b. Seleme ile görüştüğünü, ona soru sorduğunu ve Amr b. Seleme'nin şöyle cevap verdiğini söyledi: Mekke fethedilince herkes İslam'a girmek için adeta birbirleriyle yarışıyordu. Babam da bizim bölgemizde yaşayan insanların Müslüman oldukları bilgisini Rasulullah'a (sav) iletmek üzere gitti. Tekrar yanımıza geldiğinde onu karşıladık. Bize şöyle dedi: Peygamber olduğunda şek şüphe bulunmayan Rasulullah'ın (sav) yanından geliyorum. O şöyle buyurdu: "Şu namazı şu vakitte, şu namazı da şu vakitte kılın. Namaz vakti geldiğinde biriniz size ezan okusun. Kur'ân'ı en iyi bileniniz de size imamlık yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 8, /2128
Senetler:
1. Ebu Kudame Seleme b. Kays el-Cermî (Seleme b. Kays b. Kudame)
2. Amr b. Seleme el-Cürmî (Amr b. Seleme b. Kays)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Hz. Peygamber, heyetlerle görüşmesi
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
KTB, EZAN
Namaz, cemaatle
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, vakti
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Siyer, Mekke fethinin önemi
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
73003, HM023294
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ بَهْرَامَ الْفَزَارِيُّ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ غَنْمٍ
أَنَّ أَبَا مَالِكٍ الْأَشْعَرِيَّ جَمَعَ قَوْمَهُ فَقَالَ يَا مَعْشَرَ الْأَشْعَرِيِّينَ اجْتَمِعُوا وَاجْمَعُوا نِسَاءَكُمْ وَأَبْنَاءَكُمْ أُعَلِّمْكُمْ صَلَاةَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَّى لَنَا بِالْمَدِينَةِ فَاجْتَمَعُوا وَجَمَعُوا نِسَاءَهُمْ وَأَبْنَاءَهُمْ فَتَوَضَّأَ وَأَرَاهُمْ كَيْفَ يَتَوَضَّأُ فَأَحْصَى الْوُضُوءَ إِلَى أَمَاكِنِهِ حَتَّى لَمَّا أَنْ فَاءَ الْفَيْءُ وَانْكَسَرَ الظِّلُّ قَامَ فَأَذَّنَ فَصَفَّ الرِّجَالَ فِي أَدْنَى الصَّفِّ وَصَفَّ الْوِلْدَانَ خَلْفَهُمْ وَصَفَّ النِّسَاءَ خَلْفَ الْوِلْدَانِ ثُمَّ أَقَامَ الصَّلَاةَ فَتَقَدَّمَ فَرَفَعَ يَدَيْهِ فَكَبَّرَ فَقَرَأَ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَسُورَةٍ يُسِرُّهُمَا ثُمَّ كَبَّرَ فَرَكَعَ فَقَالَ سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ ثَلَاثَ مِرَارٍ ثُمَّ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ وَاسْتَوَى قَائِمًا ثُمَّ كَبَّرَ وَخَرَّ سَاجِدًا ثُمَّ كَبَّرَ فَرَفَعَ رَأْسَهُ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ ثُمَّ كَبَّرَ فَانْتَهَضَ قَائِمًا فَكَانَ تَكْبِيرُهُ فِي أَوَّلِ رَكْعَةٍ سِتَّ تَكْبِيرَاتٍ وَكَبَّرَ حِينَ قَامَ إِلَى الرَّكْعَةِ الثَّانِيَةِ فَلَمَّا قَضَى صَلَاتَهُ أَقْبَلَ إِلَى قَوْمِهِ بِوَجْهِهِ فَقَالَ احْفَظُوا تَكْبِيرِي وَتَعَلَّمُوا رُكُوعِي وَسُجُودِي فَإِنَّهَا صَلَاةُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الَّتِي كَانَ يُصَلِّي لَنَا كَذَا السَّاعَةِ مِنْ النَّهَارِ ثُمَّ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَمَّا قَضَى صَلَاتَهُ أَقْبَلَ إِلَى النَّاسِ بِوَجْهِهِ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ اسْمَعُوا وَاعْقِلُوا وَاعْلَمُوا أَنَّ لِلَّهِ عَزَّ وَجَلَّ عِبَادًا لَيْسُوا بِأَنْبِيَاءَ وَلَا شُهَدَاءَ يَغْبِطُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ وَالشُّهَدَاءُ عَلَى مَجَالِسِهِمْ وَقُرْبِهِمْ مِنْ اللَّهِ فَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ الْأَعْرَابِ مِنْ قَاصِيَةِ النَّاسِ وَأَلْوَى بِيَدِهِ إِلَى نَبِيِّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ نَاسٌ مِنْ النَّاسِ لَيْسُوا بِأَنْبِيَاءَ وَلَا شُهَدَاءَ يَغْبِطُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ وَالشُّهَدَاءُ عَلَى مَجَالِسِهِمْ وَقُرْبِهِمْ مِنْ اللَّهِ انْعَتْهُمْ لَنَا يَعْنِي صِفْهُمْ لَنَا فَسُرَّ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِسُؤَالِ الْأَعْرَابِيِّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هُمْ نَاسٌ مِنْ أَفْنَاءِ النَّاسِ وَنَوَازِعِ الْقَبَائِلِ لَمْ تَصِلْ بَيْنَهُمْ أَرْحَامٌ مُتَقَارِبَةٌ تَحَابُّوا فِي اللَّهِ وَتَصَافَوْا يَضَعُ اللَّهُ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنَابِرَ مِنْ نُورٍ فَيُجْلِسُهُمْ عَلَيْهَا فَيَجْعَلُ وُجُوهَهُمْ نُورًا وَثِيَابَهُمْ نُورًا يَفْزَعُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَا يَفْزَعُونَ وَهُمْ أَوْلِيَاءُ اللَّهِ الَّذِينَ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
Tercemesi:
Abdurrahman b. Ganm'dan: Ebû Mâlik el-Eş'arî (ra) kavmini topladı ve: 'Ey Eş'arîler topluluğu! Toplanın! (Aynca) kadınlarınızı ve oğullarınızı toplayın ki bize Medine'de namaz kıldıran Rasûlullah'ın (sav) namazını size öğreteyim' dedi. Bunun üzerine hepsi toplandı, kadınlarını ve oğullarını topladılar. Ebû Mâlik abdest aldı, abdestin nasıl alınacağını onlara gösterdi ve abdest suyunu ilgili uzuvlara iyice ulaştırdı/yıkadı. Gölge (zevalden) dönüp yön değiştirdiğinde (yani Öğle vakti) kalktı, ezan okudu, erkekleri öne saf tutturdu, onların arkasına (bulûğa ermeyen) erkek çocukları aldı, erkek çocukların arkasına da kadınları saf tutturdu. Sonra namaz kameti getirdi, öne geçti, ellerini kaldırdı ve tekbir getirdi. (Ayakta) Fatiha ve uygun gördüğü bir sureyi içinden okudu. Sonra tekbir aldı ve rukûya gitti, rukûda üç kere 'Subhanallahi ve bihamdihi' dedi. Sonra 'Semi'a'llahü limen hamideh dedi ve tam olarak doğruldu. Sonra tekbir getirdi ve secdeye gitti, sonra tekbir getirdi ve başını (secdeden) kaldırdı. Sonra (tekrar) tekbir getirdi ve secdeye gitti, sonra tekbir getirdi ve ayağa kalktı. İlk rekattaki tekbiri altı taneydi, ikinci rekata kalkarken de tekbir getirdi. Namazı bitirince kavmine döndü ve şöyle dedi:
'(Namazdaki şu) tekbirimi ezberleyin, rükû ve secdemi öğrenin! (Çünkü) bu, gündüzün şu vaktinde bize namaz kıldıran Rasûlullah'ın namazıdır. Ayrıca Rasûlullah namazı bitirince insanlara döndü ve şöyle dedi: "Ey insanlar! İyi dinleyin, düşünün ve (şunu) bilin ki izzet ve celâl sahibi Allah'ın Peygamber ya da şehit olmayan (bazı özel) kulları vardır. Onların meclislerine ve Allah'a olan yakınlıklarına Peygamberler ve şehitler bile gıpta ederler." İnsanların uzağından bedevilerden bir adam geldi, Allah'ın Peygamberine eliyle işaret etti ve: Ey Allah 'ın Peygamberi! Peygamber ya da şehitlerden olmadıkları hâlde Peygamber ve şehitlerin bile onların meclislerine ve Allah'a olan yakınlıklarına gıpta ettikleri bu kişileri bize anlat/vasfet dedi. Bedevinin bu sorusu üzerine Rasûlullah'ın yüzü açıldı/sevinçle doldu ve şöyle dedi: "Onlar, insanlardan kimsesiz ve farklı kabilelerden olan bazı kişilerdir ki aralarında yakın akrabalık durumu yoktur. (Ancak) birbirlerini Allah için severler, birbirlerine samimi/dürüst davranırlar. Kıyamet günü Allah onlar için nurdan minberler yaratır ve onları üzerlerine oturtur, onların yüzlerini nurlandırır ve elbiselerine de nur saçar. Kıyamet günü insanlar korku içinde olacakları hâlde bu kimseler korku taşımazlar. Onlar kendilerine korku verilmeyen ve üzüntüye düşmeyecek olan Allah'ın velileridir (dostlarıdır)."'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Malik el-Eşarî 23294, 7/606
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Abdurrahman b. Ğanm el-Eşari (Abdurrahman b. Ğanm)
3. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
4. Abdülhamid b. Behram el-Fezarî (Abdülhamid b. Behram)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
Konular:
Eğitim, Görsel öğretim, Rasulullah-sahabe-tabiin arasında
Eğitim, Hz. Peygamberi taklit
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Kıyamet, ahvali
KTB, ABDEST
Kul, Allah'ın sevdiği / seçkin kulları
Namaz, abdestten sonra
Namaz, cemaatle
Namaz, elleri kaldırmak ref'u'l-yedeyn,
Namaz, kamet getirmek
Namaz, Kametten Sonra
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, Ruku' ve secdede söylenecek ve okunacak şeyler
Namaz, rüku'da nasıl olunacağı ve ne kadar kalınacağı
Namaz, rüku'dan kalkınca ne denileceği
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Namaz, tekbir
Namaz, tekbir almak (rükün geçişlerinde)
Namaz, Tekbir, namaza başlarken
Sahabe, örnekliği
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sevgi, Allah için sevmek
Zihin İnşası, gıpta edilecek kimseler
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن قتادة عن مطرف بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار المجاشعي قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إن الله أمرني أن أعلمكم ما جهلتم مما علمني يومي هذا ، وأنه قال : إن كل مال نحلت عيالي فهو لهم حلال ، وإني خلقت عبادي كلهم حنفاء ، فأتتهم الشياطين فاجتالتهم عن دينهم ، وحرمت عليهم ما أحللت ، وأمرتهم أن يشركوا بي ما لم أنزل به سلطانا ، وإن الله نظر إلى أهل الارض فمقتهم عربهم وعجمهم إلا بقايا من أهل الكتاب ، وإن الله أمرني أن أحرق قريشا فقلت :يا رب إذا يثلغوا رأسي حتى يدعوه خبزة ، فقال : إنما بعثتك لابتلبك ، وأبتلي بك ، وقد أنزلت عليك كتابا لا يغسله الماء ، تقرؤه في المنام واليقظة ، واغزهم نغزك ، وأنفق ينفق عليك ، وابعث جيشا نمددك بخمسة أمثالهم ، وقاتل بمن أطاعك من عصاك ، ثم قال : أهل الجنة ثلاثة : إمام مقسط ، ورجل رحيم رقيق القلب لكل ذي قربى ومسلم ، ورجل غني عفيف متصدق ، وأهل النار خمسة : الضعيف الذي لا زبر له الذين هم فيكم تبع لا يبتغون بذلك أهلا ولا مالا ، ورجل إن أصبح أصبح يحادعك عن أهلك ومالك ، ورجل لا يخفى له طمع وإن دق إلا ذهبت به، والشنظير الفاحش ، قال : وذكر البخل والكذب .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88278, MA020088
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن قتادة عن مطرف بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار المجاشعي قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إن الله أمرني أن أعلمكم ما جهلتم مما علمني يومي هذا ، وأنه قال : إن كل مال نحلت عيالي فهو لهم حلال ، وإني خلقت عبادي كلهم حنفاء ، فأتتهم الشياطين فاجتالتهم عن دينهم ، وحرمت عليهم ما أحللت ، وأمرتهم أن يشركوا بي ما لم أنزل به سلطانا ، وإن الله نظر إلى أهل الارض فمقتهم عربهم وعجمهم إلا بقايا من أهل الكتاب ، وإن الله أمرني أن أحرق قريشا فقلت :يا رب إذا يثلغوا رأسي حتى يدعوه خبزة ، فقال : إنما بعثتك لابتلبك ، وأبتلي بك ، وقد أنزلت عليك كتابا لا يغسله الماء ، تقرؤه في المنام واليقظة ، واغزهم نغزك ، وأنفق ينفق عليك ، وابعث جيشا نمددك بخمسة أمثالهم ، وقاتل بمن أطاعك من عصاك ، ثم قال : أهل الجنة ثلاثة : إمام مقسط ، ورجل رحيم رقيق القلب لكل ذي قربى ومسلم ، ورجل غني عفيف متصدق ، وأهل النار خمسة : الضعيف الذي لا زبر له الذين هم فيكم تبع لا يبتغون بذلك أهلا ولا مالا ، ورجل إن أصبح أصبح يحادعك عن أهلك ومالك ، ورجل لا يخفى له طمع وإن دق إلا ذهبت به، والشنظير الفاحش ، قال : وذكر البخل والكذب .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20088, 11/120
Senetler:
1. Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i (Iyaz b. Himar b. Ebu Himar)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Cimri, Cimrilik
Cimrilik, zemmedilişi
Dürüstlük, doğruluk
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Eğlence, Oyun, tavla, satranç vs.
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Yalan, yalancılık