655 Kayıt Bulundu.
Bize Ukbe b. Mükrem, ona Ebu Kuteybe, ona Abdullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Köle efendisinin izni olmadan evlenirse, nikahı batıldır." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadis zayıftır, mevkûftur ve İbn Ömer'in (ra) kendi sözüdür.]
Açıklama: Bu hadisin ravilerinden Abdullah b. Ömer el-Ömerî zayıf biridir. Ahmed b. Hanbel de bu rivayetin münker olduğunu söylemiştir. İslâm hukukçuları, kölenin evlenirken efendisinin iznini almasını gerekli görürler. Efendisinin iznini almadan evlenecek olsa; efendisi bundan haberdar olduğunda rıza gösterirse nikâh câiz, razı olmazsa nikâh akdi geçersizdir
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysera, ona Yezid b. Zürey', ona Said, ona Katade, ona Salih b. Ebu'l-Halil, ona Ebu Alkame el-Hâşimî, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Huneyn savaşı günlerinde Evtas mevkiine bir ordu göndermişti. Ordu orada düşmanla karşılaşmış, onlarla savaşmış, galip gelmiş ve pek çok da esir ele geçirmişti. Rasulullah'ın (sav) ashabından bazıları, esir aldıkları kadınların müşrik kocaları bulunması sebebiyle onlarla cinsel ilişkide bulunmanın sanki günah olacağından endişe etmişlerdi. Bunun üzerine Allah Teâlâ bu konuda, "sahip olduklarınız dışında bütün evli ve iffetli kadınlar size haram kılınmıştır" (Nisâ, 24) mealindeki ayeti indirdi. Yani iddetleri dolduğunda onlar size helâldir.
Açıklama: Savaşta esir alınan kadınlar cariye hükmünde olduğu için, sahibinin onunla cinsel ilişkide bulunması câizdir. Ancak bu kadınların müşriklerle evli olmaları ve kocalarının da halen hayatta bulunması sebebiyle onlarla ilişkide bulunmanın helâl olup olmadığında kuşkuya düşülmüş ve bunun üzerine yukarıda işaret edilen âyet-i kerîme nazil olmuştur. Buna göre, kadın hâmile ise doğum yapması, değilse ilişkiden önce bir hayız müddetini geçirmesi beklenmelidir.
Bize Hennâd b. es-Serî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Amir, ona Ebu Burde, ona da Ebu Musa (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Cariyesini hürriyete kavuşturup da onunla evlenen kimseye iki kat ecir vardır."
Bize Müsedded, ona Hammad, ona Abdülaziz b. Suheyb ve Sabit el-Bunânî, o ikisine Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), sabah namazını alaca karanlıkta kıldı, sonra bineğine bindi: "Allâhu Ekber, Hayber harab oldu. Biz bir kavmin yurduna girdiğimizde, uyarılanların sabahı ne kötü olur" buyurdu. Hayber ahalîsi dışarı çıktı, sokaklarda koşarak 'İşte Muhammed ve (hamis) ordu' diyorlardı. Râvî: 'Hamis' ordu demektir, dedi. Rasulullah (sav) onlara galip geldi, savaşanları öldürdü, aileleri esir aldı. Safiyye bt. Huyey önce Dıhye el-Kelbî'nin, sonra da Rasulullah'ın cariyesi oldu. Sonra Rasulullah (sav) onunla evlendi. Safiyye'nin (r.anha) hürriyete kavuşturulmasını da kendisine mehir tayin etti. Râvî Abdulazîz, Sabit'e 'Ya Ebu Muhammed! Enes'e ona ne mehir tayin etti diye sordun mu?' dedi. Sabit 'Peygamber, Safiyye'ye hürriyetini mehir tayin etti' dedi ve gülümsedi.