14 Kayıt Bulundu.
Bize Hibban b. Musa, ona Abdullah, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Rifaa el-Kurazî eşini boşadı ve bu boşamayı kesin bir şekilde yaptı. Sonra da o kadınla Abdurrahman b. Zebîr evlendi. Bir süre sonra kadın, Rasulullah'a (sav) gelip şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü (sav), (kendisini kasdederek) bu kadın Rifaa'nın eşiydi. Rifaa da onu üç boşamayla kesin bir şekilde boşadı. Ondan sonra bu kadınla Abdurrahman b. Zebîr el-Kurazî evlendi. Fakat, ey Allah'ın Rasulü vallahi onunki (Abdurrahman'ın erkeklik organı) aynı şu elbisenin saçağı gibidir (iktidarsızdır)' Kadın bu sırada üst elbisesinden sarkan bir püskülü tutup gösterdi. Ravi dedi ki: Bu sırada Ebu Bekir de Rasulullah'ın yanında, Halid b. Said b. As ise kendisine (içeri girmesine) izin verilmesi için kapının kenarında oturuyordu. (Kadının konuştuklarını duyunca) Halid dışarıdan Ebu Bekir'e: 'Ey Ebu Bekir! Şu kadına, Rasulullah'ın (sav) huzurunda açıkça kötü konuşmasını niçin yasaklamıyorsun?' diyerek seslendi. Rasulullah sadece (sav) tebessüm ediyordu ve kadına şöyle buyurdu: "Sanıyorum sen (eski kocan) Rifaa'ya dönmek istiyorsun. Fakat sen (şimdiki kocan) Abdurrahman ile zifafa girmedikçe bu dönüş olmaz."