309 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Raia (T) Bize başkası, ona Leys, ona Cafer b. Rabi'a, ona Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Abdullah b. Ka'b b. Mâlik el-Ensarî, ona Ka'b b. Mâlik şöyle söylemiştir: Onun (Ka'b b. Mâlik) Abdullah b. Ebu Hadred el-Eslemî'den alacağı vardı. Ka'b onunla karşılaştı ve yakasına yapışarak (alacağını istedi.) Birbirleriyle konuşmaya (başladılar ve ) sesleri yükseldi. Derken Nebi (sav) onların karşısına çıktı. Ve "Ey Ka'b! dedi ve eliyle alacağından yarısını indir" der gibi işaret etti. Bunun üzerine Ka'b, İbn Hadred'deki alacağının yarısını aldı, diğer yarısını bıraktı.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile senetteki mübhem râvi arasında inkıta vardır.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Raia (T) Bize başkası, ona Leys, ona Cafer b. Rabi'a, ona Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Abdullah b. Ka'b b. Mâlik el-Ensarî, ona Ka'b b. Mâlik şöyle söylemiştir: Onun (Ka'b b. Mâlik) Abdullah b. Ebu Hadred el-Eslemî'den alacağı vardı. Ka'b onunla karşılaştı ve yakasına yapışarak (alacağını istedi.) Birbirleriyle konuşmaya (başladılar ve ) sesleri yükseldi. Derken Nebi (sav) onların karşısına çıktı. Ve "Ey Ka'b! dedi ve eliyle alacağından yarısını indir" der gibi işaret etti. Bunun üzerine Ka'b, İbn Hadred'deki alacağının yarısını aldı, diğer yarısını bıraktı.
Bize Hüseyin b. İshak, ona Ebu Nuaym, ona Sa'd b. Evs, ona Bilal b. Yahya, ona Şüteyr b. Şekel, ona da babası Şekel b. Humeyd şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) geldim ve “ey Allah'ın Rasulü! Bana Allah'a sığınacağım bir dua öğret” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) elimden tuttu ve "şöyle dua et" buyurarak daha sonra benim ezberlediğim şu duayı (bana öğretti): "Kulağımın kötülüğünden, gözümün kötülüğünden, dilimin kötülüğünden, kalbimin kötülüğünden, menimin (şehvetimin) kötülüğünden sana sığınırım." [Sa'd der ki: Meni (مَنِيِّى) kelimesi erkeklik suyu anlamındadır.]
Bize Abdullah b. Hâşim, -hadisin lafızları ona aittir- ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir orduya veya müfrezeye kumandan tayin ettiğinde, ona özellikle Allah'tan korkması ve beraberindeki müslümanlara güzel davranması hususunda tavsiyede bulunur, ardından şöyle derdi: Allah yolunda Allah'ın adıyla gaza edin. Allah'ı inkar edenlere karşı savaşın. Savaşın, ancak ganimet malından çalmayın, antlaşmalarınıza ihanet etmeyin, ölülere işkence etmeyin, çocukları da öldürmeyin. Müşrik olan düşmanlarınla karşılaştığında onları şu üç şeye çağır. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Önce onları İslâm'a çağır. Eğer kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Sonra onları kendi yurtlarından muhacirlerin yurtlarına hicret etmeye çağır. Bunu yaparlarsa muhacirlerin haklarından yararlanacaklarını, ancak onların sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerektiğini onlara bildir. Yurtlarından ayrılmayı kabul etmezlerse, onlara müslümanların bedevileri gibi olacaklarını, müminlere uygulanan Allah'ın hükmünün onlara da uygulanacağını ve müslümanlarla cihada çıkmaları dışında ganimet ve feyden kendilerine hisse verilmeyeceğini bildir. Eğer (müslüman olmayı) kabul etmezlerse, onlardan cizye iste. Eğer bunu yaparlarsa kabul et ve onlara dokuma. Şayet bunu kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı yardım dileyip onlarla savaş. Bir kaleyi kuşatırsan ve onlar kendileri için senden Allah'ın ve peygamberinin korumasını isterlerse onlara Allah'ın ve peygamberinin korumasını (zimmetini) değil, senin ve arkadaşlarının koruması sözünü ver. Zira kendi korumanızı ve arkadaşlarınızın korumasını bozmanız, Allah'ın ve Rasulü'nün korumasını bozmanızdan daha hafiftir. Yine bir kaleyi kuşatırsan ve senden Allah'ın hükmü gereğince kaleyi teslim etmeyi talep ederlerse, Allah'ın hükmü gereğince onlardan kaleyi teslim alma. Ancak senin hükmün gereğince kaleyi teslim al. Zira sen, Allah'ın hükmü hususunda onlar için doğru karar verip veremeyeceğini bilemezsin." [Abdurrahman b. Mehdî, hadisi bu şekilde veya benzer şekilde nakletmiştir. İshak ise rivayetin sonunda Yahya b. Adem'den naklen bu hadisi Mukatil b. Hayyan'a bildirdim. O da 'Bu hadisi bana benzer şekilde Müslim b. Heysam, Numan b. Mukarrin vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti' demiştir.]
Bize Abdürrezzak, ona Mamer, ona Katade, ona da Ebu Râfi şöyle haber vermiştir: Halid b. Velid, Peygamber Efendimize gelerek içinde bulunduğu yalnızlık ve iç sıkıntısından şikâyet etti. Bunun üzerine Allah Rasuûlü (sav) ona "Sana, bana Rûhu’l-Emîn Cebrail'in öğrettiği bir duayı öğretmemi ister misin?" dedi ve "Cinlerden bir ifrit sana zarar vermek istiyor. Yatağına girdiğinde şu duayı oku" buyurdu: "Gökten inenlerin şerrinden, göğe yükselenlerin şerrinden, yerde yarattıklarının şerrinden, yerden çıkanların şerrinden, gecenin ve gündüzün şerrinden, her türlü baskıncının hayır taşımayan baskınının şerrinden, Allah'ın tam ve eksiksiz kelimelerine; iyi ya da kötü hiç kimsenin aşamayacağı o eksiksiz kelimelerine sığınırım ey Rahman!"
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -lafız İbn Müsennâ’ya aittir- onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Muaviye b. Kurra, ona da Enes b. Malik’in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Allah’ım, ahiret hayatından başka hayat yoktur. O halde Sen Ensar ve Muhacir’i bağışla."
Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."
Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."